BÜYÜK İSTANBUL DEPREMİ YAKLAŞIYOR MU? İstanbul depremi için Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, son 1500 yılın verilerini inceledi! Ortaya çıkan gerçekler tüyler ürpertti. Son 1500 yılın verileriyle İstanbul ve çevresi için deprem senaryosu hazırladı. Üniversiteden yapılan açıklamaya göre, Boğaziçi Üniversitesi, İTÜ ve Ankara Üniversitesinden bilim insanları İstanbul ve çevresinde tarih boyunca yaşanmış önemli depremleri inceledi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, Jeodezi Anabilim Dalı öğretim üyeleri Doç. Dr. Fatih Bulut, Doç. Dr. Aslı Doğru, İTÜ Jeoloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Cenk Yaltırak ve Ankara Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği öğretim üyesi Prof. Dr. Bahadır Aktuğ'un yazarları arasında yer aldığı makalede araştırmacılar son 1500 yılın deprem verilerini inceleyerek İstanbul ve çevresinde beklenen olası depremin büyüklüğüne dair senaryolar hazırladı. Araştırma kapsamında Marmara Bölgesinde Kuzey Anadolu Fayı'nın geçtiği segmentlerin yer aldığı Batı (Tekirdağ havzası), Merkez (Kumburgaz havzası) ve Doğu (Çınarcık Havzası) olmak üzere bölgenin tarih boyunca yaşadığı depremler incelendi. 1766'da iki ve 1509'da bir olmak üzere 7,2, 7,4 ve 7,5 büyüklüklerinde depremlerin yaşandığı bu 3 bölgede gelecekte potansiyel olarak yaşanabilecek deprem büyüklüğüne dair senaryolar geliştirildi. BEKLENEN DEPREMİN ŞİDDETİ... Tectonophysics dergisinin Ağustos 2019 sayısında yayınlanacak makalede yer alan kestirimlere göre, İstanbul'un hemen güneyinde yer alan Kuzey Anadolu Fayı'nda doğudan batıya doğru sırasıyla 7,5, 7,4 ve 7,2 büyüklüğünde depremler bekleniyor. 'MARMARA DENİZİ İÇİN SON 500 YIL ÖNEMLİ' Araştırmaya katılan bilim insanlarından Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Jeodezi Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Fatih Bulut, çalışmada fayların en son ne zaman kırıldığı, kırıldıktan sonra yılda ne kadar enerji biriktirdiği ve biriken enerji tamamen açığa çıktığında nasıl bir büyüklük oluşturacağı konusunda sonuçlara ulaşıldığını kaydetti. Bulut, tarihi açıdan özellikle son 500 yılın depremlerini ayrıca incelediklerini belirterek şöyle devam etti: 'Bu parametreleri bulmak için tarihsel depremlere, Marmara Denizi'ndeki fayların yapısına ve GPS yoluyla da yeryüzünün yanal olarak yılda ne kadar hareket biriktirdiğine baktık çünkü, Kuzey Anadolu Fayı yanal bir sistem. Bu bulguları birleştirdiğimizde şöyle bir sonuç ortaya çıkıyor. Bir fay segmentinin oluşturacağı deprem büyüklüğü o segmentin uzunluğu, derinliği ve üzerinde biriktirdiği hareket miktarının bir fonksiyonudur. Örneğin harekete geçecek segmentin uzunluğunu ve derinliğini yaptığımız jeolojik ve sismolojik çalışmalar ışığında biliyoruz. Jeodezik verilere göre, 250 yıl önce kırılan bir fay segmenti yılda yaklaşık 1 santimetre hareket