
İşte Aziz Yıldırım'ın açıklamaları
"3 Temmuz'dan bu yana sizlerle ilk kez yüz yüze geliyorum. Tutuklu olduğum günlerde de hapse atıldığım zamana da basının karalama kampanyaları sırasında da konuşmadım. Şunu herkesin çok iyi bilmesini istiyorum ki; Aziz Yıldızım ile ilgili hesaplaşmaların Fenerbahçe üzerinden yapılmasına asla izin vermedi, vermeyeceğim. Bugün Fenerbahçe, Avrupa'nın önde gelen kulüpleri arasında ise bunun sebebi bizim bu bağlılığımızdır. Fenerbahçe'nin menfaatleri için girdiğimiz bu mücadelede hiçbir zaman teslim olmayacağız."
"Fenerbahçe zor günlerden geçmektedir. Bu süreçten de birbirimize kenet olarak atlatacağız. Amaç, Aziz Yıldızım'ın istifa ederek kaçıp, gidip gitmeyeceğidir. Fenerbahçe için çekip gitme değil, birlik beraberlik günüdür. Fenerbahçe'yi el birliğiyle gün yüzüne çıkarma günüdür. Fenerbahçe'yi kapalı kapılar ardından karıştırmaya çalışanlara, bunu başkan olmak uğruna yapanlara son uyarımdır. Avrupa'daki hukuk mücadelemizin tamamlanmasının ardından Fenerbahçe'ye yakışır bir kongre yapalım. Bunu yapalım, aday olun, sonra ne yapmak istiyorsanı yapın. Mahkeme kapılarında değil. Görüyoruz ki bu yapılanlar sadece Fenerbahçe'ye zarar veriyor. Eğer cesaretiniz yoksa sizlerden ricam sonsuza dek susmanızdır."
"Ben Fenerbahçe için çok şey yaptım. Bunlar arasında hatalarım da olmuştur. Ama Fenerbahçe'ye zarar verecek eylemlerde asla bulunmadım. Hele hele kendi taraftarımı dolandırmaya asla çalışmadım. Hapis yattım, belki daha da yatacağım. Fenerbahçe başkanı olmasam da Aziz Yıldırım olarak bu mücadelemi sürdüreceğim."
"Şahıslarla ilgili hiçbir sorunumuz yok, bizim derdimiz Fenerbahçe'nin adının lekelenmemesidir. İçeride yattığımız süreçte de bu samimiyetimiz herhalde herkes tarafından görülmüştür."
"5. Asliye Mahkemesi'nin aldığı karar bve bununla kulübümüze yapılmak istenenler... 11 tane daha mahkeme varmış onlar da gelecekmiş. Recep Özcan kimdir? Onu kulüpten ihraç ettik, bunu da bilin. Recep Özcan zamanında Fenerbahçe'de yöneticilik yapmış. Haluk Ulusoy zamanında Disiplin Kurulu'nda görev yapmış. Şimdi o zamanlarda Galatasaray hakkında yaptığı açıklamaları size buradan açıklayacağım. Rüşvet vermek, rüşvet almak, suç işlemek için örgüt kurmak, nitelikli dolandırıcılık, suçtan kaynaklanan mal varlığını aklamak suçlarından gözaltına alınmış. 20.3. 2008 tarihinde mahkeme tarafından tutuklanmış. Sonra da 4.8.2008 günü Ankara 3. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından tahliye edilmiş. Dava devam ediyor..."
"Tüm mesele şu: Aziz Yıldırım gitsin. Aziz Yıldırım'ı siz gönderemezsiniz. Aziz Yıldırım kongreyle geldi, öyle gider. Kongre üyelerinin yapması gereken işlemi mahkemelerde bekliyorlar. Ama herkes bilsin ki ölene kadar hesaplaşacağız. Bu işlerin arkasındaki insanlar ortaya çıksınlar. Bu işler için para verenler, planlar yapanlar Fenerbahçe'ye zarar veriyor."
