HDP'Yİ SAVUNDU
Dernek Başkanı Ümit Taydaş ile CHP'li Tur Yıldız Biçer, arasında sözlü tartışma yaşandı. Koalisyon görüşmeleri sırasında Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye "Buyur Başbakan ol, yeter ki 4 yıllık istikrarlı bir hükümet kurulsun" dediklerini aktaran CHP'li Biçer, Bahçeli'nin hükümet olmak istemediğini söyledi. Biçer, sözlerine şöyle devam etti: "Bu tüm siyasi partilerin hem kuruluş hem de varoluş nedenine aykırı bir şey. Siyasi partilerin varoluş nedenleri ülkeyi yönetmek ve iktidar olmaktır. Bunun dışında hareket şansı veya rotasının olmasını ben vatandaş olarak kabul edemem. Kim olursa olsun oy verip vermemek de önemli değil. Madem iktidar olmaya hevesli değilsin bu insanlardan oy istemeye hakkın da yok. Böyle bir şey olur mu Allah aşkına.Sürekli sahada olunca bazen bizim aklıma gelmeyen böyle tabandan gelen çok akıllı mantıklı şeyler var. Eski bir MHP'li yöneticinin söylediği bir şey var; Dedi ki 'Biz hep MHP'ye oy verdik ama benim de bir aklım var. Bahçeli, HDP ile hiçbir masaya oturmayacağını söyledi. HDP'yi yok sayıyorum demekle yok olsa arkasında duracağız. Ama doğanın kendisine aykırı' Siz var olan bir şeyi yok saymakla o yok olmaz."
DERNEK BAŞKANI TEPKİ GÖSTERDİ
Biçer'in bu sözleri üzerine araya giren dernek başkanı Ümit Taydaş, "Efendim ben size bu konuda katılmıyorum. Eğer mecliste İstiklal Marşı okumayan kişilerin vekil bile olmuş olsalar makbul sayılmaları uygun değil. Onlarla oturulabilmesi için samimi olunmaları gerekir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni bir bütün olarak kabul etmeleri gerekir. PKK'yı terör örgütü olarak kabul etmeleri gerekir. Saçma sapan konuşmamaları gerekir. Bu ülkeye faydalı olmak adına Türkiye partisi olma adına adımlar atması gerekir. Atıyorlar mı efendim ?" dedi.
Başkan Taydaş'ın konuşmaları sonrası önündeki bardak üzerinden örnek vererek, açıklamalarına devam eden CHP'li Biçer, "Ben bu problemleri çözeceğim ama ben bu bardağı görmüyorum' dediğiniz zaman bu yok oluyor mu ? Bunun varlığına göre bir adım atmak zorundasınız. Yok sayıyorum demekle yok olmuyor." ifadelerini kullandı.
Başkan Taydaş ise kendilerinin de "görmüyorum" demediklerini ancak kendisi de olsa HDP'lilerle aynı masaya oturmayacağını vurguladı. Taydaş, "Biz, Kürt bir arkadaşımızın bizden ayrı olduğunu düşünemeyiz. Burada yönetimim de Muş'lu kardeşim var. Bitlisli arkadaşlarım var. Ama biz bu ülkeye inandık, bu bayrağa inandık. Hiç birimiz kalkıp bu ülkenin değerlerine ihanet edecek davranış içerisine giremeyiz. Girdikten sonra da bize müsamahalı davranılmasını bekleyemeyiz. Bekliyorsak bu ülkenin dağılması ve bölünmesiyle ilgili o dağıtmak isteyen bölmek isteyen insanlara yardımcı oluruz hanımefendi. Bunun başka tarafı, yanı yönü yok" dedi.
SES TONLARI YÜKSELDİ
CHP'li Biçer, anlatmak istediklerini sözünün kesilmesinden dolayı iyi ifade edemediğini belirterek, kendisinin dinlenmediğinden yakındı. Konuşmasına yüksek sesle devam eden Biçer, "Efendim anladım siz hassasınız bu konuda ama ben cevap veremiyorum. İzin verirseniz ben süreci bir değerlendireyim. 7 Haziran'a kadar şehit yokken 7 Haziran'dan sonra hükümetin kurulamamasıyla birlikte bu kaolitik ortamda şehitlerin geliyor oluşu elbette bizi ilgilendirir. Bu süreç elbette önemli. 7 Haziran'dan sonra düğmeye basılır gibi bir anda başlamadı mı? Böyle değil midir, bunda bir hata var mıdır? 7 Haziran'dan sonra bizim dışımızdaki diğer partiler 'ben bunu yok sayıyorum' demek dışında daha gerçekçi olup çözüm üretmekte odaklanabilselerdi, bizim hükümet kurma çabamıza bizim kadar samimi cevap verselerdi, bu noktaya kadar gelmezdik. Ben bunu söylemeye çalışıyorum. MHP, AKP ile neden masaya oturmadı, bizimle niye masaya oturmadı? Devlet Bahçeli 'ben iktidar olmak istemiyorum' dedi.
"Sayın vekilim siz olayı anlatmaya çalışıyorsunuz, o sizin siyasetinizle ilgili çalışmalarınız, öngürülerinizdir" diyen dernek başkanı Ümit Taydaş, "Biz de size şehit yakınları ve gaziler olarak ülkenin durumuyla ilgili hassasiyetlerimizi anlatmaya çalışıyoruz. Biz size bu konuyu anlatıyoruz, siz bana başka bir şey söylüyorsunuz. Hükümet kuramadığınızı, kimin hangi hatayı yaptığını söylüyorsunuz. Bizler oralarda gidip arkadaşlarımızın hayatlarını verdiğini gördük. Ülkenin birliği ve bütünlüğü için oralarda sakat kaldık. Biz size ancak bunu anlatabiliriz. Bizim görevimiz, şehit yakınları ve gazilerimizin ülkenin bugünkü durumuyla ilgili hassasiyetlerini size aktarmaktır. Ben siyasetçi değilim. Siz onu uygun görürsünüz, görmezsiniz buna biz karışamayız." şeklinde konuştu.
