Yeşilçam’ın gamzeli güzelinden yıllar sonra itiraf: 'Mehmet Ali Erbil komik, Cüneyt Arkın yakışıklıydı ben ise Kadir İnanır'a aşıktım'

Yeşilçam'ın gamzeli güzelinden yıllar sonra gelen itiraf! 58 yaşındaki Bahar Öztan, Yeşilçam'ın 'gamzeli güzeli' olarak hafızalara kazındı. Onlarca filmde başrol oynayan Öztan, 2015 yılında yakalandığı kanseri 3 kez yenip sağlığına kavuştu. Şimdilerde Bodrum'da sakin bir hayat yaşayan Bahar Öztan, Yeşilçam günleri hakkında yaptığı açıklamalarla dikkat çekti. İşte 'Kadir İnanır'a aşıktım' diyen Bahar Öztan'ın son hali ve magazin gündemine bomba gibi düşen açıklamaları...

Giriş Tarihi: Güncelleme Tarihi:
Takvim Logo

Yeşilçam'ın gamzeli güzelinden yıllar sonra gelen itiraf! 1979 yılında "Şaşkın Milyoner" filmiyle adım attığı Yeşilçam'da "gamzeli güzel" olarak adını duyurdu Bahar Öztan... Öztan'ın setlerle tanışması ise bir reklam filmiyle başlıyor: "İlk bu işlere adım atmam Elidor şampuan reklamıyla oldu. Orada çok dikkat çektim, sonra Başak Gürsoy'un ajansıyla çalışmaya başladım. O sene birçok reklam filminde oynadım. Gamzem de olduğu için devamlı beni güldürüyorlardı. Hulusi Kentmen'le oynadığım bir reklam çekimi sonrası 'gamzeli kız' diye ismim çıktı. O zaman tek kanal olduğu için herkes aynı reklamı izliyordu. Sonra da Kelebek'in fotoromanlarında yer aldım. Şimdi nasıl diziler takip ediliyorsa o zaman da fotoromanlar öyle popülerdi. Hemen ardından sinema filmi teklifi geldi."

Takvim Logo

"GAMZELİ KIZ" DEMEYE BAŞLADILAR"
Alaylı oyunculardan olan Öztan, gelen film tekliflerini çekindiği için kabul etmemeyi düşündüğünü anlatıyor: "Acaba olur, olmaz gibi bir düşünceye dalmıştım. Rahmetli Oksal Pekmezoğlu beni ikna etti, 'Sen bu kadar fotoromanda oynadın, reklam filmlerinde yer aldın. Neden olmasın, bence çok yakışacaksın' dedi. Abdullah Şahin ile Ahu Tuğba'nın rol aldığı 'Şaşkın Milyoner' ilk filmim oldu. Ondan sonra ben de sinemayı sevdim, sinema da beni... Halkımız da sevmiş ki arka arkaya film teklifleri geldi. Önce Bahar Öztan ismi değil de 'gamzeli kız' demeye başladılar. Sonra basın beni yazmaya başladı. Tabii ki o zaman daha çok tanındım."

Takvim Logo

"SOKAĞA MAKYAJSIZ ÇIKMAZDIK"
Bahar Öztan, "Geçmiş ile şimdi arasındaki şöhret kavramında nasıl farklar vardı" sorusuna şu yanıtı veriyor: "Şimdi ile arada çok çok fark var. Biz makyajsız sokağa çıkamazdık, son derece bakımlı olurduk. Kolay kolay halk bizi göremezdi. Belli yerlere giderdik. Şimdi gayet rahatlar. Herkes her yere gidiyor, her şey göz önünde. O zaman öyle bir şey yoktu. Daha gizemliydi. Zaten o yüzden de tüm ünlülere sahne teklifleri gelirdi. Bugüne kadar sinemada erkek ya da kadın fark etmeksizin herkes sahneye çıkmıştır. Türkan Şoray haricinde çıkmayan yok. Bizi başka türlü canlı göremiyorlardı. O dönem için de artı oluyordu. Sinemadan kazanmadığımız parayı sahneden kazanıyorduk."

