Yeşilçam'ın her filminde gördüğümüz ama ismini bilmediğimiz sanatçılar

Kameralar karşısında ilk rolünü 1954 yılında oynayan Ali Şen Türk sinemasının efsane oyuncuların biridir. Ayrıca ünlü oyuncu Şener Şen'in babası olan Ali Şen, komediden drama birçok eserde yer almış, 290 kadar filmde rol almıştır. Genellikle kötü, cimri ve paragöz adam rolleriyle tanınmıştır.

Takvim.com.tr

Giriş Tarihi: 15 Mart 2018 20:51 Güncelleme Tarihi: 15 Mart 2018 20:52

Kameralar karşısında ilk rolünü 1954 yılında oynayan Ali Şen Türk sinemasının efsane oyuncuların biridir. Ayrıca ünlü oyuncu Şener Şen'in babası olan Ali Şen, komediden drama birçok eserde yer almış, 290 kadar filmde rol almıştır. Genellikle kötü, cimri ve paragöz adam rolleriyle tanınmıştır.

Feridun Çölgeçen

Feridun Karakaya

Sanat yaşamına 1964 yılında başlayan Kazım Kartal, Türk sinemasının adı fazla bilinmeyen kahramanlarındandır. Genellikle karakter rollerde yardımcı oyuncu olarak rol alan "kötü adam" Kartal, sanat yaşamı boyunca 1000 civarında (saptanabilen 350), filmde rol almış, iki senaryo yazmış, bir filmin yönetmenliğini üstlenmiştir. Bir dönem seks filmleri furyasında da çeşitli filmlerde rol alan Kartal, o süreçteki gerekçesini şu sözlerle açıklamıştır: "Parasız kaldığım dönemlerde bakkaldan veresiye alışveriş bile yapamayıp, alay konusu olmak canıma tak demişti, mecburdum".

Necdet Tosun

1940 yılında Gençler Temaşa Heyeti'nde sanat hayatına başladı. 1949 yılında Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın "Efsuncu Baba" romanından uyarlanan filmde rol alarak sinema oyunculuğuna başladı. 400'ün üzerinde filmde yer alan usta bir oyuncudur. Ermeni olduğunu saklamayan ve kendi ismini kullanan nadir Yeşilçam oyuncularından biri olan Terziyan, daha ziyade iyi yürekli aile reisi rolleriyle geniş kitlelerce tanındı.

Rüştü Asyalı

1953 yılında Mahir Canova'nın yönettiği, Cüneyt Gökçer, Atıf Kaptan ve Muhterem Nur'un oynadıkları "Kara Davut" filmindeki rolle sinema oyunculuğuna başladı. Sonraki yıllarda çevirdiği filmlerle rolleri giderek büyüyen Hazinses, Türk sinemasının unutulmaz komedi sanatçılarından biri oldu. Hazinses, oyunculuğunun yanında çok iyi bir besteci ve güfteci olarak tanındı. Sanatçının, "Bir Dilbere Müpteladır Deli Gönlüm" adlı eserini Zeki Müren seslendirmişti. En bilinen eserlerinden biride Müslüm Gürses ve İbrahim Tatlıses başta olmak üzere birçok sanatçının seslendirdiği "Derdimi Kimlere Desem" isimli klasikleşmiş şarkıdır. 23 Ağustos 2002'de vefat etti.

Bir Kemal Sunal filmi olan "Doktor Civanım" filmindeki "Ayı Gaffur" rolüyle tanınmaktadır. Ayrıca Dinçer Çekmez'in; "Şark Bülbülü" filminde ikide bir çağırıp dövdüğü "Mazlum" karakterini canlandırmıştır. Genellikle kabadayı rollerinde oynamış ancak daha sonraki dönemlerde hak ettiği ilgiyi görmeyen oyuncu 1991 yılında Taksim Parkı'nda donarak hayatını kaybetmiştir.

Hakkı Kıvanç

Yeşilçam'daki lakabı "1001 surat olan Cevat" olan Cevat Kurtuluş; çok fazla sayıda filmde emek vermiş ve büyük bir ustalıkla kullandığı yüzünü şekilden şekle sokarak seyirciyi kırıp geçiren usta bir şovmen ve oyuncuydu. Filmlerde kullandığı papyonu onunla bütünleşen bir aksesuarı olmuştu. Cevat Kurtuluş 1992 yılında geçirdiği bir kalp krizi sonrası hayatını kaybetti.

