Dünyanın gözü iki yıldır terör örgütü DEAŞ'ın elinde bulunan Musul'a yönelik operasyona çevrildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında geçen hafta yapılan güvenlik zirvesinde Musul operasyonunun askeri, siyasi, güvenlik, diplomatik boyutları masaya yatırılarak, izlenecek strateji şekillendi. Irak hükümetinin Türkiye'ye yönelik tutumunun ardından Erdoğan'ın altını çizdiği alternatif planlar ortaya kondu. Türkiye, operasyonda koalisyonla birlikte hareket etme kararlılığını korurken B Planı'nı da geliştirdi. Buna göre Ankara, Erbil'le birlikte hareket edecek. Peşmerge'nin Hazer Üssü'ndeki 10 bin kişilik gücü Başika'da Türkiye'nin eğittiği birliklerle koordineli olarak terör örgütü DEAŞ'a karşı savaşacak.
ÇERÇEVE ORTAYA KONULDU
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Türkiye'nin Musul'u terör örgütü DEAŞ'tan temizleme operasyonunda yer alma, uluslararası koalisyonla çalışma açıklamasının çerçevesi netleşti. ABD'ye işbirliği öneren Ankara, terör örgütü DEAŞ'a yönelik askeri planını da sundu. Üst düzey bir hükümet yetkili Türkiye'nin Musul operasyonunda yer almak kararlı duruşunu koruduğunu ve ABD'nin de bu konuda esneme gösterdiğini söyledi. Musul harekâtına ilişkin Güvenlik Zirvesi'nde ortaya konulan tespitler, koalisyon güçleriyle paylaşılan öneri ve atılacak adımlar şöyle:
ANKARA TAVRINI KORUYOR:
Türkiye, harekâtın eğitiminde rol aldığı Musul muhafızları, Peşmergeler, yerel güçlerle gerçekleştirilmesi konusundaki net tavrını koruyor. Bu uluslararası camiaya da anlatılmaya devam edecek. Terör örgütü DEAŞ'ın kökünün kazınması için bölgesel güçler konusundaki tutum korunacak.
30 NOKTAYA OPERASYON:
Örgütün karargâh olarak kullandığı 30 noktaya operasyonda Musul gücü etkin rol üstlenecek.
GÖZ YUMULMAYACAK: Terör örgütü PKK'nın Irak ordusu ya da Şii milislerin komutası altında operasyona katılmasına hiçbir şekilde göz yumulmayacak. Sincar'a yerleşen terör örgütünün Telafer'le bu bölge arasında bir terör koridoru açmasına izin verilmeyecek.
Takvim.com.tr