Takvim Logo

"İLK KEZ İZMİR FUARI'NDA SAHNEYE ÇIKTIM"
Ünlü oyuncu, ilk kez İzmir Fuarı'nda sahneye çıktığını söylüyor: "Müziği çok seviyordum. O zamanın moda şarkılarını söylüyorduk. Fuarlarda 8-10 şarkı okurdum. Daha sonra solist olarak başka yerlere gittim. Belli yerler vardı. Mesela Adana'da iki otel vardı, bütün ünlüler sırayla orada sahne alırdı. Ben de alt kadromla giderdim."

Takvim Logo

"3 KERE HASTALIKLA MÜCADELE VERDİM"
Bahar Öztan, 1993 yılında evlendikten sonra oyunculuğa ara verir: "Çok küçük yaştan beri çalıştığım için yorulmuştum. O arada da artık çok film yapılmıyordu. Daha yoğun bir şekilde sahneye çıkıyordum. Her gittiğim yer bir daha istiyordu beni ve sürekli turnedeydim. Evlendikten sonra çocuk olunca, kendim istemedim. Sonra eşimle Amerika'ya gittik. 6-7 yıl Florida'da yaşadık." O dönem tüm zamanını oğlu Yiğit'e ayıran oyuncu, "Oğlumla ilgileniyordum. O da küçüktü... Dolayısıyla onunla o kadar haşır neşirdim ki hiç düşünmedim setlere dönmeyi. Oğlum 15-16 yaşına gelince oyunculuğu düşündüm. 2008 gibi Türkiye'ye dönmüştüm, 2 dizide oynadım. Onlar şansımıza uzun soluklu olmadı. Sonra 'Yeşilçam Sokağı' diye bir program sundum" diyor.

Takvim Logo

OĞLU YİĞİT İLE BODRUM'DA YAŞIYOR
2015 yılında yumurtalık kanseri olduğunu öğrenen Öztan, o dönemi şöyle anlatıyor: "Hastalığımla ilgili mücadelelerim başladı. Tam iyileşiyorum, bazı projeleri konuşmaya başlıyorum. Tekrar nüksediyor. İkinciye de aynısı oldu... Üçüncü sefer nüksettiğinde ve iyileştiğimde kimse ile iş görüşmesi yapmadım. Koruyucu amaçlı hâlâ tedavi görüyorum. Hastalık, 3 kere nüksetti. 3'ünde de tekrar başa döndüm. Allah kimsenin başına vermesin, zor işler. Çok meşakkatli, çok sabretmeniz gerekiyor, Önemli olan sonuç. Şimdi iyiyim. Her şeye daha farklı bakıyorum."58 yaşındaki Bahar Öztan, şimdilerde oğlu Yiğit'le Bodrum'da yaşıyor. Hâlâ gençlik dönemindeki kadar güzel... Öztan, "Çok güzel yaş almışsınız, siz aynaya baktığınızda nasıl bir kadın görüyorsunuz?" sorusuna ise şu yanıtı veriyor: "Kendimi sevmeyi öğrendim artık. Güçlü, güzel ve kendimi artık beğeniyorum. Her şey kendi elimizde. Onca şeyin içerisinde her şeyi pozitif düşünerek yendim, dualara çok inanırım. Hastayken, dünyanın her yerinden enerjiler, dualar gönderdiler bana. Onları keyifle aldım. Onların hepsini hissettim. Genelde pozitif düşünüp olumlu bakmaya çalışırım. Güzel bakmak gerekiyor, herkese ve her şeye." Oyunculuğa ara vermediğini ve bir gün yeniden setlere döneceğinin altını çiziyor. Hatıralarındaki Yeşilçam hakkında ise şunları söylüyor: "Hayatımın en güzel dönemiydi. O yıllar bizi, bu zamanlara taşıdı. Bu kadar sevilmemizin nedeni de o filmler. O filmleri o kadar içten ve doğal çektik ki... Bizim için para ikinci plandaydı. Birinci planda iş aşkı vardı. Bu iş öyle bir iş ki seveceksin. Sevmezsen yapamazsın. Sinema aşktır, ona âşıksan o zaman çok başarılı olursun. O zaman İstanbul bile çok güzeldi."

