Üreticiden 80 kuruşa alınan mandalinanın, aracı ve komisyoncuların fahiş kârları ile Hal'de 1.60'a, pazarda 4.08'e, markette ise 4.61 TL'ye tüketiciye sunulmasına neden olan sistem, Türkiye'nin enflasyonla mücadelesine köstek olmayı sürdürüyor.
2018'i yüzde 20.3 ile Yeni Ekonomi Programı (YEP) hedefi olan yüzde 20.8'in altında kapatan enflasyon, 2019'a, gıdadaki fahiş artışların etkisiyle yükselişle başladı. Üç ay aradan sonra tekrar ibreyi yukarı çeviren Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜEF) ocakta yüzde 1.06 arttı. Yıllık enflasyon ise yüzde 20.35 olarak gerçekleşti.
ZİRVE GÖRÜLDÜ
Ocak ayında sebze ve meyve fiyatlarındaki anormal yükselişle Türkiye'nin ana gündem maddesi haline gelen gıda fiyatları, enflasyon rakamlarında da kendisini fazlasıyla hissettirdi. Özellikle marketlerin üreticiden aldıkları malları yüzde 500'e varan farklarla tüketiciye satması, gıda enflasyonunu zirveye taşıdı. Ana harcama gruplarında aylık bazda en yüksek artış yüzde 6.43 ile gıda ve alkolsüz içecek grubunda gerçekleşti.
MEYVE-SEBZE UÇTU
Bu grup, yıllık enflasyonda da yüzde 30.97 ile zirvede yer aldı. Gıdada 2018'de yıllık enflasyon yüzde 25.11 olmuştu. Enflasyonun yüzde 25.2 ile zirveye çıktığı Ekim 2018'de ise yıllık gıda enflasyonu yüzde 29.26 olarak gerçekleşmişti.
Geçen yılın ocak ayında yüzde 1.58 olan işlenmemiş gıdadaki fiyat artışı, bu yılın aynı ayında yüzde 12.33 oldu. İşlenmemiş gıdada yıllık enflasyon yüzde 27'den 40.5'e çıktı. Taze meyve ve sebzedeki aylık artış yüzde 29.7 oldu. Geçen ay en fazla fiyat düşüşü yüzde 18 ile etekte gerçekleşti. Bunu yüzde 17.37 ile kadın hırkası, 15.42 ile kadın kazağı, 14.76 ile elbise, 13.77 ile anorak tip çocuk kabanı, 12.95 ile erkek kazağı izledi.