Emir kulu dönemi bitti

Emekli büyükelçi Murat Bilhan Ortadoğu'daki sıcak gelişmeleri, Türkiye ve ABD ilişkilerini TAKVİM'e yorumladı: Türkiye-ABD ilişkileri hiç güvene dayalı olmadı. ABD bizi hiç eşit görmedi. Rus tehdidi ortaya çıkınca Türkiye'yi ileri karakol olarak safına katmak istedi. Ama emir kulu gibi bir ülke olarak görmeye devam etti. Türkiye bölgesinde güçlenince ABD rahatsız oldu

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 20 Kasım 2017 Güncelleme 20 Kasım 2017, 02:21
Emir kulu dönemi bitti

İÇİNDEKİLER

BBC tarafından ortaya çıkarılan haberlerde PKK/PYD'nin DEAŞ ile anlaşarak silahları ile Rakka'dan çıkması ve ABD'nin buna destek vermesi dünya kamuoyunda en önemli olayı oldu. ABD Orta Doğu'da çıkarları için her türlü anlaşmayı yapabildiği gibi kendisinin politikalarını uygulayacak yönetimler istiyor. Suudi Arabistan'daki 'Taht Kavgası' da bunlardan biri... Moskova, Tahran gibi birçok dünya başkentinde görev yapan Emekli Büyükelçi Murat Bilhan ile bölgedeki gelişmeleri ve Türkiye'nin pozisyonunu konuştuk.

DEAŞ ile PYD/PKK'nın Rakka'dan çıkmak için anlaştıkları ve anlaşmadan ABD'nin de haberdar olduğu konusunda neler söyleyeceksiniz?
Devletler arası ilişkilerde çıkarlar esastır. Çıkarlar dışında hiçbir şey rol oynamaz. Bu olayda da çifte standart var. Bu olayın elle tutulur tarafı yok. Bunun mazereti de olamaz. Şimdi yapılmış olan şey kanun değilse de ahlak dışıdır. Söylenenlerin tamamen aksini söyleyen bir davranış biçimidir. Onu kabul etmek mümkün değildir.

ABD Orta Doğu'ya DEAŞ için gelmemiş miydi?
Son olayda onun için geldi ama ABD Başkanı Woodrow Wilson'un Prensipleri zamanından bakarsanız ABD Orta Doğu'da bir Kürt Devletinin kurulmasını hep istedi. Bunu ne ABD'liler ne de bir başkası inkar ediyor.

DEAŞ dünyada insanların kafasının kesildiği videolarla tanındı. Şimdi o militanların kaçmasına izin verilmesi tehlikeli değil mi?
Şu anda Amerika için birinci öncelikli konu Suriye'de DEAŞ engelinin ortadan kaldırılması. Evet buradan çıkan militanlar dünyaya tehdit olacaktır. Ama ABD'nin birinci önceliği onlar değil, birinci önceliği Suriye'den sökülüp atılması.

6 yıldır Suriye'de savaş var ve 4 yıldır DEAŞ diye bir terör devleti vardı. Bugüne kadar bütün şehirlerden DEAŞ'lılar temizlendi. Siz öldürülmüş bir tek DEAŞ'lı görebildiniz mi?
Beyanlardan gösterildiğine göre isim zikrederek yapılmış bir liste yok. Ama DEAŞ'lı militanlardan temizlendi diye defalarca haber yapılıyor. Deyr ez Zor'dan DEAŞ militanlarının ABD helikopterleri ile kaçırıldığı haberleri vardı. Bunlar pazarlık sonucunda yapılmış olabilir. Bunların hiçbiri imkansız değil. Amerika çifte standart kullanır. Ama hiçbir ülke bir başka ülkenin iyiliği için bir adım atmaz zaten. 'Benim çıkarlarım herkesten önce gelir. Benim kontrolüm altındaki bölgede bana bulaşmasınlar da kime bulaşırlarsa bulaşsınlar' düşüncesindedir ABD...

PYD/PKK'nin bir terör devleti kurması söz konusu olabilir mi?
Yakın vadede değil ama kurulması planlanmaktadır. İlk aşamada federasyon planı zaten uygulamaya konuldu. Geçtiğimiz dönemde Kuzey Irak'ta 36. paralel konusu bugün Suriye'nin kuzeyinde de geçerli. Bölge aktörleri olan Türkiye İran'ı tamamen karşısına alarak bunu yapmaz. Bunların dışında Araplar da Kürtler'in varlığının parçalı olarak devam etmesini, Kuzey Irak ile Kuzey Suriye'nin birleşmesini istemezler.

Kürt Koridoru'nun amacı Türkiye'yi Orta Doğu'dan soyutlamak üzere mi planlandı?
Türkiye her şeye rağmen Orta Doğu coğrafyasının bir üyesidir. Türkiye'yi Orta Doğu boyutundan tamamen soyutlayan bir politikanın gerçekçi olmayacağı bellidir. Fiziki olarak da imkansızdır.