biriktiriyorsa, şu anda harekete geçse deprem anında fay üzerinde ortalama 2,5 santimetrelik bir yer değiştirme oluşturur. Son 500 yıl özellikle önemli, çünkü Marmara Denizi'ndeki bütün fayların en son kırıldığı periyodun tamamını kapsayan bir zaman aralığı. Marmara Denizi'nin doğu kesimindeki Çınarcık Havzasında bulunan fay en son 1509'da hareket etmişti. Orta ve batı kesimlerindeki Kumburgaz ve Tekirdağ Havzaları'nda bulunan fay segmentleri ise 1766'da hareket etmişti. Bunların tamamını hesaplamalarımızda sağlıklı bir şekilde kapsayabilmek için yaklaşık 500 yıl önceye giderek 1509 depreminden bu yana tüm süreçlere hakim olmak zorundayız'. Yıllık hareket biriktirme miktarını Marmara Bölgesinde 100'e yakın GPS istasyonundan aldıkları verilerle hesapladıklarını ifade eden Bulut, yıllık ortalama 2,5-3 santimetre arası bir hareket gözlediklerini kaydetti. Doç. Dr. Fatih Bulut, bu hareketin sürtünmenin yüksek olduğu yerlerde fay yüzeyinde birikme olarak kaldığını, bazı yerlerde ise daha hızlı yaşandığını ve sürtünme olmadığı için çok fazla birikmediğini belirtti. 1766 ve 1509 kırıklarının günümüzde 7,2, 7,4 ve 7,5 büyüklüğünde depremler üretme potansiyeline sahip olduğunu vurgulayan Bulut, söz konusu kestirimlere, biriken hareket miktarı, fayın uzunluğu ve derinliği verileri üzerinden yapılan aritmetik hesaplama sonucu ulaştıklarını aktardı. Bulut, son 1500 yıllık zaman dilimini 7 zaman aralığına ayırınca her bir kümenin en az 4, en fazla 6 depremi kapsadığını dile getirerek, '7. zaman aralığını henüz tamamlamadık ve yakın tarihlerde bu kapsamda sadece iki deprem yaşadık. Dolayısıyla 7. zaman aralığını tamamlamak için istatistiki olarak en az 2 en fazla 4 deprem daha yaşayacağımız görülüyor.' ifadelerini kullandı. Doç. Dr. Bulut, Kuzey Anadolu Fayı'nın yılda 2-3 santimetre kaymayla depremi çok hızlı hazırlayan bir sistem olduğunu belirterek, şunları kaydetti: 'Anadolu'da da irili ufaklı pek çok fay var ama bunlar Kuzey Anadolu Fayı'na göre hareketi daha yavaş biriktiriyorlar ve deprem hazırlık süreçleri oralarda elimizdeki kayıtlara göre çok daha uzun sürdüğü için biz onların nerede ve ne büyüklükte deprem üreteceğini öngöremiyoruz. Örneğin bir fay 2 bin yıldır suskun gibi görünüyor ama her yıl az da olsa 1-2 milimetrelik bir hareket biriktirdiği için bir gün beklenmedik bir anda büyük bir deprem meydana getirebiliyor. Depremi Marmara'da beklerken Van'da ya da Kütahya'da olabiliyor, çünkü orada bu süreç gözle rahat görülemeyecek yavaşlıkta ve çok uzun bir sürede yaşanıyor. Aslında Türkiye'nin birçok yeri için bu tehlike mevcut ama İstanbul nüfusunun fazla olması olası kayıp risklerini artırmakta.' Önce deprem kahini Frank Hoogerbeets ardından Alman bilim insanları... Kritik deprem uyarıları peş peşe geliyor. Bu uyarıları Prof. Dr. Şükrü Ersoy değerlendirdi. A Haber canlı yayınında konuşan Ersoy, ' Alman araştırma ekibi yapılan bir çalışmaya katkı koydu. Bilmediğimiz bir bilgi değil. 