Çukurova üretiyor, İstanbul satıyor

Tekstil sektörünün tohumundan pamuğuna, kumaşından dikimine kadar hemen her aşamasını yapabilen Çukurova,üretimde Türkiye'nin kalbi, satışta ise İstanbul'un fason üreticisi olarak dikkati çekiyor.

Giriş Tarihi 14 Temmuz 2012, 00:00 Güncelleme 14 Temmuz 2012, 12:37
Çukurova üretiyor, İstanbul satıyor

İÇİNDEKİLER

ekstil sektörünün tohumundan pamuğuna, kumaşından dikimine kadar hemen her aşamasını yapabilen Çukurova, üretimde Türkiye'nin kalbi, satışta ise İstanbul'un fason üreticisi konumunda bulunuyor.

Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) Akdeniz Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Hayri Uğur,tarihi Osmanlı dönemine uzanan Türkiye'deki tekstil sektörünün istihdam, ihracat ve ihtiyaç anlamında yadsınamaz bir yere sahip olduğunu söyledi.

Adana, Mersin, Hatay ve Osmaniye'yi kapsayan Çukurova yöresinin, hazır giyim ve konfeksiyon anlamında Türkiye'de önemli bir yeri olduğunu ifade eden Uğur, ''Gerçekten şu anda hazır giyim sektörünün kalbi Çukurova'da atıyor. Çukurova yöresindeki özellikle Mersin ve Adana bu anlamda büyük bir potansiyele sahip. Yıllar içerisinde büyükşehirlerdeki maliyetlerin artmasıyla, bölgemiz daha cazip hale gelmiştir. Bilgi birikimi ve hazır giyim imalatı yapabilecek ehliyetli iş gücünün olması, Çukurova'nın potansiyelini avantaja çevirmekte'' dedi.

Uğur, Türkiye'nin dünya hazır giyim pastasından aldığı yüzde 3.7'lik payla dünyadaki 4. büyük tedarikçi olduğunu dile getirerek, ''Bu konunun daha da geliştirilmesi lazım. Bunun için yapılması gereken en büyük şey, dünyanın yakından bildiği Türk patentli yeni tekstil markalarının oluşturulmasıdır. Bunu başarmadığımız taktirde, dünya pastasından daha fazla pay alabilmemiz mümkün değildir'' diye konuştu.

Hazır giyim sektöründe, dokuma alanında Türkiye'deki en büyük üreticilerden birisinin Çukurova Bölgesi olduğuna dikkati çeken Uğur, şunları söyledi:

''Türkiye'deki mevcut üretimin yüzde 20'si Çukurova'dan karşılanıyor. Ayrıca Çukurova, kendi kendine yetebilen nadir bölgelerden birisi. Çünkü bizim bölgemizde, pamuğun tohumundan üretimine, pamuğun işlenmesinden, kumaşın üretilmesine ve bunların da kıyafet haline getirilmesine kadar her türlü işlem yapılabiliyor. Yani bir anlamda Çukurova tekstilin her aşamasını yapabiliyor ama, satışını beceremiyor. Ancak ihracata baktığımız zaman, yöremizin payı yüzde 2 dolaylarında. Bu farkın en büyük nedeni, Çukurova'nın kendine özgü bir marka çıkaramayışı ve fason olarak İstanbul'a iş yapıyor olması. Yani aslına bakarsak, Çukurova üretiyor ama pazarlamasını yapamıyor. Dolayısıyla bu eksikliğini de İstanbul'dan karşılıyor. Çukurova yöresinin böylesine büyük bir sektörden daha fazla katma değer yaratabilmesi için acilen markalaşmaya özen göstermesi gerekir.''

Teşvik beklentisi

Uğur, markalaşma yolunda bazı sektör temsilcileriyle bir araya geldiklerini ve neler yapabileceklerini araştırdıklarına işaret ederek, şöyle devam etti:

''Biz bu çalışmaları yaparken, hükümetimizden de bazı taleplerimiz var. Emek yoğun bir sektör olan hazır giyim ve konfeksiyon imalatına hükümetimizin ilave teşvikler vermesini bekliyoruz. Bu kapsamda, istihdamı artırıcı yatırımlar için teşvik uygulaması, SGK işveren payı belirli bir süre alınmamalı, çalışanların yıllık izinleriyle düzenlemenin yapılması ve SGK muafiyeti gibi bazı taleplerimiz var. Ayrıca Çukurova'da enerji desteği sağlanmalı, küçük miktardaki aksesuar, etiket ve benzeri ithalatlar gümrük işlemine gerek olmaksızın yapılabilmelidir. Bu taleplerimiz dikkate alındığında, sektörün yeri markalar yaratmak için, daha kolay adımlar atabileceğine eminiz.''