1 milyon kişi 'Milli İrade' dedi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti İstanbul İl Başkanlığı'nın organizasyonunun üstlendiği "Milli İradeye Saygı" mitinginde Kazlıçeşme'yi ağzına kadar dolduran 1 milyon kişiye seslendi.

Giriş Tarihi 16 Haziran 2013, 00:00 Güncelleme 16 Haziran 2013, 23:22
1 milyon kişi ’Milli İrade’ dedi

İÇİNDEKİLER

AK Parti'nin dün Ankara Sincan'da ilkini gerçekleştirdiği, "Milli İradeye Saygı" mitinginin ikincisi bugün Zeytinburnu Kazlıçeşme Meydanı'nda düzenlendi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, meydanı dolduran kalabalığa seslendi

BAŞBAKAN KONUŞMASINA SELAMLAYARAK BAŞLADI!
Konuşmasına meydanı dolduran kalabalığı selamlayarak başladı Erdoğan, "Aziz İstanbul seni saygıyla selamlıyorum, seni sevgiyle selamlıyorum, seni en kalbi muhabbetle selamlıyorum ey aziz İstanbul" dedi ve İstanbul'un ilçelerini tek tek saydı.



"Burada dünya da bizi izliyor" diyen Erdoğan, farklı ülkelerde düzenlenen destek mitinglerini hatırlatarak, o ülkelere ve şehirlere de tek tek sayarak selam söyledi. Alana giremeyenlerin olduğunu söyleyen Erdoğan, "Büyük yekünler halinde geliyorlar aslında ama onlar bu alana maalesef giremeyecekler. Şimdi soruyorum, Malezya Kuala Lumpur burada mı? Pakistan burada mı? Makedonya Üsküp burada mı? Gostivar burada mı? Priştine burada mı? Hama burada mı?" diye farklı ülkelerin önemli şehirlerini sayarak, "Burada mı?" diye sordu.



BBC, CNN BUNU DA GİZLE
"Eğer Türkiye fotoğrafı görmek isteyen varsa, uluslararası medyaya rağmen görmek isteyen varsa fotoğraf burada" ifadelerini kullanan Erdoğan, "Uluslararası medya bunu da gizleyin olur mu? Hadi bakalım BBC bunu da gizle. CNN bunu da gizle. Reuters bunu da gizle. Günlerdir yalan haberler ürettiniz. Türkiye'yi dünyaya farklı gösterdiniz. Siz yalanlarınızla başbaşa kaldınız. Bu millet sizin dünyaya tanıttığınız millet değil. Bu millet samimi, bu millet gece tencere tava çalan bir millet değil" diye konuştu.



"Eline Molotof alıp polise fırlatan, kıran yakan yağmalayanlar burada değildir" diyen Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz söyleyeceğimizi demokratik yollarla söyleriz. Hukukun bize tanıdığı yerlerde söyleriz. İstanbul'un miting alanı neredeyse orada söyleriz. Asla hukuku zorlamayız. Zorlamadık."



MİLLET ADINA GÖRÜŞMELER YAPTIM
Başbakan olarak millet adına görüşmeler yaptığını ifade eden Başbakan Erdoğan, "Heyetler geldi, sanatçılar geldi. taksim Platformu'ndanız dediler. Bunlarla görüşmeler yaptım. Dedim ki niye bu gençler burada duruyor, neden? Yani yeşili korumak için mi burada duruyor? Eğer bunun için duruyorsa şu anda yargı sürecinde. Yargı sürecine uyacağını söyleyen bir iktidar var. Şu anda yargının kararını bekleyelim. Bu bir. İki diyorum ki yargı kararı verdi, velev ki lehimizde verdi. O zaman da diyorum plebisit yapalım, halka gidelim. Halkımız ne diyorsa onu yapalım. Büyük bir çoğunluğu evet dedi. Fakat çok enterasan dışarıya çıktılar. Bir bayan ne dese beğenirsiniz. Dedi ki içeride böyle bir teklif yapılmadı. Televizyonda bizzat ağzından dinledim" şeklinde konuştu.



28 ŞUBAT'I MERHUM ERBAKAN'DAN ÖNCE MİLLETE YAPTILAR
Yapılan darbelerin millete karşı olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, "Biz sükut ederiz, sabrederiz. İtidalle hareket ederiz. Ama hesabını gün gelir sandıkta sorarız. 27 Mayıs müdahalesini merhum Menderes'i özellikle bu aziz millete karşı yaptılar. Bu aziz millet, o müdahalecilerden hesabını sandıkta sordu. 28 Şubat'ı merhum Erbakan'dan önce millete yaptılar. Bu millet sabretti sandıkta hesabını sordu" dedi.



