Başbakan Tayyip Erdoğan TOBB Genel Kurulu'nda gündemdeki konularla ilgili çok önemli açıklamalarda bulundu. Terör, ekonomik gelişmeler, yeni anayasa ve yatırımlar Başbakan Erdoğan'ın gündemindeydi. Erdoğan, özetle şunları söyledi;
"BU ÜLKEDE AMELİYAT YAPMAK İSTEYENE TEK YÜREK OLACAĞIZ"
"Burada Türkiye'nin halen en önemli meselelerinden biri olan terör meselesine de değinmek durumundayım. Terör Türkiye'nin tamamını ilgilendiren bir sorun. Gerek yanlış teşhis, gerek yanlış yöntemler ile büyüyen bir terör olgusuyla karşılaştık. Sorun bir mağduriyetin telafisi talebinden çıkarak nasıl istismar boyutuna ulaştı? 2002'de konuşulamayan mevzuları gündeme taşıdık. Soğuk bir devlet dili ile değil kardeşlik dili ile yaklaştık. Bölgeler arasındaki eşitsizliğini kaldırmak için yoğun yatırım yaptık. Sadece sorunu değil, kardeşliğimiz önündeki engelleri, tehditleri dikkate alarak çok kapsamlı bir çözüm sürecini başlattık. Bakınız bir benzetme yapacağım. Birileri gitmiş Kandil'de taşeronluk ofisi açmış. Oradan sadece belli gruplar değil, Türkiye'ye karşı hasım olan ülkeler de can ve kan karşılığı ile alışveriş yapıyorlar. Böyle karlı bir iş yeri varken sahipleri orayı niye kapatsın? Türkiye'de adının başında genel başkan sıfatı olanlar pervazsızca çıkıp dağdaki gençleri teşvik edebiliyorlar. Kürt kökenli kardeşlerimin çocukları dağda ölürken, askerimiz şehit düşerken bu baronlar semirdikçe semiriyorlar. Bunlar uyuşturucu ticaretine ses çıkaramazlar, tacizlere, tecavüzlere, mağarada katledilen kadınlar için ses çıkaramazlar. Ama çıkarlar dağa çıkan PKK'lı teslim olmasın sözü ile sorumsuzluk sergilerler. Daha düne kadar Kürt meselesini ağızlarına almayanlar bugün muğlak bir dille toplumsal uzlaşmadan söz ediyorlar. Toplumsal uzlaşma Hakkari'ye gidip Türk bayrakları olmadan miting yapmak mı? Toplumsal uzlaşma kan üzerinden oy devşirmeye çalışmak mı? Aynı şekilde medyaya bakıyorsunuz. Teröre oksijen sağlayacak bir tavır sergileniyor. Ekmeklerine yağ sürüyorlar. Bakıyorsunuz farklı çevrelerin operasyonları bizzat bizim medyamız tarafından yürütülüyor. Bu ülke üzerinde operasyon yapmak, ameliyat yapmak isteyenlere karşı tek yürek olmak zorundayız. Hiçkimse umutsuzluğa kağılmasın. Azimle kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz ve terör meselesini de bu ülkenin gündeminden er veya geç mutlaka çıkaracağız. Biz batıda ne varsa doğuda da bu olacak dedik. Basit bir rakam vereceğim. Biz göreve geldiğimizde hava taşımacılığında 9 milyon insan taşıyordu, şimdi bu rakam 59 milyon kişi. Bu rakam birşey ifade ediyor. Şanlıurfa, Mardin değişti, değişiyor. Artık güneydoğuya yatırımlarımızla gidelim. Şimdi yatırım sırası sizde. Bu yatırımları yapalım, göreceksiniz terörün belini iyice kırarız."
"Türkiye ekonomisi bir bütün olarak başarılarıyla, ama aynı zamanda eksiklikleriyle ve sorunlarıyla işte bu genel kurula yansıyor. Biz 9,5 yıl boyunca TOBB ile çok samimi bir koordinasyon içinde çalıştık. İnşallah bundan sonra da aynı şekilde çalışmaya devam edeceğiz. Biz hükümet olarak ekonomik sorunlarımıza gerçekçi şekilde yaklaştık. Gerçeklerden kopup pembe tablo çizmenin herkesi aldatacağını çok iyi biliyoruz."
