Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, turizm sektörünün 2018 yılını 40-42 milyon turistle kapatacağını, bu sayıyı daha da artırmak için bakanlık olarak tanıtım ve reklam çalışmalarına ağırlık vereceklerini açıkladı. Gazete ve televizyonların Ankara temsilcileriyle buluşan Bakan Ersoy, turizmin uzun soluklu bir maraton olduğunu belirterek "Ben özel sektörden gelen bir turizmci olarak teşviklere karşıyım. Taşıma suyla değirmen dönmez. Turizm gerçek bir sektör. Bu sektördeki herkes turizmin kurallarını uygun hareket etmeli" diye konuştu. Ersoy şunları söyledi:
BEDAVA YOK
Sektörde sadece ciroyla iş çeviren yatırımcılar var. Bunlar çok tehlikeli. Adamın hiçbir gücü yok, bu sebeple cansiperane fiyat kırıyor. O fiyatı kırıp aşağı çekmeye başladığı zaman, bu bütün sektörü etkiliyor. Ben teşviklere karşıyım. Kimseye bedava bir şey vermememiz lazım. Bu bir ticaret, gerçek bir sektör. Bu işi yapan sektörün kurallarını göre yapmalı.
NİTELİKLİ TURİZM
Türkiye 80'li yıllarda 'her şey dahil' konseptini geliştirdi, hızlı bir şekilde de mas turizmde markalaştı. O gün için yapılan yüzde 100 doğru. Bu sene inşallah 40-42 milyon sayılarına ulaşacağız, gerçekten büyük bir rakam. Şimdi buradaki misyonunu Türkiye bence tamamladı, biz artık sektörün yeni bir kısmına, ikinci etabına geçmemiz lazım. Mas turizmle paralel olarak nitelikli turist, nitelikli turizme geçmemiz lazım.
TANITIMA DEVAM
Türkiye'nin turizmde sınırlı kaynağı ama çok büyük beklentileri var. Hedef kitlelere ulaşmak için bugüne kadar uyguladığımız tanıtım yöntemlerinin dışında dijital ve sosyal medyayı da ön plana alacak başka şeyler yapacağız. Reklam ve tanıtım bütçemizi ciddi oranda artıracağız. Gereksiz yaptığımız birçok işten ayrıştırıp buraya koyacağız. 2019 itibariyle reklam bütçelerimizin ciddi şekilde arttığını göreceksiniz, reklam kampanyalarımızın şeklinin değiştiğini göreceksiniz. Çağa uygun youtuberlar, trendsetter'lar, çağın gereği olan Instagramlar gibi sosyal medyada ses getirecek tanıtım kampanyaları yapacağız. Türkiye'nin algısını değiştirecek, turizm algısını değiştirecek çalışmalar yapacağız.
YILDIZ SİSTEMİ DEĞİŞECEK
Türkiye'deki otellerin üçte biri turizm belgeli, üçte ikisi belediye belgeli. Çok daha sade bir belgelendirme sistemine geçiyoruz, hazırlıklarımız başladı, sınıflandırmayla ayrıştıracağız. Yani belge almak çok kolay olacak, sınıflandırma kısmında farklılık yaratacağız. Yeni belgelendirmede konseptin de sınıflandırıldığı bir belgelendirme sistemine geçeceğiz, ondan sonra gerçek yıldızları görmeye başlarız diye düşünüyorum. Artık bir şeyin üstünü Bakanlık yıldızıyla veya bizim uygulayacağımız ambargoyla veya başka bir şeyle kapatma şansımız hiçbir şekilde yok. Çağa ayak uydurmayı bileceğiz. Başımıza hep bunlar geliyor, biz uydurmadığımız zaman sanıyoruz ki bir şeyleri hallettik, halletmiyoruz merdiven altına itiyoruz işi.
DİJİTAL KAPİTÜLASYON UYARISI
Booking, Türkiye'de şirketini açmış ama hiç iyi niyetli yaklaşmıyor konuya. Bir acente nasıl çalışıyorsa Booking de aynı çalışıyor. Ama gider faturasını Amsterdam'a kesiyor. Burada 30 bin lira verip işletme belgesi almıyor! Niye almıyor biliyor musunuz? İşletme belgesini aldığı andan itibaren gelir faturasını Türkiye'den kesmesi lazım. Tabii karından yüzde 8 veya yurt dışı operasyonundan yüzde 18 KDV ödeyecek, Kurumlar Vergisi yüzde 22 ödeyecek, parayı yurt dışına çekmek istiyorsa yüzde 15 stopajını ödeyecek. Buna karşılık ne yapıyor? Gelir faturasını Amsterdam'dan, vergi cennetinden kesiyor. Niye Amsterdam'da bu şirket veya niye Amsterdam'da kalmaya devam ediyor? İki sebebi var. Bir; kurucuları Hollandalı. İki; Amsterdam'da vergi cennetinde özellikle kurulmuş. Ama firmanın sahibi kim diye bakarsanız Amerika. Dünyada bu tarz rezervasyon motorlarının tamamına yakını 5-6 tane Amerikan şirketine aittir. Bu çok açık bir dijital kapitülasyondur.
