CANLI | 5. Finansın Geleceği Zirvesi Turkuvaz Medya'da! CB Yardımcısı Yılmaz Avrupa'da ilk 4 hedefini açıkladı

Turkuvaz Medya, Türkiye finans dünyasını 5. Finansın Geleceği Zirvesi ve 13. Para Sohbetleri Zirvesi’nde bir araya getiriyor. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin ilk defa İtalya'yı geçerek Avrupa'nın en büyük 4. ülkesi haline geleceğini belirten Yılmaz, "2025 sonunda milli gelirimizin 1,5 trilyon doları aşmasını ve ülkemizin dünyanın en büyük 16'ıncı ekonomisi konumuna yükselmesini bekliyoruz." dedi.

Giriş Tarihi: Güncelleme Tarihi:
CANLI | 5. Finansın Geleceği Zirvesi Turkuvaz Medya'da! CB Yardımcısı Yılmaz Avrupa'da ilk 4 hedefini açıkladı

Ekonominin kalbi Turkuvaz Medya'da atıyor. Türkiye finans dünyasının liderlerini ve karar vericilerini bir araya getiren 5. Finansın Geleceği Zirvesi & 13. Para Sohbetleri Zirvesi bugün İstanbul'daki Turkuvaz Medya merkezinde gerçekleştiriliyor.

APara CANLI YAYIN

Takvim.com.tr zirveyi dakika dakika aktarıyor...

CANLI ANLATIM

TÜRKİYE BORÇLU BİR ÜLKE DEĞİL

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz açıklamalarda bulundu. 

Yılmaz'ın açıklamalarından satır başları: 

Sizleri şahsım ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan adına sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Finans dünyasının sembol buluşmalarından biri haline gelen 5'inci Finansın Geleceği Zirvesi için sizlerle bir araya gelmekten memnuniyet duyuyorum. Turkuvaz Medya tarafından düzenlenen bu buluşma, 2025 yılının son günlerinde finans dünyasına ortak bir değerlendirme zemini sağlıyor. Bu çerçevede, zirvenin geride bıraktığımız dönemi ele almak ve önümüzdeki dönemin gündemini şekillendirmek açısından değerli bir fırsat sunduğuna inanıyorum.

JEOPOLOTİK GERİLİMLER ARTIYOR 

Son yıllarda küresel ekonomide belirsizliklerin, jeopolitik gerilimlerin ve artan ticari korumacılığın ön plana çıktığı görülmektedir. IMF projeksiyonları dünyanın 2025 ve 2026 yıllarında yüzde 3,1-3,2 bandında, son 22 yıl ortalaması olan yüzde 3,5'in altında büyüyeceğine işaret etmektedir. Yine ticaret hacminin 2025-2026 döneminde yıllık ortalama yüzde 3 ile son 22 yıl ticaret hacmi artış oranı olan yüzde 4,1'in çok daha altında artacağını göstermektedir. Bununla beraber 2026 yılında AB ve MENA başta olmak üzere ticaret ortaklarımızda görece daha güçlü bir büyüme eğilimi öngörülmektedir. Yine 2026 yılında finansman koşullarının büyümeyi daha fazla desteklemesi ve emtia fiyatlarının daha ılımlı bir patika izlemesi beklenmektedir. Tüm bu dış koşulların, ideal olmamakla birlikte 2026 yılında büyüme ve ihracat hedeflerimize bu yıla göre daha fazla katkı sağlayacağını öngörüyoruz.

2025 HEDEFİNİ AÇIKLADI: DÜNYADA 16'INCI EKONOMİSİ OLACAĞIZ

Türkiye, son 22 yılda göstermiş olduğu yüksek büyüme performansı ile dünyadan olumlu yönde ayrışmış, dünya ortalamasının 1,9 puan üzerinde yıllık ortalama yüzde 5,4 büyüme oranı yakalamıştır. Türkiye bu yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 3,7 oranında; sanayi sektörümüz yüzde 6,5; inşaat dahil hizmetler sektörü yüzde 4,6 oranında büyümüştür. Diğer taraftan zirai don ve kuraklık neticesinde tarım sektörümüz ise bu çeyrekte yüzde 12,7 oranında daralmıştır. Son gerçekleşmeler ışığında 2025 yılında büyümenin OVP tahmini olan yüzde 3,3'ün üzerinde gerçekleşmesini beklemekteyiz.

