Baydın Doğan!

Aydın Doğan paralel yapı ile ilişkisi ortaya çıkınca daha atılmamış manşetler için açıklama yaptı. Doğan'ın gazetesi ise taraflı haberciliğine kulp bulmak için 55 günde üçüncü kez Tarafsızlık Bildirgesi yayınladı

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 20 Şubat 2014 Güncelleme 20 Şubat 2014, 01:16
Baydın Doğan!

İÇİNDEKİLER

17 Aralık Operasyonu sonrası ortaya çıkan paralel yapının darbe planı ve gizli ortaklıkları duyanları hayrete düşürmeye devam ediyor. Pensilvanya'dan başlayıp iş adamlarından parti liderlerine kadar uzanan bu kirli çıkar ilişkisine dahil olduğu kanıtlanan son kişi ise Aydın Doğan oldu. Damadı Ali Sabancı'nın ardından diğer damadı Mehmet Ali Yalçındağ ile beraber Gülen'e biat ettiği ortaya çıkan Doğan ve Doğan Grubu'nun medyadaki amiral gemisi Hürriyet ise çıkan bu kayıt üzerine tıpkı hocaları Gülen'in yaptığı gibi tevil yarışına girdi. Aydın Doğan, Hidayet Karaca ve Fethullah Gülen arasında yaşanan konuşma için "Bu görüşmede bana atfedilen bazı ifadeleri tam olarak hatırlamıyorum. Ancak bu ifadelerin benim üslubumu yansıtmadığını rahatlıkla söyleyebilirim" diyerek kaçak dövüşmeyi seçti. Hürriyet Gazetesi ise 55 gün içinde üçüncü kez tarafsızlık manifestosu yayınlayarak, sayfalarındaki tarafgirliği örtmeye çalıştı. Oysa Hürriyet, 17 Aralık Operasyonu'ndan beri 'Hükümet- Cemaat kavgası bizi ilgilendirmez' tavrı içinde "Gelişmeleri hayret, hatta dehşetle izliyoruz. Bu çarpık sistemin tek sigortası bağımsız, tarafsız medyadır. Eğer medya kavganın tarafı olursa, tuz da kokar! Hürriyet, tarif ve hayal ettiğimiz medyayı temsil eder. Tıpkı geçmişte olduğu gibi kendisini asla hâkim veya savcı yerine koymaz, işini görür" diyerek ilk tarafsızlık manifestosunu 28 Aralık 2013 tarihinde yayınladı.

BU NASIL TARAFSIZLIK?
Gelişen süreç içinde gerek Hürriyet gerek Posta gerek Radikal gerekse de Doğan Medya Grubu'na bağlı internet siteleri her fırsatta tarafını Paralel Yapı tarafından kullandı. 25 Aralık Operasyonu ve TIR Baskını'nda yetkililerden önce kendilerine servis edilen görüntüleri ilk onlar yayınlarken, 'resmi kayıt' kulbunu da yayınlarının yanına iliştiren Aydın Doğan; Mustafa Koç, Ali Sabancı ve Fethullah Gülen ilişkisiyle alakalı gazetelerine tek bir satır bile koyduramadı.

HER HABERE BİR KILIF
Ancak Meclis'te yayınladığı gerekçesiyle hayali bir tezkerenin ve montaj ses kayıtlarının tüm detayları tarafsız olduğunu ısrarla belirten Hürriyet'in sayfalarında yer aldı. Yaptıkları her taraflı yayın önlerine konulduğunda ise Hürriyet, okurlarına tarafsızlık ispatı yapmak adına 55 gün içinde üçüncü kez birici sayfasından Tarafsızlık Manifestosu yayınladı. Oysa tarafsızlık, bildirgeyle değil; yapılan yayınla oluyordu. Doğan'ın amiral gemisi olan gazete daha yayınlanmış bir haber için "Hürriyet'in bir linç kampanyasının hedefine konmamasını istiyoruz" diyerek yayıncılık tarihinde de tuhaf bir ilke imza attı.

HİZMETİN MECMUASI
Hürriyet'in, Alman ortağı Axel Springer nedeniyle İsrail hakkında olumsuz haberler yayınlamadığı iddia edilirken bu iddiaya bir yenisi daha eklendi. Hürriyet'in "Tarafsız olacağız" demesine rağmen Paralel Yapı hakkında tek satır yazmaması; "Hürriyet'in misyonunda 'Paralel Yapı'nın çıkarlarını korumak ve Fethullah Gülen'le alakalı olumsuz haber yayınlamamak' maddesi mi var" sorularını akıllara getirdi.

HATIRLARSINIZ BELKİ
Doğan'ın hatırlamakta güçlük çektiği kayıtlarda şunlar konuşuldu:
Hidayet Karaca: Hocam müsaadenizle bir iki husus vardı arz edebilir miyim?
Fethullah Gülen: Buyurun
HK: Bugün Aydın Bey'le yemek yedik. Selam ve hürmetleri var zat-ı alinize.
FG: Teşekkür ederim, sağolun.
HK: "Beni cemaatin yanında diye göstererek farklı bir noktaya getirmeye çalıştılar. Şu anda gerçek olarak demokratlığı Hocaefendi temsil ediyor. Bir tek Hocaefendi var. Hatta ben de artık Başbakan'ın karşısına geçmeyi düşündüm, aleyhte yazılar yazayım, ne yaparsan yap, bunla bir yere varılamıyor" dedi. Uzun uzun diğer konuları da konuştuk efendim. Çok memnun oldu. Özellikle iki tane husus zat-ı alinizin ilgilendiği konular noktasında çok memnun oldu. Akşam üzeri de damadı geldi, onunla da 1,5 saate yakın konuştuk. Onu biraz diğer taraf etkilemeye çalışıyordu. Onlardan bahsedince o da rahatlamış oldu. O da 'Hocamın ellerinden öpüyorum' dedi.

Yazan yöneten Fethullah Gülen