Zizek faturayı yine 'arkadaşlar'a kesti

Türkiye ile ilgili iddialarını dayandırdığı kaynakların şaibeli olduğu ortaya çıkan Zizek, bu skandalını da itiraf etti. Ünlü bir düşünürün sorunlu bir kaynaktan yola çıkarak yönelttiği eleştirilerine destek ise Cumhuriyet gazetesinden geldi.

Giriş Tarihi: Güncelleme Tarihi:
Zizek faturayı yine 'arkadaşlar'a kesti
İngiliz dergisi New Statesman'de 9 Aralık'ta yayımlanan, Türkiye'yi DAEŞ terör örgütüyle ilişkilendirmeye matuf "We need to talk about Turkey" başlıklı makalesiyle kara propagandanın kaba bir örneğini sunan Sloven Marksist felsefeci ve kültür eleştirmeni Slavoj Zizek, aynı dergide gelen tepkilere ve eleştirilere cevap vermeye çalıştı.

ŞAİBELİ KAYNAĞI İTİRAF ETTİ
Zizek, ilk makalesinde şaibeli bir kaynaktan devşirdiği ve sorgulama gereği duymadan Anadolu Ajansı'na mal ettiği kaynağıyla ilgili itirafta bulundu. Zizek, "Yazımda iktibas edilen ve yanlışlıkla Türk istihbarat şefi Hakan Fidan'a atfedilen açıklamalarla ilgili mesele basit ve açık. Arkadaşlarım bu açıklamalar hakkında beni bilgilendirdikten sonra internette bunlarla ilgili arama yaptım ve bu beyanların yer aldığı bazı siteler buldum. Bunları yalanlayan herhangi bir site de görmedim. Dolayısıyla bu açıklamaları, bulduğum internet sitesine atıf yaparak iktibas ettim. Bunların asılsız olduğunu anlayınca, ilgili paragraf derhal silindi. Sınırlı kaynaklarımla daha fazla ne yapabilirdim?" diyerek kendisini savundu. Daha önce de faili olduğu başka bir intihal skandalına "Bir arkadaşım bahsetti" mazeretiyle izah getirmeye çalışan ünlü filozofun, son yazısında alıntıladıklarına ilişkin sorulara ve editoryal etiğe dair eleştirilere değinmekten kaçınması ise dikkati çekti.

HAKAN FİDAN KISMINI SONRADAN MAKALEDEN ÇIKARDI
Zizek 9 Aralık'ta yayınlanan ilk makalesinde, Türkiye'yi IŞİD'i desteklemek, yaralanan IŞİD militanlarını tedavi etmek ve IŞİD petrolünün Türk topraklarından geçişini kolaylaştırmakla suçlamıştı. Türkiye'nin 24 Kasım'da Rus savaş uçağını IŞİD hedeflerini bombaladığı için düşürdüğünü ima eden Zizek, Avrupa Birliği'nin Suriyeli mülteciler için Türkiye'ye 3 milyar avro yardımda bulunma kararını da sert bir dille eleştirmişti. İran ve Rusya'nın propaganda sitelerinin yaydığı uydurma haberleri kaynak olarak kullanan Zizek'in MİT Müsteşarı Hakan Fidan'a atfettiği ve tamamen yalan olduğu ortaya çıkan ifade ise sonradan makaleden çıkarılmıştı.

"ZİZEK'İN YAPTIĞI 'HER ŞEY UYAR' CİDDİYETSİZLİĞİ"
Zizek'in bu yazısına yanıt Cumhurbaşkanı Danışmanı İbrahim Kalın'dan gelmişti. Geçtiğimiz günlerde El Cezire'de yayınlanan yazısında Kalın, "Bazı Batılı liberal ve solcu yazarlar arasındaki Türkiye tartışmasına 'her şey uyar' ciddiyetsizliği damgasını vurmuş görünüyor. Sloven Marksist felsefeci ve kültür eleştirmeni Slavoj Zizek'in 9 Aralık'ta New Statesman'de yayınlanan kısa makalesi bunun tipik bir örneği" demişti.