1999 depreminden sonra önümüzdeki 30 yıl içerisinde Marmara Bölgesi'nde 7'den büyük bir deprem olabileceğini ifade etti. 20 yıl geçti önümüzde 10 yıllık bir dilim kaldı. Alman bilim insanlarının yaptığı çalışmada bundan ibarettir, bilgidiğimiz bu bilgilere katkı koymuştur.' ifadelerini kullandı. ALMAN BİLİM İNSANLARI NELER DEMİŞTİ? Kiel'de bulunan GEOMAR Helmholtz Okyanus Araştırma Merkezi'nden jeofizikçi Dietrich Lange, Marmara Denizi'nde büyük bir deprem olabileceği uyarısında bulundu. Nature Communications dergisine konuyla ilgili bir makale yazan Lange, Marmara Denizi'nde büyük tektonik gerginlik olduğunu belirterek, 'Bu, 7.1-7.4 büyüklüğünde bir depremin meydana gelmesi için yeterli' dedi. Alman bilim insanları olası bir depremin zamanı hakkında da bir tahminde bulunmazken, böyle bir değerlendirme ile bir paniğe yol açmak istemediklerini özellikle vurguladı. TSUNAMİ BEKLENTİSİ YOK GeoSEA Proje yöneticisi Heidrun Kopp, 'Bu gerginlik bir deprem sırasında çözülürse fay hattı dört metreden fazla hareket eder' dedi. Kopp, olası bir depremin büyük bir yıkıma neden olacak Tsunami dalgasına yol açacağını ise düşünmediğini ifade etti. Alman bilim insanları olası bir depremin zamanı hakkında da bir tahminde bulunmazken, böyle bir değerlendirme ile bir paniğe yol açmak istemediklerini özellikle vurguladı. 'ÖNÜMÜZDEKİ BİRKAÇ SAAT İÇERİSİNDE...' Öte yandan kendini yeni nesil deprem kahini olarak adlandıran Frank Hoogerbeets yeni uyarısında bu kez saat verdi. Hoogerbeets: 'Artık kritik saatlerdeyiz. Önümüzdeki birkaç saat geniş sismik faaliyetler gözlemliyoruz.' Kehanetleriyle gündeme damga vuran bazı kahinler de depremle ilgili tahminlerde bulunmuştu. İşte o kahinlerin kehanetleri... BULGAR KAHİN BİR DEPREMİ ÖNGÖRDÜ 2004'te Hint Okyanusu'nda meydana gelen deprem ve tsunamide 230 binden fazla kişinin yaşamını yitirdiği doğa felaketinin bir benzerinin Asya'da yaşanacağını söyleyen Baba Vanga'nın kehanetleri bunlarla da bitmedi. Bulgar Kahin Baba Vanga, dünyada büyük bir deprem beklendiğini iddia eden kahinlerden biri. NOSTRADAMUS HEDEF OLARAK DİREKT TÜRKİYE'Yİ GÖSTERİYOR Baba Vanga gibi yakından takip edilen ve tüm dünyanın söylediklerine göre önlem alınmaya çalıştığı kahinlerden biri olan Nostradamus 2019 kehanetleri ortaya çıktı. Nostradamus'un 2019 kehanetleri arasında en çok dikkat çeken ise Türkiye ile ilgili olanlar oldu. Nostradamus'un 2019 kehanetlerine göre Türkiye ile Yunanistan arasında savaş çıkacak, ölümcül depremler meydana gelecek. Nostradamus'un söylediklerine bu denli kulak verilmesinin nedeni ise yaptığı tahminlerden bazılarının önceden gerçekleşmiş olması. Ünlü kahin Nostradamus'un Türkiye ile ilgili kehanetleri Yüzyıllar isimli kitabındaki bölümlerin yeniden okunmaya başlanmasıyla ortaya çıktı. Bunlardan en