Takvim Logo

"ANNE SEN NASIL GÜZELMİŞSİN"
"Geçtiğimiz yıl oğlum Yiğit'le birer hafta arayla Kemal Sunal'la rol aldığım filmleri izledik; 'Orta Direk Şaban' ve 'Doktor Civanım'. Oğlum filmlerimizi izlemeye hiç meraklı değildi. O da büyüdüğü için artık çok daha farklı gözle baktı, 'Anne sen nasıl güzelmişsin, nasıl yapmışsın bunları' dedi. Oğlumla uzun zaman sonra bu filmleri izlemek çok hoşuma gitti, anılarım canlandı gözümde."

Takvim Logo

"KADİR İNANIR'A AŞIKTIM"
Bahar Öztan, 80'lerdeki arabesk film furyasında en çok başrol oynayan isimlerden biri. Öztan, o rollerle ilgili ise şunları söylüyor: "O zaman o kadar ünlülerdi ki... Onların tüm filmleri inanılmaz iş yapardı. Ondan dolayı oynamışımdır. Ben çok tercih ediliyordum. Çok disiplinliyim. Verdiğim sözü tutarım. Fizik olarak da her rolü oynayabilirim. Komediye de çok yakışıyordum, drama da... Gerektiğinde şuh bir kadın da olabiliyordum." Kadir İnanır: Çok yakışıklı ve dünya tatlısı. O benim sinemaya girmeden önceki aşkımdı, çok beğenirdim.

Takvim Logo

Mehmet Ali Erbil
Her zaman komik ve güldürür. Kamera önünde de, arkasında da.

Takvim Logo

İlyas Salman
O dönem hastalık hastasıydı. Espri yapardık "Rengin çok sararmış İlyas" diye, hemen hastaneye koşardı.

Takvim Logo

Kemal Sunal
Onun duruşu daha ciddiydi. Komik yanı, kameranın karşısında ortaya çıkardı.

Takvim Logo

Cüneyt Arkın
Cüneyt Abi'yle beraber rol almadan önce hiç tanışmamıştık. Anlaşma yapıldı, ilk gördüğüm anda şoke oldum. Orta yaşta biri bu kadar mı yakışıklı olur! Dünya starı olacak biri. 5-6 filmde beraber rol aldık. O kadar yakışıklıydı ki size anlatamam.

Takvim Logo

Mahmut Tuncer: Esprili bir insandı. Onunla film çektiğimizde çok yolun başındaydım, yeni yeni rol alıyordum.
Ümit Besen: Çok severim, hâlâ dostluğumuz devam ediyor.
Ferdi Tayfur: Tüm filmleri çok tutardı.

Takvim Logo

İşte Yeşilçam'ın gamzeli güzeli Bahar Öztan'ın son hali...

Takvim Logo
Takvim Logo

YEŞİLÇAM OYUNCULARININ SON HALLERİ

Onlar filmleriyle Türk sinemasına damga vuran bir zamanların en meşhur sanatçılarıydı. Yeşilçam'ın en güzel isimleri Gülşen Bubikoğlu'ndan Itır Esen'e, Tarık Akan'dan Orhan Gencebay'a...

Takvim Logo

İşte yıllar önceki ve sonraki halleriyle Yeşilçam ünlüleri...

