
Türk demokrasi tarihinde "kara bir leke" olan 27 Mayıs 1960 askeri darbesinin 60. yılında "Demokrasi ve Özgürlükler Adası" adıyla dün açılışı açılan Yassıada, ziyaretçilerini tarihi bir yolculuğa çıkarırken, uluslararası toplantılara da ev sahipliği yapacak.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatları ve girişimiyle 5 yıl önce başlayan çalışmalar, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve GTİ iş birliğiyle yap-işlet-devret modeliyle yürütüldü.

Proje, darbenin ardından idam edilen Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan'ın yargılamasının yapıldığı Yassıada ve Sivriada'daki tarihi ve kültürel değerlere sahip yapıların korunarak yenilenmesi ve bu adaların halkın hizmetine sunulması amacıyla hayata geçirildi.

Bu projeyle eski günlerini geride bırakan Yassıada, toplumsal hafıza açısından son derece önemli bir kongre merkezine ve açık hava müzesine dönüştürüldü.
Demokrasi ve Özgürlükler Adası, dün 27 Mayıs askeri darbesinin 60. yılında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılımıyla düzenlenen törenle hizmete açıldı.

DEMOKRASİ VE ÖZGÜRLÜKLER ADASI'NIN İKİ TEMEL İŞLEVİ OLACAK
İşletmeciliğini TOBB'un üstlendiği, günübirlik ziyaretlere de açılacak Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nın iki temel işlevi olacak.
Öncelikle, Türkiye'nin demokrasi ve siyasi tarihinin utanç vesikaları olan darbe, tutuklamalar ve yargılamalar ülkenin genç nesillerine öğretilerek, Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu'nun aziz hatıraları yaşatılacak.

İkinci olarak ada, ulusal ve uluslararası demokrasi ve insan hakları toplantılarına ev sahipliği yaparak, bu alandaki tarihi tecrübe küresel düzeyde paylaşılacak.