AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, AK Parti hareketinin Pamukkale gibi bembeyaz olduğunu belirterek, "Aktır ak. Yolu da paktır pak" dedi.
Davutoğlu, Denizli Özay Gönlüm Meydanı'nda düzenlenen mitingdeki konuşmasına, Mehmet Gazi'nin torunlarını Selçuklu Beyi'nin kızı, kahraman ve sembol kadın Fatma Yıldız Hatun'un kızlarını, Ahmet Hulisi Efendi'yi, sadece kentin değil, İstanbul'un manevi güneşi Merkez Efendi'yi ve meydana adını veren Türkiye'nin Özay Gönlüm'ünü selamladı.
Davutoğlu, bugün üçüncü, Türkiye'de ise 32'nci mitingini düzenlediğini anımsattı. Davutoğlu, meydandakilerin, "AK Gençlik burada hocasının yanında" sözleri üzerine Davutoğlu, AK Gençliğin ve Denizli'nin yanında olduğunu kaydetti.
Davutoğlu, Türkiye'nin doğusunu, batısını, kuzeyini güneyini adım adım dolaşarak halkın huzuruna geldiklerini söyledi.
Davutoğlu, "Bazıları Türkiye'nin doğusuna gidemiyor, bazıları Orta Anadolu'ya gidemiyor, bazıları Türkiye'nin batısına gidemiyor, ama Türkiye'nin her yerine başı dik bir şekilde, elif gibi giden biziz. Türkiye'yi birleştiren Özay Gönlüm'ün o gönül dolusu sevgisiyle, Ege'den kardeşlik türküleri çığıran, doğuya halayla cevap veren, zeybekle horonla, 'Hep beraber Türkiye'yiz' diyen hareket, AK Parti hareketidir. Bizim hareketimiz en başından genel başkanından her bir neferine kadar bir fedakarlık hareketidir" diye konuştu.
"AK Hoca ne kadar kıymetliyse, AK gençlik o kadar kıymetli"
Bir vefa borcu için meydandakileri şahit kılacağını söyleyen Davutoğlu, şunları belirtti:
"Dedim ki, biz de lider de, genel başkan da ailemizin her bir ferdi aynı ölçüde vefayla çileyle bu yolun yolcusudur. Bir kardeşimizi huzurunuzda anacağım. Geçen hafta, Bitlis'te mitingden çıktık. Bitlis'ten havalanına giderken Muş'ta, arkamızda, hemen benim ardımda tüm yolda bekleyen vatandaşlara selam veren bir kardeşimiz, Muhammed, biraz önce buradan sizlere beni anons eden, davet eden kardeşimiz, vazifesini hiç aksatmadan yaparken bir an hıçkırıklar duydum. Baktım Muhammed'e acı bir haber ulaşmıştı. Babası o saatlerde İstanbul'da trafk kazasında vefat etmişti. Şimdi düşünün, AK Parti hareketinin farkını düşünün ki Muhammed görevini orada devam etti. Ağlayarak ama devam etti, cepheyi terk etmedi. Yine büyüklüğü düşünün ki nasıl bir aşkla davasının neferleriyiz. Bilin ki babasını defnetti, ardından dua etti. Baktım bugün Denizli'ye gelmiş tekrar milleti bu davaya çağırmak için bir hafta ailesiyle kalmadı işte bizim dava aşkımız bu."
Davutoğlu, konuşma sırasında parti görevlisini sahneye çağırarak meydandakilerden babası için dua istedi.
Herkesin çorbaya bir şekilde tuz attığını ve güzel bir eser çıktığını vurgulayan Davutoğlu, şu değerlendirmede bulundu:
"Herkes çorbaya bir şekilde bir tuz atıyor güzel bir eser ortaya çıkıyor. 13 yıldır kurucu genel başkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dan bugüne kadar AK Parti hareketinin her bir adamına bu şekilde dava katkısında bulunanları, ahirete intikal edenleri rahmetle anıyorum. Bugün burada Türkiye'nin her yerinde bu davaya hizmet edenlere şükranlarımı sunuyorum. İşte AK Parti hareketi budur. Her şey olur ama biz cepheyi terk etmeyiz, biz sınır bekleyen Mehmetçikler gibi her an bu davanın takipçisiyiz. 'AK Gençlik'. Çok güzel bir tabir kullandınız bizim için. AK Hoca ne kadar kıymetliyse, AK Gençlik o kadar kıymetlidir. Aramızdaki fark bu. AK Parti hareketi Pamukkale gibi bembeyazdır, aktır ak. Yolu da paktır pak.
Meydana asılan, "Hocam Denizli elif oldu, yeni Türkiye yolunda dimdik yürüyor" pankartını okuyan Davutoğlu, "Elif olan Denizli'ye selam olsun. Çok güzel işareti ortaya koymuşsunuz. Bugün Türkiye'de iki siyaset var. Çok parti var ama iki siyaset var. Elif gibi dimdik olanlar ve yatay, paralel ve daire olanlar ama dimdik bir istikamette yürümeyenler, dik olmak ne demek" dedi.
Davutoğlu, meydandakilerin, "Vur vur inlesin Pensilvanya dinlesin" sözleri üzerine, "Yalnız Pensilvanya mı dinleyecek hepsi dinleyecek hepsi" karşılığını verdi.