TÜRKİYE SADECE TAKSİM MEYDANI'NDAN İBARET DEĞİL
"Bunlar cumhuriyet mitinglerini, Danıştay saldırısını, müdahale senaryolarını bize karşı, AK Parti'ye karşı, hukuka karşı tertip ettiler. Bu millet sabretti, 22 Temmuz'da, 12 Haziran'da bunun hesabını sordu" ifadelerini kullanan Erdoğan, "Ey aziz İstanbul sizlere soruyorum. Öyle bir haykıracaksınız ki sesiniz tüm Türkiye'den duyulacak. Ofislerinde bilgisayarlarının başında tir tir titreyecekler.Yazılı ve görsel medya, sosyal medya bunu da saptırmazsınız inşallah. Türkiye sosyal medya üzerinden ameliyat yapılacak bir ülke değildir. Dost da düşman da şunu anlasın, Türkiye sadece Taksim Meydanı'ndan ibaret değildir. Türkiye sadece Kuğulu Park'tan ibaret değildir. Alsancak'tan ibaret değildir. Türkiye Kasımpaşa'dır, Türkiye Fatih'tir, Türkiye Üsküdar'dır. 39 ilçemizin hepsini söylüyorum. Keçiören'dir, Altındağ'dır, Türkiye Kayseri'dir, Sivas'tır, Erzurum'dur, Samsun'dur" diye konuştu.

CHP'li belediye ağaçları kestiCHP'li belediye ağaçları kesti

SELÇUKLU VE OSMANLI'NIN TORUNLARIYIZ
Türkiye'nin Ortadoğu'yu bir sancak altında bir araya getiren Selçuklu'nun, Osmanlı cihan devletinin torunları olduğunu söyleyen Erdoğan, "Hiç kimsenin tuzağı bize işlemez" dedi.

"Türk Baharı" benzetmelerini sert bir şekilde eleştiren Erdoğan, "Dışarıda ve içeride bazı kendini bilmezler Türkiye Baharı diyor. Be hey gafil, be hey cahil Türkiye'de Türk Baharı 3 Kasım 2002'de oldu" diye konuştu.

"Taksim meydanına 30 bin kumanyayı kimlerin gönderdiğini gayet iyi biliyoruz" ifadelerini kullanan Erdoğan, "Kendi otellerinde terörle işbirliği yapanları yatırıp kaldıranları çok iyi biliyoruz. Bunların hesabı sorulmayacak mı? Eğer bu hesabı sormazsak, işte o zaman bu millet bizden hesap sorar" şeklinde konuştu.



HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNE GEÇİŞİ BİZ SAĞLADIK
"Üstünlerin hukukundan hukukun üstünlüğüne geçişi biz sağladık" diyen Erdoğan, "Cezaevlerinde kötü muamele vardı. Karakollarda kötü muameleler vardı. 'İşkenceye sıfır tolerans' dedik. Hukuk sisteminde keyfiliğe yer yok dedik. İfade özgürlüğü sınırlandırılmıştı. Önünü açtık. Toplantı gösteri yapmak kısıtlanmıştı. Şimdi buradan tüm Türkiye'ye, dünyaya sesleniyorum. Diyorum ki, siz miting yapmak istediniz de size müdahale mi edildi?" diye konuştu.

İSTEDİĞİN YERDE MİTİNG YAPAMAZSIN
Görüştüğü grupların kendisine, "Biz istediğimiz yerde miting yapabilmeliyiz" dediğini söyleyen Erdoğan, "Şimdi bunlara ne diyeceksin? Dedim ki bu ülke yolgeçen hanı değil. İstediğin yerde, istediğin gibi miting yapamazsın. Burası hukuk devletidir, neresi gösterilirse orada gider yaparsın" dedi.

Beyoğlu'ndaki otellerin 30 bin yatak kapasitesi bulunduğunu hatırlatar Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Hemen hemen hepsi boşaldı. Günah değil mi? Yazık değil mi? Esnaf kan ağlıyor. 18 gündür cam çerçeve her şey kırıldı. Şimdi bunların zararlarını kim karşılayacak soruyorum. Aynı şey, Ankara. Bütün otobüs durakları yakıldı yıkıldı, canım canım seramikler kırıldı. Polis araçlarından 150'ye yakını yakıldı. 200'ü aşkın sivil vatandaşın aracı yakıldı."