"Diğer bir konu da UEFA kararıyla ilgili. UEFA'da biliyorsunuz önce müfettişin raporu geldi. Biz de cevapları hazırlayıp gittik, savunmamızı yaptık. Savunmamızda Batı'da demokrasinin olduğunu düşünerek savunmaya gittik fakat müfettişin raporunda demokrasinin olmadığını görüyoruz. Müfettişin raporu özel mahkemenin kararına dayanıyordu. Biz de 'Özel mahkemeler kalksın' diyorsunuz ama bizi o mahkemelerin verdiği karar üzerinden suçluyorsunuz dedik.
"Dosyayı okumamışlar. Okuyamazlar zaten 15 bin sayfalık dosyayı. Daha yeni gelmiş, eline birileri dosyaları veip göndermiş. 'Bize somut kanıt gösterin, tapeleri gösterin, kalkıp gideceğiz' dedik, hiçbir şey diyemediler."
"Platini de Infantino da 'Üzerimizde baskı oluşturuluyor' diyorlarmış orda burda. Kim yapıyormuş bu baskıları. Açıklayacaklarmış yakında."
"TFF yanında bir sürü dosya götürdü, hiçbirini veremedi UEFA'ya."
"Tahkim Kurulu'nda çok iyi savunma yapılmıştır. Disiplin Kurulu'nda bizi ayırmaları da dikkat çekici bir noktadır. Tahkim'de de en iyi savunmayı yapacağız. Bütün herkesi, bir uçak dolusu aramı götüreceğiz, en iyi savunmamın yapılmasını el birliğiyle sağlayacağız."
"5 maçtan suçlanıyoruz. 5 maçtan bir tanesi Gençlerbirliği-Fenerbahçe maçıdır. Karabük maçını söylüyorlar. Sivas maçı var... Ankara gücü maçı var... Hepsinin savunmasını yaptık. Yargıyla ilgili hiç konuşmadık, konuşmamaya dikkat ediyoruz. Ben mahkemeden tapeleri istedim. Neler söylediğimi duymak istiyorum çünkü. Yazılanla söylenen aynı gelmez kulağa. Biliyorum o yazılarda hatalar var. Biz bu savunmaları en iyi şekilde yapacağız. Biz şike yapmadık. Her zaman söyledik. Türkiye'deki en temiz takım biziz, tekrar tekrar söylüyoruz. Ezbere de konuşmadım, herkes bilsin. Ben ne söylediğimi biliyorum, farkındayım."
"UEFA'da dava var, Şenes Erzik yok ortalarda. Sayın Yıldırım Demirören konuşmuyor. Yani kim savunacak? Orada yapılacak toplantılar veya oraya götürülecek belgelerin götürülüp sunulması konusunda... Yani 'Ben aldığım kararların arkasındayım' diyebilecek kimse yok mudur? Infantino'nun 'Fenerbahçe bir sene Avrupa'ya gitmezse bir şey yapmayacağız' şeklinde gönderdiği bir yazı var. Diyorlar ki 'Biz bunu size değil TFF'ye gönderdik'. Federasyonla ne anlaşması yaptınız? Bu Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın davası değildir sadece. Türk futbolunun davasıdır."
"Alan 'Aldım' diyor, veren 'Verdim' diyor, hiçbir şey yapılmıyor."
"Bu, organize bir iş ve UEFA'da hem de Türkiye'deki yargıda devam ediyor."
Medyada Fikret Orman'la yapılan görüşmesi hakkındaki haberlerle ilgili net konuştuklarına yönelik soru konusunda Yıldırım şunları söyledi:
"Fikret Bey'le telefonda davadan çıktığı ve savunmaları konusunda konuştuk. Nasıl geçtiği konusunda konuştuk. Siyasi konular konuştuğumuz iddiaları var. Böyle bir durum söz konusu değil."
"Tahkim Kurulu ve CAS'tan sonuç alınamamasının ardından puan düşürme veya küme düşünme şeklinde yeniden gözden geçirileceği yönünde iddialar var. Bu konuda ileriye dönük planlarınız var mı?" şeklindeki soruya Yıldırım şu cevabı verdi:
"Hala devam eden bir dava var. Yargıtay'ıon vereceği karar bizim yolumuzu belirleyecek. Bu yüzden bekleyeceğiz, ona göre kararımızı programımızı yapacağız. Tahkim'den ümitliyiz. Belki de UEFA'nın en şanssız davası olabilir bu. Şahıslarla kurumları ayırma konusunda verecekleri kararlar bütün geçmişiyle ters düşebilir. UEFA çatırdayabilir, onu söyleyeyim."
