Farah Zeynep Abdullah'ın Bergen filminden kazandığı para ağızları açık bıraktı! 'Acıların kadını' Farah'a bakın ne kadar kazandırmış...

Farah Zeynep Abdullah'ın Bergen filminden kazandığı para ağızları açık bıraktı! Bergen' filminin vizyona girmesinin ardından eski eşi Halis Serbest tarafından 14 Ağustos 1989 tarihinde Adana Pozantı'da kurşunlanarak öldürülen arabesk sanatçısı Belgin Sarılmışer'in hayatı gündem oldu. 1982'de yüzüne kezzap atılan, sağ gözündeki hasar yüzünden saçlarını gözünün üzerine atan 'Acıların kadını' Bergen, Farah'a bakın ne kadar kazandırmış...

Takvim.com.tr

Giriş Tarihi: 03 Nisan 2022 11:45 Güncelleme Tarihi: 03 Nisan 2022 11:54

Farah Zeynep Abdullah'ın Bergen filminden kazandığı para ağızları açık bıraktı! 'Acıların kadını' Farah'a bakın ne kadar kazandırmış...

Geçtiğimiz yıl ani bir kararla rol aldığı 'Masumlar Apartmanı' dizisinden ayrılan Farah Zeynep Abdullah, setlere 'Acıların kadını' olarak anılan Belgin Sarılmışer'in hayatının anlatıldığı filmle dönmüştü. İlk üç günde 718 bin 43 kişinin izlediği 'Bergen' filmi, ikinci hafta sonunda tüm zamanların en çok izlenen filmleri' sıralamasında 39'uncu sıraya yerleşmişti.

Farah Zeynep Abdullah, "Bu film tam olarak bir yapım tasarım harikası. Sadece benim oynamam değil, tüm ekibin birleştiği an. Tabii ki 'Bergen' filminde Bergen'i canlandırıyorsam Bergen'e benzeyeceğim. Makyajından, açısına kadar her şeyi içeren bir konu" diye konuşmuştu.

"YAŞADIĞI ACILARIN TARİFİ YOK"
Kendisini en çok senaryonun cezbettiğini belirten Abdullah, "Bir kadın anlatıyoruz. Hiçbir insan birkaç tamlamayla anlatılamaz. Beni cezbeden senaryo oldu. Daha objektif, ne olursa olsun güçlü tarafından bakılması. Çünkü yaşadığı acıların tarifi yok" şeklinde konuşmuştu.

"ŞARKILARINI REFERANS ALDIM"
Farah Zeynep Abdullah, "Bergen gibi çok tanınan bir insanı canlandırmak büyük bir sorumluluk gibi algılanabiliyor. Benim için senaryoda yazan önemli. Ben senaryoda yazılan kıza odaklandım. Bergen'in şarkılarını referans alarak, elimden geleni yapmaya çalıştım" ifadelerini kullanmıştı.

"KISACIK ÖMRÜNE ÇOK ŞEY SIĞDIRMIŞ"
Farah Zeynep Abdullah, öncesinde ise başrolü Erdal Beşikçioğlu ile paylaştığı film hakkında, "Hepimiz çok heyecanlıyız, dört gözle bekliyorum. Umarım seversiniz, hakikaten gönlümüzü koyduk ortaya. Bergen'in sadece 'Acıların Kadını', 'Arabeskin Kraliçesi' olmadığını göstermek istedik. Caz kulübünden başlayıp bambaşka bir müzikal yolculuğu olan Belgin Sarılmışer'in hikayesini anlatıyoruz aslında. Bergen olma hikayesini, bir kadının var oluşunu anlatıyoruz. Hayalleri olan, kısacık ömrüne çok şey sığdırmış bir kadının hayatını anlattık. Umarız beğenirsiniz" diye konuşmuştu.

Sanatçının şarkılarında kendi sesi kullanılmamış, parçaları Farah Zeynep Abdullah seslendirmişti. Bazı sanatçılar tarafından bu durum eleştiri konusu olmuştu.

