TFF yöneticisinden 'şike' açıklaması
Türkiye Futbol Federasyonu Başkan Vekili Lütfi Arıboğan, federasyonun şike iddialarıyla ilgili süreci iyi yönettiğini savundu.
Giriş Tarihi:
Güncelleme Tarihi:
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkan Vekili Lutfi Arıboğan, TFF'nin şike iddialarına yönelik soruşturma sürecini çok iyi yönettiğini belirterek, ''Bugün Türkiye liglerinin oynanıyor olması önemli bir başarıdır. Bunu abarttığımı düşünmeyin. Gerçekten sistemi kilitleyecek, belki de birçok şeye ara verecek bir soruşturmayla yüzleştik'' dedi.
İzmir Gücü Spor Vakfı'nın (İZVAK) Ege Palas Oteli'nde düzenlediği ödül töreni ve jüri toplantısına katılan Arıboğan, burada yaptığı konuşmada, futbolun Türkiye'nin en ücra köşelerine kadar yayılmış bir olgu olduğunu, futbolda her zaman konuşulacak bir gündemin bulunduğunu kaydetti.
Bir önceki TFF Başkanı Mahmut Özgener döneminin de Türk futbolu adına önemli bir süreç olduğunu belirten Arıboğan, ''2004 yılında Levent Bıçakçı yönetimiyle başlayan dönem, aslında futbolun değiştiği, dönüştüğü, birçok eski alışkanlıklara, kötü alışkanlıklara son verilmeye başlandığı, yeni şeylerin, farklı şeylerin yapılmaya başladığı, hem yönetimde hem sportif anlamda daha çağdaş yönetilmeye çalışıldığı bir dönem oldu'' diye konuştu.
Arıboğan, 500 bin lisanslı futbolcu bulunduğunu, 70 milyonun üzerinde nüfusu olan ve bu nüfusun yarısından fazlası genç olan bir ülke için bu rakamların yetersiz kaldığını vurgulayarak, ''Lisanslı futbolcu sayımızı 1 milyona çıkarmaya çalışıyoruz'' dedi.
Gelecek birkaç yıl içinde Türkiye futbolunun ve TFF'nin en önemli hedefinin geçen yıl başlattıkları Ulusal Kulüp Lisans Kriterleri'nin yerleştirilmesi çalışmasını tamamlamak olacağını anlatan Arıboğan, şöyle devam etti:
''Kulüplerimiz önümüzdeki 3 sezon içerisinde, geçen sene başvuruyla başlayan, 3 sezonluk geçişin sonunda mali, idari, hukuki, altyapı kategorilerinde belli kriterleri uygulamak zorunda olan kulüpler haline gelecek.
Ulusal Kulüp Lisans Kriterleri'nin mali bölümüyle ilgili olarak hepimizi önemli bir sınav bekliyor. Bu şartları ya uygulayacağız ya uygulayacağız. Başka çözüm yok. Özellikle mali konularda, mali bir disipline girmek zorundayız.
Geçen dönemdeki Şiddeti Önleme Yasası'nın yanında, önümüzdeki dönemde federasyon olarak gerçekleştirmeyi planladığımız en önemli şey, Kulüpler Yasası. Tabi bunu Spor Bakanlığımızla, Spor Genel Müdürlüğümüzle, hükümetimizle, parlamentomuzla hep birlikte oluşturmaya çalışacağız. Eğer kulüpler yasamızı da gerçekleştirirsek, Ulusal Kulüp Lisans Kriterlerimizle birlikte 3, 4, 5 sezonda kulüplerimizi gelir gider dengesini sağlayan, kendi ayakları üzerinde duran, geleceğini satmayan, sorumsuzca borçlanmayan kulüpler haline getireceğimizi düşünüyorum.''
