Renklerin mekanlara etkisi

Eşyalarımız evin içinde insan bedeni gibi kök enerji merkezinden tepe enerji merkezine; yani mekanın renklerinde kırmızıdan mora doğru hareketi sağlayacak şekilde dizayn edilirse evin içinde müspet enerji hareket halinde olur.

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 28 Mayıs 2009 Güncelleme 28 Mayıs 2009, 00:00

İÇİNDEKİLER

Zamanımızın büyük bir kısmını kapalı mekanlarda geçirdiğimiz için çevremizdeki eşyaların renkleri de çok önemlidir. Bulunduğumuz yerin renkleri kişiliğimize uygun olmalıdır. Evimizi dekore ederken fizyolojik ve psikolojik uyum sağlayan renkleri seçmemiz gerekir. Çünkü günümüzün büyük bölümünü bu renklerle geçirdiğimiz için bizde ciddi boyutlara varan rahatsızlıklara yol açabilir.

Oturma odası

Doğal ve yumuşak renkleri seçmelisiniz. Oturma odaları dinlenme, sohbet etme, kitap okuma ve müzik dinleme amacıyla kullanıldığı için dikkat dağıtıcı renklerden uzak durulmalıdır. Yeşilden mora açık renkler tercih edilmeli, kanepe, halı ve sandalyelerin renkleri duvarların renklerinden koyu olmalıdır.

Yemek odası

Açık ve orta koyu renklerde olmalıdır. Yemek odası için seçim yaparken yiyeceklerin doğal renklerini gözünüzün önünde bulundurmalısınız. Yeşil ve tonlarından uzak durmalısınız çünkü bu renklerin hastalık hissi veren özellikleri mevcuttur. Masa örtüsü ve peçeteler dikkat çekici sarı tonlarında olmalıdır.

Mutfak

Mutfakta sarı tonlu heyecan ve enerji veren renkleri seçmelisiniz.Bu renkler tembelliği yok eder, enerji verir, yaratıcılığı artırır. Mutfakta iyi aydınlatma olmalı, mutfak tezgahı canlı renkte olmalıdır.

Çocuk odası
Çocuğunuzun ergenlik çağına gelen kadar kırmızı, turuncu ve sarı gibi neşe ve canlılık veren renkleri tercih etmelisiniz. Daha ileri yaşlarda mavinin ve yeşilin tonlarını kullanabilirsiniz. Koyu renklerden uzak durmalı, aydınlatmaya önem vermelisiniz.

Maranki diyor ki! İKRA: OKU

İnsan enerjisi; düşüncelerimiz, olumlu hayallerimiz, yoga, spor, yoğunlaşma, solum gibi günümüzde de kullanılan çok basit pratik alıştırmalarda önemli ölçüde arttırılabilir.

Sivilceleriniz için
* Yıllardır bitmek bilmeyen sivilce sorunlarım var. Yüzümün sol ve sağ yanında oluşan kıpkırmızı sivilceler artık sosyal yaşamımı da etkilemeye başladı. Ergenlik dönemimi çoktan geçirdim. Bu sivilcelerin yok olması için önerebileceğiniz bir şey var mı? Teşekkürler. (İsim: Yeşim Melek Yaş: 34)
Yüzünüzde oluşan sivilceler, vücudunuzda var olan bir hastalığın belirtisi olabilir. Metabolizmamız ve kanımız yılların birikimiyle kirlenince bu tarz sorunlara neden olabilir. Öncelikle yılda en az bir kereye mahsus olmak üzere Kozmik Beden Temizliği yapmanızı tavsiye ederim. Beden temizliği sayesinde karaciğeriniz, safra keseniz, kalın bağırsağınız temizlenir. Yeni bir hayat sizi bekler. Beden temizliğinin yanı sıra düzenli olarak enginar tüketmenizi tavsiye ederim. Ayrıca alfa, soya, kapari, spirulina, ısırgan ve yeşil çay bitkilerini de öneririm. Doz ayarlaması açısından istenildiği takdirde tablet ve kapsül formlarını kullanılması da uygun olabilir. Antibakteriyel özellik taşıyan adaçayı yağını da sivilcelerin üzerine haricen sürmenizi öneririm.

Şeker hastaları için
* İnsülin kullanmıyorum. Fakat açlık şekerim normal değerlerinden oldukça yüksek çıktı. İlaçlarla şeker oranımı dengelemeye çalışacaklar. Kainat Eczanesi'nden ne tüketmemi önerirsiniz? (İsim: Yılmaz Daş Yaş: 46)
Diabet diğer adıyla şeker hastalığı maalesef sık görülür ve ciddi sorunlara yol açar. Pankreasın ürettiği insülinin yetersizliği veya etkisizliğinden kaynaklanır. İnsülin olmayınca, besinlerle aldığımız şeker ve diğer besin unsurları, ihtiyaç duyan hücrelere giremez. Böylelikle, hücreler şekersizlik çekerken, kanda şeker normal değerlerin üstüne çıkar. Kanda şekerin çok artması ise, zehir etkisi yaratır ve vücudun tüm hücrelerini tahrip eder. Babanızın tıbbi kontrollerinin yanında zaten uygulamakta olduğunuz gıda diyetinin faydalı olacağı kanaatindeyim. Hastalıkların tamamında ana sebep kanın kirlenmesi ve bedenin toksin oluşturması sonucu metabolizmanın bozulmasıdır. Metabolizmanın temizlenmesi için kozmik beden temizliğinin mutlaka yapılmasını tavsiye ediyorum. Beden temizliği sayesinde kan temizlenir, toksinler atılarak, pankreasın normal çalışması sağlanır. Buna bağlı olarak pankreas sağlıklı bir şekilde insülün salgılamaya başlar. Böylece insanın şeker hastası olma ihtimali ortadan kalkar. Yarım litre kaynamış suya 100 gram beyaz fasulye kabuğu konulup 5 dakika kaynatılarak oluşan karışımdan günde 2 defa tüketilmesini tavsiye ediyorum. Uzman kontrollerinizin yanı sıra alfa, soya, spirulina, zencefil ve enginar kullanmanızı da öneririm. Tavuk eti, kırmızı et ve hayvansal gıda tüketiminden uzak durmanızda fayda vardır.