Takvim Logo

SERTAN ACAR

Yeşilçam'ın yakışıklı prensi Sertan Acar'ın son haline bakın! Ayşecik filmlerinde Zeynep Değirmencioğlu'nun partneriydi... Sertan Acar şimdilerde Kerpe'de butik otel işletiyor...

Takvim Logo

CÜNEYT ARKIN SETTE DERS ÇALIŞIRKEN YARDIM EDİYORDU

Sertan Acar, ilk kez sete çıktığında oyunculuğa dair hiçbir şey bilmiyordur. Acar, "İlk filmim 'Bahar Çiçeği'ydi, Ediz Hun, Zeynep Değirmencioğlu ve ben başroldük. Hava harp okulu öğrencisi olarak Zeynep'in flörtü olarak rol aldım" diyor.

Takvim Logo

ÜNİVERSİTENİN KANTİNİNE GİREMEZDİM

Eski oyuncu, o dönem üniversitede de tüm gözlerin kendisine çevrili olduğunu da söylüyor: "Filmlerde rol aldığım zaman tanındığım için derslerde sıkıntı yaşıyordum. Sette makyaj yaparlardı. Makyajı çıkarmayı bilmiyordum. Kız arkadaşlar, yardım ediyordu onu çıkarmak için."

Takvim Logo

"Üniversitenin kantine giremiyordum. Tanınmaktan sıkılıyordum da... Kadıköy'de oturuyorduk fakat okul karşıdaydı. Vapurla okula geçiyordum. İstanbul'un nüfusu çok azdı ve herkes birbirini tanıyordu. Herkes vapurda dönüp bakardı. O zamanlar şöhret olmak önemliydi. Dolayısıyla sinemada rol alınca bir anda şöhret oldum. O da biraz sıktı beni."

Takvim Logo

KERPE'DE BUTİK OTEL İŞLETİYORUM

73 yaşındaki Sertan Acar, 40 küsur yıl boyunca diş hekimliği yapıyor. 3 yıl önce de emekliliğe ayrılan eski oyuncu, ailesiyle Kerpe'de yaşıyor. Acar, "Kerpe'de doğal bir ortamda yaşıyorum. Hindi, kaz, tavuk, köpeklerim var. KerpeDiem adında bir butik otel yaptık. Bir de deniz kenarında buranın ilk kafesini açtık. Burada ekiyorum, biçiyorum ve yaşıyorum. 17 yaşındaki oğlum Yaman, müziğe çok meraklı. Gitar, piyano çalıyor. Onda o şovmenlik kısım biraz var" diyor.

Takvim Logo

Eski oyuncu filmlerini arada izlediğini dile getiriyor: "Bazen, bölük pörçük bakıyorum. Tabii insan filmleri görünce eskiye gidiyor... İstanbul'un, insanların şekli şemalı ne farklıymış. İstanbul eskiden çok güzeldi. Onları anıyoruz. Şu anda İstanbul beni acayip sıkıyor. Duramıyorum orada." Acar ayrıca bir daha oyunculuk teklifi gelirse kabul etmeyeceğini belirtiyor: "Burada böyle çok mutlu ve huzurluyum. Bir daha bir filmde oynamak istemiyorum."

Takvim Logo

"Cüneyt Arkın'la Rumeli Hisarı'nda 'Battal Gazi'nin İntikamı' filmini çekiyorduk. Cüneyt Arkın'ın oğlunu oynuyorum. Bizanslılar güya çocukken beni kaçırıyor. Ardından babamla savaşıyordum. Rejisör dedi ki 'kuleye çık, Osmanlı bayrağını çek.' Üzerimde şövalye elbisesi var. O sırada da setçiler ortalıktan çekildi. Aşağıdan kamerayla gizlice beni çekeceklerdi. Ben koca merdivenleri koşarak çıktım. Tam kulenin en tepesine bir geldim, 2 Japon kadın turist bana bakıyor. O kılıkla beni gördüklerinde korkudan neredeyse kuleden atlayacaklardı. 'Film' dememe rağmen asla anlamamışlardı. Çok korkmuşlardı."