PKK'YA KARŞI TEK SÖZ YOK

Kalın, Zizek'in iddialarının asılsız olduğunu ise şu ifadelerle ortaya koymuştu: "Zizek'e, geçtiğimiz yıl IŞİD Kobani'ye saldırdığında yöre halkına kapılarını açanın Türkiye olduğunu anımsatmakta fayda var. Ayrıca IŞİD'in Kobani'den çıkarılması için Iraklı Peşmerge güçleri ile Özgür Suriye Ordusu'nun geçişine izin veren de yine Türkiye idi. Kobani'de sivil katliamının yaşanmamış olmasının nedeni, Türkiye'nin birkaç gün içerisinde 190 binden fazla kent sâkinini topraklarına kabul ederek mülteci kamplarına yerleştirmesiydi. Türkiye halen Suriye'deki Kürt, Arap ve Türkmenlere insani yardım, gıda, ilaç, süt, bebek bezi ve benzeri hayati malzemeler göndermeye devam ediyor. Öte yandan, Uluslararası Af Örgütü – PKK'nın Suriye kolu – Demokratik Birlik Partisi'ni (PYD) Tel Abyad'da "köyleri yerle bir ederek savaş suçu işlemek" ile suçladı. Kentte yaşayan binlerce Arap ve Türkmen, evlerini terk etmeye mecbur bırakıldı. Teröre karşı yürütülen zayıf savaştan bıkmış görünen Zizek, PKK terörüne dair tek bir kelime bile etmiyor. Umarım bunun sebebi, "solun yaptığı şiddet devrim, sağın yaptığı şiddet faşizmdir" diyen eski solcu klişesine inanıyor olması değildir."

CİHANGİR'DEN DEVŞİRME FİKİRLER

İbrahim Kalın'ın bu satılarına dün yanıt veren Marksist eleştirmen Zizek, hatalarını kabul ederken bu sefer de Türkiye'nin PKK ile mücadelesini "devlet terörü" olarak yansıtarak yeni bir skandala imza attı. Türkiye'yi sadece Cihangir semtindeki sol düşünceden ibaret görerek yaptığı eleştirisinde Batı basınında her zaman yazılanları tekrarlayan Zizek, ezber cümleler etrafında Türkiye'ye suçlamalar yöneltti.

2013'te Gezi olaylarının "görkemli bir şekilde patlak verdiğini" ifade eden Zizek, bu gerilimin Türkiye'nin kendi kimliği için verilen bir mücadelenin ortasında olduğunu kaydederek, PKK ve HDP'nin özerklik girişimlerine de selam verdi. Erdoğan karşıtlarının hakimiyeti elde etmesi halinde Kürtler için yeni bir dönem başlayacağını belirten Zizek'in ifadeleri şöyle: "PKK eylemleri bir ikaz, Türkiye'nin Kürtlere yaklaşım biçiminin başarısızlığının, Kürtlerin kültürel ve siyasi özerkliklerini elde etmelerine müsaade etmekteki 'toplumsal muhayyile' eksikliğinin net bir işaretidir. Meselenin özünün Türkiye'nin Kürtlerle nasıl ilişkilendiğine bağlı olmadığı da gayet açıktır. Türkiye'nin Kürtleri özerk bir etnik grup olarak bütünleştirememesi Türkiye'de devam eden daha büyük bir mücadelenin de parçasıdır -ki bu Türkiye'nin ne olduğu ve ne olacağıyla ilgili bir mücadeledir. Türk devlet aygıtıyla entelektüeller, gazeteciler vs. arasındaki süregiden gerilimler -2013'teki Gezi Parkı protestolarında görkemli bir şekilde patlak veren gerilimler- Türkiye'nin kendi kimliği için verilen bir mücadelenin ortasında olduğunun da açık bir belirtisi. Erdoğan rejimine muhalif siyasi güçler hakimiyeti elde ettiği takdirde, Kürtlerin mücadelesinin de yeni bir döneme gireceğini tahmin etmek için sağlam sebepler var."

CUMHURİYET'TEN "DEVLETE KARŞI PKK'NIN YANINDAYIZ BAŞLIĞI
T24 ve Cumhuriyet'te yayınlanan yazısında Zizek, "Kalın, 'PKK'nın Marksist-Leninist bir terör örgütü olması, işlediği suçları aklamaz' diyor. Evet, Türkiye'nin bir devlet olduğu gerçeği de Türk devletinin işlediği suçları aklamaz" ifadelerini kullandı. Zizek'in bu yazısı Cumhuriyet gazetesinde "Devlet terörü en tehlikelisi" başlığı ile yayınlandı. MİT TIR'ları olayında kendisi hakkında ihanet davası açılan Cumhuriyet'in şimdi de PKK ile mücadeleyi devlet terörü olarak yorumlaması ise yeni bir tartışma doğurdu.