"Salon sosyeteleriyle ülke yönetilmez"

Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Tekirdağ'da Valilik binası önünde coşkulu kalabalığa hitap etti...

Giriş Tarihi: Güncelleme Tarihi:
"Salon sosyeteleriyle ülke yönetilmez"

Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları

CHP KENDİ SEÇMENİNE KOYUN MUAMELESİ YAPIYOR
- "Bunlar da gurur var, kibir var. Zaten onunla ayakta duruyorlar. Dikkat edin, bunlar kaymak takımın partisidir. Masumların, mağdurların, mazlumların değil. Kendilerine oy vermeyenlere, hakaret ederler. Hatırlıyorsunuz değil mi, ne diyorlar? 'Bidon kafalı' dediler, 'göbeğini kaşıyan adam' dediler, 'koyun sürüsü' dediler, 'makarnacı', 'kömürcü' dediler. Yıllardır bunu söyleyen CHP, şimdi çıkmış seçmenine ne diyor, kendi arkadaşlarına ne diyor? 'Tıpış tıpış sandığa gideceksiniz' diyor. Kürsüye de vuruyor ha. 'Tıpış tıpış sandığa gideceksiniz' diyor. CHP, kendi seçmenine koyun muamelesi yapıyor. Hiç kimseye danışmadan, istişare etmeden, tepeden inme bir şekilde, dayatma bir aday çıkardılar. 'İşte aday bu, gidip buna oy vereceksiniz' dediler. 'Oy vermeyeceğiz' diyenlere de kaba bir dille, 'tıpış tıpış gidip oy vereceksiniz'...

SALON SOSYETELERİYLE ÜLKE YÖNETİLMEZ
- Benim CHP'li kardeşim, inşallah 10 Ağustos'ta bu dayatmaya, bu kaba üsluba sandıkta gereken cevabı verecektir. Ben buna inanıyorum. Salon sosyeteleriyle bu ülke yönetilmez. Toprağı eşeleye eşeleye, o nasırlı ellerle, el ele, omuz omuza yürüyenlerle biz ayağa kaldırdık Türkiye'yi. Biz milletin içinden çıktık. Onun için de hamdolsun 12 yıl, 8 seçim hepsinde büyüyerek geldik. Niye? Milletimiz bizi iyi takdir etti. Milletimiz bizi layık olduğu yere taşıdı. İnşallah cumhurbaşkanlığı seçimlerinden de içinden biri olarak, Erdoğan evladını oraya taşıyacaktır, ben buna inanıyorum. MHP'li kardeşim de bunu yapacaktır, ben buna inanıyorum."

ALDIĞIM EDEP AYNI DİLLE CEVAP VERMEYE MANİ OLUYOR

Başbakan Erdoğan, Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin her türlü hakareti yaptığını, şimdi bir tane daha çıktığını, onun da hakaret etmeye başladığını söyledi.

Kendisinin aldığı edep dersinin aynı dille cevap vermesine mani olduğunu ifade eden Erdoğan, "Vermedim, vermem. Aslında yetiştiğim yer Kasımpaşa. Gereğini yaparım ama aldığım ders buna müsaade etmez. Benim ahlak anlayışım, buna müsaade etmez. Çünkü biz milletimizle bu yolda, bu şekilde yürüdük, bu şekilde yürümeye devam edeceğiz" dedi.

Erdoğan, muhalefeti eleştirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bakınız şu anda hiçbir konuda karar almıyorlar. Hiçbir konuda kalkıp da bu milletin derdiyle dertlenemiyorlar. Ne diyor adayları? Çok enteresan. Ben diyor, 'İcraatın başı değilim' diyor. Nesin ya? Yani cumhurbaşkanı, orası afedersiniz, orası vitrin saksılarının olduğu bir yer değil. Orası icra makamı. Orada yan gelip yatamazsın, çalışacaksın. Bu milletin birliği, beraberliği, bütünlüğü, neredeyiz, nereye gidiyoruz, bunun takipçisi olacaksın. Ama haberi yok bu işlerden."

