Erdoğan'dan 28 Şubat hatırlatması
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin haftalık olağan grup toplantısında konuştu.
Giriş Tarihi:
Güncelleme Tarihi:
Erdoğan, son dönemlerde gözaltına alınan gazetecilerle ilgili değerlendirmede bulundu. Başbakan Erdoğan'ın konuyla ilgili açıklamalarından satır başları şöyle:
"Son günlerde bazı gazetecilerin tutuklanmasıyla birlikte tartışma gerçek mecrasından çıkarılarak haksız şekilde hükümet alyehine kampanyaya dönüştürülmeye çalışılıyor.İktidara geldiğimizden beri çetelere ve demokrasi dışı müdahalelere karşı mücadele ettik. Bzim siyasi mücadelemiz özgürlüklerin güçlenmesi içindir. Şimdi birileri çıkıp bizi özgürlük karşıtı gibi konumlandırmaya çalışıyor. Bugün bu gayeri gösterenlerin 28 Şubat'ta ve onun öncesinden nasıl manşetler attığını çok iyi biliyoruz.
Son tutuklamalar yargının kendi içerisinde yürüttüğü bir işlem olarak nitelendiren Erdoğan şunları söyledi:
"Bu olayın bizimle ilişkilendirilmesi, içinde olmadığımız bir sürecin bizimle ilişkilendirilmesi büyük bir yanlıştır. Birileri çıkmış, "Hükümet müdahale etsin" diyor. Yargıya müdahale istiyor. Hükümet durması gereken yerde durmaktadır. 28 Şubat sürecinde manşetlerin nerelerde hazırlandığını, köşe yazarlarının ellerine nasıl ısmarlama konular verildiğini çok iyi biliyoruz..."
28 Şubat sürecinde hissettikleri baskıdan, yönlendirmeden bıkan medya şu sürece en çok destek veren olmalıydı, diyen Başbakan Erdoğan, şu kritik soruyu sordu: 8 yılda kimin manşetine karıştık?
Erdoğan sözlerine böyle devam etti:
"Basın özgürlüğüne en küçük kısıtlama ve yasaklama görürsek bunun karşısında ilk duran biz, Ak Parti oluruz... Terör örgütü, gazeteci ve sanatçıları tehdit ederken onlara da biz sahip çıkıyoruz. Her gazeteci her medya kuruluşu 2002 öncesindeki çalışma şartlarını ve çalışma koşullarını gözden geçirsin. 8 yıl boyunca manşetine karıştığımız biz gazete var mı? Rahatsız olduğumuz, yalan yazıldığı, hakaret edildiği dönemler oldu. Ama hakkımızı gidip yargıda aradım.
YARGIYA ELEŞTİRİ
Ben demokratik, laik, sosyal hukuk devletinde yaşıyorum ve hakkımı yargıda arayacağım. Yargı bizim aleyhimizde çok garip kararlar da verdi. Eleştiri, "ağır eleştiri" olarak litaratüre sokuldu. Bizim için, gazetelerde, televizyonlar ve internne sayısız eleştiri yapılıyor. Haklı eleştirileri kesinlikle dikkate alıyoruz...
Biz "muhtar bile olamaz" diyen medyayla çarpışa çarpışa iktidara geldik. Siyasi gücümüz de medyadan değil sadece milletimizden aldık. Onun için kimseye minnet eder, ne de kimseyi susturmaya çalışırız...
27 GAZETECİ NEDEN TUTUKLU?
Tutuklanan gözaltına alınan gazetecileri üzerinden, kampanyaya başlayanlara sesleniyorum: Hangi Hükümeti eleştirdiği için bugün tutukludur. Hangi gazeteci, gazetecilik yaptığından dolayı tutukludur. Bakın mesleği gazeteci olan 27 kişi cezaevinde. Fakat hiç birisi gazetecilikten dolayı tutuklu değildir. Bunu milletimiz iyi bilsin.
"Son günlerde bazı gazetecilerin tutuklanmasıyla birlikte tartışma gerçek mecrasından çıkarılarak haksız şekilde hükümet alyehine kampanyaya dönüştürülmeye çalışılıyor.İktidara geldiğimizden beri çetelere ve demokrasi dışı müdahalelere karşı mücadele ettik. Bzim siyasi mücadelemiz özgürlüklerin güçlenmesi içindir. Şimdi birileri çıkıp bizi özgürlük karşıtı gibi konumlandırmaya çalışıyor. Bugün bu gayeri gösterenlerin 28 Şubat'ta ve onun öncesinden nasıl manşetler attığını çok iyi biliyoruz.
Son tutuklamalar yargının kendi içerisinde yürüttüğü bir işlem olarak nitelendiren Erdoğan şunları söyledi:
"Bu olayın bizimle ilişkilendirilmesi, içinde olmadığımız bir sürecin bizimle ilişkilendirilmesi büyük bir yanlıştır. Birileri çıkmış, "Hükümet müdahale etsin" diyor. Yargıya müdahale istiyor. Hükümet durması gereken yerde durmaktadır. 28 Şubat sürecinde manşetlerin nerelerde hazırlandığını, köşe yazarlarının ellerine nasıl ısmarlama konular verildiğini çok iyi biliyoruz..."
28 Şubat sürecinde hissettikleri baskıdan, yönlendirmeden bıkan medya şu sürece en çok destek veren olmalıydı, diyen Başbakan Erdoğan, şu kritik soruyu sordu: 8 yılda kimin manşetine karıştık?
Erdoğan sözlerine böyle devam etti:
"Basın özgürlüğüne en küçük kısıtlama ve yasaklama görürsek bunun karşısında ilk duran biz, Ak Parti oluruz... Terör örgütü, gazeteci ve sanatçıları tehdit ederken onlara da biz sahip çıkıyoruz. Her gazeteci her medya kuruluşu 2002 öncesindeki çalışma şartlarını ve çalışma koşullarını gözden geçirsin. 8 yıl boyunca manşetine karıştığımız biz gazete var mı? Rahatsız olduğumuz, yalan yazıldığı, hakaret edildiği dönemler oldu. Ama hakkımızı gidip yargıda aradım.
YARGIYA ELEŞTİRİ
Ben demokratik, laik, sosyal hukuk devletinde yaşıyorum ve hakkımı yargıda arayacağım. Yargı bizim aleyhimizde çok garip kararlar da verdi. Eleştiri, "ağır eleştiri" olarak litaratüre sokuldu. Bizim için, gazetelerde, televizyonlar ve internne sayısız eleştiri yapılıyor. Haklı eleştirileri kesinlikle dikkate alıyoruz...
Biz "muhtar bile olamaz" diyen medyayla çarpışa çarpışa iktidara geldik. Siyasi gücümüz de medyadan değil sadece milletimizden aldık. Onun için kimseye minnet eder, ne de kimseyi susturmaya çalışırız...
27 GAZETECİ NEDEN TUTUKLU?
Tutuklanan gözaltına alınan gazetecileri üzerinden, kampanyaya başlayanlara sesleniyorum: Hangi Hükümeti eleştirdiği için bugün tutukludur. Hangi gazeteci, gazetecilik yaptığından dolayı tutukludur. Bakın mesleği gazeteci olan 27 kişi cezaevinde. Fakat hiç birisi gazetecilikten dolayı tutuklu değildir. Bunu milletimiz iyi bilsin.