Yeşilçam’ın yakışıklı prensi Sertan Acar'ın son haline bakın! Ayşecik filmlerinde Zeynep Değirmencioğlu'nun partneriydi şimdilerde...

Yeşilçam'ın yakışıklı prensi Sertan Acar'ın son haline bakın! Ayşecik filmlerinde Zeynep Değirmencioğlu'nun partneriydi. Şimdilerde neler yaptığı merak edilen Sertan Acar, 60'lı yıllarda "Ayşecik" filmlerinin yakışıklı oyuncusu olarak tanındı. Acar'ın sinema macerası ise sadece 2 buçuk yıl sürdü. İşte iz bırakan rollere imza atan Yeşilçam'ın yakışıklı prensi Sertan Acar ve Zeynep Değirmencioğlu'nun son hali başta olmak üzere sizler için derlediğimiz Yeşilçam oyuncularının yıllar içindeki değişimleri...

Giriş Tarihi: Güncelleme Tarihi:
Takvim Logo

Yeşilçam'ın yakışıklı prensi Sertan Acar'ın son haline bakın! Ayşecik filmlerinde Zeynep Değirmencioğlu'nun partneriydi... Sertan Acar şimdilerde bakın neler yapıyor...

Takvim Logo

Yeşilçam'ın gelmiş geçmiş en ünlü çocuk oyuncularından Zeynep Değirmencioğlu'nun canlandırdığı 'Ayşecik', aşk filmlerinin başrolüdür. Değirmencioğlu'nun o dönem hafızalara kazınan partneri ise birçok filmde birlikte rol aldığı Sertan Acar'dır. Acar, oyunculuğa başlangıcını doğuran olayların bir Türk filmini andırdığını söylüyor:

Takvim Logo

"Oyunculuğa 1971 yılında başladım. Başlangıcım da Türk filmi gibidir... Ayşecik yani Zeynep Değirmencioğlu, o zamanlar abimin (Serkan Acar) flörtüydü. Ses mecmuası en yakışıklı futbolcu yarışması yapmış ve abim de birinci olmuştu. Ondan sonra filmcilerin dikkatini çekti ve abime film teklifi geldi. Ardından Zeynep'in karşısında oynayacak kişi olarak Haydarpaşa'da bir deneme çekimi yaptı. Bu deneme çekiminde de Zeynep, abime âşık oluyor. Böylelikle flörtleri başladı. Sonrasında ben de Zeynep'le tanıştım.

Takvim Logo

İstanbul Üniversitesi'nin Beyazıt kampüsündeki Hukuk Fakültesi'nde Zeynep'in amcasının oğlu okuyordu. Onunla da arkadaş olduk. Ben o zamanlar diş hekimliğinde birinci sınıftım. Bir aralık ayında, Zeynep ve kuzeni beni üniversitenin çay partisine davet etti. Karaköy iskelesinden Kadıköy vapuruna binerken Zeynep, bir anda denize düştü. Ben de onu denizden çıkarıp kurtardım. Babası Zeynep'e onu kimin kurtardığını sorduğunda o da olayı anlatıyor ve 'Serkan'ın kardeşi' diyor.

Takvim Logo

Beni yemeğe davet ettiler. Yemekteyken rejisör Aram Gülyüz de geldi. Bir anda bana, 'Yanında fotoğrafın var mı, sinemada oynar mısın?' diye sordu. O zaman sinemada oynamak inanılmaz bir şeydi. 'Yapamam, bunun dersi vardır falan' dedim. Zeynep'in babası, Hamdi Bey, senaristti. O da 'Aram, bir deneme filmi çekelim' dedi. Aram Gülyüz 'Ben seni oynatırım. Deneme filmine de gerek yok' dedi. Ve her şey o gün başladı."

