65. Ak Parti İstanbul İl Kongresi Türkiye'de bir ilki temsil etti. 55 bin kişilik Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Arena Stadı'nda düzenlenen kongre muhteşem karelerin ortaya çıkmasına neden oldu. Tribünlerin tıklım tıklım dolu olduğu kongre, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın tarihi konuşmasına da şahitlik etti. Başbakan Erdoğan, burada gündemdeki konularla ilgili çok önemli açıklamalarda bulundu.
Başbakan özetle şunları söyledi.
"ULUDERE OLAYI"
"Bugün burada şu Uludere konusuyla ilgili olarak samimi düşüncelerimi aktarmak istiyorum. Ben bu konuda medyaya konuşmuyorum. Ben bu konuya sizin bir kardeşiniz olarak, bir baba olarak sadece millete konuşuyorum. Bizim milletimiz anladı. Onun için biz milletimizle konuşuyoruz. Biz gönül dili iler konuşuyoruz. Bu ülkede son 30 yılda yaklaşık 40 bin vatandaşımız yaşamını yitirdi. Binlerce askerimiz, polisimiz şehit edildi. Bazı partiler şehitlerimiz üzerinden istismar üretti. Bazı partiler ölümlere tepkisiz kaldı. Bazı partiler dağdaki gençleri tahrik ederek kanla beslendi. İlk kez Ak Parti çıktı ve bu kanlı siyasete duyarlı olmak suretiyle gönülden 'dur' dedi. Biz hiçbir hadisenni üzerini örtmedik, örtmeyiz. Biz tam tersine 12 Eylül'ü, 27 Mayıs'ı, faili meçhulleri sorgulayan tek partiyiz. Çetelere cuntaya karşı millet iradesini cesaretle savunan bir partiyiz. Kimse bize vicdan dersi vermeye yeltenmesin. Biz terör örgütüne karşı siper olurken, biz Kürt kökenli vatandaşlarımızla helalleşirken, bize çelme takmaya çalışanlar nedense bugün adeta vicdanı keşfettiler. Uludere olayı üzerinden Türkiye'de bir istismar siyaseti yürütülüyor. Uludere üzerinden yürütülen kampanya ayrıca uluslararası karalama kampanyasıdır. Bu kampanyanın içinde PKK, BDP, CHP ve belli medya kuruluşları var. Uludere'de hepimizi üzen bir hata yapıldı. Bu insanlar konusunda devlet yapması gereken ne ise yapmaktadır. Aileler en üst düzeyde ziyaret edildi.Yasal tazminatın dışında hesaplarına tazminat yatırıldı. Uludere konusunda adli ve idari soruşturma yapılıyor. Mesele kapanmış değil. Tazminat ödenip kapatılmış değil. Bizim askerimiz de polisimiz de çok büyük bir dikkatle işlerini yapıyorlar."
"CHP Genel Başkanı dün o araç o kadar mesafeyi nasıl gitti diye soruyor. Haydi O Kılıçdaroğlu aklına ne gelirse söylüyor. Ama bu ülkede sorumluluk sahibi olanların bin düşünüp bir söylemesi gerekiyor. Eğer o gün jandarma araca müdahale etse ve o araçta siviller olsaydı o zaman bir felaket olacaktı. Araçta siviller öldürülse istismarcılar ayağa kalkacaktı. Allah korusun büyükşehirde bir canlı bomba eylemi olsa, bazı BDP'liler çıkıp 'savaşta böyle şeyler olur' diyeceklerdi. Uludere konusunda meclis çatısı altında ' o emri hangi hayvan verdi' diyor. Sen Uludere olayı sonrasında kahkahalar eşliğinde basın toplantısı düzenleyen arkadaşlarına bak. Orada o söylediğini görürsün. Dağdakiler inmesin diyenler, bu sıfata dahi layık olmayanlar, nekrofillerdir, yani ölü sevicilerdir. Bu kadar ağır konuşuyorum. Çünkü bunlar sadece ve sadece ölüler üzerinden siyaset üretirler. Bakın bir de akbabalar var. Partiler arasında acı ölümler üzerinden siyaset üretenler var. Şimdi tutup bu ülkenin şerefli askerine dil uzatıyorlar. Siz daha düne kadar emirle yazı yazıyordunuz. Bunları tasmalarından bir kurtardık. Şimdi uluslararası tasmaları taktılar. Bu meseleden rant devşirmeye çalışanların maskelerini tek tek düşürmeye devam edeceğiz. Buradan tüm Kürt kökenli kardeşlerime, tüm Türkiye'ye ve dünyaya sesleniyorum; İstismarcılara kulak vermeyin. 9,5 yıldır birbirimizle gönül dili ile konuşuyoruz. Bundan sonra da gönül dili ile konuşacağız. Aramıza nifak sokmayacağız. Demorkasiden ve yatırımlardan ve terörle mücadeleden asla taviz yok."