AVRUPA'NIN EN BÜYÜK DÖRDÜNCÜ ÜLKESİ HALİNE GELECEĞİZ 
Böylece, 2025 sonunda milli gelirimizin 1,5 trilyon doları aşmasını ve ülkemizin dünyanın en büyük 16'ıncı ekonomisi konumuna yükselmesini bekliyoruz. Dünya Bankası sınıflandırmasına göre ise 2025 yılı itibarıyla yüksek gelirli ülkeler sınıfına yükseleceğini tahmin ediyoruz. İlk defa İtalya'yı geçerek Avrupa'nın da en büyük 4. ülkesi haline geleceğiz.

Zayıf dış talep ve artan korumacılığa rağmen mal ve hizmet ihracatımız 2025 yılı Kasım ayı itibarıyla 393 milyar doları aşmıştır. Tarihi yüksek seviyeye ulaşan mal ve hizmet ihracat gelirimizin etkisiyle cari açığımızın milli gelire oranının 2025 sonunda yüzde 1,4 oranıyla düşük seviyede gerçekleşmesini bekliyoruz. İşgücü piyasamız güçlü görünümünü korumakta olup 2025 yılı Ekim ayında mevsimsel düzeltilmiş işsizlik oranı, yüzde 8,5 oranıyla 30 aydır tek haneli seviyelerde seyretmektedir. Değerli Misafirler, kamu maliyesinde disiplinli duruşumuz sürmekte; son 3 yılda 90 milyar doları bulan deprem harcamalarına rağmen bütçe açığının millî gelire oranının önceki yıla göre 1 puanın üzerinde düşüşle bu yıl yüzde 3,6 seviyesine gerilemesini öngörmekteyiz. Son dönemde gelir tarafında artışın etkisiyle ile bu oranın altında gelmesi muhtemeldir.

 

REZERVLER ARTIYOR

Diğer taraftan uyguladığımız sıkı maliye politikalarının da etkisiyle ülkemiz diğer ülkelerle karşılaştırıldığında oldukça düşük borçluluk seviyesine sahiptir. 2025 yılı ikinci çeyreğinde genel yönetim borç stokunun milli gelire oranı ülkemizde yüzde 24 civarında iken bu oran AB'de yüzde 82; gelişmekte olan ülkelerde ise yüzde 69 seviyesindedir. Uluslararası rezervlerimiz 2023 yılı mayıs ayı sonundan 28 Kasım 2005'e kadar yaklaşık 85 milyar dolar artışla 183,2 milyar dolara yükselmiştir. Ülkemize gelen uluslararası doğrudan yatırımlara baktığımızda ise Ocak-Eylül döneminde yatırımların bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 46 oranında artışla 11,4 milyar dolara yükselmiştir. Bu gelişmeler, uluslararası yatırımcılar nezdinde Türkiye ekonomisine yönelik güvenin güçlendiğini göstermektedir. Bu dönemde ülkemize duyulan güvenin somut göstergelerinden bir diğeri de CDS risk priminde yaşanan dikkat çekici iyileşmedir. CDS risk primi, 2023 yılı Mayıs ayındaki 700 baz puan seviyesinden 230 baz puan düzeyine gerilemiştir.

TEK HANE ENFLASYON HEDEFİ

Bu süreçte dolarizasyonun belirgin şekilde gerilemiş, TL mevduatların payı son iki yılda yaklaşık iki kat artarak yüzde 60'ların üzerine çıkmıştır. Uygulanan para politikası, mali disiplin ve makroihtiyati tebdirlerle birlikte, enflasyonla mücadelede önemli ilerlemeler sağlıyoruz. 2025 yılı Kasım ayı itibarıyla yıllık enflasyon dezenflasyon sürecinin başladığı 2024 yılı Haziran ayından bu yana 44 puandan fazla düşerek yüzde 31,1 seviyesine gerilemiştir. Enflasyonu 2026 yılında yüzde 20'nin altına, 2027 yılında ise tek haneli seviyelere düşürmeyi hedefliyoruz para politikası, maliye politikası ve yapısal dönüşümleri içeren bütüncül politikalarımızı kararlılıkla uygulamaya devam ederek enflasyonu kalıcı şekilde düşürürken büyüme potansiyelimizi kademeli bir şekilde artırmayı hedefliyoruz. Sosyal konut ve gıda başta olmak üzere arz yönlü politikalarla da enflasyonla mücadelemizi güçlendiriyoruz.

