Bu iftar sofrasını bu kardeşlik sofrasını paylaşan herkese hoşgeldiniz diyorum. Bu harekete gönlünü veren herkesi selamlıyorum. Türkiye'nin 81 vilayetini buradan selamlıyorum. Şuanda genel başkan yardımcılarım Bakan arkadaşlarım milletvekili arkadaşlarım 81 vilayette şu anda sizin yaşadığını heyecanı aynen yaşıyorlar. Musevi, Ermeni hiç bir ayrım yapmaksızın bütün vatandaşlarımızı selamlıyorum. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin 10. yaşının ülkeme milletime demokrasiye ve tüm insanlığa hayırlı olmasını Rabbimden temenni ediyorum. Değerli kardeşlerim, AK Parti'nin kuruluşunun 10. yılında Ankara'da Sincan'da bu mübarek günde hep birlikte biz burada olurken yüzbinler milyonlar aynı sofradaydı. Bu sofranın adı Halilibrahim Sofrası. Milletimizin gönül ziyaretindeyiz. Türkiye'nin her yerinde aziz milletimizle birlikteyiz. Bize bu imkanı yaşatan Rabbimize sonsuz hamdiliyoruz. Her zaman zayıf olanın yanında olan milletimizin kalbi, Somali'deki kardeşlerinin yanındadır. Başbakanlık olarak, Diyanet teşkilatı olarak, İHH, Kimse Yokmu...
Bir taraftan SABAH Gazetesi, Samanyolu TV, bir taraftan Kanaltürk, bir kampanya içerisindeler. Kendilerine şükranlarımı arz ediyorum. İnşallah Perşembeyi Cuma'ya bağlayan gece Somali yolundayız. Cuma Sabahı Somali'de olacaz ve kardeşlerimizle kucaklaşacağız. Sürdürülebilir bir kampanyayı devam ettireceğiz.
Kimsesizlerin kimsesi olmak, zayıf olana kolkanat germek, onlara yardımcı olmak en önemli değerimizdir. Bunun için dedik ki "Aynı yoldan geçmişiz bir Aynı sudan içmişiz biz, Yazımız bir kışımız bir, Halaylar bir horanlar bir aynı sazın teliyiz biz, gönüller bir dualar bir bir Allah'ın kuluyuz biz."
Bundan 10 yıl önce virabismillah diyerek yola çıktığımızda kimse durumu düşünemedi. Daha ilk günden bundan böyle hiçbir şey eskisi gibi olmayacak dedik. Daha yolun başında dedikki; gerekirse kendimiz bedel ödeyeceğiz ama milletimize ödetmeyeceğiz" dedik.
Bizden önce Türkiye yönetilemiyordu. Millet siyasetin arkasından değil, siyaset milletin arkasından gidecek dedik. Milletvekili olabilme hakkım engellenirken, milletimiz bütün karanlıkları aydınlatmak üzere ışıkları yaktı. Ülkemizde millet noktasında asla taviz vermedik. Her seçimde milletimizin güveni daha çok arttı. 14 Ağustos 2002 tarihinde ne demişiz "Bir daha bu günleri görmemek için tek başımıza iktidar bize yetmez demişiz. %50 demişiz bugün 12 Haziran 2011'de %50'ye ulaştık."
Bundan kendimize bir kibir bir gurur payı çıkarmadığımız ortada. Gurur kibir tehlikelerin en büyüğüdür. Bunun için sadece Allah'a şükreder, aziz milletimize teşekkür ederiz.
AK Parti 14 ay gibi kısa sürede iktidara geldi. Türkiye'nin tıkanan yolları açıldı, aydınlandı. Bütün ezberleriyle açığa düştüler, halkın iradesine yenildiler, AK Parti'yi konjonktür yönetiyor dediler, hukuk dışı olaylarla demokrasiyi karartacaklarını düşündüler. Ama yanıldılar."
Daima dik durduk ama diklenmedik. Kimsenin adalet terazisine taş koymasına müsade etmedik. Millet adına yola çıktığımızı ve daima milletle beraber olduğumuzu söyledik. Herşeyden önce bir şey yaptık, AK Parti olarak devletle yaraları olanları biz kendi yaramız gördük. Bunun için taş yağmuruna tutulduk, bunun için eleştrildik. Biz de hata yapabiliriz diye diğer siyasetçileri meclise görüşmeye çağırdık...
Davos'ta, Brüksel'de, Ankara'da farklı konuşmadık. Bunun için milletimiz bu siyasete ne yaptı, %50 oy verdi. Biliyorsunuz IMF'ye olan borç 23 milyar dolardı, şimdi 4 milyar dolara düştü. Bütün olumsuzluklara karşı tablo bu. Hiçbir zaman küçük düşünmedik. Bu milletimize küçük düşünmek yakışmaz. Dün 70 cent'e muhtaç olan bir Türkiye vardı, bugün borç veren bir Türkiye var. Kendi vatandaşına bile hizmet vermeyen bir ülkeyken, bugün dünyanın dörtbir yanına ulaşan bir Türkiye var. Nereden nereye..."
Şu mübarek Ramazan ayında yavrularımız şehit ediliyor. Şuanda sabırla devam ediyoruz. Ama unutmayın o cehalet döneminde bile kimse kimseye kurşun sıkmazdı. Açık söylüyorum bıçak kemiğe dayanmıştır diyorum. Bu ülkede bölücü terör örgütü ile aralarına mesafe koymayanlar bu suça iştirak ediyorlar, bunu da burdan açıklıyorum. Onlar da bunun bedelini ödemeye mahkum olacaklardır.Kan dökerek demokrasiden bahsedenler, askeri kaçıranlar, kaymakamımızı kaçıranlar, sağlık görevlisini kaçıranlar, bunları yaparak bizim eyvallah dememizi bekliyorlarsa yanılıyorlar. Tekrar söylüyorum bunun faturası ağır olacaktır. Eğer demokrasi diyorlarsa, eğer hukuk diyorlarsa bunun çözümü Meclis'tedir. Yerel özerklik bilmemne özerklik, geçin onları geçin. Bu ülkede yerel yönetimlerin özerkliği dışında hiçbir şekilde özerklik olamaz bizim kitabımızda böyle bir şey yok. Yerel yönetimler özerktir, özerk çalışmaktadırlar. AK Parti iktidarıyla tüm güvenlik güçleriyle elele vererek, bunun diplomatik boyutunun olduğunu söyledik, sosyolojik boyutunun olduğunu söyledik, pisikolojik boyutunu söyledik... İstediğiniz kadar teşkilatımıza saldırın, istediğiniz kadar cam çerçeve indirin, o cam çerçeve yerine gelir ama asla AK Parti hareketini durduramazsınız. Biz şuanda ramazan için sabrediyorum ama ramazandan sonra bu barış işini tekrardan görüşürüz. Sabrımız tükenmiştir."
"Hepinizi saygıyla selamlıyorum. İnşallah Somali'den de selamlar getireceğim sizlere, Allah'a ısmarladık..."