dikkat çekeni ise son günlerde Türkiye'nin gündeminde olan deprem ile ilgili olanlar oldu. GÜNEY ASYA'DAN SONRA TÜRKİYE'DE DEPREM OLACAK Endonezya'da meydana gelen depremler sonrası uzmanlar 'kehanet doğru mu olacak' tartışması başladı. Ancak kehanetler İngiliz uzmanları ikiye bölmüş durumda. Zira uzmanlar depremlerle ilgili Nostradamus'un Yüzyıllar adlı kitabındaki bölümleri farklı şekillerde yorumluyorlar. Deprem olacağı kehanetine karşı çıkan bir isim Fransız uzman Fontbrune. Fontrune'ye göre Nostradamus'ın deprem kehaneti çoktan gerçekleşti. Kitabın üçüncü cildindeki Türkiye depremi kehaneti Gölcük depremiydi ve yeni bir deprem olmayacak. Ancak kehaneti farklı yorumlayanlar için durum daha korkutucu. Bir dizi uzmana göre Nostradamus'un kehaneti henüz gerçekleşmedi yakın bir gelecekte bir deprem olacak. KEHANETLER DEPREMLE SINIRLI DEĞİL Astrolojiden faydalanarak kehanetlerinde kesin zamanlama verileri kullanan ilk kahin olan Nostradamus'un Türkiye kehanetleri depremle de sınırlı değil. Deprem ve savaş Fransız şifre çözücü Jean-Charles De Fontbrune'ye göre, Türkiye ilk olarak ikinci cildin 52'nci dörtlüğünde geçiyor: YUNANİSTAN İLE SAVAŞ Geceler boyunca yeryüzü sallanacak, sonraki baharda iki kez daha olacak Korent, Efes denizde boğulacak, yiğit şampiyonlar savaşa girecek… Fontbrune'un ismini veremediği bir ülke iki deniz (Ege ve Karadeniz) arasından geçerek Yunanistan ve Türkiye'ye karşı yola çıkacak. Ardından iki ülke askeri savaşa girecek Türkiye ile ilgili ikinci kehanet üçüncü cildin üçüncü dörtlüğünde geçiyor. Mars, Merkür ve Ay bir araya gelecek, Güney'de korkunç bir kuraklık görülecek Asya'nın dibindeki toprak sarsılacak Korent ve Efes'te karışıklık… Nostradamus'un kehanetleri sadece Türkiye ile sınırlı değil. İşte Nostradamus'un tüm kehanetleri. NOSTRADAMUS KİMDİR? Dünyaca ünlü Fransız kahin Nostradamus 1566 yılında yaşamını yitirdi. Hitler'in yükselişini ve 11 Eylül saldırıları gibi çok sayıda önemli gelişmeyi doğru tahmin ettiği söylenen Nostradamus'un geleceğe dair öngörüleri merakla takip ediliyor. Nostradamus'a göre 2046 yılına kadar Dünya üzerinde kaos ve husursuzluk hakim olacak. Ünlü kahinin 2019 yılı kehanetleri ise şunlar: Orta Doğu'da terör ve aşırıcılık hat safhaya ulaşacak. Dünya liderleri iklim değişikliği için bir araya gelecek. Bilim insanları, insanların 200 yıl yaşamasına imkan sunacak yeni bir ilaç geliştirecek. ABD'de çok şiddetli bir deprem meydana gelecek. Nostradamus'un insanların hayvanlarla konuşabilmesini sağlayacak ilginç bir kehaneti de bulunuyor. Çok sayıda uzman, Nostradamus'un kehanetlerinin genel olarak doğru çıkmadığını söylüyor. BABA VANGA'NIN 2019 KEHANETLERİ Bulgaristan'ın küçük bir köyünden çıkıp, söyledikleri ile dünyayı etkileyen bir kadın. Ne dediyse çıkan ve dedikleri doğru olmaya devam ederse sonumuzun pek hayırlı olmayacağı açık olan bir kadın, Baba Vanga. Bu zamana kadar kehanetlerinin yüzde 85'nin tuttuğu belirtiliyor. Şimdiye kadar 11 Eylül saldırıları, Prenses Diana'nın ölümü, Arap Baharı DEAŞ ve Brexit gibi bir çok konuda yaptığı kehanetler çıkmıştı. 