"Bu Türkiye'nin yükselişine yapılmış bir saldırıdır"

İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Mavi Marmara gemisine saldırı davasıyla ilgili aralarında dönemin İsrail Genelkurmay Başkanı Rau Aluf Gabiel Ashknazi'nin de bulunduğu 4 sanık hakkında yakalama kararını Yazar/Aktivist Hakan Albayrak değerlendirdi.

Giriş Tarihi 26 Mayıs 2014, 00:00 Güncelleme 26 Mayıs 2014, 21:56
Bu Türkiye’nin yükselişine yapılmış bir saldırıdır

İÇİNDEKİLER

Gazeteci yazar Hakan Albayrak Mavi Marmara davasında 4 sanık hakkındaki yakalama kararını A Haber ekranlarında yayınlanan Kadraj programında değerlendirdi. Albayrak, "İsrail askerleri tarafından Mavi Marmara'ya yapılan saldırı Türkiye'ye yönelik yapılmış bir saldırıdır. Bu saldırı Türkiye'nin yükselişini sobote etmeye yönelik bir hamleydi" dedi.

Hakan Albayrak'ın açıklamalarından satır başları:
Bülent Yıldırım olayı en başından sonuna kadar ayrıntılı şekilde anlattı. Aylardır süren davada bir çok arkadaşımız ifade vermişti. Ben mavi marmarada 65 dakika süren vahşet sırasında geminin üst güvertesindeydim. Bir grup arkadaşımla beraber israil askerlerinin girmesini engellemeye çalışıyorduk. Biz İsrail askerleri girmeye çalıştığında tekbir getiriyorduk onlar geri çekiliyorlardı. Kararımız gemiyi onlara teslim etmeyecektik kararımız bu yöndeydi. Bülent yıldırım hiçbir İsrail askerinin zarar görmemesi konusunda söz aldı. Biz de disiplini 65 dakika boyunca koruduk. İsrail askerlerine hiçbir zarar gelmedi. Hiçbir İsrailli ölmedi gemide 9 kişi can verdi.



ARKADAŞLARIMIZI SNİPERLARLA VURDULAR
Resim ortada orada İsrailliler beni sorguladı. Dedim ki gemi sizin saldırınıza uğradı siz neyle karşılaştınız ben bunu konuşmayı reddediyorum. Siz uluslararası sularda bu gemiye nasıl çıkarsınız. Bu gemi Türkiye'de aranmış tehlikeli bir şey olmadığı belirtilmiş. Gazze İsrail toprağı değildir. 2005 yılında israil Gazze'den çekilmiştir. İsrail çekilirken ben Gazze'yle tüm irtibatımı kestim demiştir. Biz Gazze limanına girtseydik bie kimse birşey diyemezdi. Bizi uluslararası sularda vurdular bu korsanlıktır. Biz silahsızdık İsrailliler bize saldırdığı zaman geminin çatı kısmından inen İsrail askerlerine müdahale etme hakkımız vardı. İsrail askerlerinden aldıkları el bombalarını makinali tüfekleri denize attılar. Diyorlarki İsrailliler gemide saldırıya uğradılar meşru müdafaa hakkını kullandılar diyorlar. 5 metre yakınında katledildi. Uzaktan arkadaşlarım vuruldu. Üzerimizden kırmızı ışıklar geçiyordu snipercılar bizi izliyordu. Arkadaşlarımzı uzaktan vurdular.

BU 4 ŞAHSI YAKALANDIĞI YERDE TÜRKİYE'YE İADE ETMEK ZORUNDALAR
Yakalama kararı şu demek İnterpol bir sıkıntı çıkarmazsa yakalama kararı çıkıyor. Her ülke bu 4 şahsın kendi topraklarına gelmesi halinde Tükiye'ye iade etmekte mecburdur.



BU TÜRKİYE'NİN YÜKSELİŞİNE YÖNELİK BİR SALDIRIDIR
Bugün mahkemede söyledik en azından yakalama kararı verilmeli. Bu Türkiye'ye yönelik bir saldırıydı. Gecenin 4'ünde 2-3 tane denizaltı, sayısız helikopter bir saldırı hazırlığı vardı. Yapmak istedikleri teröristle hesaplaşmak değildi. Türkiye'nin yükselişini sobote etmeye yönelik bir hamleydi.

Bu katliamın ertesi günü İsrail gazetesinin manşeti şu; "İsrail savunma birlikleri Osmanlı donanmasını Akdeniz'de durdurdu"
Türkiye ABD gölgesinden çıkıyor bağımsız devlet iradesini koyuyur ve bu gelişmelerin üzerine bu saldırı gerçekleşiyor. Bu Mavi Marmara'ya değil Türkiye'nin yükselişine yapılmış bir saldırıdır.

Diyorlarki Türkiye'nin Arap dünyasıyla kaynaşması çok doğal. Bir birlik istemesi İran'dan daha kolay. Onun için Türkiye'nin durdurulması gerekiyordu. İsraillilerin asıl niyeti Türkiye'nin yükselişini sabote etmekti.

TÜRKÇE KONUŞAN İSRAİLLİ ASKER
Malesef bunula ilgili gelişme yok. Bugün mahkemede gündeme geldi. İnşalllah bunun üzerinde ciddiyetle durulur.

BAŞBAKAN'IN ALMANYA TEMASLARI
Son 15 ayda Almanya'ya 7. gidişim 45-46 yıldır Almanya'yla irtibatım var. Hiç Almanya'yı bu kadar tuhaf görmemiştim. Sanki küçük 3. Dünya ülkesi.. Birden çok büyük bir devletin küresel bir aktörü geliyor. Böyle bir tablo vardı.

Alman medyası günler boyunca 'polis ek tedbirler aldı, büyük olayların çıkmasından endişe ediliyor' şeklinde haberler yaptı. O kadar sık şekilde söylendi ki çatışma çıkması istendi. Sadece Erdoğan'ı protesto etmeye hazırlananlarla konuşuyorlar. Ordu göreve diye bayrak taşıyan bir partinin militanlarıyla konuşuyor.