Türkiye PKK/PYD'ye yönelik operasyon yaparsa ABD müdahil olur mu?
ABD' müdahil olmaz. Türkiye'yi öyle bütünüyle karşısına almak istemez. Türkiye eninde sonunda Suriye'de PKK/PYD ile çatışmaya girecektir. Mevcut şartlarda Türkiye bir operasyon yapmaya kalkarsa başına bazı sorunlar çıkarabilir.

ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMİ NASIL GÖRÜYORSUNUZ?
Önümüzdeki dönemde ciddi çatışmalar ve belirsizlikler olacaktır. Dünyada çelişkili halkalar oluştu. Bunlardan biri mikro milliyetçilik ile ülkeler parçalanmaya doğru gidiyor. Avrupa'dan Kanada'ya, Amerika Birleşik Devletleri'nden Latin Amerika'ya, Asya'ya kadar her ülkede parçalanma eğilimi var. Bu parçalanma eğilimi tutarsa BM'nin üye sayısını 200'den belki de 500'e çıkaracak. Böyle bir eğilim var.

UÇAK FABRİKAMIZI NATO KAPATTI
Atatürk milli sanayi ve savunma işinin ne kadar önemli olduğunu gördü. Uçak fabrikasını kurmuştu. Ama Nato uçak fabrikasını zorla kapattırdı. O günün şartlarında uçak fabrikası hem Türkiye'nin ihtiyaçlarını karşılıyor hem de yurt dışına ihraç ediliyordu. Daha uygun uçak veririz dediler. Türkiye'nin milli uçak fabrikasını kurması, o günün şartlarından çıkması çok çok önemliydi.

AMERİCANO FAN PRENS

SUUDİ ARABİSTAN'DA NE OLUYOR?
Suudi Arabistan dünyanın demokratlar kategorisine alınabilecek bir ülke değildir. Yakın bir gelecekte de olabilecek gibi de gözükmüyor. Suudi Arabistan Amerika'nın ezeli ebedi müttefikidir. ABD o ülkede yönetimin gücünü elinde tutan kişiyi Amerika'ya bağımlı kılmak ister. Veliaht Prens tam bir Amerikalı, 'Americano fan'. Adeta Amerika'nın yerleştirdiği bir vatandaş.

​ABD, İRAN 'DAN İNTİKAM İSTİYOR

SUUDİ ARABİSTAN'DA 'TAHT KAVGASI' OLARAK GÖRÜLEN OLAYIN NEDENİ NEDİR?
Trump'un dayandığı güvenlik örgütleri başta savunma Bakanı James Mathis olmak üzere bunlar bölgedeki İran nüfuzunu kırmak istiyorlar. Trump bu işe baş koymuş durumda. Bu olayı. İran'a ders verip, daha önce yapılmış olan Nükleer anlaşmayı da mümkünse askıya alıp ondan kurtulmak istiyor. İran'ı cezalandırmak istiyor.

BUNUN NEDENİ NEDİR?
4 Kasım 1979 günü İranlı bir grup üniversite öğrencisi Tahran'daki Amerikan elçiliğini basmıştı. İranlı gençler büyükelçiliği tam 444 gün boyunca, 52 elçilik çalışanı o binada esir kaldı. Amerika elçilik çalışanlarını kurtarmak için askeri operasyon bile düzenledi. Ancak 8 askerini kaybetti. ABD'de bu olayın kuyruk acısı vardır. İşin içinde duygular var. Bazı Amerikan aileleri o olayın intikamının alınmasını istiyor.

​TÜRK-ABD İLİŞKİLERİ TARİHİNDE İLK KEZ BU KADAR SERT BİR KIRILMA YAŞADI MI?
Türk- Amerikan ilişkileri hiçbir zaman tam olarak güvene dayalı bir ilişki içinde olmadı. İlişkiler eşitlik arasındaki bir ilişki değil. Bizi ABD eşit görmüyor. ABD Birinci Dünya Savaşı sonrasına kadar zaten yüz vermedi bize. Osmanlı'nın deniz gücünü korsan diye hep tanımladı. İkinci Dünya Savaşı'nda Türkiye'nin taraf olmaması Amerika'nın hoşuna gitmedi. Daha sonra ise Rus tehdidi ortaya çıkınca Rusya'ya karşı denge politikasından ve en önemlisi Avrupa'yı koruyabilmek için Türkiye'yi Batı safına katmak istedi ve Kore Savaşı sonrası Türkiye NATO üyesi oldu. Amerika tarafından Türkiye'ye bakış bambaşka idi. Türkiye'yi Rusya'ya karşı ileri karakol ve istendiği zaman emir kulu gibi piyade gibi bir ülke olarak görüldü. Türkiye son dönemlerde güçlenip bölgeyle ilişkiler kurması ABD'ye sorun çıkardı.

ALİ DEĞERMENCİ