BENİM BAŞBAKANLIK GÖREVİM
Erdoğan dün polis tarafından müdahale ile boşaltılan Gezi Parkı'nın ilişkin de açıklamalarda bulundu. Erdoğan, "Gezi Parkı'nı temizleyeceksiniz dedim. Dün de o operasyon yapıldı ve temizlendi. Bu benim başbakanlık görevim. Eğer bunu yapmıyorsam bu makamda durmamın bir anlamı yok. Fakat şunu söylemem lazım, bize kakıp dünyanın değişik yerlerinden bazı aklı evveller diyorlar ki 'bunlar özgürlüktür.' Özgürlük hukuka saygı çerçevesinde kazanılır. Bunlar milletin özgürlük alanına saldırdılar. Samimi duygularla orada olan o gençlerin de değil, tüm İstanbullularındır" ifadelerini kullandı.

2015'TE SEÇİM VAR, KOYARSIN GÜCÜNÜ İNDİRİRSİN
"Çık yaylalarda çadırını kur" diyen Erdoğan, "Ben istediğim yerde çadır kurarım. Orası senin mülkün değil yahu. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey göremezsin. Bir tane olsunmuş. Mesaj verilecekmiş. Bunların derdi mesaj değil. Dert başka. Dert ne diyor bir tanesi sözüm ona sanatçı. Sanatçı terör estiren olmaz. Teröre yataklık yapanı ben sanatçı olarak tanımıyorum. Ne diyor? 'Mesele Gezi Parkı mı yahu? Hala anlamadın mı' diyor. Şu hale bak. CHP'nin milletvekili çıkıyor 'Mesele gezi parkı değil. Bu iktidarı devirmek' diyor. Tamam da eğer bu iktidarı indirmek istiyorsan, bunun yolu belli. Nedir? Seçimdir. 2015'te seçimler var. O seçimlerde gücünü koyarsın ortaya indirebiliyorsan indirirsin. Niye böyle değil de, abudik gubidik numaralar yapıyorsun bize" şeklinde konuştu.



YARALILARA İLİŞKİN BİLGİ VERDİ
"Hatalar yapılmış olabilir. Yanlışlar olabilir. İstenmeyen manzaralar ortaya çıkmış olabilir" diyen Erdoğan yaralılara ilişkin de bilgiler verdi. Şu anda hastanelerde üç yaralı bulunduğunu hatırlatan Erdoğan, "Bunlardan bir tanesi benim komiserim. Akşam ona kurşunla atış yaptılar, midesinden yaraladılar. Bir diğeri de ayağından yaralandı. Bir sivil vatandaş da biber gazı sebebiyle gözünden yaralandı. Hastaneden çıkmadı, tablo bu" dedi.

CHP'Lİ MİLLETVEKİLLERİNİ ELEŞTİRDİ
CHP'li milletvekillerini de eleştiren Erdoğan, "Ankara'da dün akşam yürüyen grubun içerisinde CHP'li milletvekilleri yere çökmüş şov yapıyorlar. Ne bu? Sen milletvekilisin yahu. Milletvekili teröre fırsat vermez. Ülkesine devletine yardımcı olur. İstanbul'da isim veriyorum. Divan Oteli'ne giren CHP'li vekillerden bir tanesi benim valime hakaret ediyor, saygısızca. O kendisinden yardımcı olmasını istiyor, o ise hakaret ediyor. Bundan vazgeçemezler. Bunların tarihi bu. Çünkü bunlar, sandıkta alamadıkları neticeyi buralardan alacaklarını zannediyorlar" diye konuştu.

"Şunu herkesin çok iyi bilmesini istiyoruz. Biz polisimizin yanlışı varsa onu sorgularız" diyen Erdoğan, polise karşı şiddet uygulayanların ve kamu ve özel mülklere zarar verenlerin de tek tek inceleneceğini söyledi.