Vahi Öz

Sakar Şakir filmindeki o meşhur "yanıyosun Fuat abiee" repliğiyle akıllarımıza kazınan Marmara Kazım rolüyle tanıdığımız Macit Flordun, Ankara Devlet Konservatuvarı müzik ve tiyatro bölümü mezunudur. Sinemaya 1975 yılında başlamış, onlarca filmde rol almıştır. Devlet tiyatrolarında da yıllarca oyuncu, rejisör ve yönetici olarak çalışmıştır. 12 Kasım 1996'da hayata veda etti.

Hatırlayınca hala bizi tebessüm ettiren; "o kadar!", "mazlumu getirin bana" gibi efsane replikleri ve "Kadırgalı Eşref" adlı bir kabadayıyı oynadığı "Şabanoğlu Şaban" filminde attığı nârâlarıyla biliriz Dinçer Pekmez'i. Sayısız filmde rol almış olan sanatçı aynı zamanda çok başarılı bir tiyatrocu idi. Sanatçı lösemi hastalığı nedeniyle 12 Mart 2013 tarihinde tedavi gördüğü hastanede 73 yaşında hayatını kaybetmiştir.

Yeşilçam'da kötü adam ve kötü adamın yancısı rolleriyle tanıdığımız Süheyl Eğriboz sinemaya 1940'ta Akasya Palas filminde oynayarak adım attı. Sonrasında onlarca filmde ve tiyatro oyununda sahne aldı. Ayrıca seslendirme sanatçılığı da yaptı. Süheyl Eğriboz; 1971 yılında çekilen "Hazreti Ömer'in Adaleti" filminde, rol gereği Ömer bin Hattab'ı öldürdüğü için Ramazan Bayramı sırasında sinemasever(!) 3-4 kişi tarafından sopalarla dayak yedi, kafasına 18 dikiş atıldı. 10 Ocak 2014 tarihinde sabaha karşı hayatını kaybetti.

İlk filmini 1966 yılında çeviren Yıldızoğlu, Türk Sineması'nda genellikle rahip, doktor, komiser, profesör, haydut, eşkıya vb. yardımcı rollerde oynamıştır. Oynadığı karakterler genellikle kibirli, burnu havada ve komik karakterlerdir. Kayhan Yıldızoğlu 150'nin üstünde filmde rol almıştır. Sanatçı ayrıca günümüzde hala televizyon dizilerinde ve filmlerde oynamaktadır.

Sinemaya 1949 yılında Mümtaz Ener'in yönettiği, "Kanatlardan Türbe" adlı filmde rol alarak girdi. Genellikle yan rollerde esas oyuncunun yanıbaşındaki iyi adam rollerinde oynadı. Ayrıca; Türk sinemasının karakter oyuncularından olan Yurdakul, "Karanfilli Naciye" filminde yönetmenlik, "Ana Hasreti", "Kanlı Sevda", "Kısmetin En Güzeli", "Murada Ereceğiz", "Ölüm Peşimizde", "Yetim Ömer", "Yetim Yavrular" filmlerinde yapımcılık, "Doktor Civanım" filminde yapım sorumluluğu, "Umudumuz Şaban" filminde de senaristlik görevlerini üstlendi.

Türk sinemasının kötü adam rollerinin değişmez ismi olan Kudret Karadağ filmlerin sonunda genellikle dayak yiyen mafya üyesiydi. "Yüz Numaralı Adam", "Gırgıriye", "Babanın Evlatları", "Hanzo" ve "Deli Yusuf"un da aralarında bulunduğu 350'nin üzerinde filmde yer almıştır. Genelde kavgacı ve kötü adam rollerini üstlenen Karadağ, Kemal Sunal, Cüneyt Arkın ve Tarık Akan gibi ünlü isimlerin birçok filminde yer aldı. Oyuncu, 23 Şubat 2004 tarihinde İstanbul'da hayatını kaybetmiştir.

