CHP’de sular durulmuyor! Kadın Kolları Başkanı’ndan Kaftancıoğlu’na zehir zemberek sözler: Haddinizi bilin!

Dünyayı kasıp kavuran koronavirüse rağmen koltuk aşkına düşen CHP’de bir gerilim daha yaşandı. Kadın Kolları 14. Olağan Kurultay’ında Kadın Kolları Başkanı Fatma Köse, CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na zehir zemberek sözler söyledi. Kurultay öncesi delegelerin Kaftancıoğlu tarafından tek tek arandığını söyleyen Köse, “İstanbul İl Başkanı diyor ki: Bağırarak konuşmayın. Biz nasıl konuşacağımızı biliriz sayın başkan. Kimse bize nasıl konuşacağımızı ifade edemez. Herkes yerini bilecek, haddini bilecek. Gidin siz il başkanlığınızı yapın” şeklinde konuştu.

Giriş Tarihi 09 Ağustos 2020, 17:12 Güncelleme 09 Ağustos 2020, 17:18
CHP’de sular durulmuyor! Kadın Kolları Başkanı’ndan Kaftancıoğlu’na zehir zemberek sözler: Haddinizi bilin!

İÇİNDEKİLER

Koronavirüse rağmen geçtiğimiz günlerde yapılan CHP Kadın Kolları 14. Olağan Kurultayı'nda, Kadın Kolları Genel Başkanlığı için mevcut başkan Fatma Köse ve İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu arasında gerilim yaşandı.

Canan Kaftancıoğlu'nun kurultay öncesinde kadınlardan imza topladığını söyleyen Fatma Köse, "CHP'de Kadın Kolları Genel Başkanı olmak istiyor. O kadar doğal ki. Ama keşke eşit şartlarda yarışabilseydik. Az evvel gördüm; otelde gördüm. İl başkanı gelmiş kadınlardan imza topluyor. Böyle bir kadın kurultayı olmaz arkadaşlar" ifadelerini kullandı.

Köse, Kaftancıoğlu'nun günlerdir delege delege arayarak iradelerine ipotek koyduğunu iddia etti. Kaftancıoğlu'na hep saygı duyduklarını söyleyen Köse, "Ona her zaman saygı duyduk, kadın il başkanı olduğu için saygı duyduk. Ama erkek siyaseti yapsın diye değildi bunlar" dedi.

Köse, "İstanbul İl Başkanı diyor ki: Bağırarak konuşmayın. Biz nasıl konuşacağımızı biliriz sayın başkan. Kimse bize nasıl konuşacağımızı ifade edemez. Herkes yerini bilecek, haddini bilecek. Gidin siz il başkanlığınızı yapın" şeklinde konuştu.

Köse, eleştirilerine şöyle devam etti;

"Emek en yüce değer diye başlamak istiyorum sözlerime. O kadar seçim geçirdim ki ilk defa böyle bir seçime tanıklık ediyorum. Kadın iradesinin yok sayıldığı bir seçime tanıklık ediyorum.

Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nun şöyle bir sözü var: Halkın iradesine hiç kimse ipotek koyamaz. Ben de buradan diyorum ki delegasyonun iradesine hiç kimse ipotek koyamaz. Az evvel İstanbul il başkanımız burada emekten bahsetti.

'DELEGASYONUN İRADESİNİ YOK SAYMAK NE KADAR DOĞRU'
Örgütlü mücadeleden bahsetti. Birlikte yol yürümekten bahsetti. Bu partide kadın gücünden bahsetti. Dört gündür tüm illeri arayarak tüm il başkanlarını devreye sokarak delegasyonun iradesine ipotek koymak sayın il başkanım ne kadar doğru acaba. Bunu size sormak istiyorum. Ne kadar doğru?

Bu partide Kadın Kolları Kurultayı'nı yapıyoruz. Birbirimizle kavga etmek için burada değiliz. Bu kurultay kadınları ikiye, üçe dörde, beşe böldü. Bunu özellikle anlamanızı istiyorum.

Şunu beklerdim: İstanbul il başkanının buraya çıkıp Değerli delegasyon kendi hür iradenizle oyunuzu kullanın demesini beklerdim. Dört gündür delege delege arayarak, il il arayarak delegelenin iradesine ipotek koymasını beklemezdim. Ona her zaman saygı duyduk, kadın il başkanı olduğu için saygı duyduk. Ama erkek siyaseti yapsın diye değildi bunlar.

'HERKES YERİNİ BİLECEK'
Benim adaya söyleyecek sözüm yok. CHP'de Kadın Kolları Genel Başkanı olmak istiyor. O kadar doğal ki. Ama keşke eşit şartlarda yarışabilseydik. Az evvel gördüm; otelde gördüm. İl başkanı gelmiş kadınlardan imza topluyor. Böyle bir kadın kurultayı olmaz arkadaşlar. İstanbul İl Başkanı diyor ki: Bağırarak konuşmayın. Biz nasıl konuşacağımızı biliriz sayın başkan. Kimse bize nasıl konuşacağımızı ifade edemez. Herkes yerini bilecek, haddini bilecek. Gidin siz il başkanlığınızı yapın.

Kadın kolları kurultayına karışmayın. Aslında burada böyle bir konuşma yapmayacaktım. Ama konuşmamın şeklini değiştirmek zorunda kaldım. Öncelikle kayıplarımızdan bahsedecektim. Osmaniye önceki dönem kadın kolları başkanımız sevgili Dilek Güvenç, Kars Kadın Kolları Başkanımız sevgili Arife Kaçar, Mersin'den gelen değerli yoldaşım neredesin sen? Bir el kaldır? Pakize neredesin? Daha bir hafta önce beyin kanaması geçirip buraya gelen ve irademi koymak istiyorum diyen Pakize başkan. Senin mücadelen önünde saygıyla eğiliyorum.

Kayıplarımızı saygıyla ve sevgiyle anmak istiyorum. Onlar bizim değerlerimizdir. Ama hissediyorum bugün kabirlerinde onların yürekleri sızlıyor. Onların kabirlerinde kemikleri sızlıyor. Çünkü böyle bir kadın kurultayına, bu kadar müdahalenin olmaması gerekir değerli arkadaşlar.

Sizinle kısa bir hikaye paylaşacağım. Bundan önceki değil ondan önceki kurultaydan bahsedeceğim. Sevgili Hilal Dokuzcan istifa ettiği için kurultaya gitmemiz gerekiyor. Genel başkanımız bana bir isim önerdi. Dedi ki bu arkadaşımızla konuşun. Kadın kolları genel başkanı olsun. Sevgili Sena Kaleli. Bursa il başkanı. Bursa Milletvekili.

O zaman milletvekili değildi, bitmişti görevi. Aradım. Daha kurultaya yaklaşık bir ay filan var. Konuşayım ailemle dedi. 2 gün sonra döndü. Tamam dedi kabul ediyorum. O sırada rahatsızlık geçiriyor. Devam ediyoruz çalışmalara. Kurultaya yaklaşık bir hafta kala sevgili Sena Kaleli beni aradı. O döneme kadar 3.5 yıl MYK üyeliği yapmıştım.

Beni bilen bilir. Dedi ki: Sevgili Fatma senin emeğinin üzerine oturamam, emeğini yok sayamam, beni MYK'na yaz sen kadın kolları genel başkanı ol dedi. Buradan onun kadın mücadelesine selam olsun diyorum. 3-4 gündür illere yapılan baskıyı biliyorum. Neyin baskısı? Sormak istiyorum size değerli kadın kardeşlerim."