Kaynakların doğru alanlara yönlendirilmesi, tasarrufların ekonomiye kazandırılması ve sürdürülebilir kalkınmanın desteklenmesi açısından finans sektörümüz kritik bir rol üstlenmektedir. Türk finans sektörü; küresel belirsizlikler karşısındaki dayanıklılığı, uluslararası standartlara uyumu ve dönüşüm kapasitesiyle bölgesinde örnek teşkil etmektedir. Önümüzdeki dönemde bu güçlü yapıyı daha da geliştirmek için yenilikçi yaklaşımımızı sürdüreceğiz. Bilindiği üzere, ülkemiz finansal sistemi bankacılık ağırlıklı bir yapı arz etmektedir. Ekim ayı itibarıyla bankacılık sektörünün aktif büyüklüğü 44,1 trilyon liraya, Krediler 21,6 trilyon lira, mevduat 25,4 trilyon lira seviyesine ulaşmış; takibe dönüşüm oranı ise bir miktar artmış olsa da, yüzde 2,4 gibi nispeten makul bir düzeyde gerçekleşmiştir.

Sektörün sermaye yeterliliği oranı yüzde 18,9 olup yüzde 8 olan yasal asgari oranın oldukça üzerindedir. Bu göstergeler, sektörümüzün hem dayanıklılığını hem de verimliliğini açık biçimde ortaya koymaktadır. Döviz kredilerindeki büyüme hızı belirgin biçimde yavaşlarken, TL kredilerin payının artması kredi kompozisyonunda daha sağlıklı bir yapıya işaret etmektedir. Ülke risk primindeki düşüşle birlikte bankalarımızın yurt dışı fonlama imkanları güçlenmiş, uluslararası yatırımcı ilgisi yeniden artmıştır.

KATILIM BANKACILIĞI

Finans alanında memnuniyet verici diğer bir gelişme ise katılım bankacılığı sektörünün gelişimidir.

Sektörün payı 2013 yılında yüzde 5 civarındayken bugün yüzde 9'a yaklaşmış durumdadır. Bölgesel ve küresel bir finans merkezine dönüşme hedefimiz için Katılım Finans Ekosisteminin ve Katılım Bankacılığının daha da gelişmesi büyük önem arz etmektedir. Ekim ayı itibarıyla katılım bankalarımız yaklaşık 6 milyar dolar tutarında sukuk ihracı gerçekleştirmiştir. Genç ve teknolojiye uyum kabiliyeti yüksek nüfusumuz, güçlü ekonomik altyapımız, artan dijitalleşme oranımız ve İstanbul Finans Merkezi'nin sunduğu destekleyici ortam, katılım finansı adına önemli fırsatlar ortaya koymaktadır. Bu alandaki hedeflerimiz arasında, verilerin tek bir çatı altında toplandığı Türkiye Katılım Finans Bilgi Merkezi'nin (KFInfo) kurulması ve bu merkez aracılığıyla katılım finans ekosistemine ilişkin güvenilir, güncel ve kapsamlı bir bilgi kaynağının oluşturulması yer almaktadır.

Değinmek istediğim bir diğer husus ise kalkınma ve yatırım bankacılığı alanında attığımız adımlardır. Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası bugüne kadar toplamda 7,7 milyar doları aşan finansman kaynağını ülkemize kazandırmıştır. Yine son döneme baktığımızda finansal system içinde sermaye piyasalarının derinleştiği, kaynak aktarım mekanizmalarının çeşitlendiği görülmektedir. 2021 yılında 2,17 trilyon lira olan Borsa İstanbul şirketlerinin piyasa değeri 2025 Kasım'da 19,9 trilyon liraya yükselmiştir. 2024 yılında 33 şirket halka arz edilmiş, 57,3 milyar lira kaynak sağlanmıştır. 4 Aralık 2025 itibarıyla 17 şirketin halka arzı gerçekleşmiş ve bu şirketler piyasadan 43,1 milyar lira seviyesinde fon temin etmiştir. Aynı dönem açısından yatırım fonlarının portföy değerine bakıldığından 326 milyar liradan 7,9 trilyon liraya artış olduğunu görüyoruz.