Takvim Logo

CÜNEYT ARKIN SETTE DERS ÇALIŞIRKEN YARDIM EDİYORDU

Sertan Acar, ilk kez sete çıktığında oyunculuğa dair hiçbir şey bilmiyordur. Acar, "İlk filmim 'Bahar Çiçeği'ydi, Ediz Hun, Zeynep Değirmencioğlu ve ben başroldük. Hava harp okulu öğrencisi olarak Zeynep'in flörtü olarak rol aldım" diyor.

Takvim Logo

Acar, "O zaman size karşı sette nasıl bir tepki vardı?" sorusuna şöyle yanıtlıyor: "Tüm oyuncular bana karşı mükemmeldi. Hiç yabancılık çekmedim. Heyecandan ne yapacağımı bilmiyordum. Ama gerçekten beni, Aram Gülyüz oynattı. Oyuncular da sette beni o kadar idare ettiler ki... Mesela set arasında ders çalışıyordum. Rejisör, asistanına diyordu ki 'Git bak, eğer derse dalmışsa onun planını en sona bırakalım.' Cüneyt Arkın, doktordur. Onun da bana ders çalışırken çok yardımı oldu. İnek tarifi vardır talebelikte, biraz öyleydim."

Takvim Logo

ÜNİVERSİTENİN KANTİNİNE GİREMEZDİM

Eski oyuncu, o dönem üniversitede de tüm gözlerin kendisine çevrili olduğunu da söylüyor: "Filmlerde rol aldığım zaman tanındığım için derslerde sıkıntı yaşıyordum. Sette makyaj yaparlardı. Makyajı çıkarmayı bilmiyordum. Kız arkadaşlar, yardım ediyordu onu çıkarmak için. Üniversitenin kantine giremiyordum. Tanınmaktan sıkılıyordum da... Kadıköy'de oturuyorduk fakat okul karşıdaydı. Vapurla okula geçiyordum. İstanbul'un nüfusu çok azdı ve herkes birbirini tanıyordu. Herkes vapurda dönüp bakardı. O zamanlar şöhret olmak önemliydi. Dolayısıyla sinemada rol alınca bir anda şöhret oldum. O da biraz sıktı beni."

Takvim Logo

KERPE'DE BUTİK OTEL İŞLETİYORUM

73 yaşındaki Sertan Acar, 40 küsur yıl boyunca diş hekimliği yapıyor. 3 yıl önce de emekliliğe ayrılan eski oyuncu, ailesiyle Kerpe'de yaşıyor. Acar, "Kerpe'de doğal bir ortamda yaşıyorum. Hindi, kaz, tavuk, köpeklerim var. KerpeDiem adında bir butik otel yaptık. Bir de deniz kenarında buranın ilk kafesini açtık. Burada ekiyorum, biçiyorum ve yaşıyorum. 17 yaşındaki oğlum Yaman, müziğe çok meraklı. Gitar, piyano çalıyor. Onda o şovmenlik kısım biraz var" diyor.

Takvim Logo

Eski oyuncu filmlerini arada izlediğini dile getiriyor: "Bazen, bölük pörçük bakıyorum. Tabii insan filmleri görünce eskiye gidiyor... İstanbul'un, insanların şekli şemalı ne farklıymış. İstanbul eskiden çok güzeldi. Onları anıyoruz. Şu anda İstanbul beni acayip sıkıyor. Duramıyorum orada." Acar ayrıca bir daha oyunculuk teklifi gelirse kabul etmeyeceğini belirtiyor: "Burada böyle çok mutlu ve huzurluyum. Bir daha bir filmde oynamak istemiyorum."