"ŞİDDETİ BU KADAR YAKINDAN TANIMAMIŞTIM"
Abdullah, çok konuşulan film hakkında, "Şiddeti hiç bu kadar yakından görmemiş, tanımamıştım. Çünkü fiziksel şiddet tespiti kolay olabiliyor. Şiddeti ele alış biçimimiz bu süreçte beni heyecanlandırdı açıkçası. Filmde çok fazla şiddet göstermiyoruz ama göstermekten ziyade hissediliyor" açıklamasını yapmıştı.

5 MİLYONA YAKIN İZLEYİCİ SAYISI
4 Mart'ta vizyona giren Film gişede rekora doğru koşmaya devam ederken, güzel oyuncunun da yüzünü güldürdü. Hürriyet'in haberine göre; 'Bergen', şimdiye dek 4 milyon 868 bin 250 kişi tarafından izlendi ve 142 milyon 836 bin 200 lira hasılat elde etti. Filmde hem başrol hem de ortak yapımcı olan Farah Zeynep Abdullah'ın kazancının 40 milyon lira civarında olduğu magazin kulislerinde konuşuluyor.

"YÜZÜNE KEZZAP ATILMIŞ BUNUN ENTERESAN BİR TARAFI VAR MI?"

Yeşilçam'ın usta ismi Aydemir Akbaş önce vasiyeti ardından Bergen'le ilgili konuştu bakın neler söyledi.

Başrolünü Farah Zeynep Abdullah'ın üstlendiği, yönetmen koltuğunda Mehmet Binay ve Caner Alper'in oturduğu, eski eşi Halis Serbest tarafından öldürülen 'Acıların kadını' lakaplı ünlü sanatçı Belgin Sarılmışer'in hayat hikayesini anlatan 'Bergen' filmine sinemaseverler büyük ilgi gösterdi. Yapım, 17 günde 4 milyon 94 bin 43 seyirciye ulaştı.

USTA OYUNCUDAN 'BERGEN' YORUMU
Aydemir Akbaş, Galatasaray kulübünün yıllık mali olağan genel kurulu için geldiği Nişantaşı'nda objektiflere takıldı. Bir simitçi tezgahındaki sandalyeye oturup dinlenen Akbaş, 'Bergen' filmi hakkında dikkat çeken açıklamalar yaptı.

"OYUNCU YOK ÜLKEDE"
Kendi rol aldığı filmleri dahi izlemediğini ve sinema filmlerindeki senaryoların çalıntı, dizilerin ise Kore dizisi olduğunu savunan Akbaş, "Oyuncu yok ülkede. Bana bir Ali Şen gibi baba bulsanıza. Bir Kadir Savun, Bir Erol Taş bul. Bir şey yok yeni nesilde. Bir Adile Naşit, Bir Ayşen Guruda bul. Var mı? Yok" dedi.

AYDEMİR AKBAŞ'IN VASİYETİ...

Akbaş, "Bergen'in şarkıcı filmi, yüzüne kezzap atılmış, ızdırap çekmiş, bitmiş. Bunun enteresan bir tarafı var mı? Ama tuttu helal olsun. Kendin yazmıyorsun bütün filmlerin çoğunun senaryoları çalıntı. Bir tek ben özel hikaye yazıyorum, dizilerin hepsi de Kore dizisi. Ben belgesel açarım, yabancı film izlerim. Ben zaten senaryo yazıyorum televizyona bakacak zamanım yok" diye konuştu. 86 yaşında olduğunu belirten Aydemir Akbaş "Vasiyetiniz hazır mı?" sorusu üzerine "Galatasaray hakkında bir vasiyetim olabilir, cenazem hakkımda bir vasiyetim olabilir. 86 yaşındayım ama 95'ten evvel gitmem. Bazılarına başa belayım."

"BERGEN'İN YÜZÜNE KEZZAP ATILMASAYDI..."

Hakan Ural'ın babası Selçuk Ural, Bergen filmiyle ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu. 77 yaşındaki usta sanatçı Selçuk Ural, geçtiğimiz günlerde Etiler'deki bir alışveriş merkezinde görüntülendi. Ural, gişe rekoru kıran Bergen filmi hakkında düşüncelerini dile getirdi.