-Şike iddialarına yönelik soruşturma-
Arıboğan, şike iddialarına yönelik soruşturma hakkındaki bir soru üzerine, Türk sporunun, Türk futbolunun 3 Temmuz'da başlayan ve halen süren bu sorunla yüzleşmediğini söyleyerek, şöyle devam etti:
''Hem maddi kaynaklar hem de kapsadığı sosyal alan olarak bu kadar geniş kesimlerin ilgilendiği, rekabetin bu kadar yüksek olduğu, büyük camiaların mücadele ettiği bu sektörde, bir takım olumsuzluklar geçmişten bu yana biliniyordu ama ya telaffuz edilemiyordu ya ispat edilmiyordu ya da kanunen karşılığı yoktu.
Şike de bunlardan bir tanesiydi. Spor ve futbol büyüdükçe özellikle mali kaynaklar büyüdükçe yeni suçlar da ortaya çıkıyor. Bugün dünya futbolunun da Türk futbolunun da sorunlarından bir tanesi de bahis konusudur. Şikenin yanında şu anda bahis manipülasyonu diye bir problem, bir suç oluşmuş durumda.
2011 yılının nisan ayına kadar futbolun içerisinde herkesin olduğunu bildiği şike, kanunen suç sayılmıyordu, böyle bir eksikliğimiz vardı. Sporda Şiddet'in önlenmesine ilişkin yasa yeni haliyle bu eksikliği giderdi.''
-''Süreç iyi yönetildi''-
Arıboğan, şike iddialarına yönelik soruşturmanın geniş kapsamlı bir soruşturma olduğunu ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Bu kadar geniş kapsamlı bir soruşturma Türk futbolunda olmamıştı. İlk defa böyle birşey gündeme geldi ve liglerin başındaydı. Bize birçok eleştiri olabilir. Bu eleştirileri saygıyla karşılıyoruz. Bu süreci başkanımız Mehmet Ali Aydınlar ve yönetim kurulu üyelerimizle birlikte her detayını bizzat paylaşmış insan olarak söyleyebilirim ki, bu süreç bizim tarafımızdan çok iyi yönetildi.
Bugün Türkiye liglerinin oynanıyor olması önemli bir başarıdır. Biraz geç başlamış olsa da oynanıyor olması. Bugün tekrar maçlara dönmemiz, maçlardaki rekabete dönmemiz, yani bu sezon tekrar futbolun yaşanıyor, oynanıyor olması federasyonumuz, kulüplerimiz, ülkemiz için de hakikaten övünülecek bir konudur. Bunu abarttığımı düşünmeyin.''
İzmir Gücü Spor Vakfı'nın (İZVAK) Ege Palas Oteli'nde düzenlediği ödül töreni ve jüri toplantısına katılan Arıboğan, burada yaptığı konuşmada, futbolun Türkiye'nin en ücra köşelerine kadar yayılmış bir olgu olduğunu, futbolda her zaman konuşulacak bir gündemin bulunduğunu kaydetti.
Bir önceki TFF Başkanı Mahmut Özgener döneminin de Türk futbolu adına önemli bir süreç olduğunu belirten Arıboğan, ''2004 yılında Levent Bıçakçı yönetimiyle başlayan dönem, aslında futbolun değiştiği, dönüştüğü, birçok eski alışkanlıklara, kötü alışkanlıklara son verilmeye başlandığı, yeni şeylerin, farklı şeylerin yapılmaya başladığı, hem yönetimde hem sportif anlamda daha çağdaş yönetilmeye çalışıldığı bir dönem oldu'' diye konuştu.
Arıboğan, 500 bin lisanslı futbolcu bulunduğunu, 70 milyonun üzerinde nüfusu olan ve bu nüfusun yarısından fazlası genç olan bir ülke için bu rakamların yetersiz kaldığını vurgulayarak, ''Lisanslı futbolcu sayımızı 1 milyona çıkarmaya çalışıyoruz'' dedi.