Takvim Logo

"Cüneyt Arkın'la Rumeli Hisarı'nda 'Battal Gazi'nin İntikamı' filmini çekiyorduk. Cüneyt Arkın'ın oğlunu oynuyorum. Bizanslılar güya çocukken beni kaçırıyor. Ardından babamla savaşıyordum. Rejisör dedi ki 'kuleye çık, Osmanlı bayrağını çek.' Üzerimde şövalye elbisesi var. O sırada da setçiler ortalıktan çekildi. Aşağıdan kamerayla gizlice beni çekeceklerdi. Ben koca merdivenleri koşarak çıktım. Tam kulenin en tepesine bir geldim, 2 Japon kadın turist bana bakıyor. O kılıkla beni gördüklerinde korkudan neredeyse kuleden atlayacaklardı. 'Film' dememe rağmen asla anlamamışlardı. Çok korkmuşlardı."

Takvim Logo

"Zeynep Değirmencioğlu, abim Serkan Acar'ın eşi olduğu için arada görüşüyoruz. Abimle evlendi ve çocukları oldu. Sonrasında o da oyunculuğu bıraktı. Zeynep'le masal filmleri çektik. 'Sinderella Külkedisi'nde prensi oynadım. Şimdi bu tarz filmler yapılmıyor. Hâlâ televizyonda denk geliyorum."

Takvim Logo

Sertan Acar'ın oyunculuk macerası ise sadece 2 buçuk yıl sürüyor ve bir anda beyazperdeyi bırakıyor. Eski oyuncu bunun sebebini ise şöyle anlatıyor: "Zeynep'le arka arkaya 5-6 film çevirdim. Diş hekimliği bölümü o sırada çok zordu. Laboratuvardan sete, setten laboratuvara gece gündüz perişan oldum. Sinemayı bırakmaya karar verdim fakat Yıldız Kenter'le 'Fatma Bacı', Cüneyt Arkın'la 'Battal Gazi'nin İntikamı' filmlerinin sözleşmesine daha önce imza atmıştım. Onları da bitirdikten sonra bıraktım. Hatta 'Fatma Bacı', Türkiye'deki ilk dizi olacaktı. Çok üzülerek kabul etmedim. Diş hekimliğini çok seviyordum ondan dolayı da oyunculuk yapmak istemedim. Hekimlik benim için önce geldi."

Takvim Logo

Acar, "Sonrasında oyunculuk teklifleri aldınız mı?" sorusunu şöyle yanıtlıyor: "Geldi, gelmez mi... 'Yanınıza gelirsem, beni kandırırsınız' dedim. Sadri Alışık, İzzet Günay, Ediz Hun, Cüneyt Arkın, başlı başına bir mucize kadın Yıldız Kenter... Eski oyuncuların hepsi ama hepsi çok kültürlüydü. Kötü ya da yan rollerde oynayanlar bile kültürlü ve farklı insanlardı. İş terbiyesi olan, saygılı... Eskiden negatif filmlerle çekimler yapıldığından, sahneyi iki defa çekme şansı da yoktu. O yüzden kamera arkası şakalar, şımarıklıklar yoktu. Eski oyuncular, yapımcılar, set işçileri hep kahramandı."

Takvim Logo

ZEYNEP DEĞİRMENCİOĞLU

Takvim Logo
Takvim Logo

Zeynep Değirmencioğlu'nun son hali...

Takvim Logo

YEŞİLÇAM OYUNCULARININ SON HALLERİ

Onlar filmleriyle Türk sinemasına damga vuran bir zamanların en meşhur sanatçılarıydı. Yeşilçam'ın en güzel isimleri Gülşen Bubikoğlu'ndan Itır Esen'e, Tarık Akan'dan Orhan Gencebay'a...

Takvim Logo

İşte yıllar önceki ve sonraki halleriyle Yeşilçam ünlüleri...

Takvim Logo

BANU ALKAN

Banu Alkan'ın 1975 yılında çektiği ilk filminden ortaya çıkan görüntüler sosyal medyada çok sık yer alıyor.

Takvim Logo

İzleyenlerin tanımakta güçlük çektiği Banu Alkan'ın, bilinen görüntüsünden çok farklı olması dikkat çekti.

