Estetikli yüzün normal kabul edildiği zamanlara ramak kalmışken kimi uzmanlar yaşanan bu durumu çılgınlık olarak nitelendiriyor. Kimileri ise güzellik algımızın değiştiğini anlatıyor. Hıncal Uluç, birçok güzellik yarışmasında jüri üyeliği yapmış biri olarak genel yaklaşımların aksine 'Kral çıplak' demeyi tercih ediyor. "Botoks eroin gibi bir bağımlılık" diyen Hıncal Uluç, Hande Ataizi ile yaşadıklarını anlattı.
Estetik ameliyat ve botoks kullanımıyla ilgili son yıllardaki araştırmaları alt alta koyunca çok tuhaf bir manzara çıkıyor. Gazetelere de yansıyan bu araştırmalara göre ameliyat olma ya da botoks yaptırma yaşının çok düştüğü, erkeklerin 15 yıl öncesine göre estetik yaptırma oranının yüzde 100 arttığı, müdahale geçirenlerin bunu saklama eğiliminde olduğu, bu araştırmalardan öğrendiğimiz gerçekler. Estetikli yüzün normal kabul edildiği zamanlara ramak kalmışken kimi uzmanlar yaşanan bu durumu çılgınlık olarak nitelendiriyor. Kimileri ise güzellik algımızın değiştiğini anlatıyor. SABAH yazarı Hıncal Uluç yıllardır bu meseleyi yazıp çiziyor. Birçok güzellik yarışmasında jüri üyeliği yapmış, Erkekçe gibi efsane bir dergiyi çıkarmış biri olarak Uluç, genel yaklaşımların aksine 'Kral çıplak' demeyi tercih ediyor. Bunun da sebebi yaşadıkları, gördükleri... İşte Hıncal Uluç'un estetik meselesine yaklaşımı...
- Hıncal Abi, estetik meselesiyle ilgili senin temel yaklaşımını sorarak başlayalım söyleşiye...
- Ben insanların kendilerini güzel görme haklarına saygılıyım. Bu saygımı da bir TV kanalında açık açık anlattım. Eğer genç ve güzel bir kız, burnundaki kamburdan şikayetçiyse ve bu yüzden aynaya bakmak istemiyorsa, bu kadının sabahleyin güne keyifle, neşeyle başlaması için o kamburun alınması lazım. Kimseye "Hayır sen bu kamburu aldırma" diyemezsin...
- Estetik meselesinde iş orada kalmıyor, artık bir çılgınlıktan bahsediliyor.
- Mesele şu, anlatayım: Handa Ataizi bizim kızımız Alkent'ten, arkadaşım. Bir gün bana "Prof. Dr. Onur Erol senin arkadaşınmış, beni ona götür müsün?' dedi. Şaşırdım ama ısrar edince gittik Onur Hoca'ya. "Hocam" dedi "İki yerimden memnun değilim. Burnumdan ve göğüslerimden." Onur Hoca burnunun fotoğrafını çekti bilgisayara koydu. "Şimdi nasıl bir değişiklik istiyorsun?" diye sordu. Onun istediği şekilde burnunun şeklini, yüzünde nasıl durduğunu bilgisayarda gördük. Onur Hoca Hande'ye "Bak şimdi ameliyatsız halin, bu halinden daha mı güzel" dedi. "Evet" dedi Hande... Onur Hoca "Kusura bakma ben bu buruna dokunamam, mesleğime ihanet edemem. Çok güzel ve yüzünüze çok yakışan burnunuz var" dedi. Sonra göğüslere geldik. Biraz daha büyük istiyor. Çekti yine fotoğrafını, koydu bilgisayara. Sonra da "Bu göğüsler vücut ölçüleriz için harikulade. Sizin herhangi bir estetik müdahaleye ihtiyacınız yok" dedi.