Takvim Logo
Takvim Logo
Takvim Logo
Takvim Logo
Takvim Logo

"Zeynep Değirmencioğlu, abim Serkan Acar'ın eşi olduğu için arada görüşüyoruz. Abimle evlendi ve çocukları oldu. Sonrasında o da oyunculuğu bıraktı. Zeynep'le masal filmleri çektik. 'Sinderella Külkedisi'nde prensi oynadım. Şimdi bu tarz filmler yapılmıyor. Hâlâ televizyonda denk geliyorum."

Takvim Logo

Sertan Acar'ın oyunculuk macerası ise sadece 2 buçuk yıl sürüyor ve bir anda beyazperdeyi bırakıyor. Eski oyuncu bunun sebebini ise şöyle anlatıyor: "Zeynep'le arka arkaya 5-6 film çevirdim. Diş hekimliği bölümü o sırada çok zordu. Laboratuvardan sete, setten laboratuvara gece gündüz perişan oldum. Sinemayı bırakmaya karar verdim fakat Yıldız Kenter'le 'Fatma Bacı', Cüneyt Arkın'la 'Battal Gazi'nin İntikamı' filmlerinin sözleşmesine daha önce imza atmıştım. Onları da bitirdikten sonra bıraktım. Hatta 'Fatma Bacı', Türkiye'deki ilk dizi olacaktı. Çok üzülerek kabul etmedim. Diş hekimliğini çok seviyordum ondan dolayı da oyunculuk yapmak istemedim. Hekimlik benim için önce geldi."

Takvim Logo

Acar, "Sonrasında oyunculuk teklifleri aldınız mı?" sorusunu şöyle yanıtlıyor: "Geldi, gelmez mi... 'Yanınıza gelirsem, beni kandırırsınız' dedim. Sadri Alışık, İzzet Günay, Ediz Hun, Cüneyt Arkın, başlı başına bir mucize kadın Yıldız Kenter... Eski oyuncuların hepsi ama hepsi çok kültürlüydü. Kötü ya da yan rollerde oynayanlar bile kültürlü ve farklı insanlardı. İş terbiyesi olan, saygılı... Eskiden negatif filmlerle çekimler yapıldığından, sahneyi iki defa çekme şansı da yoktu. O yüzden kamera arkası şakalar, şımarıklıklar yoktu. Eski oyuncular, yapımcılar, set işçileri hep kahramandı."

Takvim Logo

ZEYNEP DEĞİRMENCİOĞLU

Takvim Logo
Takvim Logo

Zeynep Değirmencioğlu'nun son hali...

Takvim Logo

BANU ALKAN

Banu Alkan'ın 1975 yılında çektiği ilk filminden ortaya çıkan görüntüler sosyal medyada çok sık yer alıyor.

Takvim Logo

İzleyenlerin tanımakta güçlük çektiği Banu Alkan'ın, bilinen görüntüsünden çok farklı olması dikkat çekti.

Takvim Logo

Banu Alkan 'Yaprak' ismiyle yer aldığı sinema kariyerinin ilk filmi Hayret (1975) çekildiğinde 17 yaşındaydı...

Takvim Logo

Afrodit lakaplı Yeşilçam sanatçısı Banu Alkan yıllara meydan okurcasına kendinden söz ettirmeyi biliyor. Ünlü sinema sanatçısı Banu Alkan, bir döneme damga vuran isimler arasında. Geçmişte oynadığı filmler gişe rekorları kırmış, güzelliği ile herkesi büyüleyen Banu Alkan Afrodit lakabının hakkını vermişti.

Takvim Logo

Türk sinemasının unutulmaz isimlerinden Banu Alkan geçtiğimiz ekim ayında katıldığı bir programda yaptığı açıklamalar ile günlerce konuşulmuştu...