Gelecek birkaç yıl içinde Türkiye futbolunun ve TFF'nin en önemli hedefinin geçen yıl başlattıkları Ulusal Kulüp Lisans Kriterleri'nin yerleştirilmesi çalışmasını tamamlamak olacağını anlatan Arıboğan, şöyle devam etti:
''Kulüplerimiz önümüzdeki 3 sezon içerisinde, geçen sene başvuruyla başlayan, 3 sezonluk geçişin sonunda mali, idari, hukuki, altyapı kategorilerinde belli kriterleri uygulamak zorunda olan kulüpler haline gelecek.
Ulusal Kulüp Lisans Kriterleri'nin mali bölümüyle ilgili olarak hepimizi önemli bir sınav bekliyor. Bu şartları ya uygulayacağız ya uygulayacağız. Başka çözüm yok. Özellikle mali konularda, mali bir disipline girmek zorundayız.
Geçen dönemdeki Şiddeti Önleme Yasası'nın yanında, önümüzdeki dönemde federasyon olarak gerçekleştirmeyi planladığımız en önemli şey, Kulüpler Yasası. Tabi bunu Spor Bakanlığımızla, Spor Genel Müdürlüğümüzle, hükümetimizle, parlamentomuzla hep birlikte oluşturmaya çalışacağız. Eğer kulüpler yasamızı da gerçekleştirirsek, Ulusal Kulüp Lisans Kriterlerimizle birlikte 3, 4, 5 sezonda kulüplerimizi gelir gider dengesini sağlayan, kendi ayakları üzerinde duran, geleceğini satmayan, sorumsuzca borçlanmayan kulüpler haline getireceğimizi düşünüyorum.''
-Şike iddialarına yönelik soruşturma-
Arıboğan, şike iddialarına yönelik soruşturma hakkındaki bir soru üzerine, Türk sporunun, Türk futbolunun 3 Temmuz'da başlayan ve halen süren bu sorunla yüzleşmediğini söyleyerek, şöyle devam etti:
''Hem maddi kaynaklar hem de kapsadığı sosyal alan olarak bu kadar geniş kesimlerin ilgilendiği, rekabetin bu kadar yüksek olduğu, büyük camiaların mücadele ettiği bu sektörde, bir takım olumsuzluklar geçmişten bu yana biliniyordu ama ya telaffuz edilemiyordu ya ispat edilmiyordu ya da kanunen karşılığı yoktu.
Şike de bunlardan bir tanesiydi. Spor ve futbol büyüdükçe özellikle mali kaynaklar büyüdükçe yeni suçlar da ortaya çıkıyor. Bugün dünya futbolunun da Türk futbolunun da sorunlarından bir tanesi de bahis konusudur. Şikenin yanında şu anda bahis manipülasyonu diye bir problem, bir suç oluşmuş durumda.
2011 yılının nisan ayına kadar futbolun içerisinde herkesin olduğunu bildiği şike, kanunen suç sayılmıyordu, böyle bir eksikliğimiz vardı. Sporda Şiddet'in önlenmesine ilişkin yasa yeni haliyle bu eksikliği giderdi.''
-''Süreç iyi yönetildi''-
Arıboğan, şike iddialarına yönelik soruşturmanın geniş kapsamlı bir soruşturma olduğunu ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Bu kadar geniş kapsamlı bir soruşturma Türk futbolunda olmamıştı. İlk defa böyle birşey gündeme geldi ve liglerin başındaydı. Bize birçok eleştiri olabilir. Bu eleştirileri saygıyla karşılıyoruz. Bu süreci başkanımız Mehmet Ali Aydınlar ve yönetim kurulu üyelerimizle birlikte her detayını bizzat paylaşmış insan olarak söyleyebilirim ki, bu süreç bizim tarafımızdan çok iyi yönetildi.
Bugün Türkiye liglerinin oynanıyor olması önemli bir başarıdır. Biraz geç başlamış olsa da oynanıyor olması. Bugün tekrar maçlara dönmemiz, maçlardaki rekabete dönmemiz, yani bu sezon tekrar futbolun yaşanıyor, oynanıyor olması federasyonumuz, kulüplerimiz, ülkemiz için de hakikaten övünülecek bir konudur. Bunu abarttığımı düşünmeyin.''