ERDOĞAN, TÜRK BAYRAĞI KAMPANYASI BAŞLATTI
Meydanda toplananların ellerindeki Türk bayraklarını gören Erdoğan, meydandan bir kampanya başlattığını duyurdu. Erdoğan, şöyle seslendi: "Türk bayraklarınızı katlayıp bir yere koymayın. Yasalara uygun olan Türk bayraklarını, daha büyüklerini balkonlarınıza asmanızı istiyorum. İnşallah bu bir bayrak kampanyasıdır. Bunlarla birilerine en güzel cevabı vereceksiniz."

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Bizimle görüşmeye gelenler, biz istediğimiz yerde miting yapabilmeliyiz, dediler. Şimdi bunlara ne diyeceksin? Ama bakın, ben kibarca davrandım. "Bu ülke yolgeçen hanı değil. İstediğin yerde istediğin gibi miting yapamazsın. Burası hukuk devletidir, neresi gösterilirse orada gider yaparsın' dedim" ifadelerini kullandı.

"BU ÜLKE YOLGEÇEN HANI DEĞİL"-
"Avrupa Parlamentosu Suriye'de akan kanı görmez, Suriye'deki vahşeti görmez. Uluslararası medya, Avrupa Parlamentosu Filistin'deki katliamları görmez, Gazze'de olan bitenleri görmez. Bunlar sürekli olarak Türkiye üzerinde, 10 yıl önce birken, bugün 3 olan Türkiye birilerini kıskandırıyor, tahrik ediyor. Türkiye nereden nereye geldi. Artık buna tahammül edemiyorlar. Kendi ideolojilerini, kendi yaşam tarzlarını Türkiye'nin geneli gibi yansıtanlar, Avrupalı muhataplarını yerinde görsünler" diyen Erdoğan, Avrupa'nın bunlara karşı dikkatli ve dezenformasyon karşısında duyarlı olmasını istedi.

Herkesin istediği yerde miting yapamayacağını da vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu: "Şunu unutmayın, kişi arkadaşının dinindendir. O samimi olan gençler, hani ben dedim ya üç beş çapulcu Rahatsız olanlar oldu. Olsunlar. Yarası olan gocunur. TDK'nın çapulcu tanımını yaptım onlara. Çapulcu, kamu düzenini bozmaya gayret edenlere denir. E, işte bunlar kamu düzenini bozmak isteyenler değil mi? Bunlar terör örgütleriyle ilişki içerisinde olanlar değil mi? Bunları görmeyecek miyiz? Es mi geçeceğiz?

Biz gençlerimizin bunları bilmesini istiyoruz. Bu ülkede 10,5 yıl önce polisin sınırsız güç kullanma hakkı vardı ama biz geldik, bunu kaldırdık, sınırladık. Bunu bildikleri halde, gözaltı sürelerini bizim kısalttığımızı bildikleri halde, polisin toplumsal olaylara müdahalesini demokrasinin, hukukun çerçevesi içine aldığımızı bildikleri halde, bize karşı takındıkları tavrı anlamak mümkün değil.

Cezaevlerinde kötü muamele vardı. Karakollarda kötü muameleler vardı. Biz bunları kaldırdık. İşkenceye sıfır tolerans, dedik. Kararlılıkla uyguladık. Hukuk sisteminde keyfiliğe yer yok, dedik. Kararlılıkla uyguladık. Üstünlerin hukukundan, hukukun üstünlüğüne geçişi biz sağladık. Bunları görmüyor musunuz? İfade özgürlüğünün önünü açtık.

Diyorum ki, siz miting yapmak istediniz de size müsaade mi edilmedi? Ama nerede? Nerde müsaade ediliyorsa orda. Bizimle görüşmeye gelenler, bize ne dediler biliyor musunuz? Dediler ki, biz istediğimiz yerde miting yapabilmeliyiz. Şimdi bunlara ne diyeceksin? Ama bakın ben kibarca davrandım. Dedim ki, "Bu ülke yolgeçen hanı değil. İstediğin yerde istediğin gibi miting yapamazsın. Burası hukuk devletidir, neresi gösterilirse orada gider yaparsın.'"

"BİZ % 100'ÜN DE İKTİDARIYIZ"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sadece AK Parti'ye oy verenlerin hükümeti olmadıklarını belirterek, "Biz, çoğunluğun azınlığa tahakkümüne de 'evet' demiyoruz ve biz yüzde 50 ile geldik ama biz yüzde yüzün iktidarıyız, yüzde yüzün hükümetiyiz" dedi.