2019 İÇİN KEHANETLERİ DÜNYAYI SALLAYACAK Gözleri görmeyen ünlü kahin Baba Vanga'nın 2019 yılına dair tahminleri ortaya çıktı. Baba Vanga'nın 2019 kehanetleri, dünyanın kelimenin tam manasıyla kaynayacağını gösteriyor. BABA VANGA'NIN 2019 KEHANETLERİ Gözleri görmeyen Bulgar kahin, yeni yılda mega tsunami bekliyor. 2004 yılında 230 binden fazla insanı öldüren tsunamiyi bilen Balkanların Nostradamus'u, yeni tsunami dalgalarının da Asya'yı vuracağını söylüyor. Baba Vanga, Rusya'ya bir meteor düşeceğini tahmin ediyor. Rusya lideri Vladimir Putin, bir suikaste hedef olacak. Putin'in yanında çalışan güvenlik ekibi içerisinden denenecek suikast başarısız olacak. Kör kahinin bir diğer ürküten tahmini, Avrupa'nın ekonomik çöküşü oldu. Baba Vanga, ayrıca ABD Başkanı Donald Trump'ın gizemli bir hastalığa yakalanacağını söylüyor. Hastalık sonunda Trump beyin travması geçirecek ve artık kulakları duymayacak. Baba Vanga 1996 yılında hayatını kaybetse de, gelecekle ilgili öngörüleri takip ediliyor. Şimdiye kadar bildiklerinin listesi çok uzun. II. Dünya Savaşı'nın sonucu. Sovyetler Birliği'nin Prag'ı işgali. Kursk'ta Rus denizaltısının batması. 2001 yılında gerçekleşen İkiz Kuleler saldırıları. 2004'ün sonlarındaki büyük deprem ve peşinden gelen tsunami. Barack Obama'nın ABD Başkanı seçilmesi. Arap Baharı'nın başlaması. Terör örgütü DEAŞ'ın ortaya çıkması. 1996 yılında hayatını kaybeden Baba Vanga, 51'inci yüzyılda Dünya'nın sonunun geleceğini tahmin etmişti. 11 Eylül saldırısı ve Rusya'nın Gürcistan'ı işgali gibi önemli olayları öngördüğü söylenen görme engelli Bulgar kahin Baba Vanga (Vanga Nine), ardında bıraktığı felaket senaryolarıyla aramızdan ayrıldı. Yaşadığı dönemde Bulgar yönetiminin üst düzey yöneticileri tarafından danışılan Baba Vanga yaptığı kehanetlerle dünya çapında ünlenmişti. Vanga'nın bundan sonraki yıllar için öngördükleri hiç de iç açıcı değil. 2033 2043 2046 2066 2076 2084 2088 2097 2100 2111 2010 2123 2125 2130 2164 2167 2170 2183 2187 2195 2196 2011 2201 2221 2256 2262 2271 2273 2279 2288 2291 2296 2014 2299 2302 2304 2341 2354 2371 2378 2480 3005 3010 2016 3797 3803 3805 3854 3874 3871 3878 4302 4304 4308 2023 4509 İnsanlık, öyle bir gelişmişlik seviyesine ulaşacak ki artık Tanrı'yla iletişime geçebilecek. 