"ONLARIN FİLMİ YAPILMADI"

Bergen'in hayatının film yapılmasını doğru bulmadığını ifade eden Selçuk Ural, dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Ural, "Bergen'in bir tane şarkısını sorsam söyleyebilir misiniz? Peki Barış Manço'nun, Cem Karaca'nın kaç şarkısını söylersiniz? Onların filmi yapılmadı. Türkiye'de şöhret skandal üstünü kurulmuş. Bir Barış Manço'nun Tanju Okan'ın filmi yapılmıyor. Bunlar yüzlerce şarkı üreten insanlar ama Bergen'in filmi yapılıyor. Bir Cem Karaca filmi yapın. Filozof bunlar..." ifadelerini kullandı.

"ACILARI SEVİYORUZ"

"Bergen'in yüzüne kezzap atılmasaydı ismi geçmezdi." diyen Selçuk Ural, "Acıları seviyoruz. Bergen'in filmi yapıldı. Müslüm Gürses'in filmi yapıldı. Niye Barış Manço'nun, Tanju Okan'ın, Cem Karaca'nın daha nicelerinin filmi yapılmadı? Bir tanesinin 10 tane albümü var, bir tanesinin 110 tane albümü var.

"KÜLOTLA KOŞARSAM OLUR"

Ben şahsen 37 tane 45'lik, 9-10 tane longplay, 10 tane kaset, 10 tane CD'si olan adamım. Benim de filmim yapılmayacak. Çıkıp, şurada külotla bir gün koşarsam ertesi gün gündem değişir ve benim de filmimi yaparlar. Gerçekler maalesef bunlar. Adam, 'Uzaya gittim' dedi, bir anda şöhret oldu. Bu ülkede sanatçı olmayacaksın!" diye konuştu.

"YANIK BÖLGESİNİ ZIMPARALADIM GÖZ YUVASI YAPTIM AMA..."

Bergen'in doktorundan iç sızlatan sözler geçtiğimiz günlerde canlı yayında geldi. Bir magazin programına konuk olan Bergen'in doktoru Onur Erol, açıklamaları ile dikkat çekti.

Erol, ünlü şarkıcının kendisine tedaviye geldiğindeki halini ve Bergen'in psikolojisi hakkında önemli bilgileri paylaştı.

"BERGEN ÇOK KÖTÜ BİR DURUMDAYDI"

Prof. Dr. Onur Erol, "Böyle şeylerin tedavisi çok zordur. 40 sene geçti üzerinden. Tedavisini ben üstlendim, iyiliğimi yaptım ve unuttum. Çok kötü bir durumdaydı. Benden yardım istedi, o zamanki şartlarda ben de elimden geleni yaptım" dedi.

"YANIK BÖLGESİNİ ZIMPARALADIM"

Canlı yayında "Bergen gelecekten hâlâ ümidini kesmemişti. Gözünün içine kadar yanıktı. Kabarmaları yüzünden vücudunu zımparaladım. Eksik olan deriler vücudunun başka yerinden alınan derilerle kaplandı. Tedavisine bel bağlayan bir hastaydı, şımarık olmayan bir kadındı. Hayata bağlılığını sanata bağlılığını büyük bir dirayetle yerine getirdi, Bergen de bu vardı" ifadeleri dikkat çekti.

"GÖZ YUVASI YAPTIM AMA VAKTİ OLMADI"

Onur Erol, "Bergen yüzünün yanık yerlerini makyajla kapatıp, sahnelere çıktı ve tekrar sanatını icra etti. Bu çok önemli bir şeydir. Tedavi durmadan iki yıl boyunca sürdü. Kezzap yanığı en kötü yanıktır. Göz yuvası yaptım. Protez göz konulması için ama vakti olmadı" şeklinde konuştu.

BERGEN HALİS SERBES'İN MEMLEKETİNDE YASAKLANDI!

Bergen filmi o ilçede yasaklandı! Yüzüne kezzap attırıp gözünün kör olmasına neden olmuştu katil Halis Serbest açıklamaları ile 'pes' dedirtti! Arabesk müziğin önemli kadın seslerinden Belgin Sarılmışer'in hayatını ele alan filmde, sanatçının Ankara'dan Adana'ya yolculuğu ile yaşadığı aşkın ardından vefatına kadar olan öyküsü beyaz perdeye aktarıldı.

Filmde Bergen'i Farah Zeynep Abdullah, katil Halis Serbest ise Erdal Beşikçioğlu canlandırdı.

