Ortadoğu'daki kirli plan ne?

Küresel güçler Ortadoğu'yu yeniden dizayn ederken kirli planlarını da devreye soktu. Önce DAEŞ adında bir terör örgütü ardından da PYD ve PKK devreye sokuldu. Türkiye'yi tehdit olarak görenler terörle hizaya getirmek için düğmeye bastı. İşte Türkiye'yi de hedef olan Ortadoğu'daki o kirli plan..

Giriş Tarihi 22 Mart 2016, 00:00 Güncelleme 22 Mart 2016, 19:59
Ortadoğu’daki kirli plan ne?

İÇİNDEKİLER

Küresel güçler yeniden şekillendirmek istiyor Ortadoğu'yu...

Bunun için 1. Dünya Savaşı'nda da kullanılan taktiklerin bir kısmı yeniden devrede..

Valizler dolusu dolarla yüzlerce Lawrence gönderildi bölgeye...

Lawrence'ın yolundan giden o ajanlar ayaklanma ve çatışmalar çıkarıyor, bölgedeki terör örgütlerini yönlendiriyor, finanse ediyor..

Haritaları yeniden çizmek için bölgedeki terör örgütlerini kullanmak istiyor küresel güçler..

Bu amaçla önce DAEŞ sürüldü sahaya...

Suriye'yi dizayn etmek ve bölgeyi paylaşma planına hizmet etti DAEŞ..

Ancak DAEŞ'in dışında başka terör örgütlerine de ihtiyaç duydu o kirli planı hayata geçirmek isteyenler...

Terör örgütü PKK ve Suriye kolu olan PYD sokuldu devreye....

Bir siyasi enstrüman olarak sahne aldı terör örgütleri bölgede..

Bir yanda Esad rejimi ve destekçilerinin, öbür yanda ise terör örgütleri ve destekçilerinin hedefi oldu Suriye halkı..

Atılan her bombayla büyüdü kan ve gözyaşı....

Binlerce Suriyeli katledildi haritaları yeniden çizmek isteyenlerin kirli savaşında...

Aralarında Türkmenlerin de olduğu milyonlarca Suriyeli evinden, toprağından sürüldü bu uğurda.

Umut yolculuklarına çıktılar Ege'de Akdeniz'de...

TERÖRLE TÜRKİYE'NİN YÜRÜYÜŞÜNÜ DURDURMA PLANI
Terör örgütlerini piyon olarak kullanarak bölgeyi şekillendirmek isteyenlerin Suriye değildi tek hedefi...

Bu gelişip, büyüyen, çözüm süreci ve demokratik reformlarla özgürleşerek 2023 hedeflerine yürüyen bölgenin en güçlü ülkesi Türkiye'nin de önünü kesme operasyonuydu.

Türkiye'yi tehdit olarak görenler terörle hizaya getirmek için bastılar düğmeye..

Bunun için önce çözüm süreci hedef alındı...

Terör örgütü PKK, Suriye'deki kolu PYD ile eş zamanlı olarak girdi devreye..

Paralel Yapı ve 10 farklı terör örgütü aynı amaca hizmet için PKK ile iş birliği içine sokuldu..

Asla bir araya gelemezler denilenler Türkiye düşmanlığında buluştu..

Emniyet İstihbarat Dairesi Eski Başkanvekili Bülent Orakoğlu konuyu şöyle yorumladı: Bu son dönemde yapılan milli güvenliğimizi ve toprak bütünlüğümüzü tehdit eden bu terörist saldırılara karşı Türkiye'ye terör kartını oynamaya çalışan bir takım terör örgütlerinin arkasında çok uluslu ülkeler var. Bugün Türkiye'nin karşılaştığı taraf Suriye kaynaklıdır. Bu çok uluslu bir terör saldırısıdır. Ama bu terörün klasik tanımını aşmış Türkiye içerisinde bir iç savaş çıkarmaya yöneliktir. Türkiye'yi yeni bir teknikle örtülü savaş yöntemiyle sınamaya yönelik bir takım saldırılardır bunlar. Bunlar klasik bir terör olarak tanımlamak, anlamak mümkün değildir. Bunların arkasında yabancı ülkeler vardır.

