Arınç: Alçakça bir kampanya yürütülüyor

Bülent Arınç, Kara Kuvvetleri Komutanı Akar'ın da katıldığı, 'sınır güvenliği' gündemiyle toplanan Bakanlar Kurulu sonrası önemli açıklamalarda bulundu.

Giriş Tarihi 22 Temmuz 2015, 00:00 Güncelleme 23 Temmuz 2015, 01:54
Arınç: Alçakça bir kampanya yürütülüyor

İÇİNDEKİLER

Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında, Başbakanlık Çankaya Köşkü'nde gerçekleştirilen kabine toplantısı sona erdi. Kara Kuvvetleri Komutanı Akar'ın da katıldığı toplantıda ana gündem maddesi ise sınır güvenliği oldu.

Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası Hükümet sözcüsü Bülent Arınç önemliş açıklamalarda bulundu.

Arınç'ın açıklamasından satır başları:

"Suruç'taki saldırıda, Adıyaman'da ve bugün Şanlıurfa'da evlerinde şehit edilen polislerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Terör örgütünün, terör suçudur. Bunu yapanlar karşılığını göreceklerdir.

İKİ POLİSİN ŞEHİT EDİLMESİ
Apocu fedai timinin, gerçekten PKK bağlantısı olup olmadığı, yoksa bireysel olarak mı bu eylemi yaptıkları, propagandaya yönelik olarak mı böyle bir duyuruda bulundukları konusu hem istihbaratımız, hem de güvenlik güçlerimiz tarafından süratle araştırılıyor ama neresinden bakarsak bakalım, bir terör örgütünün işlediği bir terör suçudur. Kan dökülmüştür. Dökülen kan, polislerimizin aziz kanıdır. Onlara Allah'tan rahmet diliyorum ve mutlaka bunu yapanlar karşılığını göreceklerdir.Bunun bir misilleme olduğu anlaşıldı. "

SINIR GÜVENLİĞİ
Ana gündemde Milli Savunma Bakanımız bir sunum yaptı. Sınır fiziki güvenlik sistemi konulu. Sınırda tedbirlere ilave olarak neler yapıldı ve neler yapılacak bunlar anlatıldı sunumla.

3 bin kilometreye yakın kara sınırımız var. Suriye ve Irak sınırlarımızın yarısını kapsıyor. Diğer ülkelerle olan sınırlarımızda güvenlik tehlikesi yok. Ama Suriye'deki olaylara ilişkin entegre güvenlik sistemi sunumda dinlemiş olduk.

Önemli olan DEAŞ'e karşı önlemler önemlidir. Sınır güvenlik sistemi kurulacaktır.

Risk sıralaması kaçakçılar, sığınmacılar ve teröristlere yönelik risk sırası var sınırlarda. İnsani amaçlı geçişleri kolaylaştırabilecek bir çalışma gerektiği ortaya çıktı. Fiziki engeller teröristler için alınacaktır.

Giriş-çıkışların yapılabileceği sınır noktalarını tespit ettik. Ayrıntılı incelemeler yapılmıştır. Teknik konularda. Bu duvarlar örmek demek değildir. Teröristlere ve kaçakçılara engel olacak bir sistemi düşünmüşler. ASELSAN'ın da bulunduğu mükemmel bir proje hazırlanmış. Devam etmesi uygun görüldü. Sayın Başbakanımızın talimatları oldu."

SİVİL UÇAK ÜRETİMİ
Türkiye'de sivil uçak üretimi konusunda Bakanlar Kurulu'na bilgi verildi. Bundan sonra atılacak adımlar konusunda bilgilendirme yapıldı.

SORU-CEVAP
Güvenli bölge ve uçuşa yasak bölge seçeneği hükümet nezdinde halen masada mı? İncirlik'in açılması için bu şartlar halen geçerli mi?
İki komşu ülkedeki olaylarla ilgili olarak Türkiye'nin tutumu bellidir. Hem DAEŞ'e karşı hem de diğer olaylara karşı tavrımız en başından beri belli. Türkiye'de bir algı operasyonu var. Son yaşadığımız olaylardan sonra yanlış algıların, Türkiye'de oluştuğunun farkındayız. Propoganda amaçlı fevkalade etkili bir kampanya yürütülmektedir. Son derece alçakça bir kampanyadır. Türkiye için DAEŞ lanetli bir terör örgütüdür. Terörün her türüyle olduğu gibi IŞİD'le mücadeleye de kararlıyız. Türkiye, uluslararası koalisyonda yerini almıştır. Bu koalisyon hava harekatı yapmaktadır. Türkiye, bu konuda üzerine düşeni yapmaktadır. Fakat etkili ve sonuç alıcı olması için uçuşa yasak bölge talebimiz vardır.

TÜRKİYE HAKKINDAKİ İDDİALAR
"(DAEŞ'e karşı Türkiye Hükümeti yeterli mücadeleyi yapmıyor) algısı üzerinden propaganda amaçlı, fevkalade etkili bir kampanya yürütülmektedir. Bu alçakça bir yalandır. Hiçbir noktası doğru değildir. DAEŞ, Türkiye'nin lanetlediği bir terör örgütüdür. Ülkemiz terörün her türüyle olduğu gibi bu terör örgütüyle de mücadele etmeye kararlıdır"

600 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI, 102'Sİ TUTUKLANDI
"Resmi Gazete'nin 10 Ekim 2013 tarihindeki nüshasında IŞİD'in açıkça anıldığı bir terör örgütü olarak listeye alındığı ortadadır. Biz DAEŞ'i, Türkiye'de konuşulmazken bile terör örgütleri listesine aldık. Hemen hemen her gün DAEŞ'le bağlantısı olduğu düşünülenlere karşı operasyonlar kapsamında tutuklamalar olmuştur. Bunun dışında bütün çalışmalarımı İçişleri Bakanlığımız sürdürmektedir. Son 6 ayda DAEş ile bağlantılı olduğu gerekçesiyle 600 kişi gözaltına alındı. Bu kişilerden 102'si tutuklandı. DAEŞ'e karşı en baştan bu yana hükümetimiz büyük operasyonların içerisindedir."