DEVLETİN İÇİNDE DEVLET OLMAZ

- Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Erdoğan, kendilerinin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile el ele, omuz omuza vererek bir sıçramayı yakaladıklarına işaret ederek, "Ama ondan önce maalesef, aynı böyle bir yapı vardı, istediğimizi gibi bir sıçramayı o dönemde zar zor yürüttük. Öyle de olsa, böyle de olsa milletim, inanıyorum ki 10 Ağustosta birinci turda gereken cevabı, bu CHP üst yönetimine, MHP'nin üst yönetimine, HDP'nin üst yönetimine verecektir" değerlendirmesinde bulundu.

Kendilerinin farklı olduklarına, hiçbir şekilde ayrımcılık yapmadıklarına vurgu yapan Erdoğan, yaradılanı Yaradan'dan ötürü sevdiklerini ifade etti.

Başbakan Erdoğan, onun için Afyonkarahisar'dan yola çıkarken, "tek millet" dediklerini anımsatarak, şunları söyledi:

"77 milyon tek milletiz. İki; ne dedik? 'Tek bayrak' dedik. Çünkü bu bayrak rengiyle şehidimizin kanı, hilaliyle bağımsızlığımızın ifadesi, yıldızı şehidimizin simgesi. Şair ne diyor: 'Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır / Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.' Bu bayrak asla benzer, eş böyle bir şeyi kabul etmez. Bu HDP'ye de gereken cevabı vermemiz lazım. Niye? Son zamanlarda bayrağımıza yönelik yapılan bazı uygulamalar, gereken cevabını bulmaya başladı. Daha ileri giderse, bunun bedeli ağır olur. Bunu bilmeleri lazım. Kongrelerinde Türk Bayrağı'nı asmayı, kendileri için zillet kabul eden bu parti, aslında bu ülkenin demokratik parlamenter sistemi içerisinde dahi yer alamaz, almamalıdır. Bu kadar açık söylüyorum. Alacakları, yapacakları hiçbir şey yok, bunu da bilesiniz. Üç; tek vatan... 780 bin kilometrekareyle tek vatan. Bu vatan toprakları içinde bizim için batı neyse, doğu da güneydoğu da odur. Kuzey neyse, güney de odur. Ayrım yok. 780 bin kilometrekareye aynı hizmeti götüreceğiz. Niye? Türkiye'yi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkaracağız. Dört; tek devlet... Devletin içinde devlet olmaz. Son zamanlarda birileri çıktı 'paralel devlet'... Göreceksiniz paralel devleti. Eğer oylarınızla Çankaya'ya çıkarsam şunu biliniz; benim için paralel devlet de paralel yapıyla mücadele bitmeyecektir. Aynı kararlılıkla devam edecektir. Çünkü, bizim ulusal güvenliğimizi tehdit eden bu yapıyı, kesinlikte bitireceğiz. Bunun hiç lamı cimi yok. Çünkü devlet içinde devlet asla olmaz."


YAZICIOĞLU'NUN KEMİKLERİNİ SIZLATTILAR

- "Söylemek istemezdim, bugün söyleyeceğim, Muhsin Yazıcıoğlu kardeşimin mirasını taşıyan parti, gitmiş şimdi bu adaya destek vereceğini açıklamış. Allah aşkına bu nasıl bir karnı genişliktir, bu nasıl bir ilkesizliktir? 30 Mart seçimleri öncesinde merhum Yazıcıoğlu'nun kemiklerini sızlattılar, şimdi bir kez daha onun hatırasını ayaklar altına alıyorlar"

ESKİ TÜRKİYE'Yİ GER GETİRMEK İÇİN İTTİFAK YAPTILAR

Erdoğan, yeni Türkiye karşısında eski Türkiye'nin cılız ortakları olduğunu belirterek, "İttifak yapmışlar. Ne diyor aday? Çok komik. '7 partiydi, şimdi 8'incisi de geliyor' diyor. 40 çürük yumurtadan bir sağlam yumurta etmez. Bunu biliniz. Bunlar benim milletimi ne zannediyorlar ya. Allah'ın izniyle 10 Ağustos'ta gereken dersi kalkıp sandıkta kendilerine vereceğiz. Eski Türkiye'nin karanlığından beslendiler şu ana kadar" dedi.