27 MAYIS'IN YILDÖNÜMÜ
"Sevgili İstanbullular, değerli yol arkadaşlarım. Bugün İstanbul il kongremizi iki önemli tarih diliminde gerçekleştiriyoruz. Yakınımdaki türbeler merhum Fatih Sultan Mehmet'in ve merhum Adnan Menderes'in türbeleri. Tarihler de çok önemli. Bugün Türkiye Cumhuriyeti tarihine kara bir leke olarak yazılmış, en karanlık gününün yıl dönümündeyiz. Bundan 52 yıl önce Merhum Adnan Menderes'in başında olduğu hükümeti devirdiler. Sonrada kendisini ve arkadaşlarını idam ettiler. Kendisini buradan rahmetle anıyorum. Ayrıca 29 Mayıs 1453'te bir çağı kapatıp yeni bir çağ açan İstanbul'un kurtuluşunu kutluyoruz. "
"Sevgili gençler, sizler Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasınız. Ya Bizans'î alacağım, ya da Bizans beni alacak dedi. Bizans'ı aldı ve Bizans'ı İstanbul yaptı. İşte bizim devraldığımız miras budur. Bizim içimizde taşıyacağımız ruh işte o fetih ruhudur. Fatih İstanbul'u aldıktan sonra ordusunun komutanına halka zulüm yapılmayacağını emrediyor. Dili, dini, derisinin rengi, etnik kökeni, mezhepi, dünya görüşü ve yaşam tarzı ne olsun, yaradılanı severiz yaradandan ötürü."
İSTANBUL İÇİN DEV PROJELER
"Bugün İstanbul'da 65. kongremizi yapıyoruz. Şu anda partimizin üye sayısı 6,5 milyonu geçti. Sadece kadın kollarımızın 2 milyon 600 bin üyesi var. Gençlik kollarımızın 600 bin üyesi var. Niye az demeyin. 29 yaşını deviren hemen üst kademeye geçiyor. Kapı kapı dolaşacağız. Hakkı hakikati anlatacağız. Ben burada İstanbul'da yaptıklarımızı anlatacak değilim. CHP Genel Başkanı haftaiçi bizim İstanbul projelerimizi eleştirmiş. Sen en iyisi bu büyük proje işlerine girme. Bu projeler Kılıçdaroğlu'nun hayali bile olamaz. Adayı olduğu ilçeyi bulmakta zorlanan bir siyasetçi. Kanal İstanbul projemiz devam ediyor. Bu yıl içinde o adımı atıyoruz. İkitelli'de şehir hastanesi demiştik. Çalışmalar devam ediyor ve temeli atılacak. Sancaktepe'de şehir hastanesi demiştik. Onun da çalışması başlıyor. Taksim meydan projesi demiştik. Ağustos'ta işe başlayacağız. Marmaray projesi... Bu proje kapsamında Asya ve Avrupa yakasında 40 adet istasyon inşa ediyoruz. Tek yönde saatte 75 bin yolcu taşınacak. Proje tamamlandığında Üsküdar - Sirkeci arası sadece 4 dakika. Bostancı - Bakırköy arası 37 dakika olacak. Atatürk ve Sabiha Gökçen Havalimanlarına demiryolu bağlantılarıyla ilgili projeler tamamlandı. 3. havalimanını bu şehrimize kazandıracağız. Yerini belirledik.Tabii ki ulaşımdaki projelerimiz, eğitimde, sağlıkta projelerimiz çok fazla. Kadıköy - Kartal metro hattında test sürüşleri sürüyor. Otogar - Bağcılar, Başakşehir - Olipiyat Köyü metrosu da bitiyor. Haliç metro geçiş köprüsü inşaatı da sürüyor."
