Kriz lobisinin hedefi Cumhurbaşkanı

Siyasi istikrarı sandıkta bozamayan çevreler, dolar üzerinden kaos planıyla ekonomik kriz algısı yaratmaya çalışıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Merkez Bankası eleştirilerini, doların yükselmesine sebep olarak gösteren kur lobisi, tüm dünyada merkez bankalarına yapılan eleştirileri görmezden geliyor...

Giriş Tarihi 10 Mart 2015, 00:00 Güncelleme 11 Mart 2015, 02:33
Kriz lobisinin hedefi Cumhurbaşkanı

İÇİNDEKİLER

Kaos hedefiyle yola çıkan kriz lobisi işbaşında. Geçen hafta doların tüm dünyadaki sert yükselişiyle 'ekonomik kriz' algısı yaratmaya çalışanlar ısrarla euro ve Kanada Doları'ndaki yüzde 10.5'lik düşüşü, Brezilya Reali'ndeki yüzde 15'lik eriyişi görmezden gelmeyi sürdürdü.

Kriz tellallarının ve paralel yapı sözcülerinin ortak argümanı ise şu: "Cumhurbaşkanı Erdoğan, faiz indirimi için Merkez Bankası'na yüklendikçe dolar yükseliyor."

Halbuki Merkez Bankası'na yönelik sert eleştiriler sadece Türkiye'ye özgü değil. Dünyanın hemen hemen tüm ülkelerinde Merkez Bankası politikaları eleştiriliyor.

Buna en somut ise ABD'de yaşananlar...

ABD Başkanı Barack Obama, 'artık yeter' diyerek eski FED Başkanı Ben Bernake'ye çıkışmış ve görev süresi dolunca gitmesi gerektiğini söylemişti.

Güven yaratıcı etkili tedbirler alamadığı için eleştirilen Bernanke, küresel ekonominin kurmayları ve uzmanlar tarafından sürekli eleştiri yağmuruna tutuldu. Hatta başkanlık yarışında cumhuriyetçi aday Romney, seçim vaatlerine "FED Başkanı Bernanke'yi görevden alacağım" maddesi bile koymuştu.

Son olarak da FED'in şimdiki başkanı Yellen, ABD'de temsilciler meclisinin hedefi haline geldi. Temsilciler meclisi üyesi Mick Mulvaney, "kendisini ilgilendirmeyen konulara burnunu sokuyor, uzun vadeli işsizlik ve gelir adaletsizliği gibi konulara giriyor." diyerek Yellen'ı eleştirdi.

Avrupa Merkez Bankası'nın başkanı Mario Draghi de gelmiş geçmiş belki de en çok üzerinde konuşulan Merkez Bankası başkanları arasında yer alıyor. Daha başkanlık seçimi aşamasında özellikle Almanya ve Fransa'nın ismi üzerinde çekişme yaşadığı Draghi, çok sert açıklamalara konu oldu. Parasal genişleme politikaları yüzünden en sert eleştirileri Draghi, Yunanistan'dan aldı.

Hem dışarıdaki hem de onun içerideki işbirlikçilerinin en çok işine yarayan ise medya... Vatandaşı dolar konusunda galeyana getirmek için medya da devreye sokulmuş durumda. Paralel medya "dolardaki yükseliş durdurulamıyor" haberleriyle "ülke batıyor" imajı vermeye çalışıyor.

Medyadaki "ekonomi batsın, yeterki hükümet gitsin" ittifakı dikkat çekiyor. Kriz kalemleri harekete geçiyor. Hedefe Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı koyuyor. Paralel medya önderliğindeki işbirliği algı operasyonu yapıp panikle kriz çıkarmaya çalışıyor.

Dolardaki yükselişi pompalamaya çalışan kesimin asıl amacı haziran seçimlerinde sandığı etkilemek... İstikrarı sandıkta bozamayan muhalefet, medya gücünü de kullanıyor. Kendi halkının yüzde 52 oy verdiği Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ekonomiye karışmakla suçlayan muhalefet ve paralel medya, dış güçlerden medet umuyor. Kendi ülkesinin cumhurbaşkanı konuşunca yaygara koparan medya, iç savaş yaşayan bir ülkenin diktatörünün önünde el pençe divan nasihat dinliyor. Doların arkasına sığınan bu kirli ittifak, kendi ikbalini düşünmekten, vatana ihanet edip etmediğini bile sorgulamıyor.