Belçikalı profesörden referandum itirafı

Belçikalı siyaset bilimi profesörü Bart Maddens, Türkiye'de halk oylamasına sunulan anayasa değişikliğinde öngörülen sistemin Belçika'daki sistemden daha demokratik dedi.

Giriş Tarihi 09 Nisan 2017, 00:00 Güncelleme 09 Nisan 2017, 20:34
Belçikalı profesörden referandum itirafı

İÇİNDEKİLER

Leuven Üniversitesinde siyaset bilimi dersleri veren Prof. Maddens, Flamanca yayın yapan VRT kanalına bağlı De Redactie internet sitesi için, "Türkiye'deki gibi bir referandum Belçikalılara layık görülmüyor" başlıklı bir yazı kaleme aldı.

Darbe girişimi sonrası Türkiye'yi ziyaret ettiğini, ancak gördüklerinin 'mutlak bir totaliter atmosferin' zıttı olduğunu kaydeden Maddens, "Konuştuğum kişilerin çoğu, bana samimi bir demokrat gibi göründü. Gelecek hafta pazar günü yapılacak referandumda 'evet kampının' kazanması bana sürpriz olmaz." dedi.

"YENİ TÜRK SİSTEMİ BİZİMKİNDEN DAHA DEMOKRATİK''
'Evet'in kazanması durumunda Türkiye'nin diktatörlüğe döneceğine ilişkin iddialara değinen Maddens, meseleye medyada yer alanlardan daha incelikle bakmak gerektiğini ifade ederek, şunları yazdı: "Paradoksal olarak, yeni Türk sistemi bizimkinden daha demokratik: Türkler, idarenin başına gelecek kişiyi kendileri seçebilecek. Biz ise aksine, inişli çıkışlı koalisyonların merhametine kalmış durumdayız. 2019 seçimlerinden sonra başbakanımız Michel, De Wever, Peeters veya Di Rupo mu olacak? Bu konuda karar vermenin çok az bizim söyleyeceklerimize bağlı olduğunu biliyoruz."

"BİZ HALA OSMANLI DÖNEMİNDEYİZ''
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın halkın seçmesi durumunda 2029'a kadar ülkeyi yönetebileceği değerlendirmelerine dikkat çeken Maddens, şunları kaydetti: "Peki ya biz? Belçika'da devletin başı (kral), eski rejimlerde olduğu gibi ömür boyu görevini sürdürüyor. Her ne kadar törensel yetkileri olsa da, seçmenlere hesap verme durumunda değil. Bu açıdan bakıldığında biz hala Osmanlı dönemindeyiz, Türkiye ise bu dönemi 1922'de kapattı." değerlendirmesini yaptı.

"BELÇİKA'DA GÜÇ PARTİ GENEL BAŞKANLARI CUNTASINDA''
Belçika'daki gerçek gücün başbakandan ziyade "parti genel başkanları cuntasında" olduğunu, yöneticileri halkın değil, partilerin seçtiğini ifade eden Maddens, "Neyse ki güç, değişik partiler tarafından paylaşılmış durumda. Ancak eğer Belçika'da tek bir parti mutlak çoğunluğa sahip olsaydı, o partinin genel başkanı Erdoğan kadar güçlü olurdu." ifadesini kullandı.

"REFERANDUMA LAYIK GÖRÜLMEDİK''
'Hayır cephesine' medyada az yer verildiğini, bunun aksinin sağlanması gerektiğini ancak yine de halka referandumla görüşünün sorulduğunu kaydeden Maddens, "Ancak biz Belçika'da buna (referanduma) layık görülmedik. Eğer parti genel başkanları bir anayasa reformuna karar vermiş olsalardı, parlamentoya getirilip aceleyle kabul edilirdi. Vatandaşlar da sessiz kalmak zorunda olurdu." değerlendirmesini yaptı.