Bakan Albayrak neden hedefte?

Yenişafak yazarı Salih Tuna bugünkü yazısında son günlerde enerji politikalarında dev adımlar atan Bakan Berat Albayrak’a yönelik FETÖ ve küresel uzantılarının başlattığı kişilik suikastlerini kaleme aldı.

Giriş Tarihi 10 Aralık 2016, 00:00 Güncelleme 10 Aralık 2016, 21:39
Bakan Albayrak neden hedefte?

İÇİNDEKİLER

İŞTE SALİH TUNA'NIN BUGÜNKÜ YAZISINDAN BAZI BAŞLIKLAR:

AKILLARI SIRA BERAT ALBAYRAK'IN AZMİNİ KIRACAKLARINI ZANNEDİYORLAR
Türkiye'nin enerji bakımından dışa bağımlılığını en aza indirmek için geceli gündüzlü çalışan kaliteli, genç ve dinamik bir bakanı var: Berat Albayrak.

Türkiye, onun aktif ilişkileri ve gayretleri neticesinde, enerji üretim ve tüketiminde en büyük paya sahip olan Şangay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) Enerji Kulübü (ana üyelerinin dışında) ilk dönem başkanı oldu.

Alternatif enerji kaynakları konusundaki girişimleri de herkesin malumu.

Lakin, harici ve dahili ahbesin çocukları anında ayaklandılar. Akılları sıra kişilik suikastına uğratmakla azmini kıracaklarını sanıyorlar.

BERAT ALBAYRAK'A DA İŞTE BU YÜZDEN SALDIRIYORLAR
Türkiye sürgit bağımsız bir ülke olacaksa (ki olacak, onun için o tankların altına yattı insanlarımız) enerjide de bağımsız politikalar yürütmek zorundadır. (Nükleer enerji de mezkur politikanın mütemmim cüzüdür.)

Berat Albayrak'ın da sırrı burada. FETÖ'nün ipini elinde tutan "üst akıl"a rağmen milli enerji politikalarından hiç taviz vermiyor.

Malumunuz, bu ülkede FETÖ'ye kim cepheden karşıysa, tavizsizse, dahası savaşıyorsa, "üst akıl" ona fena halde kafayı takıyor.

ŞAYET DÜŞMANIN SENİ SEVİYORSA SENDE BİR P.ŞTLUK VAR DEMEKTİR!
Şayet perdenin arkasında FETÖ'yle "al gülüm ver gülüm" durumundaysanız veya yardım ve yataklık yapıyorsanız veya oyunlarını bozmuyorsanız, perde önünde istediğiniz kadar FETÖ'ye karşı çıkıyor görünebilir hatta ciddi ciddi karşı da olabilirsiniz, sorun yok.

Sorun yok, dediğim, kişilik katline uğratılmazsınız. Hatta, bulunmaz Hint kumaşı muamelesi bile görürsünüz.

Demem o ki, kuru kuruya FETÖ'ye düşmanım demekle olmuyor, madem düşmansın gereğini yapacaksın, bedeli neyse de ödeyeceksin.

Ona bakarsanız….

Lafa gelince, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu da düşman; ama FETÖ, "oyunuzu CHP'ye verin" diyecek kadar da onu seviyor, ne haber!

Che Guevara mı demişti: "Şayet düşmanın seni seviyorsa sende bir puştluk var demektir!" Budur…

KILIÇDAROĞLU FETÖ'YÜ HEM SEVİYOR HEM DANIŞMAN HİZMETİ VERİYOR
Kaldı ki, Kılıçdaroğlu'nu FETÖ sevmekle de kalmıyor, "danışman hizmeti" de veriyor.

Mesela, Doç. Dr. Fatih Gürsul bunlardan biri.

Hani şu bylock listesinde adı olduğu gerekçesiyle FETÖ'den gözaltına alınan, Kılıçdaroğlu'nun Başdanışmanı.

Çok enteresan bir insan evladı…

O kadar ki, Kılıçdaroğlu'nun 21 Temmuz'da CHP Genel Merkezinde yaptığı toplantıda, "Sayın Genel Başkanım 15 Temmuz kesinlikle darbe değil Tayyip'in oyunu, tiyatrosudur" der.

Neyse ki, söz konusu toplantının davetlileri arasında yer alan emekli Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok buna şiddetle karşı çıkarak, "Sakın buna inanarak böyle bir açıklama yapmayın," uyarısını yapar Kılıçdaroğlu'na: "15 Temmuz darbe girişiminin FETÖ tarafından yapıldığını halka açıklayın."

FETÖ'CÜLERİ "BURDAAA!" DEDİRTMEK HANGİ DANIŞMANIN FİKRİ!
Bütün bunları, Hanefi Avcı'nın avukatı Fidel Okan geçenlerde twitter marifetiyle dermeyan eder.

Güneş gazetesinin peşine düştüğü bu skandal toplantıdaki konuşmaları Ahmet Zeki Üçok attığı tweetle şöyle teyit eder: "Sn. Fidel Okan tarafından Başdanışman Fatih Gürsul hakkında atılan tweetler aynen doğrudur ve bire bir bu olaya şahidim."

İmdi, sormak lazım: Adana'da CHP'lilere, FETÖ'cüleri, "burdaaa!" dedirtme fikrini Kılıçdaroğlu'na hangi "danışman" veya "kripto" soktu?

Şaşacaksınız ama söyleyeyim: CHP'nin "FETÖ'nün siyaset ayağına neden dokunmuyorsunuz" çıkışı bile FETÖ mamulüdür.