1963'ten bu yana uzanan bir kariyer, Ediz Hun... Yeşilçam'ın nahif, bebek yüzlü jönü Ediz Hun o dönem yakışıklılığıyla kalpleri çalan, yeteneğiyle göz kamaştıran isimlerden biriydi. Sinema filmlerinin ardı arkası kesilmedi ve ayağına gelen şansı iyi değerlendirdi. Şimdilerde tiyatro sahnesinin tozunu yutan Ediz Hun'un özel hayatına dair açıklamaları olay oldu. İşte detaylar...
82 yaşındaki usta oyuncu Ediz Hun kariyer ve evlilik yolcuğunda başından geçenleri anlattı. İşte Hürriyet'in haberine göre, Ediz Hun'un açıklamalarından satır başları...
Babanız Çerkez kökenli, anneniz Bulgaristan doğumlu. Nasıl bir karışımsınız? Balkan damarınız mı ağır basar, Kafkas damarınız mı?
- Ben daha fazla babama benzerim. Annem yumuşak mizaçlı bir kadındı. İki lafından biri "Oğlum sev ve affet"ti. Ben çok fevri bir adamım. Baba tarafım ağır basıyor. Mesela trafikte sinirlendiğim zaman arabadan inerim. Çekinmem, birimiz hastaneye, öbürümüz karakola! İniyorum da. "Aa Ediz Abi sen misin" diyorlar, sonra arkadaş oluyoruz. Tanınmış olmanın, sevilmiş olmanın böyle bir avantajı var. Belki diyorsundur ki romantik bir adam falan ama mizacım farklıdır.
"Kindarımdır. Kötülüğü unutmam. İyi insansan beni gece saat 3'te arasa, pijamanın üstüme trençkot giyer koşarım. Ama kötü insanı affetmem. Kötüye karşı merhametim yoktur. Sonunu düşünmem."