"İnsanlar 'Başkanımız ne biliyorsa söylesin' diyor. Siz onlara buradan bir mesaj vermek ister misiniz?" şeklindeki soruya ise Yıldırım şöyle cevap verdi:
"Biraz daha beklemeyi tavsiye ediyorum. Yargıtay kararını bir versin, ondan sonra olumlu olumsuz konuşuruz. Bu davada sadece ben yokum. 62 kişi var. Benim düşüncemde olmayan, kendi hayat tarzı farklı olan insanlar var. Yoksa ben kendi adıma konuşabilirim. Yargıtay'ın kararı bir açıklansın, ondan sonra konuşuruz."
"Siz hapisteyken Fenerbahçe'nin CAS'tan davasını çekmesinin ardından Avrupa kupalarına alınması sonrası 'Bu iş bitti, karar açıklanır, Fenerbahçe cezasını çekti denir bu defter kapandı diye düşünülür. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?" sorusunu Aziz Yıldırım şu yanıtladı:
"Ben hapisteydim. Bana gelip de birşey söylenmedi. Davanın çekilmesi istenmişti. Bana gelip kimse 'Şu sebepten dolayı çekiyoruz' demedi. 'Çekilmesi isteniyor' dendi. Ben de 'Kurulda kararı alabiliyorsanız çekin' dedim. 'Ben imzalamıyorum' dedim. 'Yönetimde imzalatabiliyorsanız kararı alın' cevabını verdim."
"İleride Fenerbahçe'nin tekrar bu sıkıntılarla karşılaşacağını düşünüyor musunuz?" sorusuna Başkan Yıldızım şöyle karşılık verdi:
"Yargı süreci bitecek, bekleyeceğiz. Ama bunlar uzun süre konuşulacaktır. Öyle hemen kesilip atılmayacaktır. Biz de bazı şeyleri bilmiyoruz, daha sonra öğreneceğiz. Ama bazı şeyler ortaya atılıyor ki, akıl mantık almıyor. Bunun hesaplarını verecekeler."
"Peki o zaman ben bir soru sorayım. Bu soruşturmalar sportif olarak doğru dürüst yapılsaydı bu davalar olur muydu? Biz UEFA'da da bunu söyledik. 'Sportif yargılayın' dedik. 'Al görüntü bu kanıt bu' deyin dedik. 'İbrahim Akın'a 100 bin YTL verildi' diyorlar. '100 bin euro verildi' diyorlar. '100 bin dolar verildi' diyorlar. Hangisi doğru? Hangi hesaptan verild? Bu parayı kim verdi? Birisi diyor ki 'Verdiler' sonra siz de hemen yazıyorsunuz."
Aziz Yıldırım'dan sonra tekrar söz alan Talat Yılmaz basın toplantısını sonlarında şu açıklamayı yaptı:
"Fenerbahçe kongresinde kim Fenerbahçe'ye hizmet edeceğini düşünüyorsa, kim kendine güveniyorsa çıkar, aday olur, seçilir. Sizler aracılığıyla kamuoyuna şunları söylemek istiyorum. Gün Fenerbahçelilik günüdür. Fenerbahçe yönetimi ve başkanı kesinlikle hiçbir maçı hiçbir oyuncu vasıtasıyla manipüle etmemiş, şampiyon olmuştur. Ama geçmişten gelen bir kıskançlık ve husumet var. Bu husumeti Avrupa'ya uzatacak kadar duruma geldi. Türk futbolu zarar görmektedir."
Aziz Yıldırım son kezsöz alarak "Lütfen haberleri doğru yapalım. UEFA sizleri de takip ediyor. Doğru haber yapın ki biz de savunmamızı doğru yapalım" sözleriyle basın toplantısını sonlandırdı.
