Katil Netanyahu, Mescid-i Aksa yakınlarında yapılan arkeolojik kazı alanında yaptığı açıklamada Türkiye'de bulunan tarihi bir esere olan ilgisini dile getirdi. Netanyahu, Osmanlı döneminde Doğu Kudüs'te bulunarak İstanbul Arkeoloji Müzesi'ne getirilen Silvan Yazıtı'nı Türkiye'den istediğini, fakat Başkan Recep Tayyip Erdoğan nedeniyle yazıtı alamadığını açıkladı.
Osmanlı eserleri karşılığında Silvan Yazıtı teklifi
Netanyahu, 1998 yılında dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz ile yaptığı görüşmeye de değindi. Yılmaz'a, "Müzelerimizde binlerce Osmanlı eseri var. İstediğin birini seç, Silvan Yazıtı ile değiştirelim" teklifinde bulunduğunu belirten Netanyahu, önerisinin kabul görmediğini aktardı.
Önerilerinin kabul görmemesi üzerine Yılmaz'a ret nedenini sorduğunu belirten Netanyahu, dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderlik ettiği büyüyen bir seçmen kitlesi bulunduğu ve kitlenin tabletin İsrail'e verilmesine öfkeleneceği şeklinde bir yanıt aldığını öne sürdü.
Netanyahu, konuşmasının devamında "Bay Erdoğan, bu (Kudüs) bizim şehrimiz, sizin değil. Her zaman bizim şehrimiz olacak. Bir daha tekrar bölünmeyecek." ifadelerini kullandı.
BAŞKAN ERDOĞAN'IN YANITI
Başkan Erdoğan, "Kudüs sizin değil" diyen İsrail Başbakanı Netanyahu'ya, "Kudüs-ü Şerif'i namahrem ellerin kirletmesine izin vermeyiz. Biliyorum, Hitler özentisi tiplerin kuyruk acısı belki de hiç geçmeyecek" ifadeleriyle yanıt verdi. Asırlarca İslam'ın bayraktarlığını üstlenen bir milletin efradı olarak 400 yıl Kudüs-ü Şerif'e hizmetkarlık yapmanın şerefini yaşadıklarını dile getiren Başkan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Netanyahu bunları bilmez. Ama bugün buradan tekrar haykırıyorum, belki öğrenir. 'La ilahe illallah, İbrahim Halilullah' ifadesinde anlamını bulan hürmet, hikmet, hoşgörüyle bu övülmüş şehri tüm inanç mensupları için yüzyıllar boyunca bir barış ve esenlik yurdu haline biz getirdik. Müslümanlar gibi Hristiyanların ve Musevilerin de hakkına riayet ettik. Bugün de şairin ifadesiyle, kalbimizin yarısı Mekke diğer yarısı Medine'dir. Bunların üstünde de bir tül misali Kudüs vardır."
Kudüs'ün, nüfusu 2 milyarı bulan İslam aleminin ortak davası, hafızası ve mirası olduğunu vurgulayan Başkan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Arzın üstünde bir sancak, görkemli bir çınar olarak gördüğümüz Kudüs-ü Şerif'i namahrem ellerin kirletmesine izin vermeyiz. Biliyorum, Hitler özentisi tiplerin kuyruk acısı belki de hiç geçmeyecek. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığımızda, bundan 27 yıl önce ortaya koyduğumuz tavrı belki de hiçbir zaman unutmayacaklar. Varsın onlar öfke nöbetleri geçirmeye devam etsin. Biz Müslümanlar olarak Doğu Kudüs üzerindeki haklarımızdan tek bir geri adım dahi atmayacağız. Bütün semavi dinlerce kutsal kabul edilen Kudüs'ün tekrar barış, huzur ve güven şehri olması için mücadelemiz sarsılmaz bir azimle hız kesmeden, gerilemeden, gevşemeden devam edecektir. Aynı şekilde, 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen, toprak bütünlüğü haiz bir Filistin devletinin kurulması için de tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz."
SİLOAM YAZITI NEDİR? TARİHSEL ÖNEMİ NE?
Tarihçi Prof. Dr. Erhan Afyoncu da Siloam Yazıtının önemine ilişkin sosyal medya hesabından dikkat çeken bir paylaşımda bulundu. Erhan Afyoncu şu sözleri kullandı:
Türkiye'de bulunan Yahudi tarihiyle ilgili 3 önemli yazıtın en önemlisidir. Yazıt, 1880'de Kudüs'te Şiloah Tüneli (Hezekiel Tüneli) içinde bulundu. Fenike Alfabesi'yle yazılan tablet tünelin duvarında bulunuyordu. Şehrin dışında Kidron Vadisi'nde bulunan Gihon kaynağındaki su yaklaşık 500 metrelik bir kanalla şehirde inşa edilen Şiloah Havuzu'na yönlendirilmişti.