AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yayman, gündemi değerlendirdi.(AA)
"HUKUK SİYASETTEN AYRIŞMALI, YARGI SÜRECİNE GÖLGE DÜŞÜRÜLMEMELİ"
Gezi Parkı olayları kapsamında yargılanan Ayşe Barım'ın tutukluluk halinin devamına ilişkin değerlendirmede bulunan Yayman, yargı süreçlerinin siyasi zemine çekilmesinin yanlış olduğunu söyledi.
"Türkiye demokratik bir hukuk devletidir. Beğenseniz de eleştirseniz de karar yargıya aittir. Bu dava keyfi değil, tanıklar ve deliller üzerinden yürütülen bir süreçtir. Kültür ve sanatı hiçbir zaman siyasi çekişmenin parçası olarak görmedik" dedi. Sanatçılara yönelik eleştiriler konusunda ise, "Bizim için kültür ve sanat ayrışmanın değil, birleşmenin gücüdür. Bu alanda kimse ifade özgürlüğü nedeniyle yargılanmıyor" ifadesini kullandı.
"DİJİTAL MEDYA, MİLLİ GÜVENLİK MESELESİDİR"
Yayman, dijitalleşmenin medyadaki dönüşümü hızlandırdığını ancak beraberinde ciddi tehditler de getirdiğini belirtti. Dijital mecralarda yayılan dezenformasyonun kontrol altına alınması gerektiğini vurgulayan Yayman, özellikle İsrail-İran savaşı sırasında sosyal medya üzerinden yürütülen algı operasyonlarına dikkat çekti.
"Artık sadece füzeler değil, manipülatif içerikler de eş zamanlı ateşleniyor. Gerçek gazeteciliği ayakta tutmazsak, trol hesaplar ve asparagas içerikler kamuoyunu yönlendirecek. Bu bir medya meselesi değil, açık bir milli güvenlik konusudur" diye konuştu.
Yayman, Meclis'te dijital medya düzenlemesine dair çalışmaların sürdüğünü, tüm tarafların görüşlerinin alındığını belirtti.
CHP'li belediyelere soruşturmalar: "Yargının süreci, siyasetin konusu olmamalı"
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yayman, gündemi değerlendirdi.(AA)
CHP'li belediyeler hakkındaki soruşturmalara ilişkin soruya yanıt veren Yayman, sürecin yargı kurumlarının takibinde olduğunu vurguladı. "Şikayet eden CHP'li, tanık CHP'li, cevap veren CHP'li. Bu tablo ortadayken AK Parti hedef gösteriliyor gibi bir algı oluşturulması doğru değil" dedi.
"Cumhuriyet'i kurmakla övünen bir partinin liderinin böylesine sorumsuz bir dil kullanması asla kabul edilemez. Sayın Özgür Özel'in 'Ben sokağa çağırırım, Mısır'da nasıl olduysa burada da olur' şeklindeki ifadesi, sadece siyasi nezaketi değil; aklı, izanı ve demokrasi kültürünü de açıkça ihlal etmektedir. Bu sözlerin nereye varacağı bellidir: Sokak hareketiyle siyaseti dizayn etme arzusu. Bu açık bir darbe imasıdır."
"Bugün yaşanan tartışmaların arka planında, CHP içindeki iktidar mücadelesi, adaylık hesapları ve siyasi hırslar bulunmaktadır. Parti içi taht kavgaları, devletin kurumlarını ve kamuoyunu meşgul eden bir krize dönüşmüştür. Pandora'nın kutusu açılmıştır; içeriden gelen suçlamalar, içeriden yapılan tanıklıklar ve içeriden yükselen çelişkilerle süreç şekillenmektedir."
"Konu siyasetin değil, hukukun meselesidir. Bugün olan her şey bağımsız yargının önündedir. Türkiye bir hukuk devletidir ve burada 'ak saç mı kara saç mı' olduğu günü geldiğinde ortaya çıkacaktır. Sokakta bu tür söylemler değil, halkın gerçek gündemi konuşulmaktadır. İnsanlar geçim sıkıntısını, yerel yönetimlerdeki usulsüzlükleri ve hizmet eksikliklerini tartışıyor. CHP'li belediyelerde yaşanan şaibe iddiaları halkın dilindedir; gerçek gündem budur."
"SOKAĞIN GÜNDEMİ AÇIKTIR: EKONOMİ"
Toplumun temel gündeminin ekonomi olduğunu belirten Yayman, "Sokakta üç konu konuşuluyor: Ekonomi, ekonomi ve yine ekonomi. Sayın Cumhurbaşkanımız her MYK ve MKYK toplantısında bu meseleyle ilgili talimatlarını açıkça veriyor. Bizim gündemimiz, milletin gündemidir" şeklinde konuştu.