"3 Temmuz'dan bu yana sizlerle ilk kez yüz yüze geliyorum. Tutuklu olduğum günlerde de hapse atıldığım zamana da basının karalama kampanyaları sırasında da konuşmadım. Şunu herkesin çok iyi bilmesini istiyorum ki; Aziz Yıldızım ile ilgili hesaplaşmaların Fenerbahçe üzerinden yapılmasına asla izin vermedi, vermeyeceğim. Bugün Fenerbahçe, Avrupa'nın önde gelen kulüpleri arasında ise bunun sebebi bizim bu bağlılığımızdır. Fenerbahçe'nin menfaatleri için girdiğimiz bu mücadelede hiçbir zaman teslim olmayacağız."
"Fenerbahçe zor günlerden geçmektedir. Bu süreçten de birbirimize kenet olarak atlatacağız. Amaç, Aziz Yıldızım'ın istifa ederek kaçıp, gidip gitmeyeceğidir. Fenerbahçe için çekip gitme değil, birlik beraberlik günüdür. Fenerbahçe'yi el birliğiyle gün yüzüne çıkarma günüdür. Fenerbahçe'yi kapalı kapılar ardından karıştırmaya çalışanlara, bunu başkan olmak uğruna yapanlara son uyarımdır. Avrupa'daki hukuk mücadelemizin tamamlanmasının ardından Fenerbahçe'ye yakışır bir kongre yapalım. Bunu yapalım, aday olun, sonra ne yapmak istiyorsanı yapın. Mahkeme kapılarında değil. Görüyoruz ki bu yapılanlar sadece Fenerbahçe'ye zarar veriyor. Eğer cesaretiniz yoksa sizlerden ricam sonsuza dek susmanızdır."
"Ben Fenerbahçe için çok şey yaptım. Bunlar arasında hatalarım da olmuştur. Ama Fenerbahçe'ye zarar verecek eylemlerde asla bulunmadım. Hele hele kendi taraftarımı dolandırmaya asla çalışmadım. Hapis yattım, belki daha da yatacağım. Fenerbahçe başkanı olmasam da Aziz Yıldırım olarak bu mücadelemi sürdüreceğim."
"Şahıslarla ilgili hiçbir sorunumuz yok, bizim derdimiz Fenerbahçe'nin adının lekelenmemesidir. İçeride yattığımız süreçte de bu samimiyetimiz herhalde herkes tarafından görülmüştür."
"5. Asliye Mahkemesi'nin aldığı karar bve bununla kulübümüze yapılmak istenenler... 11 tane daha mahkeme varmış onlar da gelecekmiş. Recep Özcan kimdir? Onu kulüpten ihraç ettik, bunu da bilin. Recep Özcan zamanında Fenerbahçe'de yöneticilik yapmış. Haluk Ulusoy zamanında Disiplin Kurulu'nda görev yapmış. Şimdi o zamanlarda Galatasaray hakkında yaptığı açıklamaları size buradan açıklayacağım. Rüşvet vermek, rüşvet almak, suç işlemek için örgüt kurmak, nitelikli dolandırıcılık, suçtan kaynaklanan mal varlığını aklamak suçlarından gözaltına alınmış. 20.3. 2008 tarihinde mahkeme tarafından tutuklanmış. Sonra da 4.8.2008 günü Ankara 3. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından tahliye edilmiş. Dava devam ediyor..."
"Tüm mesele şu: Aziz Yıldırım gitsin. Aziz Yıldırım'ı siz gönderemezsiniz. Aziz Yıldırım kongreyle geldi, öyle gider. Kongre üyelerinin yapması gereken işlemi mahkemelerde bekliyorlar. Ama herkes bilsin ki ölene kadar hesaplaşacağız. Bu işlerin arkasındaki insanlar ortaya çıksınlar. Bu işler için para verenler, planlar yapanlar Fenerbahçe'ye zarar veriyor."
