Trump krizini yaşayan ABD'ye vize krizi hafif gelir

Sabah gazetesi yazarı Mehmet Barlas, bugün köşesinde Türkiye-ABD arasında yaşanan krizi ele aldı.

Giriş Tarihi 12 Ekim 2017, 00:00 Güncelleme 12 Ekim 2017, 08:44
Trump krizini yaşayan ABD’ye vize krizi hafif gelir

İÇİNDEKİLER

Sabah gazetesi yazarlarından Mehmet Barlas, bugün köşesinde yazdığı yazıda Türkiye ile ABD arasında yaşanan krizi yazdı. ABD'nin vize krizinden çok daha büyük bir problemle; Trump krizi ile baş başa olduğunu söyleyen Barlas "Neticede hastalanmış ve kafası karışık bir stratejik ortağımız ve müttefikimiz var" dedi.

İşte Barlas'ın o yazısı

Meğer bunların istedikleri Türkiye modelinde temel öğe, Türkiye'yi yönetenlerin kayıtsız şartsız teslimiyetçi olmalarıymış. Atanmışların seçilmişlerden güçlü olduğu, bir NATO ordusu olan Türk Silahlı Kuvvetleri'nin gerektiği zaman darbe yapabileceği bir demokratik Türkiye istiyorlarmış.

BİZİM ÇOCUKLAR
Aslında seçilmişlerin devrilip yasaklı ilan edilmesinin nedeni bunların zaman zaman raydan çıkmaları ve Türkiye'yi gerçekten tam bağımsız bir ülke zannetmeleriymiş. O dönemlerde müttefiklerimiz Türkiye'deki demokrasiyi ve hukuku sorgulamazlardı. Şimdi nasıl Mısır'ın Sisi'sine derin muhabbet duyuyorlarsa, Türkiye'de darbe yapanlara da "Bizim çocuklar" diyerek anlayışla yaklaşırlardı.

OYUN OYNARLARDI
Onlar için Türkiye çok önemli sorunlarla yoğrulan dünyada, ikinci derecede önemli bir sorun kaynağıydı. Oyun oynar gibi Abdullah Öcalan'ı verip Fetullah Gülen'i alırlardı. Bu isimlerin yaptıkları kural ve yasa dışı işlerin güvencesi de onlar olurdu. İstanbul'daki konsolosluklarının bir yılda verdikleri vizelerin yüzde 9'u FETÖ'nün Amerika'daki kadrolaşmasına katılacak isimlere verilirdi. Konsolosluk istatistiklerinde bunlar açıkça görülür ama bu çarpık kadrolaşma sadece seyredilirdi.

TRUMP KRİZİ
"Yeni Türkiye"ye nasıl tahammül edebilirler ki bunlar? Zaten kendi dertlerinin kendilerine yettiği bir dönem bu... Başkan seçtikleri Trump bir gün ak dediğine ertesi gün kolayca kara diyebiliyor. Bu kişinin Dışişleri Bakanı atadığı kişi patronundan "Moron" diye söz ediyor. Bu Başkan'ın kararları değil attığı twitler siyasetin gündemini belirliyor.

DERİN SAÇMALIKLAR
Böyle saçma sapan bir ortamın egemen olduğu bir ülkenin derin devleti, artık her denilene "Evet" demeyen bir Türkiye'ye nasıl tahammül edebilirdi ki? Yani Türkiye istemiyor diye PKK/PYD'nin silahlandırılmasından kaçınacaklar mıydı? FETÖ'yü Türkiye'ye iade mi edeceklerdi? Türkiye'de 15 Temmuz darbesine karışanların sorgulanmasına göz mü yumacaklardı?
Onların saçmalıklarını anlayışla karşılamalıyız. Neticede hastalanmış ve kafası karışık bir stratejik ortağımız ve müttefikimiz var.