İşte ABD’deki kumpas davasının gerçek yüzü

ABD’deki davada yaşananlar hedefin Halkbank ve Türkiye’yi zor duruma düşürmek olduğunu ortaya koyuyor. ABD ambargoyu deldiği için 15 bankaya ceza kesti ancak tek bankacıyı suçlamadı.

Giriş Tarihi 02 Aralık 2017, 00:00 Güncelleme 02 Aralık 2017, 10:20
İşte ABD’deki kumpas davasının gerçek yüzü

İÇİNDEKİLER

ABD'de devam eden davanın gidişatı hedefin Halkbank üzerinden Türk bankacılık sistemini zor duruma düşürmeye çalışıldığını ortaya koyuyor. 17/25 Aralık kumpasının ABD'de sergilenen ikinci perdesinin açılmasına götüren süreci hatırlatalım: Akşam'ın haberine göre ABD'nin İran'a uyguladığı ambargoyu deldiği gerekçesiyle Reza Zarrab, 19 Mart 2016'da Miami'de FBI tarafından tutuklandı. 21 Mart 2016'da ilk iddianame hazırlandı. 2014-2017 arasında 7 kez ABD'ye giden Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla son seyahatini yaptığı 27 Mart 2017'de New York JFK Havalimanı'nda tutuklandı. Ardından Zarrab ve Atilla'nın dosyaları birleştirildi. 26 Ekim 2017'de Zarrab, mahkemeyle anlaşarak suçlamayı kabul etti ve sanık konumunda tanık konumuna geldi. İşte 28 Kasım'da ilk duruşması başlayan davanın asıl amacının Halkbank'ı ve Türkiye'yi yıpratmak olduğunu ortaya koyan gerçekler:

AMBARGO CEZASI KESİLEN BANKALAR
- Lloyds (İngiltere)
- Credit Suisse (İsviçre)
- Australia-NZ (Avustralya)
- Barclays (İngiltere)
- HSBC (İngiltere)
- S.Chartered (İngiltere)
- ING Bank (Hollanda)
- Bank of Tokyo (Japonya)
- RBS (İskoçya)
- Intesa (İtalya)
- BNP Paribas (Fransa)
- Clearstream (Lüksemburg)
- Credit Agricole (Fransa)
- Commerzbank (Almanya)

SORU

TÜRKİYE, ABD AMBARGOSUNU DELDİ Mİ?

CEVAP: Halkbank'ın yaptığı tüm işlemler Birleşmiş Milletler kararı çerçevesinde gerçekleştirildi. BM kuralları, BM üyeleri için bağlayıcı nitelikteyken, ABD ambargo kuralları başka ülkeler için bağlayıcı değildir. Herhangi bir ülkeyle mesnedi belirsiz ve hukuk dışı bir işlem gerçekleştirmeyen Halkbank, yine yasaklı bir kurum, kuruluş, ülke veya kişi ile mal veya hizmet alım-satımı gibi işlemlere aracılık etmedi.

SORU

TÜRKİYE NEDEN İRAN'A ÖDEME YAPTI?

CEVAP: Türkiye yurtdışından petrol ve doğalgaz ithal eden bir ülke.Türkiye'nin sınır komşusu İran ise en önemli enerji tedarikçilerinden biri durumunda. Bu nedenle uygulanan
ambargo Türkiye'nin enerji ihtiyacını önemli oranda etkileme potansiyeline sahip. Halkbank da enerji ticaretinin sürdürülebilmesini sağlamak için bu ticarette sadece aracı rolündedir.

SORU

İŞLEMLER ESNASINDA ABD NE YAPTI?

CEVAP: Soruşturmada söz konusu olan tarihlerde ABD, Halkbank'ın gerçekleştirdiği işlemleri takip etti ancak süreç boyunca bir müdahalede bulunmadı. Zaten uluslararası denetim firmaları tarafından denetlenen Halkbank, kaynağı belli olmayan hiçbir para transferi işlemi gerçekleştirmedi.

SORU

DAVADA SUNULAN DELİLLER GERÇEK Mİ?

CEVAP: FETÖ'nün gerçekleştirdiği 17/25 Aralık kumpasında yaklaşık yarım milyon kişinin dinlendiği ortaya çıkmıştı. Bu dinlemelerin illegal yollardan elde edildiği ve ve kayıtlar üzerinde
tahrifat yapıldığı anlaşılmıştı. İllegal yollardan alınan bilgilerin davalara eklenmesi ve kanıt olarak sunulması mümkün olmamasına rağmen ABD'deki savcı illegal dinlemeleri dava dosyasına ekledi.

SORU

AMBARGOYU DELDİĞİ İÇİN TUTUKLANAN BANKACI VAR MI?

CEVAP: Hayır. ABD uyguladığı ambargoları deldikleri gerekçesiyle 2009-2016 arasında 15 yabancı bankaya çeşitli tutarlarda ceza kesti. Ancak bu işlemler gerekçesiyle hiçbir bankacı hakkında dava açmadı.

SORU

İRAN'LA İŞ YAPAN BAŞKA ÜLKELER OLMADI MI?

CEVAP: Almanya ve Fransa, yaptırım kararlarının uygulandığı süreçte İran'da dev altyapı projelerinin ihalelerini aldı. Hatta çok sayıda Amerikalı şirket ambargo uygulandığı dönemde İran'la ticaretine devam etti.

SORU

DAVADAKİ SES KAYITLARI ORİJİNAL Mİ DEĞİL Mİ?

CEVAP: Hayır. Savcılık elde ettiği ses kayıtlarının kaynağına yönelik bir açıklama yapmamakla birlikte kayıtların orijinalliğini ve üzerinde değişiklik yapılmadığını da henüz kanıtlayamadı.

SORU

DAVAYA BAKAN HAKİMLER OBJEKTİF Mİ?

CEVAP: Davanın hakimlerinden Richard Berman 2014'te FETÖ ile ilişkili YKK isimli hukuk firmasının organize ettiği "Uluslararası Sempozyuma" katıldı ve burada "Türkiye'de hukuk devletinin tehdit altında olduğu sır değil" diyerek hakimin tarafsızlık ilkesine gölge düşürmüştü. Davada kullanılan argümanlar, FETÖ üyesi savcıların kullandığı argümanlarla aynı.