Film 4 Mart'ta Türkiye genelinde bütün sinemalarda vizyona girdi.

AÇIKLAMASI 'PES' DEDİRTTİ

Ancak film, katil Halis Serbest'in yaşadığı Adana'nın Kozan ilçesinde belediye sinemasında vizyondan kaldırıldı.
Sabah'ın haberine göre açıklamalarda bulunan Halis Serbest, filmin hayal ürünü olduğunu ve gerçekleri yansıtmadığını öne sürerek, şunları söyledi: "Film hayal ürünüdür. Gerçekleri yansıtmayan filmin memleketimde yasaklanmasını doğru buluyorum. Film çekilirken kimse gelip benden görüş istemedi."

"Hatta film Adana'da bile çekilmedi. Hayal ürünü olan bu filmi izlemeyi düşünmüyorum. Filmde Bergen'i canlandıran kadın oyuncu bana 'Cani adam' demiş. Ben cani değilim. Olayın yaşandığı tarihe dönecek olursak yaptıklarımdan pişman değilim. Bergen'e Adana'nın en lüks semtinde saray gibi ev aldım."

"Bütün ihtiyaçlarını en üst seviyede karşıladım, kendisini de defalarca uyardım. Ama bizim aramızı bozan annesiydi. Bunlar araştırılabilir. Filmi belki ilerleyen zamanlarda TV'den izleyebilirim"

"HALİS BENİ ASLA ARAMADI"

Halis Serbest'in yaptıklarından pişman olmadığı yönündeki açıklaması "pes" dedirtti.
Kozan Belediye Başkanı Kazım Özgan ise filmin ilçedeki sinemada yayından kaldırılmasıyla ilgili şunları söyledi: "Filmle ilgili Halis Serbest beni asla aramadı. Filmi yayına koymama kararını gençlere kötü örnek olmaması için aldım. Biz daha çok sosyal ve manevi değerlerimiz öne çıkan filmleri yayına koyuyoruz."

"Şiddet içeren filmi çocuklar nasıl göstereyim? Bu filmi yayına koysak çok para kazanabiliriz ama amaç o değil. Sosyal bir görev yapıyoruz amacımız para kazanmak değil. Geçmişte olmuş bir hadise ve şu an film olmuş."

Bergen filminin vizyona girmesiyle ünlü şarkıcının acılı hayatı yeniden gündeme geldi. Belgin'in Bergen olma sürecinde yaşadığı mücadele dolu bir hayat var. Yüzüne atılan kezzap, sonra sahnede kurşunlanması Bergen'in yaşadığı bazı acı olaylardan. Bu olayları yaşamasının en büyük sebebi ise hayatına aldığı Halis Serbest.

"BERGEN'İN ANNESİNE DE SIKTIM, ÖLMEYİŞİNE ÇOK ÜZÜLDÜM"

Bergen'i öldürmeye gittiğinde asıl hedefinin annesi olduğunu belirten Serbest, "Annesi 'ölümden korkmuyorum' diyordu. İlk ona sıktım. Öldü sandım. Ölmese ben onu sağ bırakır mıydım? Annesinin ölmeyişine çok üzüldüm" şekilde konuşmuştu.

"KADIN CİNAYETLERİNE KARŞIYIM"

Tüm yaşananların ardından kadın cinayetlerine karşı olduğunu söyleyen Halis Serbest, sözlerine şöyle devam etti: "Kadın cinayetlerine kesinlikle karşıyım. Bir bayan, eşine 'Ben anlaşamadım, boşanacağım' diyor. Anlaşamamışlar, olabilir. Yolun açık olsun."

Halis Serbest'in yıllar sonra pişmanlıktan uzak ve korkunç denilecek açıklamalarına bir yenisi eklemişti. "Bana 'canavar' diyen o bayana hiç yakıştıramadım. Ben canavar değilim. Ben her şeyden önce bir insanım. Bir film yapıyorlar. Hiç olmazsa benim onayımı almış olsalardı, gerçekten de çok iyi bir film çıkardı ortaya. Hayali bir senaryo hazırlamışlar. Hayali bir film. Olayların nerede geçtiğini bile bilmiyorlar. Gelirsiniz Adana'da yaparsınız filmi. Adana'da geçti benim olaylarım."