Eski Türkiye'yi geri getirmek için ittifak yapıldığını, eski Türkiye'nin geri gelmeyeceğini ifade eden Erdoğan, yasakların, baskıların, yolsuzlukların olduğu Türkiye'nin geri gelmeyeceğini, milletin buna izin vermeyeceğini anlattı.

Erdoğan'ın, "Ey Tekirdağ! 10 Ağustos'ta yeni Türkiye'ye evet mi Tekirdağ? 10 Ağustos'ta büyük Türkiye'ye evet mi Tekirdağ? Milletin adayını cumhurbaşkanı yapıyor muyuz Tekirdağ?" sözlerine, vatandaşlar "Evet" diye karşılık verdi. Erdoğan'ın "Kim o aday?" sözleri üzerine de vatandaşlar, "Recep Tayyip Erdoğan" diye bağırdı.

TÜRKİYE YENİ BİR TARİH YAZACAK

"Tekirdağ kararını vermiş. Tekirdağ'dan inşallah farklı bir sonuç bekliyoruz. Yeni Türkiye'ye, büyük Türkiye'ye, öncü Türkiye'ye güçlü bir destek bekliyoruz" diyen Erdoğan, şöyle devam etti.

"Seçime 23-24 gün kaldı. Ablalar kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Bayramın bereketi var. Ramazan Bayramı'nı da gayet güzel değerlendirmeye var mıyız? Ağabeyler kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Pensilvanya'nın ablaları var mı? Geliyorlar mı? Ağabeyler geliyorlar mı? Şimdi ablalar, ağabeyler inşallah kapı kapı dolaşacak, Allah'ın izniyle 10 Ağustos'ta Türkiye yeni bir tarih yazacak. Türkiye'yi bu güne kadar bütün olarak kucakladık. Kucaklamaya devam edeceğiz. Türkiye'yi kardeşlikle büyüttük, kardeşlikle büyütmeye devam edeceğiz."

Erdoğan, 2007'de Meclis'te cumhurbaşkanını seçmek istediklerini söylediğinde CHP'nin karşı geldiğini belirterek, halkın yüzde 47 ile kendilerine destek verdiğini, cumhurbaşkanını halkın seçmesi için anayasada değişiklik yapıldığını anlattı.

10 AĞUSTOS ÇOK ÖNEMLİ

"Diyorlar ki, halk seçmesin. Hangi yüzle Kılıçdaroğlu, Bahçeli halkın karşısına gelecek? Madem halk seçmesin diyorsun, halka kendi başkanını seçmesini layık görmüyorsun, hangi yüzle buraya geleceksin?" diyen Erdoğan, 10 Ağustos'un çok önemli olduğunu, ders vermek gerektiğini söyledi.

Erdoğan, şunları kaydetti:

"Sandıkta benim irademi ipotek altına alamazsın Kılıçdaroğlu, benim irademi ipotek altına alamazsın ey Bahçeli. Ben irademi kullanırım. Kimden yana istersem öyle kullanırım. Biz 'millet seçer' dedik. Konu halkın önüne geldi. CHP halk oylamasında da değişikliğin karşısında durdu. 'Hayır' dedi. MHP 'hayır' dedi. Millet yüzde 69 ile 'evet' dedi. 'Cumhurbaşkanını biz seçeceğiz' dedi. 10 Ağustos'ta vekiller değil millet seçecek. 2007'de karşı çıktıkları değişikliğin şu anda meyvesini yemeye devam ediyorlar. Utanmadan, sıkılmadan. Biz anayasa değişikliğini kendimiz için yapmadık, millet için yaptık."