Takvim Logo

Banu Alkan 'Yaprak' ismiyle yer aldığı sinema kariyerinin ilk filmi Hayret (1975) çekildiğinde 17 yaşındaydı...

Takvim Logo

Afrodit lakaplı Yeşilçam sanatçısı Banu Alkan yıllara meydan okurcasına kendinden söz ettirmeyi biliyor. Ünlü sinema sanatçısı Banu Alkan, bir döneme damga vuran isimler arasında. Geçmişte oynadığı filmler gişe rekorları kırmış, güzelliği ile herkesi büyüleyen Banu Alkan Afrodit lakabının hakkını vermişti.

Takvim Logo

Türk sinemasının unutulmaz isimlerinden Banu Alkan geçtiğimiz ekim ayında katıldığı bir programda yaptığı açıklamalar ile günlerce konuşulmuştu...

Takvim Logo

Afrodit Banu Alkan yaşadığı zor günleri, geçimini nasıl sağladığını anlatırken maddi sıkıntı çektiği dönemde Fikret Mualla tablolarını sattığını söyledi ve "Bir-iki tabloyu kötü günler için saklıyorum" dedi.

Takvim Logo

İşte Afrodit Banu Alkan'ın dikkat çeken açıklamaları...

Alkan ekranlarda yer almadığı için geçimini nasıl sağladığı merak konusu oldu. Banu Alkan bu soruya "-Konserlere gidiyorum, reklamlar var. Bir-iki Fikret Mualla tablom duruyor" dedi.

Takvim Logo

Maddi zorluk çektiği dönemde Fikret Mualla tablolarını sattığını söyleyen sanatçı, "Bir-iki tabloyu kötü günler için saklıyorum" dedi.

Takvim Logo

Alkan "'Hiç unutamadım' dediğiniz bir öpüşme sahnesi oldu mu" sorusuna ise şu yanıtı verdi:

"Oldu tabii. Cüneyt Arkın'la. Çok yakışıklı bir adam. 30'lu yaşlarına yetişemedim ama yine de yakaladık. Bir bakış bile olmadı aramızda. Cüneyt Arkın inanılmaz, çok asil, çok cool, muhteşem bir insan."

Takvim Logo

En dipte olduğunuz zaman hangi andı? sorusuna ise "Gürbüz Bey'i kaybettiğim zaman. Ölmek istedim. Üzüntüyle kendime zarar verdim" yanıtını verdi.

Takvim Logo

Banu Alkan'ın Murat Taşdemir gibi biriyle ne işi vardı?
- O masmavi gözlerine âşık oldum.

Size tokat attığında nasıl bir farkındalık yaşadınız?
- Aşk bitti. Hayatta onsuz yaşamayı düşünmezdim ama. 13 yıl boyunca ondan herhangi bir şiddet görmedim.

Takvim Logo

Hep "birinci benim" tavrınız var, peki ikinci kim?
- Hülya Avşar.
Taksicilere borcunuz var mı?
- Asla. Şehir efsanesi bu.

Takvim Logo
Takvim Logo

İşte Afrodit'in son hali...

Takvim Logo

COŞKUN GÖĞEN

Yeşilçam'ın 'tecavüzcü Coşkun'u... Henüz 16 yaşındayken Yeşilçam Sokağı'na adım atan Coşkun Göğen, şimdilerde Antalya'da eşi Angel'la emekli hayatı yaşıyor. Göğen, rol aldığı filmler yüzünden bir dönem Beyoğlu'na çıkamadığını söylüyor ve ekliyor: "Yediğim küfür, aldığım paraya değmedi hayat boyunca."