"Ben sizlerden birşey istiyorum. Durmayacağız. Kapı kapı dolaşacağız. Ev ev ziyaretler yapacağız ve yüzyüze anlatacağız. Yapmak yeterli değil. Onlara mal etmek çok önemli. Bunu sizlerle beraber başaracağız."
" Biz bu şehrin sokaklarını seviyoruz. Biz Boğaziçi'ndeki o vapurlarını, kuşlarını, asırlık çınarlarını, bu şehrin kedilerini, kulelerini, göğe uzanan minarelerini, ezanlarını seviyoruz. Biz bu şehirden gurur duyuyoruz. Bu şehrin hem tarihinden, hem bugününden, hem de geleceğinden gurur duyuyoruz. Biz bu şehre aşığız. Biz bu şehrin insanlarına aşığıyız. Türkiye'nin özü, özeti olan İstanbul'a sevdalıyız. Buradan sadece ve sadece İstanbul'u değil, buradan tüm Türkiye'yi, tüm dünyayı selamlıyorum. Şehirlerin annesi İstanbul'dan, bu tarihi başkentten dünyanın tüm başkentlerini selamlıyorum."
"Siyasete bu şehirde başladım. Gençlik kolları başkanlığı, il başkanlığı, belediye başkanlığı... Siyaseti önce İstanbul'a hizmet olarak gördüm. Ak Parti'yi birlikte kurduğumuz arkadaşlarımız burada. Biz bugün, işte büyük bir kitleyiz. Biz bugün il kongresini daha stadyumlarda yapan bir partiyiz. Biz çıkar için, makam, rütbe, paye için değil, dava için biraraya gelmiş, aynı hedefler için saf tutmuş bir kitleyiz. Rabbimize hamdediyorum. Bu muhteşem manzarayı elbette kıskananlar olacaktır. İl kongrelerinde yumrukların konuştuğu partiler bizleri kıskanacaktır. Rabbime niyazım şudur; Bir olduk, birlik olduk, birlikte Türkiye olduk. Rabbim nazardan saklasın diyorum. Hiçbir zaman onlara benzemedik, bundan sonra da benzemeyeceğiz. Kibir, gurur, böbürlenme, tepeden bakma bizim teşkilatımıza asla yanaşamayacak. Biz bu yola İstanbul'un fakir, toz içinde sokaklarında çıktık. Biz bu yola garip gurabanın duasını alarak yola çıktık. Türkiye bize umut bağladı. Gecekondularda sefalet içinde yaşayan kardeşlerimizin bizde emaneti var. Tek göz odalarda ekmeksiz, aşsız, engelli çocuklarıyla kapısının çalınmasını bekleyen hanım kardeşlerimizin üzerimizdde emaneti var. Esnafın, çiftçinin, karakol önünde nöbet tutan polisin, sınırda vatanı bekleyen mehmetçiğin üzerimizde emaneti var. Yaşlıların, engellilerin üzerimizde emaneti var. İstanbul'dan bu yola nasıl çıktığımızı unutmadık. Üzerimizdeki emanete de halel getirmeyeceğiz. Biz Türkiye'yi büyütmeye, ama aynı zamanda nefsimizi köreltmeye de devam edeceğiz. Biz İstanbul'un tarihinden duyduğumuz gururla ezilmişlerin yanında olmaya devam edeceğiz."
"9,5 yılda Türkiye'ye çok büyük sevinçler yaşattık. Bu süre içinde Türkiye'yi 3 kay büyüttük. Ülkemizi bölgesel güç yaptık. İstanbul'un desteği ile Türkiye'yi bu seviyelere taşıdık. İçinde bulunduğumuz stad bile, temelini atıp açılışını gerçekleştiğimiz Türkiye'nin en büyük stadyumu. Bu hareketimizin küçük beyinlilere karşı ne denli büyük projeleri gerçekleştirdiğimiz yönünde en büyük ispattır. İstanbul bizimle olduğu müddetçe biz 21. yüzyılı bir Türkiye yüzyılı yapacağız."