TÜRKİYE NEDEN HEDEFTE?
Terör tırmandırılırken ve birbiri ardına bombalar patlatılırken içerde ve dışardaki Türkiye düşmanları da devleti sindirmek için harekete geçti..

Paralel yapı, terör örgütleri, siyasi parti liderleri, bazı akademisyenler ve Batılı iş birlikçiler hep bir ağızdan aynı nakaratı söylemeye başladı.

Devletin temsil makamı olan Cumhurbaşkanı hedef alınarak operasyonlara son verilmesi, teröristlere ne istiyorlarsa verilmesi için büyük bir kampanya yapıldı..

Ayrıca Suriye'nin kuzeyinde terör örgütü PYD'nin kontrolünde bir koridor oluşturma çabalarına Türkiye'nin sessiz kalması için var güçle çalışıldı.

Peki ama Türkiye neye razı edilmek ve ne yapılmak isteniyor?

Terörle bölgeyi dizayn etmek ve siyasi rant devşirmek isteyenlerin aslında birçok hedefi var..

O hedeflerden biri haritaların yeniden çizilmesine engel olarak görülen Türkiye'yi etkisizleştirip bölmek...

Terör örgütü PYD'nin kontrolünde bir koridoru hayata geçirmek..

Bölgede kurulacak küçük ve güçsüz devletleri çatıştırmak ve bu çatışmaları sürekli hale getirmek..

Bu sayede büyük ve devamlılığı olan bir silah pazarı oluşturmak..

Kurulan güçsüz ve küçük devletçiklere temel ihtiyaç ve gıda dahil, tüm sanayi ve yüksek teknoloji ürünlerini satarak kaynakları zahmetsizce Batı'ya aktarmak...

Kaos ve istikrarsızlık sayesinde bölgenin yeraltı ve yerüstü zenginliklerine çeşitli gerekçelerle el koymak....

BATI NEDEN ÇİFTE STANDART UYGULUYOR?
İşte tüm terör örgütlerinin birleşerek Türkiye'ye saldırmalarının perde arkasında o kirli plan var..

Ankara'daki terör saldırılarına Paris'tekine benzer bir duyarlılığın oluşmamasının nedeni bu...

Batı'nın Türkiye'ye yönelik terör saldırılarına karşı sessizliği bu yüzden..

Yani terör örgütlerinin bombaları patlatmakta bu kadar mahir ve cesaretli olmasının sırrı Batı'da gizli..

Bilinen ve aleni olan amaçsa Türkiye'ye diz çöktürmek..

TERÖRÜN PERDE ARKASINDA KİMLER VAR?
Küresel güçler Ortadoğu'dan daha fazla pay almak için kirli hesaplar yapıyor..

Bölgenin haritası kanla yeniden çizilmek isteniyor..

Bu planı hayata geçirmek isteyenler bir yandan terörü desteklerken öbür yandan da barış, demokrasi ve insan hakları söylemiyle iki yüzlü bir tavır sergiliyor..

Türkiye'nin siyasi iradesi terörle, içerden ve dışardan yapılan baskılarla yok edilmek isteniyor..

Terör örgütlerini destekleyenler koyunlarında besledikleri yılanın bir gün kendilerini de sokabileceği gerçeğine gözlerini kapıyor..

Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz günlerde şöyle konuşmuştu: Buradan terör örgütlerine doğrudan ya da dolaylı destek olan ülkelere sesleniyorum: Koynunuzda yılan besliyorsunuz. Aynı bombalar sizin şehirlerinize patlamaya başladığında bizim ne hissettiğimizi anlayacaksınız. Kendi ülkenizi hedef aldığında asla izin vermeyeceğiniz faaliyetleri desteklemekten vazgeçin.

BİRLİK OLMA ZAMANI
Türkiye yine tıpkı Çanakkale Savaşı gibi, Kurtuluş Savaşı gibi tarihi bir süreçten geçiyor..

Ve Türk'ü, Kürt'ü, Arap'ı, Çerkez'i, Gürcü'sü ve Roman'ıyla bu vatanda nefes alıp veren herkesin yapması gereken tek bir şey var...

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da dediği gibi: Bir olmalıyız.. İri olmalıyız.. Diri olmalıyız..