Takvim Logo

Afrodit Banu Alkan yaşadığı zor günleri, geçimini nasıl sağladığını anlatırken maddi sıkıntı çektiği dönemde Fikret Mualla tablolarını sattığını söyledi ve "Bir-iki tabloyu kötü günler için saklıyorum" dedi.

Takvim Logo

İşte Afrodit Banu Alkan'ın dikkat çeken açıklamaları...

Alkan ekranlarda yer almadığı için geçimini nasıl sağladığı merak konusu oldu. Banu Alkan bu soruya "-Konserlere gidiyorum, reklamlar var. Bir-iki Fikret Mualla tablom duruyor" dedi.

Takvim Logo

Maddi zorluk çektiği dönemde Fikret Mualla tablolarını sattığını söyleyen sanatçı, "Bir-iki tabloyu kötü günler için saklıyorum" dedi.

Takvim Logo

Alkan "'Hiç unutamadım' dediğiniz bir öpüşme sahnesi oldu mu" sorusuna ise şu yanıtı verdi:

"Oldu tabii. Cüneyt Arkın'la. Çok yakışıklı bir adam. 30'lu yaşlarına yetişemedim ama yine de yakaladık. Bir bakış bile olmadı aramızda. Cüneyt Arkın inanılmaz, çok asil, çok cool, muhteşem bir insan."

Takvim Logo

En dipte olduğunuz zaman hangi andı? sorusuna ise "Gürbüz Bey'i kaybettiğim zaman. Ölmek istedim. Üzüntüyle kendime zarar verdim" yanıtını verdi.

Takvim Logo

Banu Alkan'ın Murat Taşdemir gibi biriyle ne işi vardı?
- O masmavi gözlerine âşık oldum.

Size tokat attığında nasıl bir farkındalık yaşadınız?
- Aşk bitti. Hayatta onsuz yaşamayı düşünmezdim ama. 13 yıl boyunca ondan herhangi bir şiddet görmedim.

Takvim Logo

Hep "birinci benim" tavrınız var, peki ikinci kim?
- Hülya Avşar.
Taksicilere borcunuz var mı?
- Asla. Şehir efsanesi bu.

Takvim Logo
Takvim Logo

İşte Afrodit'in son hali...

Takvim Logo

COŞKUN GÖĞEN

Yeşilçam'ın 'tecavüzcü Coşkun'u... Henüz 16 yaşındayken Yeşilçam Sokağı'na adım atan Coşkun Göğen, şimdilerde Antalya'da eşi Angel'la emekli hayatı yaşıyor. Göğen, rol aldığı filmler yüzünden bir dönem Beyoğlu'na çıkamadığını söylüyor ve ekliyor: "Yediğim küfür, aldığım paraya değmedi hayat boyunca."

Takvim Logo

Coşkun Göğen, ilk rolünü almasını sağlayan olayı şöyle anlatıyor:

"1945'te Samatya'da Makedonya göçmeni ve orta sınıf bir ailede dünyaya geldim. Babam, dokuma ustasıydı ve fabrikada çalışıyordu. Fazlasıyla kozmopolit olan Kurtuluş İlkokulu'nda okudum. Türk talebelerin sayısı azdı. Oradan Rumca bana, hatıra kaldı. Baktım benden bir şey çıkmıyor, orta okulu ikinci sınıfta bıraktım. Sonrasında babam beni, Hasnun Galip Sokak'taki bir berberin yanına çırak verdi. O sokağın bağlantısı ise Yeşilçam'dır. 1950'li yıllardı ve Beyoğlu'nun olağanüstü olduğu zamanlardı. Kravat ve ceketle sinemaya gidilen dönemler... 16 yaşımdayken bir gün 5 liraya aktör oldum. Minibüslerle adam topluyorlardı. Fiziğim de güzeldi o yüzden atladım minibüse. İlk rol aldığım filmin adını hatırlamıyorum ama Tarık Akan ve Hülya Koçyiğit rol alıyordu."