Bergen'in kendisini defalarca aldattığını söyleyen Serbest "Ben 5 kere evlendim, onlar neden hayatta?" diyerek Bergen'in ölümü hak ettiği imasında bulundu.

BERGEN KİMDİR?

Asıl adı Belgin Sarılmışer olan Bergen, 16 Temmuz 1960'da Mersin'de dünyaya geldi. Henüz 6 yaşındayken, annesi Sebahat Çakır ile babasının boşanması sonucu, 1966'da annesiyle Ankara'ya yerleşti.
Yenimahalle Yunus Emre İlkokulu'ndan sonra Ankara Devlet Konservatuarı Piyano bölümünü girdi ama maddi sıkıntılar nedeniyle ayrılıp yaşını büyülterek bir süre PTT'de çalıştı.

1977'de eğlenmek için gittiği gece kulübünde arkadaşlarının ısrarıyla sahneye çıkarak 'Batsın Bu Dünya'yı seslendirdi ve kulübün sahibi İlhan Feyman'dan teklif alarak, sahnelere adım attı. Sahne adını, Norveç'in Bergen şehrinden etkilendiği için Bergen olarak belirleyen sanatçı, Feyman Gece Kulübü'nde Grup Lokomotif orkestrası ile birlikte Türk Sanat Müziği, Türk Hafif Müziği ve dönemin modası olan arajmanlardan oluşan repertuarlarla sahne aldı.

Ankara'dan sonra iş için Adana'ya giden Bergen, burada Halis Serbes'le tanıştı ve bir yıl sonra da evlendi. 1982 yılında Atlas Plak'tan ilk longplayı olan 'Şikâyetim Var'ı çıkardı. Sanat yaşamındaki çıkışı devam ederken kocasının şiddet göstermesine dayanamayan Bergen, birçok kez eşinden kaçtı. Ekim 1982'de İzmir'de çalışırken kocasının azmettirmesiyle yüzüne kezzap atıldı. Bu saldırıda tek gözünü kaybeden ve vücudun büyük bir kısmı yanan Bergen, tedavi sonrası Kibariye'yi meşhur eden 'Kimbilir' şarkısının bestecisi Cengiz Özşeker tarafından ikna edilip sahneye çıkarıldı.

ACILARIN KADINI BERGEN

İstanbul müzik piyasasındaki ilk profesyonel longplayi olan "İnsan Severse"yi Burhan Bayar'ın müzik yönetmenliğinde çıkaran sanatçı 1986 yılının sonlarına doğru yaptığı "Acıların Kadını" ile şöhrete kavuştu.

ALTIN PLAK VE ALTIN KASET'LE ÖDÜLLENDİRİLDİ

Plak şirketi tarafından Nisan 1987'de "1986 yılı Albümü En Çok Satan Arabesk Kadın Sanatçı" unvanıyla Altın Plak ve Altın Kaset'le ödüllendirildi. Aynı yıl Ülkü Erakalın'ın senaryosu ve yönetmenliğiyle "Acıların Kadını" filminde Yalçın Gülhan, Asuman Arsan ve Meral Niron'la kamera karşısına geçti. Büyük bir hayran kitlesi edinen Bergen, konser için gittiği Adana'da uğradığı bıçaklı saldırıdan son anda kurtuldu. Bir dönem sanatçı, büyük ustalar Selami Şahin, Özer Şenay ve Cengiz Tekin'in yönetmenliklerinde sırasıyla "Onu da Yak Tanrım", "Sevgimin Bedeli" ve "İstemiyorum" albümlerini çıkardı.

Nisan 1989'da kocasından da resmen boşanan Bergen, Haziran 1989'da sahnelere dönüşünü, hayattayken ki son albümü olan "Yıllar Affetmez" ile yaptı. Yoğun bir ilgiyle karşılanan albümün tanıtım turnelerine başlayan sanatçı 14 Ağustos 1989'u 15 Ağustos'a bağlayan gece Adana Pozantı'da boşandığı eşi Serbes tarafından kurşunlanarak öldürüldü. Sanatçının cenazesi memleketi Mersin'de defnedildi.