Başkan Erdoğan AK Parti İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu

Başkan Recep Tayyip Erdoğan Ankara'da partisinin il başkanları toplantısında açıklamalarda bulundu. Türkiye'ye düzenlenen ekonomik saldırı operasyonlarına değinen Erdoğan, "Kur dalgalanması ekonomik suikast girişiminin delilidir" dedi. Ayrıca Erdoğan Merkez Bankası'nın faiz artırımı yapmasına ilişkin de açıklamalarda bulundu.

Giriş Tarihi 14 Eylül 2018, 00:00 Güncelleme 14 Eylül 2018, 12:23
Başkan Erdoğan AK Parti İl Başkanları Toplantısı’nda konuştu

İÇİNDEKİLER

Başkan Erdoğan, AK Parti İl Başkanları Toplantısı'nda açıklamalarda bulundu. Erdoğan döviz kurundaki dalgalanmanın "ekonomik suikast girişimi"nin bir delili olduğunu açıkladı.

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
Türkiye, 24 Haziran seçimlerini başarıyla geride bırakarak demokratik olgunluğunu tüm dünyaya göstermiştir. Milletimiz tercihini, Cumhurbaşkanlığı'nda şahsımı, Meclis'te partimizden yana kullanmıştır, istikrar demiştir. Biz döviz kurunun yatay seyre geçmesini beklerken tam tersi bir durumla karşılaştık. ABD'nin açıklamaları ile alçak bir döviz saldırısına maruz kaldık. Dövizdeki artış mantıkla açıklanamayacak şekilde yükseltildi. Yılbaşında, 3,8 olan, Nisan başında yaklaşık 4 olan, Haziran'da 4,6'yı bulan kuru buraya kadar anlayabilirdik. Seçimde böyle bir kıpırdanma olabilir diye baktık. Daha sonraki gelişmeleri öyle değerlendiremiyoruz. Temmuz'da aynı seyri gösteren dövizin, Ağustos'taki yükseliş bir döviz suikasti girişimidir. ABD yönetiminin egemenlik haklarımıza saygısızlık eden tutumlarına karşılık vermedik diye oluyor. Türkiye bir kabile devleti değildir, hukuk devletidir.

KUR DALGALANMASI EKONOMİK SUİKAST GİRİŞİMİDİR
Temmuz'da aynı seyri gösteren dövizin, Ağustos'taki yükseliş bir ekonomik suikast girişimidir. ABD yönetiminin egemenlik haklarımıza saygısızlık eden tutumlarına karşılık vermedik diye oluyor. Türkiye bir kabile devleti değildir, hukuk devletidir.Türkiye'nin yaşadığı bu hadise dünyada hiçbir ülkenin siyasi ve ekonomik bağımsızlığının olmadığının göstergesidir. İş ekonomi sınırlarını aştı, Türkiye'nin cezalandırılması boyutuna ulaştı.Bu saldırıyı belirli bir noktada durdurduk. Mücadelemiz amansız bir şekilde sürüyor. Maruz kaldığımız saldırının manivelası kur gibi görülse de asıl darbeyi enflasyon ve faiz olarak alıyoruz. Faizi yöneticiler belirler, enflasyonu yönetici belirlemez. Enflasyon faizin akışı ile oluşur.


SABIR DA BİR YERE KADAR
Merkez Bankası defalarca enflasyonu herkes açıklamıştır ama enflasyon Merkez Bankası'nın açıkladığı gibi gerçekleşmemiştir. Bakıyorsunuz yıl donunda revize ediyor. Madem biliyorsun bu işi... Faiz tutuyor da enflasyon neden tutmuyor. Son olarak Merkez Bankası sürekli gündeme getirilen faiz artırımını da oldukça yüksek bir oranla gerçekleştirdi. Hadi buyur bağımsızlık. Şu an sabır safham, bu sabır bir yere kadar. Sadece bir kur manivelasıyla bir ülke terbiye edilemez.Finans kuruluşlarına tabii ki ihtiyacımız var. Onlarsız bir ekonomi olmaz. Onların ayakta kalışı da bizim reel ekonomi ve yatırımcının güçlü olmasına bağlıdır. O tulumbaya suyu koymamız lazım ki tulumbadan su gelsin. Kİşisel olarak faiz meselesine bakışımı bilmenizi isterim. Bu meseleyi gerek sizlerle gerek milletimle defalarca paylaştım