Takvim Logo

Coşkun Göğen, ilk rolünü almasını sağlayan olayı şöyle anlatıyor:

"1945'te Samatya'da Makedonya göçmeni ve orta sınıf bir ailede dünyaya geldim. Babam, dokuma ustasıydı ve fabrikada çalışıyordu. Fazlasıyla kozmopolit olan Kurtuluş İlkokulu'nda okudum. Türk talebelerin sayısı azdı. Oradan Rumca bana, hatıra kaldı. Baktım benden bir şey çıkmıyor, orta okulu ikinci sınıfta bıraktım. Sonrasında babam beni, Hasnun Galip Sokak'taki bir berberin yanına çırak verdi. O sokağın bağlantısı ise Yeşilçam'dır. 1950'li yıllardı ve Beyoğlu'nun olağanüstü olduğu zamanlardı. Kravat ve ceketle sinemaya gidilen dönemler... 16 yaşımdayken bir gün 5 liraya aktör oldum. Minibüslerle adam topluyorlardı. Fiziğim de güzeldi o yüzden atladım minibüse. İlk rol aldığım filmin adını hatırlamıyorum ama Tarık Akan ve Hülya Koçyiğit rol alıyordu."

Takvim Logo

Göğen, ilk lakabının "Hippi Coşkun" olduğunu söylüyor...

"18 yaşımdan sonra hayat çok heyecanlı geçti. Ankara, Kızılay'da askerliğimi yaptığım dönem akşamları gizlice diskoteğe giderdim. İstanbul'a döndüğümde bu sefer foto-romanlarda rol almaya başladım. 30-40 fotoromanda 'Hippi Coşkun' olarak tanındım. O zamanın İstanbul'unda uzun saçlı ve kulağında küpeli az kişiden birisiydim. Ardından Harbiye'deki striptiz kulüp Parizyen Crazy Horse Show'da 2 yıl dans ederek çalıştım."

Takvim Logo

İyiyi oynamak zor ve sıkıcıCoşkun Göğen, kötü adam rollerini ise kabiliyeti sayesinde aldığını dile getiriyor...

"O rollerden hiç rahatsız olmadım. Hayat bir senaryodur. Film ise tamamen senaryo çünkü okumadan rol yapamazsın. Ne yazıldıysa onun en iyisini yaptım."

Takvim Logo

Oyuncu, "Hiç başrol oynadınız mı?" sorusuna şu yanıtı veriyor...

"300-500 arasında filmde oynamışımdır. Başı sonu yok benim oynadığım filmlerin. Başrol hiçbir zaman önemli olmadı. Sadece bir kere iyi bir karakteri oynadım. Fatma Girik ve Tarık Akan'ın 'Kaçak' filminde... Bir daha da tövbe ettim. İyi adamı oynadığım için ayağımdan tavana astılar. Az daha ölüyordum. İyiyi oynamak zor ve sıkıcıymış. İnsanlar bildiği işi yapmalı." Göğen'in unutamadığı film ise Necla Nazır ve Ferdi Tayfur'un başrolündeki "Batan Güneş"...

Takvim Logo

Bu filmin önemini oyuncu şöyle anlatıyor...

"Tam 3 sene Beyoğlu'na dayak yememek için çıkmadım. O film, Türkiye'de hasılat rekoru kırdı. Yeni Melek Sineması'nda 10 hafta oynadı. Beni arayıp 'dümbük' diye küfrederlerdi. Benim yediğim küfür, aldığım paraya değmedi hayat boyunca."

Takvim Logo


75 yaşındaki Coşkun Göğen, Antalya'da eşi Angel'la yaşıyor: "Oyunculuğun yanı sıra Osmanbey'deki dükkanımda konfeksiyon konusunda çok ilerlemiştim. Fakat 1988'de işlerim battı. Ben de Antalya'ya gittim. 7 buçuk aydır da evde oturuyorum. Eşim ise bale öğretmenliğine devam ediyor. Kendi evimiz ve emekli maaşım var. Aç değiliz, susuz değiliz... Yıllarca buradaki sahillerde animatörlük yaptım. Selfie kuyruğu oluyordu benim yüzümden."

