İlk sezonunda bolca eleştirdiğimiz Kavak Yelleri, neredeyse bu sezonun başından beri kendi öyküsünü anlatmaya başladı. Hemen her bölümünde özellikle üniversiteli gençliğe yol gösterecek birçok unsur barındırıyor. Üstelik Türk toplumunda yaşanan sorunları da senaryonun içine yerleştirmek konusunda Kavak Yelleri ekibi bir hayli başarılı.
Mine'nin Burak'la yaşadığı şiddet problemi, toplumumuzda sadece muhtaç kadınların değil, üniversite mezunu ya da üniversiteli, ekonomik özgürlüğü olan birçok kadının da mağduriyetine ışık tutuyor. Öte yandan Aslı'nın yaşadıkları, yani yurt müdürünün kafayı Aslı'ya takması ve ardından bekaret kontrolüne kadar uzanan yol, gerçek bir olayın senaryoya yerleştirilmesiyle ortaya çıktı.
Geçtiğimiz aylarda günlük haber toplantımızda hepimizin kanını donduran bir olaydı. İstanbul'da N.D. adlı yurt müdiresi bir kız öğrencinin ailesini arayarak, kızlarının bakire olmadığını, bu yüzden onu yurttan almaları gerektiğini söylemişti. Bu durumu namus meselesi haline getiren baba, kızını bekaret kontrolüne götürmüştü. Bir genç kızın hayatına böylesi çirkin ve ahlaksızca bir müdahale hepimizi şaşırtmakla kalmamış, özellikle kadın arkadaşlarımızı derinden etkilemişti.
Eminim birçoğunuz hafızanızı biraz kurcalarsanız bahsettiğim olayı hatırlarsınız. İşte bu olay Aslı karakteriyle can buldu. Pelin Karahan, genç bir kızın yaşadığı yalnızlığı ve mahremiyetinin toplumun yapıtaşları tarafından nasıl tahrip edilebildiğini çok iyi gösterdi bizlere.
Dipnot: Kavak Yelleri'nin bu bölümünde iki meslek mensuplarına ayıp edildi ne yazık ki!
İlki biz gazeteciler olarak haber unsurlarımıza dizideki gazeteciler gibi vahşice yaklaşmıyoruz. Hele ki namus meselesinin peşine düşmüş bir babanın karşısında deklanşöre o kadar duyarsızca basmıyoruz. Bir diğer konu da doktorlar hastalarının isteğine göre doğruları çarpıtmaz, değil mi? Aslı'nın bu çok normalmiş gibi teklif etmesi doktorlar açısından pek de hoş durmadı