CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nu açıklamalarından ötürü sert bir şekilde eleştiren avukat Yıldırım, 'Küçük siyasi hesaplarının peşinde koşarken büyük çetelere taşeron olanları, puslu havada oy avcılığına çıkanlar, geçtiğimiz 5 yılda yaşanan bir takım hukuksuzluklara ve soruşturma makamlarına en ağır hakaretleri ederken bugün onları kutsayanları halkımız çok iyi görmektedir' dedi.
Avukat Şeyda Yıldırım tarafından yapılan yazılı açıklamada, 'Müvekkilim Rıza Sarraf (Reza Zarrab) ile ilgili olarak 17 Aralık sabahı başlayan ve halen yoğun bir şekilde devam eden soruşturmanın gizliliğini ihlal, iftira, adil yargılanmayı etkilemeye alenen teşebbüs eden hukuk dışı açıklamalar karşısında bu açıklamayı yapmak zarureti doğmuştur. Müvekkilim Rıza Sarraf 17 Aralık 2013 günü bir takım isnatlarla göz altına alınmış ve tutuklanmıştır. Daha 17 Aralık sabahından itibaren başta müvekkilim olmak üzere tüm şüpheliler ile ilgili olarak, 'suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz' şeklinde ifade edilen masumiyet karinesi sistemli bir şekilde çiğnenmiştir ve halen de buna devam edilmektedir. Soruşturma dosyasında olduğu iddia edilen birtakım bilgi ve belgeler hukuka aykin şekilde medyaya sızdırılmış, soruşturmanın gizliliği ihlal edilmiş, şüpheliler üzerinden kara bir propaganda yürütülmüş, şüphelilere medya eliyle adeta infaz uygulanmıştır. Özellikle son günlerde masumiyet karinesine en çok sahip çıkması gereken ana muhalefet partisi lideri belli odaklardan aldığı bir takım kurgu bilgileri sanki gerçekmiş gibi kamuoyunun gündemine taşımaktadır' denildi.
'Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı ve CHP İstanbul Milletvekili olan Kemal Kılıçdaroğlu partisinin 27.01.2014 tarihli grup toplantısında müvekkilim Rıza Sarraf hakkında alenen hakaret ve iftira içeren, aynı zamanda soruşturmanın gizliliğini ihlal ve adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs ederek suç teşkil eden ve masumiyet karinesini de ayni kasıt altında ihlal eden, medya aracılığıyla kitlelere ulaşan, etkileri halen devam etmekte olan sözler söylemiştir' diyen avukat Yıldırım, 'Yine Sayın Kılıçdaroğlu 06.02.2014 tarihinde katıldığı bir TV programında 'İçeride tutuklu olan İran asıllı Zarrab var. Buna diyecekler ki 'Seni çıkaracağız sen konuşma'. Çünkü bu biraz daha beni içeride tutarsanız ben konuşacağım' dedi. Haber gönderdi. Onun konuşması istenmiyor. Bir sure sonra onu çıkaracaklar. Önce mal varlıkları üzerindeki tedbiri kaldırdılar. demiştir. Bu ifadeler en temel hukuk kurallarına ahlaka vicdana açıkça aykırıdır. Müvekkilime hakaret ve iftira niteliğinde olan bu açıklamalar karşısında suç duyurusunda bulunulmuş, ayrıca 100 bin TL miktarında manevi tazminat istemli dava da açılmıştır' ifadelerini kullandı.
'KILIÇDAROĞLU AÇIKÇA YALAN SÖYLEMEKTEDİR'
Açıklamasında 'Şunu kamuoyunun bilmesini isteriz ki müvekkilim bir soruşturma kapsamında şüphelidir' diyen avukat Yıldırım, şunları kaydetti:
'İsnat edilen tüm suçlamalar soyuttur. Müvekkilimin tutuklu olması hukuka aykırı olup bu bağlamda hukuk çerçevesinde müvekkilimin tahliyesi işin kanunların bize tanıdığı tüm haklar kullanılmaktadır. Müvekkilimin tahliye edileceğine ve adil yargılanma hakkımızın korunacağına inancımız tamdır. Müvekkilim Sayın Kılıçdaroğlu tarafından iddia edildiği gibi konuşacağı ya da açıklayacağı hususunda hiş kimseye yönelik bir tehditte bulunmamıştır. Sayın Kılıçdaroğlu açıkça yalan söylemekte ve iftira atmaktadır. Bu ifadeler ile Türkiye Cumhuriyeti mahkemeleri ve soruşturma makamları baskı altına alınmakta olup adeta onlara iftira atılmaktadır. Müvekkilim haklı ve mağdur olduğu bu soruşturmada konuşacağı her şeyi yasal zeminde Türkiye Cumhuriyeti adli makamları önünde suçsuzluğunu ispat bağlamında ifade etmeye devam edecektir.'
'İDDİALARIN SAHİBİ TÜRK YARGISINA HESAP VERECEK'
'Söz konusu hukuka aykırı delilsiz ve ciddiyetsiz iftiralarının sahibi, bulunduğu makama hiç yakışmayan bu iddialarının hesabını Türk yargısına verecektir' diyen avukat Yıldırım, açıklamada şu ifadelere yer verdi:
'Küçük siyasi hesaplarının peşinde koşarken büyük çetelere taşeron olanları, puslu havada oy avcılığına çıkanlar, geçtiğimiz 5 yılda yaşanan bir takım hukuksuzluklara ve soruşturma makamlarına en ağır hakaretleri ederken bugün onları kutsayanları halkımız çok iyi görmektedir. Hukuk ve adil yargılama hakkı herkesin güvencesidir. Biz bu noktada herkesin müvekkilimin de adil yargılanma hakkına sahip çıkılmasını bekliyoruz. Bugün, zamana, zemine, konjonktüre göre hukuk pozisyonu alanları da halkımız asla unutmayacaktır. İnsanların şeref, onur ve haysiyetiyle oynamayı huy haline getirenler elbette bunun hesabını hukuk önünde vereceklerdir. Masum insanların suçluymuş gibi kirli siyasetlerine alet etmeye çalışanlar bu amaçlarına ulaşamayacaklardır.'