Takvim Logo

Oyuncu, yüksek hayat enerjisinin nedenini ise şöyle anlatıyor:

"İnsanlarla yaşıyorum, flört ediyorum. Kendime bakarım, kendimi severim ve sosyalimdir."
Göğen, "Sizi ne ağlatır?" sorusuna ise şu yanıtı veriyor: "İnanmazsın, günde 10 kere ağlarım. Duyguları yüksek yaşıyorum.
Karşımdaki kadına hep saygım vardı." Göğen, "Kadınların size yaklaşımı nasıl oluyordu?" sorusuna şu cevabı veriyor:
"Harika, hepsini çok severim. 3 kız babasıyım ben; Uzay, Güneş ve Dünya. Hepsini de üniversitede okuttum. O zamanın imkanlarıyla kaç kişi 3 çocuk üniversite okutabilmiş... İlk eşime saygım sonsuzdur. Şimdiki eşimle de 20 yıldır beraberiz. İsmi Angel, harbi bir melek kendisi... Bana çok ekstra biri. Üst düzey bir bale öğretmeni."

Takvim Logo

Her şeyin vaktinde güzel olduğunu söyleyen oyuncu, geçmişteki rolleri şimdi asla canlandırmayacağını dile getiriyor: "Her şey zamanında güzel. Şimdi asla öyle bir rol yapmam. Fakat mafya babaları, ağa rollerini çok rahat oynarım."
Yeşilçam'da role nasıl girdiğini Göğen, şöyle anlatıyor:

Takvim Logo

"Bir kere saygım vardı karşımdaki kadına. Ben çok duygusal bir adamım. Ayrıca rahat biri olduğum için karşımdaki de rahat çalışırdı. Biz ilk defa bacak ellemedik ki hayatımızda." Göğen, Yeşilçam dönemini nasıl hatırladığını şöyle dile getiriyor:

"Gelmiş geçmiş en iyi dönemdir. TV'ye bakarken ara sıra kendime denk geliyorum. Şimdiye kadar çektiğim filmlerin yarısını izlememişim. Çünkü o kadar çok ki... Yeşilçam'da para yoktu fakat havası vardı. İyi ki geldim, iyi ki çalıştım, iyi ki yaşıyorum. Sevabı da günahı da bana ait."

Takvim Logo

"FATMA GİRİK DELİKANLIDIR KADİR İNANIR TEHLİKELİDİR"
Nuri Alço: Tanıdığım en güzel adamlardan biri... O çok farklı bir karakterdir. Yeni de evlendi ve çok mutlu. Allah ona uzun ömür versin. Sanatçı olarak çok zor adamdır. 50'den fazla filmde beraber oynamışızdır. Hâlâ da beraberiz ve müşterek işler yaparız. Hiç kavga etmezdik. Birbirinden çok zıt tiplerizdir ama ayrı bir ekolüzdür de... Yan yana geldiğimizde bir bütün oluruz.
Tarık Akan: Yeşilçam'ın en güzel adamıdır. O hep beni kıskanır ve çok severdi. (gülüyor) "Sen benden çok şöhretli adamsın" derdi. Beni görünce hemen sohbet ederdi.

Takvim Logo

Müjde Ar: Canım ciğerimdir, gençlik arkadaşım. 10'a yakın filmde oynamışızdır. Sette de 10 numaraydı.

Fatma Girik: Delikanlıdır. Duayendir, anlatılmaz yaşanır... Sette pantolonun yırtılır, hemen o dikerdi. Hiç egosu yoktur.

Şener Şen: Çok muhteşemdir.

Kadir İnanır: O var ya o, çok tehlikelidir. Benim 3 kaburga kemiğimi kırdı. Tabii, filmde her şey olur.

Takvim Logo

MÜJDE AR

Takvim Logo
Takvim Logo
Takvim Logo

PERİHAN SAVAŞ

Takvim Logo

TÜRKAN ŞORAY