Teröre destekten vazgeçmiyorlar

Doğan medya grubuna terör örgütü propagandası yapmaktan onlarca dava ve soruşturma açıldı. Ancak Doğan grubunun gazete ve TV'leri aynı suçu işlemeye devam etmekte ısrarcı

Giriş Tarihi 17 Ekim 2015, 00:00 Güncelleme 17 Ekim 2015, 01:55
Teröre destekten vazgeçmiyorlar

İÇİNDEKİLER

Doğan Medya Grubu hakkında "terör örgütü propagandası yapma" suçundan onlarca soruşturma ve dava açıldı. Bu soruşturma ve davaların bir kısmı şikayet üzerine açılırken, bir bölümü de savcılığın resen harekete geçmesi ile başlatıldı. Soruşturma dosyalarında Doğan Medya Grubu'nun açıkça terör örgütlerinin propagandasını yaptığı kaydedildi. Soruşturma dosyalarında Doğan grubunun, terörle mücadelede eleştiri sınırlarını aşan yayınlarıyla terör örgütlerinin işine gelen yayınlara sık sık yer verdiği dile getiriliyor. Özellikle PKK terör örgütüne ilişkin operasyonlarda da terör örgütünün asker ve polisleri şehit ettiği haberlere dikkat çekiliyor.

19 Ağustos 2015'te Siirt'te 8 askerin şehit edilmesi görüntülerini Doğan Haber Ajansı, açık bir şekilde verdi. Şehitlerin parçalanmış bedenlerine ait fotoğrafları bütün dünyaya dağıttı, saatler sonra "kullanmayın" diye uyarı gönderdi. Ama fotoğraflar çoktan her yere ulaşmıştı.

8 Eylül 2015'te Doğan Haber Ajansı, askerlerde göstermediği hassasiyeti teröristler için gösterdi. Tunceli'de karakol basıp 1 polisi şehit eden PKK'lıların vurulma anını abonelerine servis yapmadı. Bu, "teröristlerin moralini bozmak istemediler" şeklinde yorumlandı.

Cüneyt Özdemir'in CNN Türk'te "masum, cici kız" olarak gösterdiği Ayşe Deniz Karacagil'in kanlı terör örgütü PKK'ya katıldığı ortaya çıkmıştı. Özdemir'in "Kırmızı fularlı kız" dediği teröriste yaptığı güzellemeler sosyal medyada hızla yayılınca Doğan yöneticileri panikledi. Terörist kızla yapılan o röportajın videosu alelacele yayından kaldırıldı. Doğan yöneticilerinin "teröre verdikleri destek ortaya çıkmasın" diye böyle paniklediği öne sürüldü.

ANKARA'DA GİZLİLİĞİ İHLAL

Doğan medya bünyesindeki Hürriyet'e son olarak Ankara'daki terör saldırısının ardından yayımladığı "arananlar listesi" ile soruşturmanın gizliliğini ihlal ettiği ve şüphelilerin kaçmasına neden olduğu iddiasıyla soruşturma açıldı. Başsavcılık haber sonrası, bazı şüphelilerin yer değiştirdiğini ya da kaçtığını duyurdu. Başsavcılıkta yapılan değerlendirmede, haberin internet sitesinde veriliş saati anlamlı bulundu. Bu saatlerde Ankara dışındaki bazı illerde operasyonların devam ettiği, canlı bombalara yardım edenlerin yakalanma çalışmalarının sürdürüldüğü belirtildi. Başsavcılık bu nedenle soruşturmayı sadece haberi yazan gazeteci ve haberin yayımlandığı internet sitesi sorumluları hakkında değil, habere konu bilgileri sızdıranlar
hakkında da yürüteceği öğrenildi.

ERDOĞAN'IN AÇIKLAMASINI ÇARPITTILAR
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın canlı yayında yapmış olduğu "400 milletvekili alınsaydı bunlar olmazdı" açıklamasını çarpıtarak Dağlıca baskını ile ilişkilendiren Hürriyet gazetesi resmi web sitesi "hurriyet.com. tr"ye, Paralel Yapı'nın yayın organı Zaman gazetesinin web sitesi ile birlikte soruşturma açıldı. Hürriyet'in Twitter hesabından atılan "Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Dağlıca açıklaması: '400 milletvekili alınsaydı bunlar olmazdı" şeklindeki tweet, birçok web sitesi tarafından alıntı yapıldıktan kısa bir süre sonra silinmişti.



'ŞEHVETE KAPILMIŞLAR'
Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı'nca Doğan Medya Grubu'na yönelik "terör örgütlerinin propagandasını yapma" suçlamasıyla yürütülen soruşturmaların en başında, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ın DHKP/C'li teröristler tarafından adliyede şehit edilmesi ile ilgili yayınlar geliyor. 1 Nisan 2015 'te, DHKP-C'li iki terörist, savcı Kiraz'ın başına silah dayanmış fotoğrafı propaganda amaçlı servis etmişti. Doğan'ın gazetelerinin tam da örgütün isteği doğrultuda bu fotoğrafları bastığı, sonra da "hatalıydık, şehvete kapıldık" şeklinde açıklama yapmak zorunda kaldığı aktarılıyor.




DUMAN VE HÜR'E ŞEHİT AİLELERİNE HAKARET SORUŞTURMASI

Doğan grubu hakkında "terör örgütlerinin propagandasını yapma" suçundan yürütülen bir başka soruşturma da Hürriyet gazetesi yazarı Selahattin Duman ile "radikal.com.tr" yazarı yapan Ayşe Hür hakkında. Bu soruşturma, Tüm Emniyet Teşkilatı Emeklileri ve Üyeleri ile Halk Birlikteliği Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma derneklerinin suç duyurusu üzerine başlatıldı. Suç duyurusunda Doğan grubunun terör örgütü lehine yayınlar yapmasına dikkat çekildi. Duman'ın "Bir çocuğum daha olsaydı veya bir çocuğum daha ölseydi. Bir ile ikinin arasında ne fark var diyeceksiniz? Cevap vereyim; 100 bin lira. O baba, ölen çocuğu için 100 bin lira aldı. İki çocuk kaybetse 200 bin lira alacaktı. O 100 bin lira, ölmemiş çocuğu da 'iktidara adamanın' kazancıdır ve o kendine 'baba' diyen adam için görülmemiş bir paradır." demişti. Ayşe Hür'de Twitter'dan "HDP'ye 120 kez saldır, Diyarbakır'da 4 kişiyi öldür, 400'ünü yarala, 32 sosyalisti öldür, 3 polisin intikamı için Kandil'i bombala. Ne kadar adil..." paylaşımında bulunmuştu. Bu arada CNN Türk televizyonunda katıldığı Tarafsız Bölge programında 'PKK terör örgütü değildir" diyen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi hakkında 'terör örgütü propagandası' yapmak suçundan soruşturma başlatıldı.

ÖLÜM ÜZERİNDEN KARA PROPAGANDA
Doğan medya grubunun Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik kara propaganda niteliğindeki yayınları terör konusuyla da sınırlı değil. Her fırsatta Cumhurbaşkanına saldıran Doğan medya, Bodrum'da yaşanan mülteci faciasında bile Erdoğan'ı suçlu göstermeye çalıştı. Facia sonrası ajanslara düşen sahile vuran çocuk cesedi üzerine "Utan ey büyük adam" başlıklı köşe yazısı kaleme alarak Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı minik Suriyeli'nin katili olmakla itham eden Hürriyet Yazarı Ertuğrul Özkök hakkında soruşturma açıldı.




SABAH