4599 2018 2025 2028 KENDİ ÖLÜMÜNÜ BİLEN KAHİN 1894 yılında Almanya'da doğan Alois Irlmaier (ölümü 1959) profesyonel bir sondaj kuyu kazıcısıydı ve çubuk ile maden arayıcısı olarak çalışıyordu. Aynı zamanda gelecekten haber veren biri olan Irlmaier'in, 2. Dünya savaşı boyunca bombalanacak bölgeleri ve birkaç kayıp kişiyi bulma konusunda oldukça isabetli kehanetleri vardı. Bu sıra dışı yeteneği onun çok ün kazanmasını sağladı ve daha sonra da, bu ünü sayesinde, çeşitli suçların soruşturulmasına yardım etti. Ancak bu ün başına iş açmakta gecikmedi. Sadece şöhreti nedeniyle olmasa da, Irlmaier birkaç düşman da edindi ve daha sonra da şarlatan ve büyücü olarak suçlandı. Bu olaylar onun büyücülük ve sahtekârlık nedeniyle mahkemeye verilmesi ve davanın düşmesinden sonra değişmeye başladı. Irlmaier, bu davada kendisinin bir sahtekâr ve şarlatan olmadığını kanıtladı. Mahkemede hâkimin karısının o gün ne giydiği ve ne yaptığını söylemişti ve hâkimin karısını hiç görmemesine rağmen, tamamen doğru bilgileri vermesi hâkimi ikna etti ve dava düşerek Irlmaier, serbest bırakıldı. Kendisinin 1959 Temmuz'undaki ölümünü de tahmin etmişti.Son sözleri ise 'Gördüğüm şeyleri yaşamak zorunda kalmayacağım için, gidebileceğime (öleceğime) seviniyorum.' oldu. 3. dünya savaşı ile ilgili kehanetine gelince, savaşın Orta Doğu'da başlayacağını söylüyordu: 'Her şey barışı çağırıyor. Şalom (Shalom – İbranice barış ve esenlik demek)! Sonra her şey ortaya çıkar ve açık olur; Orta Doğu'da aniden yeni bir savaş alevlenir, büyük deniz güçleri Akdeniz'de düşmanlarla karşı karşıya kalır! Durum oldukça gergindir! Fakat asıl kıvılcım Balkanlar'da ateşlenir. Büyük bir şeyin düştüğünü görüyorum. Hemen yanında kanlı bir hançer duruyor. Sonrasında da darbe etkisi çok açık olacaktır. İki kişi hiyerarşik sıralamada üçüncü sırada olan birini öldürecek. Bu iki kişi başkalarından para aldılar o yetkiliyi öldürmeleri için. Katillerden birisi ufak-tefek siyahi bir adam ve diğeri ise biraz daha uzun ve açık renkli saçı olan birisi! Bence bu olay Balkanlar'da gerçekleşecek fakat bunu tam olarak söyleyemiyorum. Bu olayın intikamı hemen gelecek bu uçsuz-bucaksız su üzerinden…' Ancak sarı ejder (Çin veya kimyasal silah olabileceği ön görülüyor) Alaska ve Kanada'yı aynı günlerde işgal edecek. Gelişleri çok da uzak değil. Ve sonra sarı toz yağmuru yağacak. Altın şehir yok edildiğinde bu olay başlayacak. Amerika Birleşik Devletleri'nin 'Büyük Şehri' (Başkent olabilir) roketlerle yok edilecek ve Batı Bölgeleri Asyalılar tarafından işgal edilecekler. Fakat bu işgalciler geri püskürtülecekler.' Şunu da ekliyor: '3. dünya savaşı kesinlikle gelecek ama yılını öngöremiyorum. Milyonlarca insan tarafından da gözlemlenecek, gökyüzündeki işaretler öncesinde olacak. Savaş, hasat zamanından hemen önce, yağmurlu bir gecede başlayacak.' Dünyanın en ilginç kahini belkide Shipton Ana. Doğumuyla, ölümüyle, kehanetleriyle bu ününü destekliyor. İşte Shipton ana, ve onun tüyler ürperten kehanetleri.... 