Morgül, gazetecilik hayatımda hiçbir zaman merakıma mucip bir karakter olmadı ne yalan söyleyeyim. Sesinin güzel olduğunu bilmeme rağmen, belki de bize yansıyan tarzından ve üslubundan dolayı sadece yüzünü bildiğim bir magazin figürüydü benim için. Ta ki Twitter alemine arz-ı endam eyleyene kadar. Twitter’da takipçisi değildim, ancak onu izleyenlerin retweet ettiği cümleleri bir süre sonra ilgimi çekmeye başladı ve geçen hafta dayanamayıp izlemeye karar verdim. Ve gördüm ki, iyi etmişim. Çünkü öyle cümleler sarf ediyordu ki, insanın “Helal olsun,” demekten başka söyleyecek sözü kalmıyordu.
Rizeli Morgül ailesinin tekne kazıntısı yedinci çocuğu olarak dünyaya gelmiş. İlk olimpiyat şampiyonu güreşçilerden Necati Morgül büyük dedesi, ağabeyi Salih Morgül milli boksör, profesyonel basketbol ve futbolcularının da olduğu geniş bir aileye mensup. Kendi tabiriyle ‘enstrümanistler’den de bolca udi, keman sanatçısı ve klarnet sanatçısı da var ailede. 11 yaşında Türk müziği eğitimi almaya başlamış. Kalamış Musiki Cemiyeti’nde başlayan müzik eğitimi, Beşiktaş ve Üsküdar musiki cemiyetlerinde devam etmiş ve İstanbul Belediye Konservatuarı’ndan mezun olmuş: “Musikimiz, dünya müziği içerisinde okyanus kadar derinliği olan, uçsuz bucaksız tek müzik. En büyük kaygım bir gün yabancıların gelip bizim musikimize sahip çıkmaları ve kendi değerimizi bize satacakları.”
ÖNCEKİ RESİMLER İÇİN TIKLAYINIZ