BAŞKAN ERDOĞAN'DAN DÖVİZLE KİRAYA SERT TEPKİ
Gazı alan bastır gidiyor. Önüne gelen zam yapıyor. Faizle ilişkisi olsun olmasın yapıyor. Dövizle kira alıyorlar. Menkul ve gayrimenkul alım-satım, kiralama işlemlerinde ödeme yükümlülükleri artık kendi paramızla yapılacak. Elektriği, suyu dövizle mi ödüyorsun? Öyle 25 kuruşa simit yok. Kamu kuruluşları kendi binalarına geçecek, kiralardan kurtulacağız. Ciddi bir tasarruf olacak. Yatırımları güncellemeye aldık. Bitim noktasına gelenlerle, bitim aşamasından uzak olanlar diye sıralama yapacağız. Sıfırdan yatırım düşünmüyoruz. Vatandaşlarımıza sesleniyorum, paramıza güvenin. Yastık altı diye tabir edilen tasarrufların ekonomiye kazandırılmasını bekliyoruz. Özel sektörümüz, üretim ve yatırımdan asla vazgeçmemelidir.

STOKÇULUK YAPANLAR BEDELİNİ ÖDEYECEK
Vatandaşlarımıza sesleniyorum, paramıza güvenin. Yastık altı diye tabir edilen tasarrufların ekonomiye kazandırılmasını bekliyoruz. Özel sektörümüz, üretim ve yatırımdan asla vazgeçmemelidir. Birileri milletimizin kafasını bulandırmak için yalan haber yayıyor. Bu ara bol miktarda stokçu çıktı. Stokçuluk yapanlara gel bakalım bunun hesabını ver denilecek. Ani baskınlar yapılacak. Benim esnafım stokçular yüzünden iş yapamıyor. Haksız kazanç elde etmek isteyen simsarlara meydanı bırakmayacağız. Okul kitapları konusunu da bakanımızla konuştum çözdük. Bu ülkede çözülemez bir sorun yok. 2002'den beri ülkemizde yaşanan her şeyin sorumluluğu bize aittir. Bizi teğet geçer demiştik, geçti mi? Geçti. Allah'ın izni ile şimdi de öyle olacak."

YEREL SEÇİMDE CUMHUR İTTİFAKI DURUMUNU DEĞERLENDİRİRİZ
Mahalli seçimlere hazırlanmamız, bütün oyunları bozmamız gerekiyor. Oradan güçlü çıkmamız lazım. Partinin adayı, ehliyet, liyakat sahibi, dürüst, toplumda takdir edilen isimler olacak. Bu isimlerle Mart 2019 seçimlerine gireceğiz. Aday belirleme çalışmalarımızı öne çekip ona göre yürüteceğiz. Teşkilat ve diğer görevlerde bulunan arkadaşlarımızın Genel Merkez'le irtibata geçmeden hareket etmemesi gerekiyor. Kendisine adaylığı resmen tevdi edilene kadar mevcut görevini yerine getirmelidir. Bu bayrak yarışında görev değişikliği durumu olanların yeni arkadaşımız gelene kadar görevini aksatmadan yürütmesi gerekir. AK Parti olarak seçimlerde 2014'e göre belediye sayımızı ve oyumuzu artırmak istiyoruz. Yerel seçimde Cumhur İttifakı durumunu değerlendiririz. Yerel seçimlerde de bu ittifakı gerçekleştirme durumumuz olur. Bu olursa iki partinin de gücünü artıracağına inanıyorum.

BU SEFER İŞLERİ ZOR
Diğer partilerin de ittifak arayışlarında olduklarını biliyoruz. Biz milletimize hep açık olduk. İş bilmez muhalefet belediyelerinden milleti kurtarmanın bir fırsatı önümüzdeki seçimler. Terör örgütünün güdümündeki parti sırf ideolojik söylemlerle taş üstüne taş koymadan oralarda kaldı. Bu sefer işlerinin zor olduğunu düşünüyorum. Terör örgütü ile birlikte aday olmaya yeltenenler bizden demokratik yaklaşım bekleyemezler.