Sermaye Piyasası Kurulu tarafından, 2022 yılı Şubat ayında "Yeşil Borçlanma Aracı, Sürdürülebilir Borçlanma Aracı, Yeşil Kira Sertifikası, Sürdürülebilir Kira Sertifikası Rehberi" yayımlanmıştır. 2022 yılında 4,6 milyar lira ile başlayan yeşil/sürdürülebilir borçlanma araçları ve kira sertifikaları ihraç tutarı, 2025 Kasım ayında 258 milyar liraya yükselmiştir. Önümüzdeki dönemde yeşil ve sürdürülebilir sermaye piyasası araçlarına ek olarak, sosyal ve sürdürülebilirlik bağlantılı sermaye piyasası araçlarının düzenlenmesine yönelik hazırlıklar SPK tarafından yürütülmektedir.

Diğer bir alana dönersek, sigortacılık ve özel emeklilik sistemimizin de finansal istikrar ve toplumsal dayanıklılık açısından önemli olduğunu belirtmek isterim. 2025 yılının üçüncü çeyreği itibarıyla, sektörün brüt prim üretimi, önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 50 oranında artarak 857 milyar liraya ulaşmıştır.

2025 Eylül döneminde sigorta ve emeklilik şirketlerinin sermaye yeterliliği rasyosu da yüzde 184 oranında gerçekleşmiştir. Bu dönemde sektörün aktif büyüklüğü, bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 62 oranında artış göstererek 3,4 trilyon lira seviyesine yaklaşmıştır. Diğer yandan, 22'nci yılını dolduracak olan Bireysel Emeklilik Sisteminde yer alan katılımcı sayısı 18 milyon kişiye ulaşırken toplam fon tutarı 2025 yılı Ekim ayı itibarıyla 1,93 trilyon lira düzeyine erişmiştir. Önümüzdeki dönemde sigortacılık alanında finansal dayanıklılığın güçlendirilmesi ve güven ortamının korunmasının yanı sıra dijital sigortacılık ve sigorta teknolojilerinin yaygınlaştırılmasını ve tarım sigortalarında kapsayıcılığın artırılmasını hedefliyoruz.

DİJİTALLEŞEN FİNANS DÜNYASI

Teknolojik yeniliklerle beraber gelişen finansal teknolojiler sektörü daha verimli, sürdürülebilir ve rekabetçi hale dönüştürmekte, birçok alanda yeni fırsatlar sunmaktadır. Mevcut ödeme altyapımız bu dönüşümün en sağlam temellerinden birisini oluşturmaktadır. 3 trilyon liralık ortalama işlem hacmine ulaşan EFT Sisteminin yanı sıra 7/24 esasına göre çalışan FAST sisteminin 2024 yılında günlük ortalama 12,6 milyon işleme ulaşması ödeme altyapımızın geldiği noktayı göstermektedir. Ülkemizde dijital bankacılık da gelişmekte olup 2025 yılında aktif müşteri sayısı 133 milyon kişiye, işlem sayısı 3 milyara, işlem hacmi ise 58 trilyon liraya ulaşmıştır. Diğer taraftan BKM verilerine göre 2025 yılının ilk 10 ayında yerli kartlarla tutarı 5,7 trilyon liraya ulaşan 3,2 milyar işlem yapılmıştır.

Ödeme sisteminde ortak standard oluşturan TR Karekod'un POS cihazlarında kullanımı yüzde 90'ların üzerine çıkmış durumda. Yine yerli kart şemamız TROY'un da Pazar payı yüzde 20'lerin üzerine ulaştı. Bu teknolojik ilerlemeleri tamamlayan önemli bir çalışma da 2020 yılında başladığımız Dijital Türk Lirası çalışmasıdır. Şu anda 137 ülke ve birlikte Merkez Bankaları tarafından da dijital para projeleri yürütülmekte olup, bu çalışmanın tamamlanmasıyla finansal sistemin kesintisiz çalışmasına katkı sunacak bir ödeme kanalı oluşturmayı hedefliyoruz.