18 yaşındaki Agatha Southeil, çocuğunu doğururken yaşamını yitirdi. Agatha, öldüğü yerde gömüldü. Ve doğan kız çocuğu ise saklandı. Çünkü çocuk normal değildi, başı orantısızdı, gözleri şaşı ama bakışları yakıcıydı, yanakları içe çökük, ağzı dişlerini gösteren bir delik gibiydi. Kolları bacakları sanki vücuduna öylesine takılmış gibi uyumsuzdu. Bu çocuk fazla saklanamadı. Köyün ileri gelen din heyeti bir vasi bulunmasını talep etti. Nitekim yaşlı iyilik sever bir kadın bakımını üstlendi. Adına Ursula denildi. Ursula, garip bir çocuktu günde 1-2 saat uyuyor sonra uyanıyor. Gözleri hep sabit bir noktaya bakıyordu. Geceleri evin perdeleri uçuşuyor, kapıları vuruyor, pencere kepenkleri gıcırdıyordu. Evin dışında sürekli yaban kedilerinin sesleri geliyordu. Bir gün eve dönen kadın bebeğin beşiğini boş buldu.Mobilyalar kırılmış, şöminenin ateşleri saçılmıştı. Kadın korku içinde olanları komşularına anlattı. Komşular, çocuğun cinler tarafından kaçırıldığını iddia etti. Ama çocuk en sonunda bacanın içinde bulundu. Bu olaya kimse bir yorum getiremedi. Ursula, zaman içinde bu tür olaylarla büyüdü. Yaşı gelince analığı Ursula'yı okula yollayarak okuma yazma öğrenmesini ister.Ursula hayal gücü ve zekasıyla kısa zamanda tüm hocalarının göz bebeği olmuştur. Fakat öğrenciler arasında bir ucubedir hala. Ursula da kendisine yapılanlar karşısında intikam yolunu seçer. Ansızın öğrencilerin elbiseleri yanmaya başlar, öğrenciler geceleri kabuslarla korkarak uyanmaya ağlamaya başlarlar. Ursula'yla kavgalı olanların başlarına, nereden geldiği belli olmayan taşlar yağar. Nitekim konu aileler arasında tartışılmaya başlanır. Bu olaylar Ursula'nın okuldan uzaklaştırılmasına neden olur. Yıllar geçiyordu, artık Ursula genç bir kadındı, kehanet yeteneği sayesinde adı duyulurken, yanısıra da saygı görmeye başlanmıştı. Uzaklardan gelenler ona danışıyorlardı, Ursula´ya 'Knaresborough´nun Bir Bileni' adı takıldı. Özellikle gizli aşk olaylarında ve sevgililerin geleceği konusunda geleceği kesinlikle biliyordu. 1512´de Ursula 24 yaşındayken, Toby Shipton adlı bir adamla evlendi, annesi Agatha´nın Karanlıklar Prensi ile tanışmasından bu yana 26 yıl geçmişti, tarihler Tony hakkında başka birşey yazmıyorlar. Bu sıralarda 'Mother Shipton-Shipton Ana' adını aldığı sanılıyor, artık tüm eyalette tanınıyordu. Geleceği bilme yeteneğinin gücü onun gittikçe büyücü olarak ünlenmesine yol açtı. Yine o sıralarda, kehanet kronolojilerini yapmaya başladığı sanılıyor. Kralların, kraliçelerin ölümlerini ve İngiltere´nin geleceğini öngördü, savaşlardan ve tarihi olaylardan bahsetti, onun zamanında atlı arabalarla yolculuk yapılırdı, atsız giden arabaları, yelkensiz giden gemileri anlattı ve demirin suyun üstünde tahta gibi batmadan yüzeceğini söyledi. 