Miting alanındaki bir pankartta elif çizildiğine ve "elif gibi dimdik durma" sözü verildiğine işaret eden Davutoğlu, AK Parti olarak bu dimdik duruştan taviz vermediklerini dile getirdi.
Demokrasiye tuzak kuran savcıların dün meslekten ihraç edildiğini anımsatarak, üç partiden milletvekillerinin de verdikleri demeçlerde hükümete gelirlerse, koalisyon olursa savcıları görevlerine iade edeceklerini söylediğini anlatan Başbakan Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Demek ki hepsi paralelin hizmetinde, paralelin, milletin değil. Tam da muhasebe vakti. Elif gibi durduk biz, en başından beri darbelere, vesayete karşı, milletin kaynağını hortumlayanlara, yasaklara, 28 Şubat'a karşı, 27 Nisan'a karşı, 12 Eylül'e karşı elif gibi durduk biz. Karşımıza İsrail çıktı, 'one minute' dedik, elif gibi durduk, Bosna'da icap etti, elif gibi durduk, kimse bizi eğip bükemedi. Denizli horozunun başı nasıl böyle dikse AK Parti'nin başı hep diktir, dik olacak. Biz hep elif gibi durduk, kimse bize şunu diyemez, 'siz 27 Nisan'da geri adım attınız, 12 Eylül darbecilerini yargılamaktan kaçındınız, Paralelciler, Geziciler karşısında yavaş davrandınız.' Hiç durmadık, Elif gibi..."
Kaostan, krizden beslenenler
Diğer partilerin 12 Eylül darbesine karşı çıktıklarını söylemelerine rağmen referandumda darbecilerin yargılanması düzenlemesine hayır dediklerini anlatan Davutoğlu, 27 Nisan e-muhtırasının verildiği dönemde de CHP'nin o dönemdeki genel başkanının bu muhtıraya destek verdiğini, MHP'nin ise sessiz kaldığını kaydetti.
"Bunlar hep pusuda beklerler, 'ah bir kaos çıksa da bize iktidar görünse' derler. Bunlar hep kaostan, krizden bir şey üretmeye çalışırlar" diyen Davutoğlu, AK Parti'nin 12 yılda girdiği tüm seçimlerden başarıyla çıktığını, bunun üzerine diğer partilerin toplanıp cephe kurmaya karar verdiğini söyledi.
Paralelcilerin de o dönemde AK Parti'nin karşısında kim kuvvetliyse onu desteklediğini dile getiren Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Onu orada başaramayınca cumhurbaşkanlığı seçimlerinde çatı aday çıkardılar. Ne oldu, çatı çöktü. Temeli olmayanın çatısı olur mu, milletle buluşamayanın Allah aşkına binası tutar mı? Duası olmayanın bereketi olur mu? Şimdi çatı aday dolaştı, dolaştı MHP'den aday oldu, daha sembolünü bile ifade edemiyor. Şimdi ülkücülere soruyorum, siz bu insanların peşinden gidecek misiniz? Bugün sınav anıdır. Herkes yerini, yurdunu bilecek, hepsi savruldular, dimdik duramadılar. Paralelciler darbeye kalkıştığında pusuda tilki gibi beklediler, hiçbirisi mert gibi meydanı çıkamadı, pusuda bekleyen tilkilerden bu millete hayır gelir mi? Bu millete hayır, bu milletin evlatlarından gelir. Nasıl siz parti kapatma davasında 27 Nisan'da, Gezi olaylarında, 17-25 Aralık'ta dimdik durduysanız, elif gibi durmaya söz veren Denizli, biz de size söz veriyoruz, elif gibi duracağız."
"Aynı kaptan su içiyorlar bunlar"
Muhalefet partilerinin artık başka hesaplar içine girdiğini, artık CHP ve HDP değil, bunların bir bileşeni CHDP'nin olduğunu ifade eden Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Özellikle Ege'deki ulusalcılık iddiasında bulunan CHP'li kardeşlerime sesleniyorum. Bakın HDP ne diyorsa CHP aynı şeyi söylüyor. Çünkü bunlar birbirinin ruh ikizleri. Biri Türk, biri Kürt ulusalcıları teşvik etmekle meşgul ama bir bakıyorsunuz Kılıçdaroğlu, "Diyanet'i kaldıracağım" diyor, Demirtaş "ben de öyle yapacağım" diyor. Biri imam hatipleri kapatmak için matematiksel formül üretiyor, diğeri "ben de öyle yapacağım" diyor. Biri 'Kudüs Yahudilerin kutsal mekanı' diyor, Kılıçdaroğlu da aynı yolda devam ediyor, 'İsrail'de niye büyükelçimiz yok, niye dost olmuyoruz' diyor. Al birini vur ötekine. Şimdi CHDP böyle ya MHP de pusuda aslında, HDP ile birbirlerini besliyorlar. Biri doğuda şiddet yaptıkça MHP de batıda memnun olup, prim topluyor. 'Bakın orada tehdit var, bana oy verin diyor'. MHP burada Kürt kardeşlerimizi dışlayınca HDP diyor ki 'bakın Kürtleri dışlıyorlar'. Birbirlerini besliyorlar. Aynı kaptan su içiyorlar bunlar."