Hatırlayın, 2002 yılında Türkiye'nin tüm muhalefetine rağmen, Kâbe'yi korumak maksadıyla Osmanlı'nın inşa ettiği tarihi Ecyad Kalesi'ni buldozerlerle dümdüz etmişlerdi.
Yerine de bir nevi "Mekke'nin Manhattan'ını" yaptılar ama gözümle gördüm ki iyi etmemişler.
ZORAKİ ALAN
Bu 5 minarelik pardon gökdelenlik kompleksin adı 'El Beyt Kuleleri'. Sefa, Merve gibi isimleri de var ve en iri kıyım olanın adı Zemzem. Tarih mekânlar, eski Suudi Kralı Fahd'ın onayladığı emirnameyle yerle bir edilmiş, en küçük oğlu Prens Abdülaziz'e tahsis olup hayata geçirilmemiş bu 'zoraki' alan. Daha çarpıcı bir şey de var. Milyarlarca dolarlık projenin yürütücüsü meşhur Bin Laden'in aile şirketi 'Ben Laden Construction Group' olmuş. Bu gökdelenlerin temeli de, o zamanın veliahdı olan şimdiki Kral Abdullah tarafından atılmış. Bilgilere göre Zemzem Kulesi'nde devremülk şeklinde 24 yıllığına kiralanacak olan en küçüğü 33, en büyüğü de 76 metrekarelik 4 bin 668 adet daire var.
Doğrudan Kâbe'ye bakan dairelerin dönem fiyatları genişliklerine göre 5 bin 972 dolar ile 284 bin 273 dolar arasında değişiyor. Türk vatandaşlarına bu dairelerden 1240 adet daire tahsis edilmiş. 700 kadar vatandaşımızın bu imkânı değerlendirip, Zemzem'e devre mülk kiracı geldiği söyleniyor.
PEYGAMBER EFENDİMİZİN EVİ
Bir başka huzursuzluk verici yer de Hazreti Peygamberimizin doğduğu binanın hali. Şimdi 'halk kitaplığı' olarak kullanılıyor bu bina. Gelin görün ki etrafı, duvarları, hali itibariyle pek bir üzücü durumda. Suudi Arabistan yönetimi peygamberimizin doğduğu büyüdüğü bu mekânın ziyaret yeri yapılmaması için buraya böyle bir yola başvurmuş, kütüphaneye dönüştürmüş. Tamam da her bir yanından kablolar sarkan, klimalar takılı bu mekanın duvarları karalama tahtasına dönmüş adeta.
Eline kalemi alan polisin gaflet anını kollayıp adını, duasını yazmış duvarlara. Bizim vatandaşların da isimlerini yazdıklarını görünce şoke oldum inanın.
ÇOCUKLUK GÜNLERİ
"Gerçekten de efendimizin doğduğu ev mi burası, gerçekse nasıl böyle ilgisiz kalabilirler?" diye sordum. Konuya hâkim olan dostlar dedi ki; "Amine Hatun, Hazreti Muhammed Efendimizi bu binanın yerinde bulunan bir Mekke evinde dünyaya getirdi. Peygamberimizin ilk çocukluk günleri burada geçti, büyükbabası Abdülmuttalib'in himayesine girene kadar burada yaşadı. Peygamberimizin dünyaya geldiği evin bulunduğu arazi, 20. yüzyılın ilk çeyreğine kadar muhafaza edildi ve herkesin büyük saygı gösterdiği bir mekân oldu. Arap yarımadasının 1925'te Abdülâziz bin Saud'un eline geçmesinden ve Vehhabi geleneklerine uyularak Mekke'deki Cennetu'l-Muallâ ve Medine'deki Cennetul-Baki mezarlıklarında bulunan türbelerin yıkılmasından sonra sıra İslâmiyet'in ilk günlerinden kalan diğer mekânların da ortadan kaldırılmasına geldi. Hazreti Muhammed efendimizin doğduğu evin arazisi dümdüz edildi ve üzerinde eski devirlerden kalma ne varsa kaldırıldı. Sonraki senelerde buraya bir bina inşa edildi ve yapılan bu yeni bina halk kütüphanesi haline getirildi."