17. Yüzyıl´ın en büyük felaketlerinden birisi olan Ekim 1666´daki Londra veba salgınını ve yangınını öngördü. Tarihçi Pepys´in 1666 yılı günlüğünde Shipton Ana´nın öngörüsü açıkça yazmaktadır.Kehanetlerini nasıl yaptığı bilinmiyor, Kardinal Wolsey´in ölümünden sonra, sessiz ve sakin bir yaşam sürdürdüğü sanılıyor, zaten kaynaklarda nedense Wolsey olayından sonra ayrıntılı bilgilere artık rastlanmıyor, sanki o andan sonra Shipton Ana´dan söz etmek yasaklanmış gibi... Shipton Ana, 1561 yılında Knaresborough´da Dropping Well yakınlarında öldü. Öldüğünde tüm Britanya´da tanınan ve sayılan bir kahineydi. Ölümünün zamanını ve nasıl olacağını önceden söylemişti, bu nedenle yaşamı boyunca engizisyondan hiç korkmadı, meslektaşlarının peşpeşe öldürüldükleri Orta Çağ´da Shipton Ana, kendisine dokunamayacaklarını biliyordu. Öleceği günün sabahında yatağına yattı, uyudu ve bir daha uyanmadı. Kendi sözüyle üç yirmi ve bir onüç yıl yaşamıştı. Ve işte kehanetleri,Ağaç altındaki yerde altın bulunacak. Tüm İngilterenin çocukları toprağı sürerken, kitap onun elinde onun sık sık bulunacak. Medceziri öğrenecek. Yoksul olan o şimdi büyük bilgelik bilinecek.Büyük evler vadilere, uzaklara yayılmış üzeri kar ve doluyla örtülüyken, alevli yıl kısa zamanda gelirken, barış önceden olacak. Her yerde bolluk olacak. Erkekler kılınçlarla tarlaları sürecekler.Denizlerin kanlandığı zaman gelince, büyük selle karıştırılacak. Atsız arabalar gidecek(otomobil) Felaketlerden dünya çığlık çığlıkla dolacak, Londra da çulha çiçeği tepesi olacak, Merkezde bir din adamının bakışı. Dünyanın çevresinde insanların düşünceleri uçacak. (telsiz telefon) Göz açıp kapayıncaya kadar bunlar olacak. Ve sularda büyük harikalar olacak. Ve bütün bunlar gerçek olacak.(20 yy) Tepelerin arasında gururlu adam gezecek. Ne bir at ne de bir eşek yanında olmayacak. İnsanlar suyun altında yürüyecek. Beyazda ve siyahta hatta yeşilde (Apollo uzay araçları) Bir büyük adam gelecek ve gidecek. Kehanetlerin açıklanması için, suda demir yüzecek, tahta kadar kolayca.(Gemiler) Altın derelerde ve taşlarda akacak (Altına hücüm) Henüz bilinmeyen topraklarda (ABD) Ve İngiltere bir yahudiyi kabul edecek (Başbakan Disraeli) Bu garip bir düşünce ama gerçek yahudi bir zamanlar küçümsenirken, Hristiyan olacak doğduğunda. Camların evi gelecek ve geçecek. İngiltere'de ama yazık çok yazık bu işleri bir savaş izleyecek. Orada pagan ve Türk oturduğu zaman, Bu ülkeler şiddetli bir çekişmede kilitlenecek. Birbirlerinin yaşamlarını almaya çalışacaklar. Böylece kuzey güneye bölünecek, kartal aslanın ağzında. Vergi ve kan vede zalim bir savaşa girecek her mütevazi kapıdan. Bir maymun bir eksik yılda ortaya çıkacak (AIDS) Tüm kadınlar korku içinde olacaklar ve ademler tartışacaklar ve roma inancı kökleşecek. Ve İngiltere oradan oraya dönecek. Gök gürültüsü dünyayı sallayacak, şimşekler ayrı ayrı gökleri yırtacaklar. Dünyayı su dolduracak ateş işini yapacak. Fransa üç kez kan dansı oyununa önçü olacak. Halk özgür olmadan önce. 3 zalim yöneticiyi o görecek (Robespierre Napolyon Pentain) Üç kez halkın kendisi yönetecek (Fransa'da üç Cumhuriyet) Şiddetli geçimsizlik olduğu zamanda İngiltere ve Fransa bir olacaklar (1. ve 2. dünya savaşları)