Erdoğan, tek parti CHP döneminin ağır baskılarının, dayatmalarının, toplum mühendisliğinin tek tek sona erdiğini vurgulayarak, bunu hazmedemeyenler, bunu kabullenemeyenler, millet iradesine sayıgısı olmayanların, 27 Mayıs'ta o başbakanı devirerek, iki arkadaşıyla birlikte darağacına götürdüğünü söyledi.

Kendisini üslubu nedeniyle eleştirenler olduğunu aktaran Erdoğan, şöyle devam etti: "Şimdi burada birşey söyleyeceğim; 'Sayın Başbakan çok sert, çok gerilimden yana, diktatör'... Onlara sesleniyorum. 'Sayın Menderes çok kibardı, çok nazikti. Bu kadar kibar, bu kadar nazik insanı ipe götürdünüz, astınız be vicdansızlar, astınız. İdam ettiniz. Şimdi Erdoğan için de bunu kullanıyorsunuz. Fakat biz 'Ölüm haktır. Allah'ın verdiği ömrü Allah'tan başka kimse alamaz', biz buna inanmış insanlarız. Biz, milletimizle kucaklaşmışız, milletimizle beraberiz. Milletimizle bütünüz. Bizi ayırmaya, Allah'ın izniyle kimsenin gücü yetmeyecek. Biz beraber yürüdük bu yollarda, yağmur demedik, çamur demedik, kış demedik. Hep beraber yürüdük."

"TÜRKİYE'NİN ÖNÜNÜ KESİYORLAR"
Başbakan Erdoğan, Türkiye ekonomisinin bu denli büyüdüğü bir dönemde, Türkiye'nin dış politikada ağırlık kazandığı her dönemde, çeşitli müdahalelerle Türkiye'nin önünün kesildiğine dikkati çekti. Bunun için büyük gayret sarf ettiklerini belirten Erdoğan, millete ağır darbeler vurulduğunu fakat Türkiye'de bu dönemin AK Parti'yle geri gelmemek üzere kapandığını anlattı.

Milli iradenin AK Parti'yle güçlendiğini vurgulayan Erdoğan, "AK Parti'yle birlikte millet 'Yeter' demiştir. Bu zulme, bu dayatmalara, bu baskılara artık ahlaklı bir isyan ortaya koymuştur. Taksim Gezi Parkı bahanesiyle Türkiye genelinde ortaya konan tavır, değerli kardeşlerim, kesinlikle samimi değildir. Çok açık bir şekilde milletin, milli iradeyi bir tarafa koymak suretiyle, azınlığın çoğunluğa tahakkküm etme gayretinden başka bir şey değildir" diye konuştu.

Erdoğan, buna müsaade etmediklerini ve etmeyeceklerini aktararak, "Bu ülkede azınlık çoğunluğa tahakküm edemez, aksi takdirde milletin reyleriyle iş başında olan bu iktidar, kendisine oy verenlere saygısızlık yapmış olur. Biz, çoğunluğun azınlığa tahakkümüne de 'evet' demiyoruz ve biz yüzde 50 ile geldik ama biz yüzde yüzün iktidarıyız, yüzde yüzün hükümetiyiz. Bunu defaatle söyledik" dedi.

"AYRIMCILIK YAPMAYAN TEK İKTİDAR, AK PARTİ İKTİDARIDIR"
Erdoğan, Hakkari'de AK Parti'nin milletvekili bulunmadığını anımsatarak, bunun bir ölçü olmadığını, Türkiye'nin her yerine hizmet ulaştırdıklarını söyledi. Hakkari ve Iğdır'a yapılan havaalanlarından bahseden Erdoğan, şunları kaydetti: "10 yıl önce Hakkari'ye havaalanı yapılacak dense kim inanırdı? Iğdır'da havaalanını yaptık ve açtık. Yollar yapıldı, okullar yapıldı, üniversite yapıldı. Hastaneler yapıldı, yapılıyor. Hakkari'de, Yüksekova'da 150 yataklı bir hastane, merkezde 150 yataklı bir hastane. Ayrım yok. Yani benim milletvekilim var veya yok, öyle bir şey düşünmedik. Çünkü bölgesel milliyetçiliğe hayır. Etnik milliyetçiliğe hayır. Dinsel milliyetçiliğe hayır. Bu ülkede Alevi, Sünni, Hristiyan, Müslüman bu ayrılıkları yapmayan tek iktidar, AK Parti iktidarıdır."