"Diğer bir konu da UEFA kararıyla ilgili. UEFA'da biliyorsunuz önce müfettişin raporu geldi. Biz de cevapları hazırlayıp gittik, savunmamızı yaptık. Savunmamızda Batı'da demokrasinin olduğunu düşünerek savunmaya gittik fakat müfettişin raporunda demokrasinin olmadığını görüyoruz. Müfettişin raporu özel mahkemenin kararına dayanıyordu. Biz de 'Özel mahkemeler kalksın' diyorsunuz ama bizi o mahkemelerin verdiği karar üzerinden suçluyorsunuz dedik.
"Dosyayı okumamışlar. Okuyamazlar zaten 15 bin sayfalık dosyayı. Daha yeni gelmiş, eline birileri dosyaları veip göndermiş. 'Bize somut kanıt gösterin, tapeleri gösterin, kalkıp gideceğiz' dedik, hiçbir şey diyemediler."
"Platini de Infantino da 'Üzerimizde baskı oluşturuluyor' diyorlarmış orda burda. Kim yapıyormuş bu baskıları. Açıklayacaklarmış yakında."
"TFF yanında bir sürü dosya götürdü, hiçbirini veremedi UEFA'ya."
"Tahkim Kurulu'nda çok iyi savunma yapılmıştır. Disiplin Kurulu'nda bizi ayırmaları da dikkat çekici bir noktadır. Tahkim'de de en iyi savunmayı yapacağız. Bütün herkesi, bir uçak dolusu aramı götüreceğiz, en iyi savunmamın yapılmasını el birliğiyle sağlayacağız."
"5 maçtan suçlanıyoruz. 5 maçtan bir tanesi Gençlerbirliği-Fenerbahçe maçıdır. Karabük maçını söylüyorlar. Sivas maçı var... Ankara gücü maçı var... Hepsinin savunmasını yaptık. Yargıyla ilgili hiç konuşmadık, konuşmamaya dikkat ediyoruz. Ben mahkemeden tapeleri istedim. Neler söylediğimi duymak istiyorum çünkü. Yazılanla söylenen aynı gelmez kulağa. Biliyorum o yazılarda hatalar var. Biz bu savunmaları en iyi şekilde yapacağız. Biz şike yapmadık. Her zaman söyledik. Türkiye'deki en temiz takım biziz, tekrar tekrar söylüyoruz. Ezbere de konuşmadım, herkes bilsin. Ben ne söylediğimi biliyorum, farkındayım."
"UEFA'da dava var, Şenes Erzik yok ortalarda. Sayın Yıldırım Demirören konuşmuyor. Yani kim savunacak? Orada yapılacak toplantılar veya oraya götürülecek belgelerin götürülüp sunulması konusunda... Yani 'Ben aldığım kararların arkasındayım' diyebilecek kimse yok mudur? Infantino'nun 'Fenerbahçe bir sene Avrupa'ya gitmezse bir şey yapmayacağız' şeklinde gönderdiği bir yazı var. Diyorlar ki 'Biz bunu size değil TFF'ye gönderdik'. Federasyonla ne anlaşması yaptınız? Bu Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın davası değildir sadece. Türk futbolunun davasıdır."
"Alan 'Aldım' diyor, veren 'Verdim' diyor, hiçbir şey yapılmıyor."
"Bu, organize bir iş ve UEFA'da hem de Türkiye'deki yargıda devam ediyor."
Medyada Fikret Orman'la yapılan görüşmesi hakkındaki haberlerle ilgili net konuştuklarına yönelik soru konusunda Yıldırım şunları söyledi:
"Fikret Bey'le telefonda davadan çıktığı ve savunmaları konusunda konuştuk. Nasıl geçtiği konusunda konuştuk. Siyasi konular konuştuğumuz iddiaları var. Böyle bir durum söz konusu değil."
"Tahkim Kurulu ve CAS'tan sonuç alınamamasının ardından puan düşürme veya küme düşünme şeklinde yeniden gözden geçirileceği yönünde iddialar var. Bu konuda ileriye dönük planlarınız var mı?" şeklindeki soruya Yıldırım şu cevabı verdi:
"Hala devam eden bir dava var. Yargıtay'ıon vereceği karar bizim yolumuzu belirleyecek. Bu yüzden bekleyeceğiz, ona göre kararımızı programımızı yapacağız. Tahkim'den ümitliyiz. Belki de UEFA'nın en şanssız davası olabilir bu. Şahıslarla kurumları ayırma konusunda verecekleri kararlar bütün geçmişiyle ters düşebilir. UEFA çatırdayabilir, onu söyleyeyim."