YEŞİL FİNANS STRATEJİSİ/EYLEM PLANI-HMB

Kalkınma politikalarımızın merkezinde yer alan yeşil dönüşüm finansal sistemimiz de güçlü karşılık görmektedir. Bilindiği üzere Türkiye, 2053 net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda sürdürülebilir ve düşük karbonlu bir ekonomik yapıya geçiş için önemli adımlar atmaktadır.

Bu yıl içinde yasalaşan İklim Kanunu ile yeşil dönüşüm politikalarımız yasal bir çerçeve ve güçlü biz zemine kavuşmuştur. Emisyon Ticaret Sisteminin Kurulması ve Sınırda Karbon Düzenlemesine ilişkin çalışmalarımız devam etmektedir. Finansal sektörümüzün yeşil dönüşüm rotasını belirleyecek, adil ve kapsayıcı bir yeşil finans düzeninin oluşturulmasını amaçlayan 2026-2029 Ulusal Yeşil Finans Stratejisi ve Eylem Planı tamamlanma aşamasındadır. Tüm bu çalışmaların Türkiye'nin kalkınma ve iklim hedeflerine ulaşmasında güçlü bir yol haritası sunacağına inanıyorum. Bu noktada önümüzdeki yıl Kasım ayında ülkemizde düzenlenecek Birlemiş Milletlerin en geniş katılımlı zirvesi olan COP-31'in de finans sektörümüz için önemli fırsatlar barındırdığını düşünüyorum.

Kıymetli Katılımcılar, konuşmamı tamamlamadan önce reel sektör ile finans sektörünün tamamlayıcı niteliğinin altını çizmek isterim. Diğer yandan sadece parası olanlara kaynak sağlamayan, iyi projeler için finansman ihtiyacı olanlara da kaynak sağlayan bir finans sisteminin önemini de vurgulamak istiyorum. Bugün burada paylaşılacak görüşlerin, ülkemizin finansal mimarisinin daha sağlam, daha dirençli, daha yenilikçi ve daha kapsayıcı bir yapıya ulaşmasına anlamlı katkılar sunacağına inanıyorum. Zirvenin gerçekleşmesine emek veren Turkuvaz Medya başta olmak üzere tüm paydaşlara teşekkür ediyor, finans sektörünün gelişimine yönelik bu ortak çabanın ülkemiz adına hayırlı sonuçlar doğurmasını temenni ediyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

KATILIM FİNANS YÜZDE 15 SEKTÖR PAYINI YAKALAYACAK

Zirve kapsamında açıklamalarda bulunan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu, piyasa güvenliğine dikkat çekerek "Bireysel bankacılıkta şeffaflığı artırıyoruz" dedi. Açıklamalarına devam eden Kavcıoğlu, "Sürdürülebilirlik risk yönetiminin merkezinde. Katılım finans sistemin tamamlayıcısıdır. Katılım finans yüzde 15 sektör payını yakalayacak" ifadelerini kullandı.

TURKUVAZ'DA FİNANSIN GELECEĞİ ZİRVESİ

Zirve, bankacılık, sermaye piyasaları, sigorta, katılım finansı, kalkınma finansmanı ve bankacılık dışı finans alanlarında sektörün geleceğini belirleyen isimleri aynı çatı altında buluşturuyor.

 

 

 

ZİRVEDE KİMLER YER ALACAK?
Açılış konuşmalarında Türkiye ekonomisinin yönünü belirleyen kurumların başkanları ile üst düzey devlet yetkilileri yer alacak.

Borsa İstanbul Genel Müdürü Korkmaz Ergun, SPK Başkanı İbrahim Ömer Gönül, BDDK Başkanı Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu, Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi Başkanı Ahmet Burak Dağlıoğlukonuşmalarıyla zirveye yön verirken; programda Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da değerlendirmelerini paylaşacak.

 

BAKAN ŞİMŞEK İLE ÖZEL OTURUM
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Para Sohbetleri kapsamında özel bir oturumda yer alacak

Zirve kapsamında gerçekleştirilecek 13. Para Sohbetleri Zirvesinin en önemli bölümünde, Hazine ve Maliye Bakanı Sn. Mehmet Şimşek, finans dünyasına yönelik değerlendirmelerini paylaşacak.

