"Birilerinin Türkiye'yi rehin almasına müsaade etmeyiz"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Partili vekillerle parti genel merkezinde bir araya geldi. Görüşmeye ilişkin olarak AK Parti Sözcüsü Mahir Ünal açıklama yaptı.

Giriş Tarihi 30 Kasım 2017, 00:00 Güncelleme 30 Kasım 2017, 14:26
Birilerinin Türkiye’yi rehin almasına müsaade etmeyiz

İÇİNDEKİLER

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin milletvekilleriyle parti genel merkezinde bir araya geldi. AK Parti Sözcüsü Mahir Ünal, görüşmeyle ilgili açıklamalarda bulundu.

İşte Mahir Ünal'ın açıklamaları ve sorulara verdiği cevaplardan satır başları:
Cumhurbaşkanımızın yaptığı rutin toplantılardan ikincisini gerçekleştirdik. Gündemde olan konular da konuşuldu. Milletvekillerimiz kendi illeri ile ilgili meseleleri de dile getirdiler. Seçim barajı konusu toplantıda gündeme gelmedi.

KILIÇDAROĞLU'NUN İDDİALARI
Ortada ana muhlafet partisinin bir takım gösterdiği evraklar var. Ne olduğunu kendi partilileri de dahil kimse bilmiyor. Basınla paylaşılmıyor. Türkiye'nin bu kadar önemli meselesi varken, 4 terör örgütü ile Türkiye mücadele ederken ana muhalefet partisi genel başkanı hem siyaseti hem siyasetin gündemini ne olduğu belli olmayan, içeriğini paylaşmadığı bazı belgelerle savunmaya devam ediyor. Burada neyi konuşacağız. Bu belgeyi yargı ile paylaşın. Hayır paylaşmayız. Anayasa'nın 39. maddesi açık. Cumhurbaşkanımız tazminat davası açtı. Dolayısıyla artık bundan sonrası yargının işidir. Kişi, ne yapması gerekiyor? Bu belgeleri, kendi iddiasının ispatı olduğu belirtilen belgeleri yargı ile paylaşması gerekiyor. Biz Meclis'te bir araştırma önergesi vereceğiz, diyor. TBMM'nin işi yok sizin yalanlarınızın sizin iddialarınızın yeri midir? Siz TBMM'yi kendi yalanlarınıza niye alet ediyorsunuz. Burada ismi geçen kişiler milletvekili midir? Hayır değildir. Burada maalesef Türkiye'nin bu kadar kritik gündemi olmasına rağmen maalesef her zaman olduğu gibi Kılıçdaroğlu'nun CHP'sinin çıkardığı suni krizlerle Türkiye meşgul edilmek isteniyor. Biz arkası karanlık iddialarla Türkiye'nin gündeminin meşgul edilmesine karşıyız.

TBMM'yi de böyle bir mesele ile meşgul etmesin. Türkiye'nin siyasi gündemini de kendi yalanları ile, ispata muhtaç iddialarıyla bir takım belgelerle meşgul etmesin. Bunları basınla, yargıyla paylaşsın.

ABD'YE REST: BOŞUNA UMUTLANMAYIN
Son günlerde sosyal medyada bir takım televizyon ekranlarında birilerini yüzünde yine güller açtığını görüyoruz. Hukukta yeri olmayan bir adamın bazı iddialar üzerinden rehin alınarak ortaya koyduğu iddialardan birileri umutlanmaya başladılar. Umutlarını nereye bağladıklarını görüyoruz. Türkiye yerli ve milli unsurları ile Amerika'nın derin devletinin yargıda oluşturduğu, New York'ta FETÖ'nün aklının etkisi altında, dava üzerinden birilerinin Türkiye'yi siyasi ve ekonomik olarak köşeye sıkıştırmasına seyirci kalacak değiliz. İçeride de umutlananlara şunu söylüyorum, hiç umutlanmayın.

ABD'DEKİ HAKAN ATİLLA DAVASI
Son günlerde sosyal medyada bir takım televizyon ekranlarında birilerini yüzünde yine güller açtığını görüyoruz. Hukukta yeri olmayan bir adamın bazı iddialar üzerinden rehin alınarak ortaya koyduğu iddialardan birileri umutlanmaya başladılar. Umutlarını nereye bağladıklarını görüyoruz. Türkiye yerli ve milli unsurları ile Amerika'nın derin devletinin yargıda oluşturduğu, New York'ta FETÖ'nün aklının etkisi altında, dava üzerinden birilerinin Türkiye'yi siyasi ve ekonomik olarak köşeye sıkıştırmasına seyirci kalacak değiliz. İçeride de umutlananlara şunu söylüyorum, hiç umutlanmayın. Bu bizim bir tiyatro oyunu olarak gördüğümüz bir oyundur. Biz bu oyunun bir aktörü olmayacağız. Türkiye'yi sanık sandalyesine oturtmak isteyenlere de fırsat vermeyeceğiz.

"REHİN ALINMIŞ, BAZI İFADELERE ZORLANMIŞ..."
Yapılamak istenen şudur. Rehin alınmış, bazı ifadelere zorlanmış, hapiste kalmamak için anlaştığını iddia eden bir kişinin ifadeleri üezrinden hakikat, adalet arayışı içerisine mi gireceğiz? Bu bizzat hakikatin kendisine ihanet olmaz mı? Bu adamı bir kart olarak kullandıkları son derece açık değil mi? Bunun üzerinden umutlananlara söylüyorum, umutlanmayın. Biz 17-25 Aralık cehenneminden geliyoruz. Kimsenin yüzünde gülücükler açmasın.

Bu kişilerin ifadeleri üzerinden bizi köşeye sıkıştırmak istiyorlarsa şunu bilsinler, 2002'den beri AK Parti'den kurtulmak isteyenler, AK Parti'den, Recep Tayyip Erdoğan'dan kurtulsanız, milletten kurtulamazsınız. Milletten kurtulsanız Allah'tan kurtulamazsınız. Sayın Cumhurbaşkanımız bugün dava açacağını ifade etti. Cumhurbaşkanımızın önümüzdeki günlerde Trump ile bir görüşmesi olacak.

Belgelerle ilgili bizim söylediğimiz şey şudur. Bunların ne olduğu açıklanana kadar bunlar bizim nezdimizde sahte belgelerdir. Dışarı giden para yok dışarıdan gelen para var. Bu iddiasının ispatı olan belgeleri kamuoyu ile paylaşmıyor. Kıvırmaya başladılar. Biz bir suç isnadında bulunmadık, neden mahkemeye verelim tarzında kıvırmaya başladılar. Türkiye siyasetinin gündemini meşgul ediyorlar.

Ne zamanden beri vatansever bürokratlar anayasa suçu işlemeye başlamış? Vatanseverliğin tanımı, Kılıçdaroğlu'nun Türkiye düşmanı odaklarla işbirliği yapması ise bunun adı vatanseverlik değil, hıyanettir.

Tekrardan sayın Cumhurbaşkanımız, toplantıda da hem sözlerine biraz daha açıklık getirdi, hem milletvekilinin milletvekili, herkesin görev ve sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiği, başka makamlara sorumluluk atılarak yapılacak bahanenin dikkate değer bulunmaması gerektiğini ifade etti.