"İnsanlar 'Başkanımız ne biliyorsa söylesin' diyor. Siz onlara buradan bir mesaj vermek ister misiniz?" şeklindeki soruya ise Yıldırım şöyle cevap verdi:
"Biraz daha beklemeyi tavsiye ediyorum. Yargıtay kararını bir versin, ondan sonra olumlu olumsuz konuşuruz. Bu davada sadece ben yokum. 62 kişi var. Benim düşüncemde olmayan, kendi hayat tarzı farklı olan insanlar var. Yoksa ben kendi adıma konuşabilirim. Yargıtay'ın kararı bir açıklansın, ondan sonra konuşuruz."
"Siz hapisteyken Fenerbahçe'nin CAS'tan davasını çekmesinin ardından Avrupa kupalarına alınması sonrası 'Bu iş bitti, karar açıklanır, Fenerbahçe cezasını çekti denir bu defter kapandı diye düşünülür. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?" sorusunu Aziz Yıldırım şu yanıtladı:
"Ben hapisteydim. Bana gelip de birşey söylenmedi. Davanın çekilmesi istenmişti. Bana gelip kimse 'Şu sebepten dolayı çekiyoruz' demedi. 'Çekilmesi isteniyor' dendi. Ben de 'Kurulda kararı alabiliyorsanız çekin' dedim. 'Ben imzalamıyorum' dedim. 'Yönetimde imzalatabiliyorsanız kararı alın' cevabını verdim."
"İleride Fenerbahçe'nin tekrar bu sıkıntılarla karşılaşacağını düşünüyor musunuz?" sorusuna Başkan Yıldızım şöyle karşılık verdi:
"Yargı süreci bitecek, bekleyeceğiz. Ama bunlar uzun süre konuşulacaktır. Öyle hemen kesilip atılmayacaktır. Biz de bazı şeyleri bilmiyoruz, daha sonra öğreneceğiz. Ama bazı şeyler ortaya atılıyor ki, akıl mantık almıyor. Bunun hesaplarını verecekeler."
"Peki o zaman ben bir soru sorayım. Bu soruşturmalar sportif olarak doğru dürüst yapılsaydı bu davalar olur muydu? Biz UEFA'da da bunu söyledik. 'Sportif yargılayın' dedik. 'Al görüntü bu kanıt bu' deyin dedik. 'İbrahim Akın'a 100 bin YTL verildi' diyorlar. '100 bin euro verildi' diyorlar. '100 bin dolar verildi' diyorlar. Hangisi doğru? Hangi hesaptan verild? Bu parayı kim verdi? Birisi diyor ki 'Verdiler' sonra siz de hemen yazıyorsunuz."
Aziz Yıldırım'dan sonra tekrar söz alan Talat Yılmaz basın toplantısını sonlarında şu açıklamayı yaptı:
"Fenerbahçe kongresinde kim Fenerbahçe'ye hizmet edeceğini düşünüyorsa, kim kendine güveniyorsa çıkar, aday olur, seçilir. Sizler aracılığıyla kamuoyuna şunları söylemek istiyorum. Gün Fenerbahçelilik günüdür. Fenerbahçe yönetimi ve başkanı kesinlikle hiçbir maçı hiçbir oyuncu vasıtasıyla manipüle etmemiş, şampiyon olmuştur. Ama geçmişten gelen bir kıskançlık ve husumet var. Bu husumeti Avrupa'ya uzatacak kadar duruma geldi. Türk futbolu zarar görmektedir."
Aziz Yıldırım son kezsöz alarak "Lütfen haberleri doğru yapalım. UEFA sizleri de takip ediyor. Doğru haber yapın ki biz de savunmamızı doğru yapalım" sözleriyle basın toplantısını sonlandırdı.