KOALİSYON GÖRÜŞMELERİ
Dünkü MYK-Bakanlar ortak görüşmesinde koalisyon görüşmeleri konuşuldu. Seçim sonuçları açıklandığından itibaren Sayın Başbakan pozitif bir çalışma yürütmüştür. Bizim bu çalışmalarımız siyasi partiler ve kamuoyu tarafından olumlu karşılanmıştır. Bizim önceliğimiz hükümet kurma görevi. Milletimiz bir karar verdi. Milletimiz koalisyon kurmamızı istedi. Biz buna karşı duramayız. Bu saygısızlıktır. Bunu hangi parti düşünürse millete karşı saygısızlıktır. Dolayısıyla çok iyi niyetle hükümet kurma çalışması birinci aşamasıdır. CHP ile görüşmeler sürüyor."

CHP'NİN ULUSAL YAS İLANI ÇAĞRISI
CHP ulusal yas ilan edilmesi konusunda yasa teklifi etmiştir. Bu olayla ilgili ulusal yas ilan edilmemiştir. Ama gerekenler yapılmıştır. Yas ilan edilmenin karşılığının verildiğini düşünüyoruz. CHP bu teklifiyle olmayacağını düşünüyor olmalı. TBMM tatilde çünkü şimdi. Komisyonlarda da yapılamayacaktır. Ulusal yas ilan edilmesi, her olayda yapılırsa anlamını kaybeder diye düşünüyorum.

DEMİRTAŞ'IN ÇAĞRISI

Demirtaş'ın 110 kişi il TBMM ile toplantıya çağrılır ama en az 184 kişiyle açılır. Bunun karşılığını görmemiz lazım. Biz hükümet olarak olağan üstü toplantı çağrısına fayda görmüyoruz. Siyasi partiler arasında tartışmalar çıkabilir.

Ben Demirtaş'a, Sayın Başbakanımızın sunduğu ortak deklarasyon çağrısını önermek istiyorum. Terör bir insanlık suçudur. Kim yaparsa yapsın lanetlemesi gerekir. CHP'den olumlu yanıt aldık. MHP de olumlu tavır sergileyebilir. HDP'nin de imza atmasını umarım. Bu onlar için olumludur. Sayın Demirtaş'ın deklarasyona imza koyması Türkiye partisi olduklarını gösterir. Ne kadar kaçarlarsa üzerilerindeki yaftayı ömür boyu taşımış olacaklardır.

ÇÖZÜM SÜRECİ
Eylemleri yapanlara acımasız bir şekilde karşılığı verilecektir. Rasyonel bir şekilde devam edecektir. Ama silahtan örgütlerin arınması gerekir. Çözüm süreci teröre izin vereceğimiz anlamına gelmez. Eylemlere fırsat verilmeyecektir.

AK Parti tek başına hükümet kuramıyor. Her iki partinin de çözüm sürecine itirazları olmuştur. MHP kategorik olarak reddetmiştir, CHP de zaman zaman karşı çıkmıştır. Hükümet kiminle kurulursa kurulsun, çözüm süreci rasyonel bir şekilde ele alınmaya ihtiyacı vardır. Bir siyasi parti silahtan yana tavır almamalıdır. HDP'nin örgütle iç içe geçmiş olduğu görülüyor. Eş Başkan PKK'nın yan örgütlerine sırtını dayadığını ifade etmesi bir partinin genel başkanına yakışmaz. Hükümeti suçlayacakları yerde olayın faillerinin bulunmasını istemeleri gerekir."

SURUÇ'TAKİ GÜVENLİK ÖNLEMLERİ
Can güvenliğini sağlamak için tüm tedbirleri almalıyız. Asker bölgesiyse TSK, polis bölgesiyse emniyet. Vatandaşın güvenliği için her şey yapılıyor.

Suruç Belediyesi'nin kültür merkezine belediyenin etkinlikleri yapılmaktadır. Polis arama yapalım dediğinde, polisi istemiyoruz demişlerdir. Taraf Gazetesi duysun diye söylüyorum. Sonunda o grubun içine giren birisi eylem yapmıştır. Düşünebiliyor musunuz? O insanların aralarına birinin karıştığını fark edememiştir. İlk aramada olmayan kişi, nasıl kültür merkezine girmiş. Bakınız Suruç Belediyesi'ne ait Amara Kültür Merkezi'nde güvenlik kameralarının olduğu ama 10 aydır çalışmadığı söyleniyor. Belediye arama yapılmasına izin verilmiyor."

ARINÇ'TAN KRİTİK SORU
Türkiye'ye yönelik algı operasyonu yapılıyor. Bütün kayıtlar gösteriyor ki Suruç'ta her gün 3 gösteri yapılıyor ve HDP'nin yöneticileri yapıyor. Acaba bu grubun içinde neden yoklardı? Gerekçelerini öğrenmek isteriz.