Nizam Ergüden

Banker Bilo filmindeki kaçakçı tiplemesi ile mükemmel bir oyunculuk ortaya koyan Nizam Ergüden, 1970 li yıllarda Yeşilçam'ı saran erotik furyadan nasibini almış, birçok ucuz erotik filmde sevimlilik katsın diye oynatılmış veya oynamak zorunda kalmıştır.

Sanatçı 1991 yılında aramızdan ayrılmıştır.

Aslen Adanalı olan Bilal İnci, bir süre İzmit Lisesi'nde okudu. Çeşitli işlerde çalıştıktan sonra sinema alanına yöneldi. "Bir Türk'e Gönül Verdim", "Ala Geyik", "Büyük Yemin", "Beyaz Mendil", "Babanın Oğlu" gibi filmlerde oynadı. Yeşilçam'da genellikle oynadığı kötü adam, kötü kalpli toprak ağası ve mafya rolleriyle tanındı.

Sanat yaşamına 1952'de İzmir'de Halk ve Çocuk Tiyatrosunda başladı. Bir sezonluk ömrü olan Bizim Tiyatro'yu kurdu. 1965-1966 arasında Lale Oraloğlu Tiyatrosunda çalıştı. 1968 yılında üç arkadaşı ile birlikte Ankara Drama Tiyatrosunu kurdu. Bu tiyatroda Suç ve Ceza ile Sahne Işıkları isimli oyunları sahneledi ve ilgi gördü. Gen-Ar, Arena ve Direklerarası Tiyatrolarında çalışmalarını sürdürdü. 125'i aşkın filmde oynamış olan Yüce'nin resim ve heykel çalışmaları da bulunmaktadır. En bilinen Rolü "Kibar Feyzo" filmindeki "Hacı Hüso" karakteridir. Ayrıca "Kibar Feyzo", "Kapıcılar Kralı" gibi birçok eleştirel komedi filminin senaristleri arasındadır.

1950'li ve 1960'li yıllardaki jön rollerinin ardından gerek Cüneyt Arkın gerekse Kemal Sunal filmlerinin önde gelen kötü adamlarından biri olmuştur. "Sezercik Küçük Mücahit" filminde Eokacılar'ın başı, "Kurban" filminde Abbas, "Umudumuz Şaban" filminde arsa sahibi müteahhit, Ferdi Tayfur'un "Yuvasız Kuşlar" filminde giyim dükkânı sahibi ve ona eziyet eden Hilmi abiyi, "Korkusuz Korkak" filminde limona deli olan Ayı Abbas'ı, "Üç Kağıtçı" filminde minibüsçü Hasan, "Atla Gel Şaban" filminde "Şiki Şiki Baba" kasedini arayan Davut, "Keriz" filminde Zülfü'nün şehirde kabzımallık yapan köylüsü, "Talih Kuşu" filminde kumar masasında oyun oynayan adamlardan biri, "Zehir Hafiye" filminde "Manyak Mahmut" rollerini oynamıştır. 26 Haziran 2002 de akciğer kanseri nedeniyle hayatını kaybetmiştir. Türk sinemasında en çok film çeviren 3. kişi olarak bilinir (497 filmde rol almıştır).

1944 yılında Haydarpaşa Lisesi'nden mezun oldu. İlk yıllarında Eminönü Halkevi'nde sahneye çıktı. 1950'li yıllarda senaryolar yazarak bazı filmleri yönetti. Bir süre sonra Türk sinemasında ara rollerde canlandırdığı tiplemelerle hafızalara kazındı. Özellikle Kemal Sunal filmlerinde canlandırdığı kötü adam rolleriyle bilinir. Oynadığı birçok filmde fötr şapkasıyla karşımıza çıkmaktadır. Sanatçı kötü adam rollerinde başarılı olduğu kadar duygusal, çileli rollerde de o kadar başarılı olan usta bir oyuncuydu.

Gerçek ismi Danyel olan aktör ortaokul 1. sınıfta eğitimini yarım bırakarak seçimini Yeşilçam'dan yana yaptı ve sinemaya 1953 yılında çekilen "Drakula İstanbul'da" filmi ile giriş yaptı. Yüzlerce filmde karakter oyuncusu olarak rol aldı. "Karaoğlan" filmlerinde canlandırdığı "Camoka" karakteri ile büyük kitleler tarafından tanındı. Topatan, 26 Eylül 1975 tarihinde akciğer kanserinden öldü.