"CHP, HDP İLE AYNI HİZAYA GELMİŞTİR"
Türkiye'nin terörle mücadelesini savaş olarak nitelendiren partiyle CHP aynı hizaya gelmiştir. Teröre destek verenler, PKK'yı terör örgütü saymayanlar, CHP'ye mesaj göndererek 'bu tezkereye hayır oyu verin' dedikten sonra CHP hayır oyu vermiştir. Anlaşamadığımız pek çok nokta olsa da CHP geçmişte Türkiye'nin milli, sınır güvenliği konusunda çok yüksek hassasiyet gösterirdi.
"CHP'NİN TARİHİ AÇISINDAN BİR KIRILMADIR"
Ortaya çıkan bu tablo CHP'nin tarihi açısından da bir kırılmadır. Geçmiş dönemlerde ortaya koydukları analizler dikkate alınmaya değerdi ama şimdi CHP kendi tarihindeki bu pozitif duruşu terk etmiş görünüyor.
ERDOĞAN'IN AFRİKA TEMASLARI
Cumhurbaşkanımızın Afrika ziyareti dünyada çok yankı getirdi. Türkiye'nin Afrika'da ne işi var diye sordu bazıları. Türkiye Afrika'daki varlığını herhangi bir ülkeye karşı olmak değil, Afrikalı kardeşlerimizin yanında olmak için gerçekleştirir.
Afrika'da sömürgeci olarak bulunanların bugün oraya eşit ortaklık çerçevesinde giden Türkiye'yi sorgulamaları ibretlik bir durumdur. Maalesef Afrika'da eski sömürgecilere yenileri eklenmiş.
2002 yılında Afrika'da sadece 12 büyükelçiliğimiz vardı, bunu 43'e yükseltmiş olduk. Yatırımlar yapıyor, insani faaliyetler gerçekleştiriyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın Afrika'ya bu çerçevede yeni ziyaretleri planlanıyor.
ERMENİSTAN'LA NORMALLEŞME
Ermenistan Azerbaycan'a karşı saldırganlığından vazgeçerse bölgede kurulacak istişare mekanizmasının bir parçası olacaktır. Bunu Azerbaycan'ın kabul etmesiyle Türkiye de tabii ki kabul etmiştir.
Ortaya çıkan bu tablo CHP'nin tarihi açısından da bir kırılmadır. Geçmiş dönemlerde ortaya koydukları analizler dikkate alınmaya değerdi ama şimdi CHP kendi tarihindeki bu pozitif duruşu terk etmiş görünüyor.
10 BÜYÜKELÇİNİN GERİ ADIMI
Büyükelçiler Viyana Sözleşmesi'nin 41. maddesine göre davranmak durumundalar. Hiçbir şekilde bu üslubu kabul etmeyeceğimizi ifade etmiştik. Biz Türkiye'de büyükelçileri kendi ülkeleriyle ilişkilerin iyi olması için çok değerli misafirler olarak görüyoruz.
Ülkeler arasında birbirlerini eleştiren, politikasını kritik eden çeşitli dönemler yoğunlaşabiliyor. Bu dönemlerde bile bir ülkenin buradaki büyükelçisi diplomatik başarısını ortaya koyarak ilişkilerin hasar almadan bir kapasite ortaya koyduğunda hem diplomatik görevini, hem ülkesinin doğru temsilini, hem de ülkemizin kendi ülkesine doğru anlatılmasını sağlıyor. Ama bu son olay büyükelçilerin diplomatlığına uygun bir iş değildir.
AB'NİN TÜRKİYE RAPORU
Yargı ve temel haklar konusunda AB'nin eleştirileri nerede konuşulacaktır? Yapılacak şey, yargı ve temel haklar, adalet, özgürlük ve güvenlik konularını içeren 23. ve 24. fasılların açılmasıdır. AB bir yandan eleştiri getiriyor bir yandan da bu fasılları açmıyor. Fasıl açmak için bir ön şart olmaz. Müzakereye yanaşmıyorsunuz. Yaptığınız şey bir değerlendirme, analiz olmuyor; sadece bu konuları Türkiye'ye karşı bir koz gibi kullandığınız ortaya çıkıyor.
AB yetkilileri Türkiye'de yargı ve temel haklar konularını gerçekten konuşmak istiyorlarsa o zaman 23. ve 24. fasılları açmalılar. Türkiye tarafı sizi tatmin edecek bir perspektif ortaya koymazsa o zaman faslı kapatmazsınız, müzakereler bir sonuca varmamış olur.
AB ATTIĞI İMZAYA SADIK KALMADI
18 Mart Mutabakatı'nın tüm boyutlarıyla uygulanması gerekirken buna uymuyorlar. O mutabakatın içinde olan fasılların açılması, üst düzey temaslar, gümrük birliğinin güncellenmesi gibi konularının hiçbirini gündeme almıyor, sadece göç meselesini gündeme alıyor. AB'nin attığı imzaya sadık kalmadığının göstergesidir bu.
Göç meselesinde Türkiye'nin insani tavrı onların sınır güvenlikleri açısından işe yaradıkları için bunu takdir ediyorlar ama diğer maddeleri gündeme almıyorlar. Bu siyasi ikiyüzlülükten başka bir şey değil. AB Kıbrıs Türklerini sistematik olarak görmezden gelen yaklaşımını sürdürüyor. Kısıtlayıcı mekanizmaları siz üretiyorsunuz, ondan sonra da uyumun azaldığını söylüyorsunuz. Doğru tavır oturup müzakere etmektir. Türk tarafı performans gösterir, istenen sonuçlara ulaşırsa o zaman ne yapacağız gibi bir endişeyle fasıl açmıyorlar.
BATI ŞERİA
Şeria'daki çeşitli yerlerde 3100 konutun inşasına izin verildi. Bu iki devletli çözüm perspektifini ortadan kaldıran bir yaklaşımdır.
ORMAN ALANLARININ AĞAÇLANDIRILMASI
Kasım ayında Tarım Bakanlığımız bir seferberlik başlatarak yanan ormanların yeniden ormanlaştırılması için çalışma başlatıyor. Burada birkaç metot kullanılacak. İlki ağaçlandırma, sonra tohum takviye ve bazı yerlerde kendi haline bırakma yöntemi. 11 Kasım'da 81 ilde vatandaşlarımızla bu seferberlik kapsamında bu ortaya konacak.