BELEDİYELERE YAZI YAZILDI
Paralel Yapı ile bağlantılı şirketleri tek tek belirleyen DDK, bu yapıya insan kaynağı sağlayan 400 şirketi mercek altına aldı. Paralel okullara yönelik çalışmanın yeni eğitim-öğretim yılı başlamadan tamamlanacağı öğrenildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatıyla devlet içindeki Paralel unsurlarına yönelik incelemelerini derinleştiren ve kamu kurum-kuruluşlarıyla ile yoğun işbirliğine geçen DDK, ilk etapta tüm kamu kurum ve kuruluşlarına yazı yazarak Paralel örgütle mücadele kapsamında neler yaptıklarını sordu. Devlet kademelerine yapılan atamaları mercek altına alan DDK, nüfusu 30 binin üzerindeki tüm belediyelere de yazı yazarak, 2005'ten bu yana PDY ile iltisaklı kişi ve kurumlara yapılan arsa tahsisleri hakkında bilgi istedi. DDK, devletin tamamında paralel yapı ile mücadele konusunda geniş bir hareket alanı oluşturdu. DDK ayrıca, Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nde de yer verilen tehditlerden biri olan Paralel Devlet Yapılanması'nın finans ve insan kaynağı boyutuna da odaklandı. Titiz bir çalışma sonucunda Paralel Yapı ile bağlantılı şirketler belirlendi.
14 ÜNİVERSİTEYE DE İNCELEME
Bu çalışma kapsamında, örgüt mensuplarının devlet kademelerinde yerleştirilmesinde önemli rol oynayan ve bu yapıya insan kaynağı sağlayan eğitim kurumlarına sahip şirketler özel olarak ele alındı. DDK, okul sahibi 400 şirketle ilgili çalışmasını yoğunlaştırdı. 14 vakıf üniversitesinde de genel inceleme başlatan DDK, bu üniversitelerde PDY'nin yerleşme durumunu da ayrıca ele alacak.
DDK'NIN EN ÖNCELİKLİ GÖREVİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 26 Ocak'ta Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Kaymakamlar Toplantısı'nda, "Paralel Yapıyla mücadele çalışmaları, gerek Millî Güvenlik Kurulumuz, gerekse Devlet Denetleme Kurulumuz aracılığıyla yakından takip ediliyor. Şu anda bana bağlı olarak çalışan Devlet Denetleme Kurulu'nun en öncelikli görevi budur. 'Her kurumumuzu denetleyeceksin, her kurumda bu tür kim varsa tespit edip hemen yargıda bunlar için süreci başlatacaksınız' talimatımı verdim. Altını çizerek söylüyorum, bu konu devletin güvenliği meselesidir. Bu konuda herhangi bir ihmali, yanlışı olan kim olursa olsun, mutlaka hak ettiği cezayı görecektir" demişti.
