17 Ağustos depreminin acısı hala kalbimizde...

17 Ağustos 1999’da merkez üssü Gölcük’te meydana gelen ve 17 bin 480 kişiyi yaşamdan koparan 7.4 büyüklüğündeki Marmara Depremi’nin üzerinden 20 yıl geçti. Yıkılan yerler yenilendi ama o depremin acıları hiçbir zaman silinmeyecek.

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 17 Ağustos 2019 Güncelleme 17 Ağustos 2019, 07:55
17 Ağustos depreminin acısı hala kalbimizde...

İÇİNDEKİLER

17 Ağustos depreminin izleri hala taze... 4 bin 500 kişiyle en çok can kaybının yaşandığı depremin merkez üssü Gölcük, hasarlı binalardan tamamen temizlendi. Depremin en çok hasar verdiği ve evlerin denize gömüldüğü görüntüsüyle hafızalara kazınan Gölcük Değirmendere'de o sahil yeniden düzenlendi. Kafeteryaların açıldığı ve parkın inşa edildiği sahilde her ne kadar suyun altında evlerin enkazı olsa da vatandaşlar oltalarını atıp balık tutmaya devam ediyor. Ev enkazlarının bulunduğu alan ise dubalarla işaretlenerek tekneyle gezenlerin dikkatli olması sağlandı. İnsanların eğlendiği sırada denize sürüklenen gazinonun olduğu yere ise park yapıldı. 2 bin 504 kişinin yaşamını yitirdiği Yalova'da ise bir zamanlar duvarlarında "Satılık mezar" yazan apartman dairelerinin yerini 2-3 katlı bahçeli evler aldı. Yüzlerce kişi can verdiği için "Ölüm ovası" olarak anılan Hacı Mehmet Ovası, şimdilerde kenttin en pahalı evlerinin satıldığı lüks bir semt haline geldi ve Yalova'nın Paris'i olarak anılıyor. Depremin izleri silinse de o geceyi yaşayanların hafızaları silinmiyor.



Yalova'daki deprem gerçeğini ise şehrin girişindeki yüzlerce dönüm araziye yapılan mezarlık insanların yüzüne vuruyor. Bunlardan biri de depremden sağ kurtulan ancak çocuklarını kaybeden Sabriye Özavcı'nın torunu Emine Özavcı. Mezar taşına "Kalbimin içisin annem' yazıyorum" diye yazan Özavcı, gözyaşlarını tutamadı.