Bakan Şimşek, bu özel oturumun ardından kapalı bir toplantıda soruları yanıtlayacak.

ZİRVENİN GÜNDEMİNDEKİ ANA BAŞLIKLAR
Bu yılki program; bankacılığın geleceğinden sermaye piyasalarında yaşanan dönüşüme, sigorta sektörünün yeni yol haritasından katılım ve kalkınma bankacılığındaki fırsatlara, bankacılık dışı finansın gelişiminden e-ticaret ve finans ilişkisine kadar geniş bir perspektifi ele alacak.

Finansal teknoloji trendlerinin de masaya yatırılacağı zirve, sektörün 2025–2026 vizyonunu bütünlüklü bir çerçevede değerlendirmeyi hedefliyor. Zirve boyunca düzenlenecek paneller, özel sunumlar ve Para Sohbetleri oturumlarıyla finans sektörünün 2025–2026 vizyonuna ışık tutulacak.

 

İŞ VE FİNANS DÜNYASINDAN YOĞUN KATILIM

Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Alpaslan Çakar moderatörlüğünde gerçekleşecek Bankacılığın Geleceği konulu panelin konuşmacıları Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan, Vakıfbank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih, Akbank Genel Müdürü Kaan Gür, QNB Türkiye Genel Müdürü Ömür Tan ve Denizbank Genel Müdürü Recep Baştuğ olacak.

Katılım Bankaları Birliği Başkanı Mehmet Ali Akben'in Katılım Bankacılığında Türkiye İçin Fırsatlar konulu özel sunumundan sonra Tera Holding Yönetim Kurulu Başkanı Emre Tezmen'in özel sunumu programda yer alacak.

Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası İbrahim Halil Öztop'un Kalkınma ve Yatırım Bankacılığı Perspektifinden Finans Ekosistemi konulu ve Arsavev Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Öztürk'ün özel sunumları ile devam edecek zirve Finansal Kurumlar Birliği Başkanı Ali Emre Ballı'nın Bankacılık Dışı Finansın Görünümü konulu konuşması ile sürecek.

Türkiye Sigorta Birliği Başkanı Uğur Gülen'in Sigorta Sektörünün Geleceği, TSPB Başkanı Pamir Karagöz'ün Sermaye Piyasalarının Bugünü ve Yarını konulu özel sunumları sonrası A Para Spikeri Uğur Korkmaz moderatörlüğünde Sermaye Piyasalarının Geleceği konulu panel gerçekleşecek.

Konuşmacıları arasında Philip Capital GMY'si Sadrettin Bağcı, İntegral Yatırım GMY'si İbrahim Taşdoğan, Info Yatırım GMY'si Mert Yılmaz, A1 Capital GMY'si Baki Atılal, Marbaş Menkul Değerler GMY'si Soner Kuru, Ahlatcı Portföy GM'si Tonguç Erbaş olan panelin ardından Corendon Group Finans Danışmanı Batuğhan Karaer özel sunumu ile zirvede yer alacak. Zirve, Pazaryeri ve E-Ticaret Genel Müdürü V. Onur Bayhan'ın E-Ticarete Finansal Bakış konulu özel sunumu ile sona erecek.

5. Finansın Geleceği Zirvesi & 13. Para Sohbetleri Zirvesi, Emlak Katılım, Fiba Faktoring, Halkbank, İstanbul Finans Merkezi, Takas İstanbul/Takasbank, Tera Holding/Tera Bank, Trendyol, Turkcell, Türk Altın/Koza, THY, Türk Telekom, Vakıf Yatırım ve Ziraat Bankası'nın ana sponsorluğunda; Arsavev ve Kuzu Grup'un co-sponsorluğunda ve Artaş, Cengiz Holding, Corendon Airlines, Ekmas İnşaat, Finansal Kurumlar Birliği, Integral Yatırım, Koleksiyon Mobilya, Limak, Phillip Capital, Torkam, Zeren Group, Kuzey Marmara Otoyolu ve Rams'ın destek sponsorluğunda gerçekleşecek.