"MİLLİ İRADE HIRSIZLARINI BİZLER DE MİLLETİMİZ DE ÇOK İYİ TANIYORUZ"
Gezi Parkı'nda 18 gün boyunca sürdürülenleri "şiddet eylemi" olarak tanımlayan Erdoğan, azınlığın çoğunluğa, imtiyazlıların mağdurlara, seçkinlerin millete egemen olma, hükmetme, imtiyazlarını geri alma girişimi olarak niteledi.

Erdoğan, ağacın, çevrenin, Gezi Parkı'nın arkasında saklanıp, korkakça, alçakça, ahlaksızca kendi kirli hesaplarını görmeye çalışanları ve ağacın, çevrenin, Gezi Parkı'nın arkasına saklanan faiz lobisini de bildiklerini söyledi.

Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: "Milli irade hırsızlarını, kaymak tabakayı, bizler de milletimiz de çok iyi tanıyoruz. Sandıktan başka yol arayanlara bu ülkede geçit vermeyeceğiz. Milli irade hırsızlarına asla fırsat tanımayacağız. Çetelerin, terör örgütlerinin, illegal örgütlerin vandallıkla, ahlaksızlıkla milletin huzurunu bozmalarına müsaade etmeyeceğiz. Bu milli irade hırsızlarına karşı bugün tüm Türkiye, tek yürek halindeyiz. 76 milyon bugün hep beraber. Biz, beraberiz, hep birlikte Türkiye'yiz. Yüzde 50 olarak değil, yüzde yüz olarak bugün hepimiz en güçlü şekilde milli iradeye sahip çıkıyoruz. Sadece AK Partililer olarak değil, her siyasi görüşten Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak, bugün kardeşliğe, demokrasiye vurgu yapıyor ve milli iradeyi en güçlü şekilde haykırıyoruz. Bu Cumhuriyeti hep birlikte kurduk, hep birlikte yaşatacak, hep birlikte büyüteceğiz."

"BERABER OLACAĞIZ, İRİ OLACAĞIZ, DİRİ OLACAĞIZ"
Yola çıkarken söylediklerini mitingde tekrarlayacağını anlatan Erdoğan, "Bakınız, Afyonkarahisar'da 14 yıl önce ne dediysek burada onu
söylüyoruz" dedi.

Erdoğan, miting alanını dolduran binlerce vatandaşla, "Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet" sloganını bir ağızdan söyledi.

Başbakan Erdoğan, Türkiye'de 76 milyon yurttaşın bir olması gerektiğini belirterek, "Beraber olacağız, iri olacağız, diri olacağız" dedi.

Bu sayede kardeşliğin pekiştirileceğini aktaran Erdoğan, insanların birbirine saygı duyacağını, hoşgörüyle davranacağını, insanların birbirlerinin hukukuna ve yaşam tarzına saygı duyacağını söyledi.

Erdoğan, buradan hareketle, kardeşlik ve komşuluk hukukunun tesis edileceğini vurgulayarak, bunun en güçlü şekilde gösterileceğini belirtti.

"Tencere, tava" çalanlara seslendiğini aktaran Erdoğan, şöyle devam etti: "Sizler de benim vatandaşımsınız ama diyorum ki bu tencere tavayı gece yarısı çalacağınıza gelin meydanlarda çalın. Gayet güzel bir şekilde bunu burada yapın. Verin buradan mesajınızı. Hiç kimseyi dışlamadan, ötelemeden, kimseye hor gözle bakmadan, gönül gönüle geleceğe yürüyeceğiz. Artık daha fazla çalışacağız. Seçimlere şurada 8 ay kaldı. Biz bugüne kadar sustuk, sükut ettik, sabrettik. 8 ay daha sabredeceğiz. Sandıkta milli irade hırsızlarına gereken cevabı en güçlü şekilde vereceğiz. Şimdi, önümüzdeki hafta 20'sinde Mersin'de Akdeniz Oyunları'nın açılışını yapacağız. 21'inde U20 Kayseri'deyiz. 22'sinde, 23'ünde inşallah Erzurum ve Samsun'da milli iradeye saygı mitinglerini yapacağız."

Erdoğan, mitinge gelenlerden, Türk bayraklarını katlayıp saklamamalarını, balkonlarına asmalarını istedi. Bunu, bayrak kampanyası olarak
tanımlayan Erdoğan, bunlarla birilerine en güzel cevabı vereceklerini söyledi.