Emeğimiz boşa çıkmıyor ve bizim bu işi yapmamız için çok iyi bir neden oluşturuyor. Topladığımız altınları ay sonu İzmir Sarraflar Çarşısı'ndaki ayar evlerinde eritmesini sağladıktan sonra ayarını belirleyip hurda fiyatından satıyoruz. Çalıştığımız bölgeye göre bazen 22, bazen de 21 ayar denk geliyor. Diğer malzemelerde karışırsa ayarı düşüyor veya saflık derecesi artıp 23 ayara kadar çıkabiliyor. Bugüne kadar en yüksek 23 ayardan altın sattık, 24'ü daha hiç görmedik. Ayar değeri üzerinden emeğimizin karşılığını alıyoruz" dedi.
"ALTIN ARAMAK İÇİN YATIRIM GEREKMİYOR"
Hobi amaçlı dere yataklarında altın aramak için çok büyük ve pahalı malzemelere ihtiyaç olmadığını belirten Irgatçı, savağı kendilerinin yaptığını, kürek, çapa, elek, çizme, pan gibi maliyeti çok az olan aletlerin kullanıldığını söyledi. Irgatçı, "Yağmurun ardından oluşan alüvyona kapılan maden, kıvrımlara kadar gelip birikiyor. Birikmiş olan altını bir bulup değerlendiriyoruz. Yaptığımız işin adına da 'kırıntı madencilik' deniliyor.
Eleyip sınıflandırdığımız kumu, savak dediğimiz metal düzeneğin yardımıyla suyun ayrıştırma gücünü de kullanarak daha konsantre hale getiriyoruz. Örneğin 50 kilogram kumu, 2 kiloya kadar düşürerek fanın içinde sağım yapıp altını ayrıştırabiliyoruz.
Su altının dışındaki hafif malzemeyi alıp götürerek işimizi kolaylaştırıyor. Bulduğumuz altınları cam bir saklama kabında muhafaza ediyoruz. En son yapılan bir ayrıştırma işleminin ardından bulduğumuz altınlar satışa hazır hale geliyor" diye konuştu.
"HOBİ AMAÇLI YAPIYORUZ, EK GELİRDE OLUYOR"
Hobi amaçlı yaptıkları kırıntı madencilikten parada kazandıklarını belirten Şenol Akkuş ise, "Benim aslında taş parçalarından tablo yapmak. Aynı zamanda bu kırıntı madenciliği de hobi olarak sürdürüyorum.