"Biz hükümet olarak milletimizle birlikte yürüyerek buralara geldik. Üçüncü iktidar dönemimizde de hizmetle, eserle, yatırımla dolu dolu bir dönemi yaşıyoruz. Hiçbir alanda rehavete kapılmadan ileriye doğru koşmaya devam edeceğiz. 9,5 yıl boyunca sorunları sizlerle birlikte tespit ettik. Yeni sorunlar çıktıkça üzerilerine birlikte gittik. Türkiye'yi birlikte büyükmek, Türkiye'yi daha fazla demokrasiye, daha fazla refaha kavuşturmak için beraber mücadele verdik. Ben, TOBB'un değerli mensuplarıyla birlikte yol almaktan büyük memnuniyet duyuyorum."
"PEDALI ÇEVİRMEYE DEVAM EDECEĞİZ"
"Değerli arkadaşlarım; Bu salondaki herkes bisiklete binmiştir. Pedalı çevirdiğimiz, direksiyonu kontrol ettiğimiz sürece, frenlerimiz sağlam olduğu sürece iki teker üzerinde yol almayı başarırsınız. Son 9,5 yıl sürekli pedal çevirmenin ne kadar hayati olduğunu gösterdi. Bakın Avrupa krizde pedal çevirmedi, yatırımları durdurdu. Dünya da aynı şekilde. Onlar durdu, biz aksine yatırımlarımıza devam ettik. Ve devam edenler başardı. Geçmişte dönem dönem bunları yaşadık. Kimi zaman ülkede pedal çevrilmez oldu. Kimi zaman frenler tutumadı, bisiklet duvara tosladı. Bugün artık Türkiye kendine güveniyor. Burada bir kere demokrasi pedalını 9,5 yıl boyunca olduğu gibi bugün ve bundan sonra da asla yavaşlatmadan çevirmek zorundayız.Demokrasi kesintiye uğradığında birileri bundan çıkar sağladı. Anti-demokratik dönemlerde kazancını büyük oranda artıranlar oldu. Ama bir avuç seçkin büyürken geriye kalanların tamamı yoksullaştı. Gazetelerde çarşaf çarşaf belli markalar karalanırken, bazı imtiyazlılar pazarda rakipsiz kaldılar. 28 Şubat döneminde bazı sivil toplum örgütleri de malesef aleni destek vermiştir. Geçmiş krizlerde doğan faturayı yine biz ödedik. Koskoca Ziraat Bankası'nın, Halkbank'ın hali ne idi? ancak şu anda bu bankalarımız Avrupa'daki bankalarla yarışıyorlar. IMF'ye olan borcumuz neydi? 2002'de hükümetin IMF'ye olan borcu 23,5 milyar dolardı. Biz bu borcu şimdi 2 milyar doların altına indi ve şu anda 1,9 milyar dolar. Size de bu müjdeyi vermiş olayım. Sevgili kardeşlerim bakınız bu çok önemli. Ve biz IMF ile 4 yılı aşkın zamandır stand-by anlaşması yapmıyoruz. Ülkemize asla büyük faturalar ödetmeyeceğiz, böyle bir bedel bırakmayacağız. İstikrarla büyüyen bir ekonomi için demokrasiyi güçlendirdik ve güçlendirmeye devam edeceğiz. Demokrasi güçlendi, ekonomi başarı kazandı. Demokrasi güçlendikçe Türkiye'nin tamamı kazandı. Mafyalar çeteler devre dışı kaldıkça ekonomi büyüdü. Biz geriye gidişe asla ve asla müsade etmeyeceğiz. "
YENİ ANAYASA ÇALIŞMALARI
"İnşallah yeni bir anayasa ile gelecekteki hedeflerimize kararlı bir şekilde yürüyeceğiz. Yeni anayasa ile ilgili bizim hükümet olarak hiçbir önyargımız yok. Dayatma ile yapılan anayasanın Türkiye'ye bugüne kadar zarar verdiğini gördük. 12 Haziran seçimlerinin hemen akşamı biz yeni anayasa ile ilgili çalışmaları başlatmıştık. Aradan neredeyse 1 yıl geçti. Çok birikim elde ettik. Başya TOBB olmak üzere sivil toplum örgütleri çok kapsamlı çalışmalar yaptılar. Birincisi biz parti olarak yeni anasaya çalışmalarında masadan kalkan taraf asla olmayacağız. İkincisi sürecin kilitlenmesine de göz yummayacağız. Uzlaşma herkesin heybesindekini karşısındakine dayatması değildir. Uzlaşma ortaklıkları öne çıkarabilmektir. Şu ana kadar oluşan ortak heyecan esasen bunun bir ifadesidir. İnşallah bu süreci mutlu bir sona ulaştıracağız. 2023 hedeflerimiz sadece ve sadece yeni bir anayasa ile mümkün olabilir. Biz hep birlikte Türkiye'yi adeta paçasından tutup aşağıya çeken bu engelleri kaldıracağız."