Sinüzit için
* Yıllardır şiddetli sinizüt hastasıyım. Zaman zaman ağrılarım dayanılmaz oluyor. Bana önereceğiniz bitkisel bir karışım var mı? (İsim: Kerime Yaş: 48)
Sinüzit; sinüs adı verilen yüzdeki kemik boşlukların iç yüzünü kaplayan mukoza iltihabına ve boşlukta cerahat toplamasına denir. Baş ağrısı ve burundan rahatça soluyamama duygusu, gözaltındaki ve göz üstündeki bölgeler bastırıldığında hafif veya aşırı basınç ağrısı, sinüzitin en önemli belirtisidir. Tıbbi kontrollerinizin yanı sıra; 1 litre suya 2 yemek kaşığı dolusu papatya eklenip, kaynamaya başlayan su ocaktan alınır. Baş ve göğüs büyük bir havluyla örtülerek, oluşturulan papatya buğusundan 10 dakika solunması tavsiye edilir. Alfa, soya, kapari, enginar ve zencefil bitkilerinin semptomlar azalana kadar kullanılmasını öneririm. Ayrıca Cosmic Bitkisel Yağlardan Buğusinle yapılan buğunun da tedaviye destek amaçlı kullanılmasını tavsiye ederim. Yılda bir kere mutlaka kozmik beden temizliği yapmanız faydalı olacaktır

Kalp ve karaciğerin dostu enginar
Akdeniz ülkelerinde yetişen ve Latince adı "Cynara scolymus" olan enginar, tam bir şifa kaynağı... Terkibinde bulunan, en sert maddelerin bile sindirimini sağlayan "cynarine" çok önemli bir besin kaynağıdır. İlkbahar aylarında yetişen bitki, killi, kumlu ve rutubetli topraklarda yetişir. İçeriğindeki "luteolin" maddesi sayesinde kötü kolesterol LDL'nin düşürülmesine yardımcı olarak, iyi kolesterol HDL'yi yükselterek kalbin korunmasına destek olur. Zehirli ve yorgunluk veren maddeleri idrarla dışarı atılmasında etkilidir. Beyin yorgunluğun, bedeni ve ruhi yorgunluk, sinir zafiyeti, sürmenaj gibi rahatsızlıklarda önerilir. Kalp adalelerinin kuvvetlendirilmesinde, kalbin kuvvetli ve sıhhatli olmasına yardımcı olan bir gıda takviyesidir. Karaciğerin en iyi dostu olarak bilinir. Hepatit B ve Hepatit C rahatsızlıklarında ALT ve AST'nin düzenlemesinde tıbbi tedaviye destek olarak gıda takviyesi olarak kullanılabilir. Siroz ve sarılıkta faydalıdır. Böbrekleri çalıştırarak, kum ve taş dökülmesinde tavsiye edilir. Mafsallarda ürat birikmesini önlemeye yardımcı olarak romatizmal semptomların azaltılmasında gıda takviyesi olarak kullanılabilir. Tabii olarak insülin yerini tutan maddeyi içinde barındırdığından dolayı kan şekerinin düşürülmesinde önerilir. Enginar mide ve bilhassa bağırsakları dezenfekte ederek ishalleri durdurulmasında yardımcı olarak kullanılabilir. Şeker hastalarının ve cilt sorunu yaşayanların bol miktarda tüketmesi faydalıdır. (Kaynak: Prof. Dr. Ahmet Maranki, Kozmik Bilim Işığında Şifalı Bitkiler, Mozaik Yayınları)

Kozmik zeytinyağl semizotu
YAPILIŞI: Zeytinyağında sotelenen soğan ve sarımsağın içine, sirkeli suda yıkanmış semizotu, mevsim domatesi, limon ve pirinç ilave edilerek baharatları verilir. 1 su bardağı su ile yaklaşık 10 dakika pişirilen yemek, soğuk olarak servise sunulur.

Malzemeler
500 gram semiz otu 2 adet soğan 6 diş sarımsak 4 yemek kaşığı zeytinyağı 2 yemek kaşığı pirinç 3 yemek kaşığı kadar domates rendesi Tuz ve şeker 1 adet limon 8 10 dal taze kekik 3 adet defne yaprağı 4 ½ çay kaşığı zerdeçal

Etkili olduğu alanlar
Semizotunun içeriğinde, demir, fosfor, kalsiyum, sodyum, potasyum, B1, B2, B6 ve bol miktarda C vitamini bulunur. Kanı temizlediği bilinen semizotu, idrar söktürücü özelliğiyle bilinir. Kanı üre ve benzeri pisliklerinden arındırdığı tavsiye edilen semizotu, sinir krizleri ve beyin yorgunluğu için tavsiye edilir. Daha geniş bilgi, Prof. Dr. Ahmet Maranki'nin "Kozmik Bilim Işığında Şifalı Bitkiler" kitabında mevcuttur.