FETÖ'nün 'inkar taktiği' talimatını içeren not askeri hakimden çıktı

Terör örgütünün "askeri yargı yapılanması"na yönelik davanın tutuklu sanığı eski askeri hakim Keleş'e ait "Nasıl ifade vermeliyiz" başlıklı talimat içeren notta "inkar" "yalan" ve "mahkemeleri oyalama taktiği"ni nasıl uygulayacakları anlatılıyor.

Giriş Tarihi 10 Ocak 2018, 00:00 Güncelleme 10 Ocak 2018, 13:04
FETÖ’nün ’inkar taktiği’ talimatını içeren not askeri hakimden çıktı

İÇİNDEKİLER

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) askeri yargı yapılanmasına ilişkin davada yargılanan eski askeri hakim Aydın Keleş'e ait taşınır bellekte bulunan "Nasıl ifade vermeliyiz" başlıklı talimat notunda, örgüt üyelerinin "inkar", "yalan" ve "mahkemeleri oyalama taktiği"nin yer aldığı tespit edildi.

Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesince 33 eski askeri hakim ve savcının yargılandığı davanın soruşturma aşamasında etkin pişmanlık hükümlerinden yaralanarak tahliye olan ancak mahkeme huzurunda itiraflarından vazgeçtiği için tutuklanan Keleş'e ait taşınır bellekte, FETÖ'nün talimatları çıktı.

Belgeler arasında yer alan "Nasıl ifade vermeliyiz" başlıklı not, hakkında adli işlem yapılan FETÖ üyelerinin yargılama aşamasında izleyecekleri yola ilişkin talimatlar içeriyor.

FETÖ mensuplarına yönelik "inkar", "yalan" ve "mahkemeleri oyalama" taktiklerine yer verilen notun, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra hazırlandığı belirlendi.

"TONGAYA DÜŞMEMEK LAZIM"
"Hiçbir iddiayı kabul etmemek, kesin bir dille reddetmek lazım." vurgusu yapılan notta, emniyet ve savcılık sorgusu sırasında sakin ve rahat bir tutumla yönetilen sorulara ilgisiz cevaplar verilmesi isteniyor.

Talimatta, "Örneğin 'a'dan soru sorup bahsederken, 'b'den cevap verebiliriz. Yani illa onların sorularına cevap vermek zorunda değiliz. Rahat ve sakin olmaya çalışıp bir şeyler söyleyip ama gerçekten aleyhimize olan hiçbir şey söylemeyebiliriz." ifadeleri yer alıyor.

"Sükunet ve kendinden emin tavrın çok önemli" olduğu belirtilen notta, "Şunu da yapabilirler, ellerinde delil varmış gibi soru sorabilirler. Bu tongaya düşmemek lazım. Bunu asla unutmamak lazım. Restleşmeden mutlaka bilgi, belge, delil istenmeli ve ayrıntıları incelenip öyle cevap vermeli mesela." talimatı veriliyor.

"Himmet verdiniz mi?" sorusuna, "Diyanet İşleri Başkanlığının makbuz karşılığında topladığı kurban bağışı dışında başka bir kuruma yardım verilmediği" şeklinde cevap verilmesi istenen talimatın devamında şu ifadeler kullanılıyor:

"Kamu görevlisiysek görevimizi tamamen profesyonelce mevzuata göre yaptığımız, başka hiçbir motivasyona sahip olmadığımız özellikle vurgulanmalı. Darbe girişimiyle ilgili sorularda, darbeye karşı demokratik bir duruş sergilenmeli, açıkça darbeye ne direkt ne de pasif kalarak destek olmadığımızı belirtmeli, darbeyle ilgili atılan bir tweet ya da bir söz, karşı taraf kanıtlayamıyorsa mutlaka reddedilmeli."

"HABERLEŞME PROGRAMLARINI İNKAR EDİN"
Örgüt mensuplarının haberleşmek için kullandıkları kriptolu haberleşme programlarına ilişkin talimatların da yer aldığı notta, "Telefon programıyla ilgili sorularda, şayet programı (ByLock) yakalatmamışsak böyle bir şeyi kullanmadığımızı açık bir dille söylemeli. Teknik konular ispatlanması zordur, ilerde lehimize sonuçlar doğurabilecekken şimdiden kendi beyanımızla kabul etmemiz doğru değildir." ifadeleriyle söz konusu programları kullananların bu durumu inkar etmeleri isteniyor.

Özelikle bilgisayar ve telefon gibi konuların mümkün olduğunca "çelişki"ye düşmeyecek şekilde "inkar edilmesi" gerektiği aktarılan talimatta, "Telefon programıyla ilgili telefon şifresini kolluğa vermek zorunda değiliz. Kolluk kendisi şifreyi çözüp açmışsa delil olarak kullanabilir. Fakat delil olarak kullanabilse de ortada suç oluşturan eylem olmadığında kısa vadede sıkıntı yaratsa da uzun vadede problem olmaz. Son olarak şunu unutmamalı, bize düşen tedbirdir." ifadeleri yer alıyor.

İTİRAFLARINI İNKAR EDİNCE TUTUKLANDI
Soruşturma esnasında etkin pişmanlık hükümlerinde yararlanarak tahliye olan Keleş, örgüte yönelik önemli bilgiler içeren emniyet, savcılık ve sulh ceza hakimliğindeki beyanlarını mahkeme huzurunda inkar etmişti.

Fotoğraflı teşhislerinde yanıldığını savunan Keleş'e davanın görüldüğü 16. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Sabahattin Sarıdoğan, "Savcılıkta da mı polisler sana baskı yaptı? Savcılıkta da aynı ifadeleri vermişsin. Sulh Ceza Hakimliğine de çıkarılmışsın, hakkında adli kontrol işlemi yapılmış. Peki burada niye söylemedin kendine baskı yapıldığını?" diyerek tepki göstermişti.

Keleş, duruşma sonunda tutuklanmıştı.