KÜRESEL EKONOMİK KRİZ
"Dünyada finans sektöründe rasyo yüzde 8'dir. Türkiye'de şu anda bankalarımızın raasyosu yüzde 18'dir. Artık yaya durumunda olan bir Türkiye yok. Dünya ve Avrupa son derece maliyetli bir krizin içinden geçiyor. Bankalar ne yazık ki girişimciye kredi vermede çok nazlı bir davranış içindeler. Bunu kabul etmek mümkün değil. Ama bu böyle giderse yarın onlar bu sıkıntıyı yaşayacaklar. Niye? Benim girişimcim güçlendikçe o da dar günde yanında olanla kolkola olacaktır. 2008'den bu yana malesef krizin köküne inilemediğini görüyoruz. ABD'de, Japonya'da, Avro Bölgesi'nde kriz ağır seyretmeye devam ediyor. Sorunları çözmek yerine ötelemeye çalışıyorlar. Biz, tedbiri, disiplini asla elden bırakmıyoruz. Bir kriz öncesinde bankacılık sistemimizle ilgili köklü reformlar gerçekleştirdik. 2008 krizi geldiğinde dünyada bankaclılık sektöründe problem varken bizim bankalarımız sorun yaşamadı. İşsizlikte başarılı bir seyir izliyoruz. 2011'i yüzde 9,8 ile kapattık. 2002'de GSMH'nin yüzde 61,5'i borçken, bugün oran yüzde 22,4'e kadar gerilemiş durumda. 2002'de 22 milyar lira ticari kredi kullanılmıştı. Şu anda 360 milyar lira ticari kredi kullanılmış durumda.Cari açıkta da en kötü rakamlar geride kaldı. Aylık değerlendirmeler yanıltıcı olabilir, ama yıllık bazda cari açık geriye doğru gidiyor. Yeni teşvik sisteminin özellikle cari açık üzerinde olumlu etki göstermesi için çaba sarf ettik. Burada en önemli faktör enerji fiyatları. Enerjide, petrol fiyatlarında olağanüstü bir artık olmaz ise 2012'de de cari açık düşmeye devam edecektir. "
MARMARAY SENEYE AÇILIYOR
"Türkiye, her alanda başarılı sonuçlar aldığı bir dönemde geçiyor. İnişler-çıkışlar olabilir ama biz herşeyden önce özgüven içinde olacağız. Biz en kötü günlerden buralara geldik. Bugün artık kendimize özgü çıkış yollarımız var. Türkiye'nin en büyük limanını İzmir'de gerçekleştiriyoruz. Bunlar yolsuzluğun olduğu bir Türkiye'de olacak işler değil. Demiryollarına çok büyük yatırım yaptık. Marmaray önümüzdeki yıl açılıyor. Bu, dünyada örnek bir proje. Yüksek Hızlı Tren projelerimiz de devam ediyor. Türkiye tabii ki farklı bir dönemi yaşıyor. Zira biz köklü bir medeniyetin, tarihin üzerindeyiz. Bu eşsiz mirasla önümüze çıkacak her engeli aşarız. Hiç hız kesmeden, rehavete kapılmadan, disiplini elden bırakmadan geleceğe yürüyoruz. Her alanda muhteşem yatırımlarımız ivme kaybetmeden devam ediyor. 21. yüzyılı bir Türkiye yüzyılı haline getireceğiz."
